Bir san'atkârın 25 senelik sahne hayatı Vapurda kanlı bir kavga Tiyatroda çetecilik Behzat tiyatro ilâncısı Büyük harpte ve bufrün 3 [•] Behzat Haki hayatını anlatmağa devam ediyor: Bir kıs günü Kâmil ile ve diğer arkadaşlarla Giresun'a hareket ettik. Tabiî ambarda gidiyorduk. Boğaz'ı geçtikten sonra Kâmil «haydi biraz güver • teye çıkalım da hava alalım» dedi. «Haydi» dedîm. Kantocu kızlardan biri «ben de geleceğim» diye sızlandı. Onu da aldık. Tana güverteye çıkmıştık ki ambar kapağının yanında oturan Lâz kıyafetli bir adam yanımızdaki kıza sarkıntılık etti. Kâmil'in ne deli fişek ol duğunu bi'mez deçiMim. Daha evvel ben önleyim, herifle ben kavga ede yim de Kâmil beni ayırmağa mecbur olsun, dedim. F*rif!e tutuştuk. Derken adam arabara doğnı iğilerek arkadas larını imdada çağırmaz mı? Ambardan 5 1 0 Lâz daha fırladı. Kâmil ile ben bu on kisi ile boçazlasmağa basladık. Benim payıma 6 kişi düşmüştü. Nihayet kendimi kaybettim. Gözlerimi birinci mevki salonunda gemi doktorunım yanında açtım. Bir gözüm kapanmıs, burnum şişmişti. Giersun'a bu halde gittik. Vapurdan çıkınca tiyatro binasınm karşısında îstalyani isminde bir adamın evine yerleştik. Bu tstalyani temiz yü rekli bir adamdı. tlk isi bize nasihat vermek oldu: «gözünüzü açın burada elinizdeki kızlan kaçnmaya kalkışacaklardır. Sizden evvel gelen bir kumpanya ya da ayni iıi yaptılar». Tepemiz attı. Kâmil «alsınlar da göreyim» dedi. Gizlice bir iki silâh te dar3c ettik ve vuku bulacak taarruzu beklemeğe başladık. Giresun'a geldiğimiz ilk giin kar bo»ladı. Tiyatroda cînler top oynuyor du. Ne yapacağımızı sasırmıstık. Dör • diincü gece vaziyet birdenbnra değisti. Salon bklım hklım doldu. Bu anî tebeddülden süphelendik. Hakkımız varmıs. KorktusTimnz başımıza geldi. Lo casında rakı içerek tiyatro seyr^'len bilr adam, 15 seneve mahkum bir eşkiyanm kardeşi birdenbire bize yükses sesle küfür etmeğe başladı. Perdeyi kapattık. Herif arkadatlan ile sahneye hücum etti. Kanlı bir tSrga oldu. Netice bizim lehimizde idi. Müteamzlann reisi ya ralanmıştn Herifin kaçırmak istediği, daha doğrusu onunla kaçmak için söz • lesen kız da kazaen sahnenin altına yuvarlanmiş ve ölmüştü. Bu vak'adan sonra Giresun'da basımıza ge'medik sey kalmadı. Yahp kalktığımız ev çöktü. Gece baskmlarına uğradık. Ya sefaîet, açhk. . Onu hiç sormayın. Oyundan sonra salonu dolaşıyor, yerde kalmıs izmaritleri topluyorduk. Vapur yoktu ki geri dönelim. Kar bashrmıstı. Nihayet ben bir ttalyan vanura île kovunlar arasında seyahat etmek suretile Istanbul'a kapağı attm». Kâmil orada ka'dı. tstsubul'a döndükten sonra bir müd«Jet Bürhanettin'in Sark Dram kumpanyasında çalıshm. Sonra Fehim Efen • dinin vanına jrirdim. Bu sıralarda sahnede Osman Gazi, Orhan Gazi, Osman'Uann istiklâli, Fethi Celili Kostantaniye gibi eserler oynanıyordu. Maamafih Molver'lere de baslanmıstı. Fehim Efendinin kumpanvssında Rasit, Muvahhit, Galip, doktor Celâl Tahsin ve saire hep beraberdik. Fehim Efendinin yanmdan aynlmca Muhsin ile beraber bir amatör kumpanyan teskil ettik. Şimdi tayyareci olan Uzun Atıf, Emin Beliğ, Galip te bizimle çalışryorlardı. Osmanbey'de, Osmanbey gazinosunun içinde temsiller veriyorduk. Tiyatromın dekorlarmı teyzemden al dığım paralarla ben temin ediyordum. Bımlan teyzemin Kıztaşm'daki evinde yapıyor, sırtıma yüklenerek Osmanbey'e götürüyordum. Bir gün safakla be raber gene yaptığım dekorlan nrbma yüklenmiş, bir sandalla Sütlüce'ye geçmiş, derken yolu kaybederek Darülâce» [*] Btından evvellri yazılar 21 ve 23 mart tarihli nüshalanmızdadır. 