r Yazan: ABtDİN DAVER 52 ; Cumhuriyet ' 4 Kanunusaı.» Şehir ve memieket haberlerî 'Gerni kurtarma I fnhisarı şirketi Yavrularımızın Hıfzıssıhhası... j Siyasî icmal Terkosun Yeni idaresi Romanya Yugoslavya Bazan güzel bir kolonya kokusu, insanı nasıl yakalatır? tşte bu Mösyö Lucas, namuslu bir adam olmaŞa karar verdiği za man, herkes gibi namuskârane ealışarak yaşamak istedi ve ilk iş olarak ta, yap • tığı marifet'eri Mkâye eden bir krtap yazıp nefretti. Muharrir, tafsilâti polisce de roalnm ve musaddak olan, binaenaleyh itim*da lâvık bulunan bu kitabmda, bir Kont Pierre'den bahsediyor ki bu adam Marki Pierre de Montessac'tan baska kimse değildir. Mösyö Lucas'm eiddî bir tetkike tâbi tutuiarak sıhhati tahakkuk eden iddiaianna nazaran, kim«enm nereden çeldiğini bilmedîfri Marki Pierre de Montessac ismindeki bu aasilzade, framizcadan ba«ka rusca. almanca ve ineı'Hzcevi ana lisanı gibi konnyuyordu; fakat kimse bu lisanlardan bangisinin onım asıl ana dili olduğunu bümiyordu. Marki, tahsilini Almanya'nın Bonn dlarülfünununda vapmıstı. Bu arada, babast Fransız Rivierasındaki şehirlerinden birinde ölmü« ve oğluna mu azzam bir servet bırakmışb. Darülfü ncmu b»nüz bitiren delikanlı, bu azim serveti MonteCarlo'da kolayca eritmekte geeikmedi. Fakat alışbğı bu lüks sefahet hayatmdan bir türlü kurtulamıyordu. Mîlyonlan bittikten sonra da gene «nihroncr bir prens gibi yastyordu; fakat. simdi artık, oturduğu her otelden bir hahra götürmeden cıkmıyordu. O, gittîkten sonra, mutlaka, otelde oturan zenginlerden bir kaçınm mücevherleri •eya para dolu cüzdenlan sn* oluyordu. Bu kibar hırstz, hiç bir zaman yakalan • marms o'ma«inn r»*men. nîhavet bir *im bu hayattan bıkmak mecburiyetmde kalnush. «Bıkmak mecburiyeti» tabîrmi garip buldunuz, değil m i ? Bu mecburiyeti size hikâye edelim. Marki Pierre de Montessac, bir gün tsviçre Lausanne (Lozan) şehrinde büyük bir otelde oturuyordu. Oda komşusu olan zengin bir Al man'ın dolgun cüzdanı, orra pek ziyade tahrik ediyordu. Bu eüzdam vurmak istiyor, fakat bh türlü biçünme getiremiyordu. Çünkü, Al • man, bklım tıklım para dolu çan tasrm daima üstünde gezdiriyordu. Beraber gittikleri yerlerde para vermek lâzım geldikçe Alman çantasınt çıkardı mı, Marki cenaplannm içi gidiyordu. Bir gün Alman'a dedi k i : min iç cebine kadar el uzatamazlar. Herif, bunu söylerken elile de ceketînin üstünden cebini yokhya rak para cüzdanınm yerinde olup olmadığmı muayene ediyordu. Siz bilirsiniz azizim. Bi riki gece sonra, Marki'nin komşusu olan Alman'ın odasına, kendisi odada buhınmadığı bir zaman da maskeli bh adam girerek, karyo lanın altma saklandı. Bir müddet sonra, Alman odasına geldi, ve soyunup yattı. Çok geçmeden karyo lanın içinde bir horultudur yükseliyor, karyolanm altından da, kıvrık bir baston sapı uzanarak yatağın baş tarafindaki koltuğun üzerine konultnuş olan yeleği çekiyordu. Yelek sinema filimlerindekî bazı eşya gibi kendi