20 Mart 193S 0 \ Hiktsye Büyük harbin şeytanı •» Roma'daki mülakatlar Gerginük artıyor Rus İngiliz münasebatında son safha (Birtnei saMfeden mdbaU) tarafmdan yapılan beyanah bfldirml»tir. M. litvinof su cevabı vernriştirt c tngüız sefirmin bu işteki müU • lebatı, buamel her hangi bir cürömden dolayı şöphe altında bulunan tngiliz tebaasmı Sovyet adliyesmin takibinden kurtarmak, onlara bu soretle ba masaniyet temin etmek ve yahut hükumetleri şüpbe akmdaki ba eşhas bakkmda masumiyet kanaati izhar etugi zaman, şehadetlere, delâüe ve hatta maznonlara sorulan suallertn cevaplanna rağmen bunlan tahliye etmek teklifine möncer oluyor. Bu tekliflerin müstakü bir memlekei hükumeti için gayrikabfli kabol oldu • ğunu göstermek için bunlan serdet • mek kâfidir. Her khn tarafmdan yapılmış olursa olsun cürüm hakkmdaki ma • lumat ve delillerin karşısında kanun larm tatbikile mükellef olan roakamlar, cürme nihayet vermek için icap eden tedbirleri almakla mükelleftirler. Ecnebilerin tevkifi yalnız Rusya'da vaki değildir. Daha son zamanda mum taz bir vaziyette bulunan bir takım şahtslar tevkif edüerek haklannda höküm verilmi» ve mühim banka mümessülen itham edilmislerdir. Bu gibi vakıalar sahıslann veya fîr maların menfaatleranden daha mühim mülâhazata tâbi olan beynelmilel mü • nasebetler üzerinde bir tesbr icra etmektedirler. Hiç bir tazyik ve hiç bir tehdit tngili. tebaası için kanun hükümlerini durdurmaga veya zayıflatmağa Sovyet hü kumetini sevkedemez. Eğer tngiltere hükumeti ve sefareti mevkuflann ma sumiyetmden bu derece emin iseler bcnlarm akıbeti hakkmda endise göster melerine mahal yoktur.» Etki İngiliz maliye naztrının bir makalesi Londra 19 (A.A.) Havas ajansı büdiriyor: Snowden, Sunday Expres» gazetesinde tngilizraühendislerinintevkifi mes'elesine hacretmiş olduğu bir makalede şiddetle SovyetMer aleyhinde bulunmaktadu*. Momafleyh, Sovyet hükumetinm bütün ticari borçlarnun tediyesine bir nihayet vermek ictn tngiltere ile kavga çıkarmağa uğrasmakta^ «Idugunu yaz • maktadır. MMobarrir, Seslartne *» snrcde ntba yet veriyor: ' «Sovyet Rusya'nın ecnebi mühendiı lerine, ecnebi makinelerine ihtiyacı vardır. Hattı hareketini süratle değiftirmesi icap eder,» V Yüzbaşı Ledoks'un çok uyku Büyük harp mütareke yakla su gelmişti. Soyunmak için acele şıp ta Avrupa'dan aynlmak ü ediyordu. Evvelâ takma sacla zere hazırhk gördügü günlerde ruu cıkararak masanm üstüne «insanlar beni çabuk unutacak koydu. Sonra dişlerini. daha «onlardır. Onlara ne çeşit şey oldura camdan mamul gözünü ve muğutnu akıldan çıkarmasınlar di • kavvadan burnunu cıkardı. Kaye canh bîr misal bırakmalıyım» nının yanmda ayakta bekliven demif ve bu iş icin yuzbası Le • hizsnetci donrous kalmıstı. Goz* doks'u seÇmisti. Yüzbatı Ledok» leri hayretten ve korkudan ber hak;kî insanla sun'î adam ara ''akiVa biraz daha DÜVÜYO*''II. sında bir mahluktu. Saçları tak Bu işin sonu neye varacaktı?. Rü' ma idi. Bir gözü camdan yapıl • ya mı goruyordu. Bu ad*m insan mıstı. Sağ kolu ile sol bacağı değil, mutlak bir «ihirbaz, ya • »un'î aza müesseslerinin mamu hut ta papas ef endinin bahsettiği lâtmdandı. Kesik burnunu bîr şeytan olacaktı. Bu sırada takma ımıkavva oarçası tamamlıyordu. kolunun kayıslarım boilaştıran Dislerini hastaneden çıkınaa satın yüzba?