28 Mart 1 r 33 Camharivet' Türk Talebe Birliği IBirinci sahifeden mabait) yapmağa hazırdırlar. Bu kolaylıklara rağmen türkçeyi öğrenmemekte ısrar edenlerin biz den olmadıklarma kanaat getireceğiz. Maamafih ümit ediyomız ki hepsi türkçeyi süratle öğrenecek Ierdir. Biz kanunî yollardan yürü yerek ne lâzımsa yapacağız.y Baba katili evlât Çorum (Hu ğini işinin başında iştiha içlnde yesusî muhabiri mistir. Bu sırada kendisinin dükkân mizden) Şehkomşusu olan semerci Eşref Efen rimizde feci bir di de yaklaşmış ve dürümlerden bivak'a oldu. Arinin ucundan kopanp yemiftir. bidin isminde Lutfi Efendi, yemeğini yedikten bir çocuk ba sonra sancılanmıs, dükkânını kapabasını zehirli tarak evine gitmiş, yatmış, gece sayerek öldürdü at 19 20 arasında ailesine göğsünü ve bir başka a isaret edip: damın da ze Ne varsa buramda.. ölüyo • " hirlenip gün rum. Yanıyorum.. Diyerek hayata Ierce hasta yatveda etmiştir. masına, işmder Hastayi ölmeden evvel doktor c kalmasına se acfantn içyuzünu mey gelip görmüsse de bir türlü tesbis bep oldu. dana çıkaran Çorum edememis, ertesi gün tekrar gelmek Abidin, Ha Emrüyet Memuru Sü üzere evden aynlmıstır. Ertesi gün Lutfi Efendinin cenacı Nasrullab ma leytnan Sırn Bey zesi kaldırılmıs ve defnolunmuf hallesi muhtan malul gazilerden Setur. merci Lutfi Efendinin oğludur, 17 Bu hâdise böylece kapanıp gk ya«mdaki bu çocuk kendisini evlenmek üzere iken dürümden biraz ye dirmiyor diye babasmdan memnun diği için hafif surette zehirienen v« değildir. evinde hasta yatan semerci Eşref E Abidin, babasını öldürmeği dü fendi de vilâyet hastanesine kaldı sünmüs fakat simdiye kadar bunun rılmış ve orada zehirlendiği anla için münasip bir fırsat ve zaman bu* şılınca işe polis vaziyet etmiştir. Tah lamamıştır. kikat ilereltilince o gün Lutfi EfenNihayet hâdise günü dükkânda dinin dükkânmda dürüm yediği ve çalısan babasına evden öğle yeme * bu suretle zehirlendiği şüpheleri u ği geticirken bunun içine zehir ka yanmış, Lutfi Efendinin ölümü üs tarak babasını öldürmeği ve bu sutünde düşünülmüş ve mezan açıla retle kendisini evlendirmiyen adamrak fethimeyit ameliyesi yapılmıs dan intikam almağı tasarlamıştır. tır. Işte o vakit bütün mes'ele meyO gün, babasına getirdiği yemek dana çıkmış, ortadan kaybolan kayufka ekmeğinm içine koyu pek til Abidin bulunaırak tevkif edilmif* mez sürülmek suretile yapılmıs dütir. rüm isimli bir nevi sanduviçtir. Elinde yemek çıkmı olan Abidin bakkal tsmail'in dükkânına uğrıyarak bir miktar sıçanotu almış ve bir tarafa oturup dürümleri açarak bunu iyice taksim etmiş ve babasınm dükkânına gelmistir. Her şeyden bihaber olan zavallı baba, oğlunun getirdiği öğle yeme Abidin kaçmağa muvaffak ola • madığmı görünce mes'eleyi itrraf etmeğe mecbur kalmıstır. Katil evlât zehir alcTığı