ı emretti: almıstı. Gel su kolumu çıkar! tste bizim yüzbaşı Ledoks'umuz mütarekeden 1 sene sonra bu hal Sana söylüyorum. be Yİİ. ile kardeşi Pikard'm paoaslık etriisene! tiçi koye misafir geldi. Papas Pi7av»11i .îozePt* kımıldanacak kard yuzbası Ledoks'u çok severhal voktıı M verilen emri verine di. Onu ağırlamak icin elinden getirsin. Bir hayli tereddütten gelen her şevi yaptı. Yüzbafi büsonra titriye titriye vaklasti. Tahtün Fransa'da meshur bir adam* a kolu alarak masanm üzerine dı. Gazeteler onun için bir çok dekoydu. falar cutunlar doiusu yazı yaz Su bacağımı da çıkar! mıslardı. Paoas efendi kardeşini boTİe bir kahraman olduğu anla Haydi çabuk ol. sılınca kövdeki itibarının bir misJozef ecel terleri döküyordu. 1i artacasınt da ayrıca hesaplı • Ne^dey^ rlüşüp bayılacakb. Tahyor, misafmnm istirahati için •a bacaan yarı «lü, yan diri bir adfta deli divane oluvordu. halde kucakladı. Kardeşi gelmeden iki srün evvel Harnj^jzbaşı Ledoks ta bir çok on"n hizmetine bakmak üzere aydeğisikıiJ'ier yapmıs, fakat on • Iıkh bir erkek hizmetçi tutmusdaki sakaeı tabiati degiçtireme tu. Jozef gerçi b"d?l* d«necek misti. Hizmetçinin Vorkusunu kadar »af ve cahil bir adamdı. farkedince onu daha fazla kor Fakat caiıskanltk. i»t«>n yılma • kutmak istedi. Kaşlannı çatarak mak gibi meziyetleri de vardı ki bağırdı: bu kusurlan »ırasına söre ba • Haydi şu başıaıı da çıkar, zan tamamen unuttur.nlirdi. artık uyuyacağım. Yüzbası Ledoks'un köye gel • Hizmetçi bir muddet olduğu dieinin ilk akşamı on bire kadar yerde sallandı. Sonra bir deli gioturdular. Cocukluk hitıralarınbi pencereve koştu. Camı açarak dan babsedildi, harp hikâveleri bah/reye atladı. an'atıld'. istîkbale ait proieler yaZifiri karanhk içinde hem ta • pıldı. Nibavet uyku vaktinin gelbana kuvvet kaçıyor, hem de avadi?i kararı ile celse tatil olundu. zı çıktığı kadar hnykınyordu: Papas efendi kardesi ile hiz tmdat, can kurtaran yok mu, metçifti Jozef'i ikinct k^ttaki o * hndat! Yansrm var, köyü ecinlidaya çıkardıktan sonra aşağı in Ier bastı, imdat! di. Nakleden: ÖMER FEHMİ Türk Bulgar Beynelmilel Futbol maçları Sofya'ya gidecek oyuncular seçildi Musolini ile Makdonalt neler görüştüler? | IBirind aahifeden mabait] İd telâkküerini karşılaştırmışlardır. M. Musolini, d&n sabah Fransu ve Alman »efirlerini kabul ederek kendi lerine M. Makdonalt ile nasü bir zih > niyet daîresmde görö»ecegi bakkmda malumat vermistir. Bn sabah, sir Ronald Graham, Farnez sarayına giderek M. de Jouveneh ile gorüşmâstur. tngilizier, buyuk devletler arasmdaki tesrfld mesamin kuçük