dükkânı ve bunur şişesini göstermiştir. Zehiri satac bakkal tsmail'in de dükkânı kapa • trlarak tevkif edilmiştir. Birlik reisi yüksek tahsil gençlerinin nasıl çalışa Çorum'da bir delîkanlı kendisini evlendirmiyor diye babasını zehirledi cağını ve neler yapacağını anlatıyor Ieleri benimsemek ve mesgul olmak esası gayemizdir. ötedenberi sadece bir şiir mevzuu olan Anadolu'yu gençlere tanıtmak için şimdilik ya * km kısımlardan başlıyarak bir çok seyahatler tertip edeceğiz. Bu seyahatler gezinti mahiyetinde değil, gittiğ'miz köy ve kasabaların içti maî ahvalini görmek ve yaşayış tarzlannı, acılarını, dert!<=>rini anlatnak maksadile olacaktır. İleride vazife alacak gencler bunlardan istifade ederek yannki çalısma tarzlarını şimdiden tesbite imkân bulacaklardır. Münevver zümre. kendisini bes " liyen Anadolu'ya pek az mukabele edebilmiştir. Halbuki ona karşı çok borçludur. Bu borcu, Anadolu'yu tanımak ve sevmekle, kendimizi köy J lülere sevdirmekle ö »me|:e çalisacağiz. Bilhassa. kendilerine yabanci olmadısrımızı anlatacağız. Bu, daha büvük hareketler için bir adım olacaktır. Seyahatlere, mekteplerin taBehzat Balkan harbî stralannda til r.nn ^nında baslanacaktır. taraflaruıa düşmüştüm. Ancak dört saat Millî günlerin büyüklüğünü halsonra Osmanbeye gelebildim. Dekorlan ka anlatmak için o günlerde toplanbnakarak tekrar Istanbul'a döndüm. tılar yaparak suurlu tezahüratta bu~ Matbaadan el ilânlanm aldun, Şişli taraf lunacağız. Simdiye kadar bu cihet maalesef mekteplerde ihmaj olun larına gittim ve Kâğıthane'den dönen muştur. Halbuki en ziyade calısman arabalara bunlan dağıttım. ican edenmüessexpler mekteplerdir. Bu kadar ça'ışmamıza rağmen çok Büyüklerimizi, bilhassa büyük se kereler hasdât olmazdı. Biz de fırsat hitlerimizi ve ölülerimizi unutmanın buldukça, yani beş on paramız toplan önüne gecmek istiyoruz. Hürriyet için dıkça oyun oynardık. seseni yükselten Namık Kemal'in Nihayet Reşat Beyin himmetile Da • Gelibolu'daki mezarîle ancak o murulbedayi kuruldu. Bir imtihan açıldı. hîtteki bes on genç alâkadar oluyor. Biz, bütün memlekette bir Namık Imtihana 165 kisi girdik. Ben MolyerKemal günü yapacağiz. O gün Daden imtihan verdim, Neticede Muhsin, rülfünun konferans salonunda birlik ben ve Sara Mannik Hanım kazandık. tarafından büyük türkçü Ziya Gö Fakat Darülbedayide çahsmak kısmet kalp'in ve diçer kıymetli adamları olmadı. Büyük Harp patlak verdi. A*mızm unı t ulmamasını temine ça ker oldum. Çanakkale'ye gittim. Yaralisacaçiz. landım. tstanbul'a döndüm. Birlik fakir talebeyi gerek maarif Nihayet mütarekeye yakm Ordu dateskilâtına ve gerek Halkevine tanı* iresinm miisaadesi ile Darülbedayide tarak yardım teminine uğraşacaktır. çahsmak üzere alıkonuldum. Bundan Birlik bütün yüksek tahsil genç sonraki hayatını bir çok kimselerce aşaHğini köse bucaktan toDİıyacak bir ğı yukan malumdur. tnahfil tesismi de muvafık görmek tedir. Darülbedayiden avnldım, tekrar girdim, tekrar çıktım. Bir yıgın sıkmtı ve Fakat parasızlıktan şimdilik mahıshrap sahnesi daha... Parasız kaldım. fil açılamıyor. Mahfilde bir kütüpane bulundurulacaktır. Birlik gerek Yağı alınmış ve hayvanlara verilmek umnhfil, serek