devletleri hariçte bırakmak manasm tâzamnran et • memekte oldujunu tasrih ediyorlar. M. Macdonald, sir John Sfanon ve M. Musolini arasındaki goruşmeleri bugün öğleden sonra tngiltere sefaretha • nesinde tekrar baslanJmıstır. R) üvm Dece o' szgoâe îngüiz Başvekili Paritfe gidiyor Paris 19 (A.A.) Havas ajansı muhaDBİnden: Salı gflnü öğleden sonra Paris'e uirıyacak olan M. Makdonald, ihthnal M. Daladier 3e görüşecektir. tngiliz BasvJdlinin, Fransız Basveküme M. Mnsolinfile porü»müf olduğu hasaslar hakkmda malumat vereceği muhakkakbr. taraftan derpiş olanan istişare misakına Amerika Müttebit hükumetlerinin istirak edip etmiyeceklerini de bilmek lâzun • dır. M. Herriot Alroan milliyetperver gazetelerinin Makdonald projesine karsı oldukça şiddetli bir mücadeleye girif miş bulunduklannı kaydederek diyor İd: «Fransa'nm bu kadar sıkı sıkıya nezaret altmda bulunduruldugu ba anda boyük bir ihtiyata lüzum var dır.» StrbUta'mn aldığı silâhlar Roma 19 (A.A.) Stefani ajansı büdiriyor: Fransa ile Çekoslovakya tarafmdan Yugoslavya'ya gönderilen si • lâh ve mühimmat hakkında nesrolunan mahîmata göre Yugoslavya 1923 ten 1930 a kadar Çekslovakya'dan Avus • tnrya tarikile 900 top, 150,000 tüfek 11,000,000 top mennisi, 105,000,000 karşan, 100,000 kilo bant, 300,000 küo mevaddı infilâkiye ve 800 tay yare bombaa getirmiştir. 1930 dan 1932 ye kadar Çekoslovakya Yugos lavya'ya ve Avusturya tarikile 433 top, 3000 mitralyöz ve 40,000 tayyareye karst kuüanılan mermi göndermistir. Da ha geçenlerde Çekoslovakya'dan Yu sjoalsvya'ya 700 top gönderilmiştir. Bundan baska muhtelif yollara Yugoslavya'ya 250 sandık top ve tayyare aletlerile mühim miktarda mevaddı in • filâkiye teslhn edilmistir. Alman Me»ai Nazırımn bir rtatku Berlm 19 (A.A.) Havas muha • binnden: Mesai Nazm M. Seldte, Nourem berg'te sBylemis olduğu bir nutukta «öyle demiştir: « Eğer yeniden daimî bir ordumuz oUaydı, dahilî piyasada iyi müşterîlerimiy bulımacakh. Harbi düsünmüyorum, yalnız Almanya için diğer milletler gibi silâhlanmak hüniyetini istiyorun?Eğer yeniden silâhlanmak mümkün degilse mflyonlarca issizimizi iş müs • temlekelerine nakletmemiz icap eder.» tki buçuk aycbu. J İtalya ile ticaret Ihracat, ithalâttan 2.5 Ticaret Odası mukayeseli milyon fazlalık gösterdi bir rapor hazırladı Gümruk ve Inhisariar Vekâleti U • tatistik ve Tetkik müdiriyeti mart ayınro Q 15 günlük ithalât ve ihracahm k toplamısbr. Hazırlanan irtatistik hulâsasma göre (15) günde ıthalâtımızm 2,244,317 Kralık bir kıymet göstermesine karsı 1raeahmız btmon 436,414 lira eksiğfle 1,807,903 lira olmustnr. Bu senenm iki ayma ait rakanVar bu son rakamlara kanshnlmca, iki buçuk aylık ithalâhn 13,286.871 ve ihracahnin da 15,744,040 lira olduğu görüiür ki, bu iki buçuk ayda ihracatımu ithalât tan 2,457.169 lira fazla olmustur. 