diğer i^'eri için Maazere hazırlanmis susamla karnımı do rif Vekâletinden yardım istîyecektir. yurdum. Sahnede dekorlan yatak, perVt;n; •„'. • ^^ı, ',,,.,~«,tle takip deleri yorgan yaparak yattım. Hulâsa edeceğiz. Maamafih bu hassasiyet, çok çektira. talebenin alâkadar olması icap et Hahnma gelmişken anlataynm; Nnrtiği kadar olacaktır. MUH"etçilik ababa filmini çevirirken bir gün arkaleyhinde söylenen bh sey olursa derdaşlar Rumelihisar'ına tırmanmışlar, hal nesriyatla önüne ?eçece$iz. ben oradaki sahnede rolüm olmadığı Birliğe dahil teşekküller, ilmî saiçin Bektasi babası kıyafeti ile sahilde hada kendilerine te*"e**»in e^enVri kalmıştım. Kayıkçınm biri sahile süryapıyor. Bugünkü vesaitsîzlikle bu tüne sürtüne geçerken birdenbire kü sahada müsbet b>r netice alacak varekleri bıraktı. Rıhtıma sıçrıyarak baş ziyette değiliz. Bîrl:1r muhtaç talebeye kîtap teminîne de uğrasacak kesti, elini göğsüne yapıştırdı. tır. Erenler bu, göremedim... Kusura v Bugünkü vaziyette talebeden birakma baba efendi, dedi. liğe aidat almak imkânsızdır. Maa * Eyvaüah erenler! rif Vekâietinin yardımına güveniyo Kocamustafapaşa'dan mısınız?' ruz. Birlik Talebe arasında ucuz eğ Hayır Yedikule'den. Ienceler, konser ve Anadolu oyun . Abdullah baba olmıyasınız? lan. müsamereler tertip edecektîr. Adama yahu ben Bektasi değflim. Balo gibi çok masraflı eğlencelere Sinemacıyım, nasıl derim. Dersem inatalebenin istirakîne a^eyhtarız. nır mı? Ortada bir gençlik ve ihtiyarlık Eyvallahı, basbrdım. meselesi yoktur. Gerek hocalarımız, Bu garip vak'a ile benim hayahm gerek umumiyetle yaşlı münevverlearasında büyük müşabehet noktalan rimiz arasında ?ençler kadar atesli vardır. Kayıkçıya nasıl «ben Bektasi yaşlılarımız vardır. Gençliğin umubabası değilim» diyemedi isem beni iyi miyetle yaslılar jçibi düşünmeme sini, arada farklar olmasını tabiî para kazanan maruf bir aktör olarak görmelidir. Bu, yaslılara karsı bir tanıyanlara da en sıkıntılı zamanlanmda hareket değildir. Gençliğin bütün «açım» demedim, diyemedim. Küsbe memleket islerile alâkadar olması yediğim ve sahnede yathğım günlerde gavet tabiidir. dünyanın en mes'ut adamı görünmeğe Birliğe dahil mekteplef talebesi ealışbm. tarafından arzu edilen tesebbüsle Fakat bütün bunlara rağmen rin birlik tarafından yapılmasmı ben ve benhn gibi yaşamıs, ye muvafık görüyoruz. Böyle olunca tismis olan arkadaşlanm, bugün arka tahrikât olması da ortaya çıkamaz. mızda bırakhğımız dikenli yoilan aştı Gayritürk yurtdaşlarımıza türk ğunız için hiç te nadim değiliz. Kendiçeyi öğ"etmek için Maarif idaresine mize mahsus bir yuvamız var. Halk timüracaat ederek bu gibi anasınn mütekâsif bulundukları yerlerde yatro nedir, san'atkâr ne demektir, bikendilerine mektep açılmasını, HalIiyor. Eh karnımızı da doyuruyoruz. kevi kurslannın ihtiyaca kâfi bir Ben bu neticeyi beğeniyor ve bana 25 hale getirîlmesini temenni edeceğiz. sene ısbrap çektiren sahneyi affetmiş Birlik azasından olan bir çok gençbulunuyorum.» ler, gayritürk yurtdaslara türkçe Son okutmak için icap ederse mua'ümlik Millî Talebe Birlöine Gazi Hazretlerinin iltifatları Ankara 27 (A.A.) Millî Türk Talebe Birliği taırafmdan