932 senesinin iki buçuk aylık ithalâh ise 13,331,631 ve ihracab da 21,295,083 lirayı bulmuftu. Yunanistan'da gene zelzele Atin* 19 (A.A.) Halkidikya'da şiddetli bir zelzele duyulmuştur. terissos ahalisi, dehşete düşmüştür. Kırlarda oturmaktadırlar. Macera romanı 15 İstanbvl Ticaret Odan, İtalya ile cereyan etrnekte olan yeni ticaret mu • kavele*i muzakeratında nazarı dikkate almmak üzere Dthsat Vekâleti tarafm dan istenilen raporu hanrlarmşhr. Vekâlete gönderilmek üzere olan bu rapor 150 sahifeden müte?ekkP2'"r. Rapora sröre, İtalya'dan baflıca ithalât maddelerimiz pamuklu ve yiinlu men • sucat. tuhafiye esyası ve madenî e»ya dır. Buna mukabil ihracat maddelerî • miz arasmda bühassa pamuk, kuru mey valar, vumurta, fındık ve tutün bulun maktadır. Almanya, Avusturya, ve Macaris • tan'Ia da ayni esaslar dahilinde miiza • kere yapümaktadır. BugünkO Meclis içtimaı Ankara 19 (Telefonla) Meclis yann ikide toplanacak, ruznamede müzakere edilecek bir fey olmadıği için celse tatil olunacaktır. Nakleden: KEMAL RAG1P tstanbul 19 (A.A.) Futbol federasyonn, tstanbul mmtakau futbol heyeti reuinin iftirakOe dün toplanraış • tır. Bu içtimada 6 ve 9 mayıs tarihle lerinde Sofya'da yapılacak TBrldye • Balgaruttan beynelmilel ve tstanbul • Sorya tenuilî maçları için hazııiaaacak kadroyu tccmif ve çalışma çekillerine dair bazı esaslar tesbit etmiftir. Fede rasyon retsî Hamdi Emm Bey bu kararlar hakkında Anadohı Ajankraa şu beyanatta bolunmuftur: « Yaklayan beynehnüel maç dola> yısile dün toplandık ve millî kadroya girecek namsetlerle, çalısma şekillerine ait bazı eaaslan kararlaşbrdık. Seçrjğhniz namzetler 26 Idsiden ibarettir. Bunlar, Fenerbahçe'den Hütamettin, Yaşar, Cevat, Fikret, Zeki, Muzaffer, Niyazi, Beşncta^'tan Sadri Hüsnö, Fey* zi, Esref, Hakkı, Şeref, Galata*aray*dan Avni, Nihat, tstanbulspopr'dan Sanun, Eski Frannz Başvekilinin bir Aziz, Reşat, Salâhattin, Vefa'dan S > & makaleri leyman, Muhteşem, Süleymaniye'den Marnlya 19 (A.A.) Havas ba • Bülent, Beykoz'dan Ridvan, Ankara' • diriyor: M. Herriot Path Provençal gadan Vasfi, tznuVden Nazmi ve Lotfî zetesmde Ingüb plânma dair bir makaBeylerdir. Bu 26 oyuncu aym 22 inci Ie yazRttstrr. M. Herriot ba makalestn • çarşamba günu yapaeagımu içtimada de plânm prensiplenni mükemmel bdbulunacaklar ve tayin edilecek 8ç idman gününden hangismde bulunabile • makta ve su mfiUİealan ileri sürmektedtr: ceklerini bize bildireceklerdir. AlacaBu prensipler sOah yanşma tekrar ğınuz malumata göre bir ferdî çalışma baslaroamak ve sOtthlan bırakmak ftk • programı hazırlıyacağu. Ba progra • nun tatbikatmı federasyonumuzdan Sait rinden mü'herndir. Bu plfinm tatbflona gelince, M. Herriot bonon hakkmda bir Salâhattin Bey murakabe edecek, id hüküm vermek icin murakabenin nasıl manlara da Fenerbahçe'nin antrenorü yapılacağı hakkmda malumat bekle • Her Şevenk tarafmdan nezaret olunamektedir. Maamafîh M. Herriot pröje • caktır. Sofya'da oynanacak beynel ye bağlanan ordu mevcutlan listesmde mOel maç bizim için ehemmiyetlî bîr tngiltere'ye dair hiç