Reisicumhur Hazretlerine gönderilen tel yazısı ile Müsarunileyh Hazretlerinin cevaplan asağıdadır: Türk inkılâbt Büyük Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Hazretlerine Bugün Darülfünun konferans salonunda toplanan yüksek tahsil gençliği Basbuğluğunu yaptiğınız büyük dil •avaşında canla başla çaIısmağa karar verdi. Size bu tel yazısı ile gençliğin sevgi ve saygılarını sunariz Büyük Başbuğ. Ittanbul Millî Türk Talebe Birliğine Millî ülküye ulaştıran öz dil yolunda durmadan saşnxaz büyük a dımlarla yürümeğe verdiğiniz değerden dolayı sizi öğerhn. Yürekten sevgiler çocuklanm. Reincamhmr Gazi Mastafa Kemal Bir sene ihraç kararı Yüksek tktısat ve Ticaret mektebi talebesinin mektepte tedrisat hakkında bir rapor hazırladıklannı yazmıstık. Mektebin müderrisler meclisi talebenin böyle rapor hazırlamasını muvafık görmemiş v e meseleyi tetkik ederek Talebe cemiyeti reisi Şevket Bey hakkında bir sene ihraç kararı vermistir. Şevket Bey, müderrisler heyetinin kendi hakkında verdiği karara itirazen mafevk makamata müracaat etmiştir. Almanya'daki Yahudi düşmanlığı Prof. Ayinşta^ Alman ya'y& dÖnemiyor! Paris 27 ( A . A . ) Havas Ajansı büdiriyor: Paris Midi gazetesi, Profesör Ayniftayn'in Nevyork'tan Haver linıanına geldiğini ve gece karaya çıktığını bildirmişta'r: Aymstayn «Yahudi düsmanlığma kar» fi mücadele birliği» nm gönüllü reisi sıfatile yer yüzündeki medenî milletlere hkaben nesrettiği bir beyannamede «Almanya'da serbest düsünceiilerin ve Yahudi'Ierin uğradıklan tazyik hareket • lerini, kaba ve sert muameleleri» sayıp dökmüf, «çok büyük bir tehlike ile karsdasan simdiki medeniyete taraftar olan khnselerin yer yüzünü saran bu ruhî hastalığı gidermek için bütün e> meklerini bir noktada toplıyacaklan» ümidinde olduğunu söylemistir. Aynistayn, hiç bir zaman Ahnanyaya dönnüyeceğini de söylemistir. Hususî idareler için verilecek karariar Ankara 27 (Telefonla) Hususî idareler vaziyeti ve tasarrufa riayet e saslarmı kararlashrmak üzere teskil olunan fnrka komisyonu flk içtimaını bugün yapmıstır. Bu içtimada Maarif Vekili bususî idarelere merbut ilk tedrisat mesaili hakkında izahat vermistir. Askeî muhendislere verilecek tahsisat Ankara 27 (Telefonla) Askert mühendis ve askerî fen memuru ünvanmı kazanmış olanlara maaştan başka mütehassıs iiçreti verilmeci lâyihası mecliste müzakere edilmek üzeredrr. Lâyihanm esaslan fun ' lardır: A Askerî mühendişlere maaf larırmı %25 ilâ 50 si nubetinde. B^ Askerî fen meuıuı lanna ma" mütehassıs ılfcreti verilir. C Bu tahsisatınjazamî miktan ancak doktora yapanlara verilir. D Askerî mühendislerin yüzde nisbetleri onar onar, fen memurlannın yüzde nisbetleri beşer beşer olmak üzere ait olduklan dairelerin teklifi ve Yüksek. Erkânı Harbiye Reisliğinin muvafakatile Müdafaai Milliye Vekâletince arttırılır. Bu tahsisat en az iki sene geçmedikçe arttırılmaz. DOnkfl Meclis içtimaı Ankara 21 (TelclodU) Büyük Millet Meclisi bugünkü içtJmamda ba • zı meb'uslarm mezuniyet taleplerini kabul etti. Süleyman Sırn Bey geçen içtimada köy kanununa bazı maddeler ilâvesi hakkında bir takrir vermis, lakrir ruz nameye alınmıstı. Süleyman Sırn Bey, Maarif