bir fey bulama • temas olduğu cihetle idmanlann ciddî dığmdan dolayı mötehayyirdir. Diğer ve muntazam yapılması îcap etmektedir. Federasyon bu husucta musama hasız davranacak, idmanlara »elmiyen tporculan milB kadroya sokmryacak(Birinci tahifcden mabait) tır. Vaziyetleri itibarile idmanlara gelmekte müşkülât çeken fotbolcularm neticeye iktiran edeceği iiraidini iziıin ve buna mümasil güçlâklerim hal har etmistir. için uğraşacağımız tabiidir. Müşaıünileyiı, ayni zamanda bu Ferdî idmanlann ikmalinden «onra uziaşmanm dostane bir sekilde o ~ elimizdeki oyunculan iki ayn tafew»4»alacağı ve tran'ın hukukunu temin ve linde karşılaştıracağız. Toplu idman muhafaza eyliyeceği ihnidinde ba lar için bayramda burada bulunnuuı lunmuştur. mukarrer olan Macar profesiyonel Boskoy ekipinden de istifade etmek istiyoruz. Bu maksadı temin için tstanbol mıntakasınm tavassutunu istiyeceği*. Eğer bunu yaparsak millî takım oytınŞebrimiz Ticaret Odasmın şobat culanmızm ciddî bir tecriibeden gec • 933 ayına mahsus geçinme maarafı meleri imkân dahiKne girecektir. cetvelme göre; ana, baba, biri bir Asıl millî takım kadrosu ve ibtiyatbuçuk, diğeri yedi ve üçüncüsii de lar son ekzersnden sonra seçflecektir.» on beş yaşlartnda beş nufualu orta halli bir ailenia tstanbal'da gecine • biimesi icin ayda 126,5 lira lântn tstanbul Ticaret Odasmın tetkikatına dır. Bu paramn 40,68 Krası yani göre, memleketknizin krom madenleri %32,16 sı yiyecek ve içecek maddeihracat maddelerimiz arasmda ehem leri; 10,89 lvrası yani %8,61 yak miyetli bir mevki işgaline mnsait bu • ma, aydınlatma ve temizleme mad lunmaktadır. Geçen sene zarfmda dündeleri; 28,50 lirası yani %22,53 giya piyasalarmda (250,000) ton krom yecek esya ve ev esyası; 25 lira yani sahsı olduğu ve bunun (40,000) tonu %19,67 kira; 13,75 lira» yani Türkiye'den ihraç edildigi anlayıkmş • %10,87 mııhtelif; 7,68 lirası yani tar. Bursa, Kütahya, ve Bahkesir taraf%6,07 si de tasarruf ve sigorta maslannda krom cevherlerinin çok oldu raflarıdır. ğu ve ihracabmızra tezyit edilebflece1914 s«nesinde ayni aile bir ayda ği tesbit edilmistir. 11,61 lira ile gecinir iken 1933 şu bat ayında bu masraf 126,5 lira ya Son istatistiklere göre, limanımıza çıktığına nazaran; hayat kftğit para geçen sene zarfmda 18,515,438 ton île 9,9 mi»li, altın para ile %17 de • hacminde 8,317 gemi gelip gfttiği anrecesinde pahalılasmıştır. lasılnuftır. Kânunusani 1933 te hayat paha Bunlardan 1,214 ü Türk, 1,589 u hlığı altm para ile 1914 e kıyasen İtalyan, 1,168 i tngiliz, 1,525 i Yu • %18 derecesinde pahalı olduğuna nan, 343 ü Fransız, 397 si Norveç, bakılırsa subat ayında şehrimizde 365 i Romanya ve mütebaki 1,516 si hayat tekrar biraz daha ucuzla da diğer bandıralı gemilerdir. mıstır. Timurtaç Han Masraf bütçesi (BMnd sahifeden mabatti bütçede 6,000 Kra tahsisat vardı. Ba sene ba para 16,000 Ura olmustur. Bundan baska turizm masarifi u* mumiyesî ve turizm teşekkiillerine muavenet için 4 bin lira konmuştur. Maarif bütcesme Darülfünuna yapılacak muavenet için 781,824 lira konmuştur. Geçen sene bu para 770,170 lira idi. Himayeietfale 932 de verihniş olan 3 bin liraya mukabil yeni bütçede 20 bin lira verilmektedir. Spor cemiyetlerine yardım olarak t« 50 bin lira istenmektedö*. istanbul'da hayat ucuzlamakta devam ediyor Üsküdar Hâle sinemasında Türkoe sesli, sözlâ şarkıh Bir millet uyanıyor tliveten: Dünya havadisleri Krom ihracatımız PARİS PANAYIRINDA 13 ilâ 29 mayıs 1933 tarihine kadar icrayı muamele edilir. BEYNELMİLEL TİCARET KAT'I ve UMUMÎ VE SANAYİ ALEM1NİN KANAATt BUDUR 10,000 Teşhir edenler 497 Sene » » » 1904 1917 1925 1931 Metro M » 55,000 » 190,000 » 360,000 1750 5500 7620 Limanımıza uğrıyan gemiler ve '932 senesinde 390,000 metro murabbainda 34 tnliltte att 7750 kişi tarafından mal teşhir edilraiş ve panayın 2,000,000 kişiden fazla ziyaret ettniştir. Fazla malutnst için İstanbul'da Kabristan sokagi 41 numarada (Istanbul dö Kotners Fransez ) e tnüracaat olunur. Karacabey Harasından: Karacabey harasında yapılacak çeltik ziraatine ait «2500» dönümden ibaret olan sahanın 28 mart 933 tarihine musadif salı günü pazarlıkla ihale edileceği ilân olunur. nsmıyan, kendi halinde bir adamı neden kaldınp götürdüler; hem de inceden inceye tertibat, uzun uzun hazırhklar yaparak?.. Şimdilik bunu bilmiyoruz!.. tkincisi: Kim yaptı?. Hikmet Beyi kaçıranlar kimdir? Bunu da bilmiyoruz!. Abdurrahman Nezir'in bu iste parmağı var mı? Bu da belli değil!. yalnız, tam o ge ce Perihan'ı sinemaya götürmek >ahanesile köşkten uzaklastırdığına bakılırsa her halde olup biten iflerde onun da bir payı olduğu anlası lıyor!.. Peki amma, kızını da babası ile beraber kaçırmak pekâlâ mümkündü; neden yaptnadılar?. Bunun da cevabı yok!. Uçiincüsü: Abdurrahman Nezir'i niçin öldürdüler?. Kim öldürdü?. Benim pek aklrm yatmı yor ama, sahiden Haşmet mi öldürdü?.. Bütün bunlann hiç birhıi bil miyoruz!. Demek ki bu macerayı saran esrarlann bir ucunu bile kaldırıp bakmak kabil değil!. Elhnizde yalnız iki mektup var. Bir tabaka kâğıdı ikiye bölmüsier; yansına bir nektubu, yansına da öteki mektubu yazmıslar. Bu kadar ustalıkla hazırlanan islerüı arasmda nasıisa buna dikkat etmemisler; ortada bu kadarcık bir iz bıraknuşlar!. Sonra bu iki mektubun ikisinde de bir koku var: Lavanta kokusu değil gaz kokusu!.. Bizim Bürhanettin Bey bunun pek farkında olmadı; ben de söylemedim. Fakat bu mektuplar daki gaz kokusu her halde bence en sağlam bir ip ucu sayılır. Feriha Hanım kocasının söyîcdiklerini din'iyordu. Cevat Rıza biraz durdu. Sonra tekrar basladı: Nezir'in Cyanogene gazile öldürüldüğii muhakkak!. Cebindeki mektuba da, pek tabiî olarak, gaz kokusu sirnniş olabilir!. Fakat Hikmet Beyin yazıp ta eve bıraktığı mektupta neden tıpkı öyle gaz kokusu var?. Ferîha Hanım Mektupların ikisini de yazan ayni adam mı, dersin?. Diye sordu. Utabadi var) Gizli