Vekâletinin okuma çağındaki çocuklarm okuması için esash tedbirler rtUhaz ettiğini öğrendiğini söyliyerek takririni geri aldı. Uşak şeker aksiyonlan Uşak 27 (Telefonla) Sanayi ve Kredi Bankasırun bütçesi ile bilânçosu Bütçe ve tktısat encümenleri aıaların dan mürekkep muhtelH encümende tetkik edilerek tasvip olundu. Bu iste mesaileri göriİ^n müdürle meclisi idare azalannın takdiri kararlaştı. Uşak şeker fabrikasınm halk elinde bulunan aksiyonlan kıymetlerini kay betmislerdi. MuhtelH encümen halkı mu tazarnr etmemek maksadile bu aksi • yonlann basa baş kabulünü kararlaştır* mıştu. Askerî talebenin maaşları Ankara 27 (Tel^onla) Askerî mektepler talebesüe ihtiyat zabH namzetlerine verilecek maa* v« tahsisat lâyihasının esaslan »unlardırt Askerî Tıbbiye mektebinin îhzarî talebesi de birinci sınıf maaşı alır. Eczacı ve kimyager ve dişçî talebe bulundukları sınıflann maaşlarını alırlar. Almanya tekzip ediyor! Betlin 27 ( A . A . ) Wolf jansı bildiriyor: Haridye Nazın Baron Von Neurath Yahudi'lere karsı yapıldığı ileri sürüien tethiş hareketleri hakkında Associated Press ajansı mümessiline bazı beyanatta bulunmuştur: M. Von Neurath, fena maksatlar gözeten ve gareze dayanan bu yanhş haberlerin, Büyük Harpte guy& Alntan'Iann yaptıklan zalimane ve merhametsizce hareketlere karsı açıimış mücadele • nin çoktan hazırlanan ve birdenbire orta ya çıkan bir tekranndan başka bir sey olmadığtnı söylemiş ve demistir ki: c Ecnebi memleketler halkmm yanhş ve yalan olduğu önceden meydana çıkan bu gülünç ve inanılmaz masallara kapılmaması lâzımdır. Her hangi bir inkılâbın bir kaç sert ve an hareketler olmaksızın vukubulduğu tarihin hiç bir çağında görühnemiştir. Bununla beraber Alman milleti disipline riayetinin derecesini parlak bir surette göstermiştir. Gerçi pek seyrek göriilen bazı haDerde bir takım münferit ve keyfî hareketler olmustur. Fakat bunlar da nisbeten tehlikesiz ve zararsrz bir surette gecmiştir.» Fevzipaşa Ergani hattı Buğday siloları mOzayedesi Ankara 27 Buğday süolan inşaat hakkmdaki münakasa beş nisana tehir edihniştir. Silolar Konya, Srvas ve Ankara'da insa edilecektir. Ankara 27 (Telefonla) Fevzi paşa Ergani hattının Elâziz'e bağlanması lâyihası bütçe encümenince kabul edildi. İpekfilm'in filim yıldızı müsabaka^ı CEVAT FEHMİ Tunus'ıa Tunus 27 ( A . A . ) Ruyter ajansı bildiriyor: Tunus'taki Yahudi mağaza ve dükkânlan, Almanya'daki Yahudi düşmanhğmı protesto etmek için kapablmıstır. Yahudi'ler nümayisler yapmağa hazırlanmaktadırlar. Amerika'da harMn son seneîertnde DctrülbedaH tan'atkârlan (Behzat fflrfnd nrada atker etotsestle çörülOpor) Nevyork 27 ( A . A . ) Insan hakları cemiyeti, Reisicumhur M. Rozvek'e müracaat ederek Almanya'daki Yahudflere muhaceret kapısını açmasını rica etmislerdir. lpekfilim müessesi tarafından açılan filim yıldızı musabakasma iştirak eden hammlar dün sabah Nişantaşı'ndaki lpekfilim stüdyo • sunda toplanmıçlardır. Müsabakaya girenlerin ne derece fotojenik ve sinemaya istidath olduklan anlaşılmak üzere kı&a birer filimleri çekilmiştir. Filimlerine nazaran müsabıklar arasından on tanesi »eçilecek ve filim yıldızı bunların arasından intihap olunacaktır.