Eller Cevat Rıza Bey bahçe kapısın dan içeriye girdi: Hayır, dedi. Ben ne memurum, ne de gazeteci!.. Hikmet Beyin ak rabasrndarum!.. Memurlar, her ta * rafa bakmıslardır, her yeri aramıs lardır amma gözden kaçan bir sey kalmıs olmasın, diye bir kere de ben dolaşmak istedim!. Bahçıvan başını kasıdı: Hiç zannetmem!. Dündenberi evin altmı üstüne getirdiler; bahçe* nin her yerine baktılar. Araştırma dıklan köse, bucak kalmadı. Hîç bir iz bulunamadı, de mek?. Hayır, hiç bir sey!. Bana kalıraa, zavallı Hikmet Bey, kendi kendmi öldürmü» oltnalı!. Amma yaphnız ha!.. Ortada nic hh sebeD yokken insan kendi kendîni öldürür mü?. Bevefendi, bu^ünlerde kızına çok üzfllüyordu. Hayatından hiç memnun değildi; kim bilir belki onun için... Cevat Rıza Bey: Hiç zannetmem!.. Demek ister gibi baaını salladı. Sonra birdenbire: Abdurrahman Nezir Beyi tanrrsmız elbet... Nasıl adamdı? diye sordu. Görünüşte çok nazik, çok ki bar bir gençti. Çok cöraertti. Fakat benira bir kızım olsaydı ben de vermezdun!.. Bahçıvan birdenbire durdu. U zaktan bir otomobil geliyordu. Ce vat Rıza, başını çevirdi. Tam o aralık eski bir taksi otomobili bahçe kapısının önünden geçti. tçinde Faik tzzet vardı. Onun yanmda da bir baskası oturuyordu. Kambur gibi iki büklihn duran bn adamı, Cevat Rıza Bey tanıyacak gibi oldu: Ay!. diye bağırdı. Doktor Behzat Bey değil mi o?. Bahçıvanda da bir değisiklik vardı. Biraz sasnmıs, biraz da çekini • yormuf gibi: Evet, o, olacakl.. Diye cevap verdi. Olur şey değil!. Bunların bu • rada ne isi var?.. Bir kaç saniye otomobîlin arka sından baktı. tçindekiler her halde onu görmemiflerdi. Tekrar bahçıvana döndü: Doktor Behzat Bey de bu ta raflarda mı oturuyor? Bakırköy'le YesiUcöy'ün ara sında, Hasan Paşanın köşkünde.. Aziz, yavas yavas Cevat Rıza Beyin sözlerinden süphelenmeğe bas lamıs gibiydi. Bu sefer de o, eski poKs müfettisîni inceden inceye süzdü; sonra birdenbire lâkırdiyı değiştfr mek icin dedi ki: tsterseniz size köşkü, bahçeyi gezdireyim? Btıgünlük kalsın, baska za • nun... Artık aksam oldu. Ha... Ayse Hanım burada mı?.. Bizimkini mî soruyorsunuz?. Burada... Bahçıvan büsbütüa kuakulanraıs b. Cevat Rıza, onun bakışlanna aldırmadı: Allaha ısmarladık, dedi; bahçe kapısından çıkiı. Karısı otomo • bilde bekliyordu: Gidiyor muyuz? Buradaki isin bu kadar mı? Diye sordu. Busrünlük bu kadar.. Yarın sabah belki tekrar gelip bir kere daha dolasuiz. Eski meb'us biraz dalgın görünüyordu. Faik tzzet'in bindiği otomobil çoktan kaybolmuştu; Cevat Rıza hâlâ gözlerini yolun kıvrıldığı köseden ayırmıyordu. Otomobile bindi. Bakırköy'üne doğru ilerlediler. İki köyün ara yerine gelince otomobili yavaslattı: Şimdi surada biraz duralım da rahat rahat düsünelim. Cebinden paketini çıkardı. Bir sigara yaktı. Sonra da defterini açtı. Hem söyleniyor, hem de defterin bir kösesine kısa kısa cümleler yazı yordu: tlkönce sorulacak sey fu: Hikmet Bey gibi hiç kimsenin işine ka