kendine yavaş ya vaş yerini değiştirerek koltuktan asağı indi, yatağın önündeki balının üstünden kayarak karyolaya doğru yürfidü. Karyolanm altındaki ada • mın eli, tam dışan uzanıp ta yele ğin cebindeki cüzdanı yakaladığı zaman karyolanm üstundeki adamm eli de uzanarak öteki eli bileğinden yakaladı. Karyolanm üstündeki adam, tıemen yatağm somyasi ile karyolanm yan tahtası arasmdan tabancasını aşağı uzattı. Lutfen yatagimm altmdan çıkmız, size mühim bir sözüm var Mar. k! cenapları, dedi. Yatağm altındaki adam, bu davete evvelâ, hiç çevap vermedi. O zaman Alman, Sîze bir dakika musaade, çıkmazsanız zile basip garsonu çaği racağım, dedi. Bu tehdit tesirinî gösterdi. Yatağin altındaki maskeli adam, yeleği bırakarak karyolanm altmdan çıktı. Alman, tabancasım hedeften ayır • madan gülerek dedi ki: Azizim Marki, maske takmağa ne lüzum var. Biz, birbirimizi pek iyî tanınz. Markinin de eKnde bir tabanca olduğunu görerek ilâve etti: Bu isî silâhla hallebneğe kalkrsmak ikimizin de aleyhine olur. Şuraya oturun. Dostça konusalnn ve mes'eleyi dostça halledelim. Mem nun olacağmıza asla şüphe etmeym. Maskeli adam, hiç bir sey söyle meden dinliyordu. Alman devaaı et Azizim yankesicilerden korkti: muyor musunuz ki bu kadar parayı Maskenizi çıkann, kullandığı yannuzda taşıyorsunuz. Görüyo nız güzel kokulu kolonya varken on rum, paramzı bankalara yatırmak ! maske taksanız gene sizî tanırım tan çekiniyorsunuz. ö y l e olmasa Marki. Hem emin olun ki gayet iyi bütün servetinizi cebinizde taşımaanlasacak ve daha samimî dost olanm manası yoktur. Ya otelin kasa cağız. sına teslim ediniz, yahut t a e n iyisi Maskeli adam, maskesmi yüzün> kira ile bir kasa tutup paramzı odaden attı. Alman'ın dediği gibi bu nızda saklayınız. Günün birinde maskeli hırsız, Marki Pierre de Monyankesicinin bhi paramzı vuracak. tessac'm ta kendisi idi. Alman başını salladı. Marki, dedi. Paramı yanımdan bir yere ayırmam. Daima üstümde dolaştmnm. Yankesiciler de yeleği Her seyden evvel, odaniza girdiğtmi nereden anladınız? (Ma'badi var) M. Fenner yaksnda gele Yeni şirket bu ay içîndc j Takayyüt çoğaldıkça vefat azalıyor rek tetkikat yapacak ^eşekkül ediyor Belediyece terkos işleri hakkın daki tetkikatta devam edilmekiedîr. Su işleri müdürü Ihsan Bey M. Kastelno'nun muavinliğine tavln edil miştir. Şebekenin ıslahı için celbe " dilecek mütehassıs M. Fenner ya kmda gelecek, bir ay kadar burada tetkikat yaptıkan sonra Viyana'ya giderek bir ay zarfında projelerini hazırlıyacaktır. Bunun için kendi sine üç bin beş yüz lira harcirah verilecektir. Bu işler bitince Profesör Fenner fennî müsavir olarak istihdam edi~ lecektir. Terkosun idaresi için Belediye taraf ından yeni bir kanun projesi teklif edilmiştir. Buna nazaran terkos; resmî devairin tâbi olduğu • usuller haricinde ve ticarî bir müessese şeklinde idare edilecektir. Bu maksatla fennî, idarî ve iktısadî işlerle meşgul olmak üzere bir murakabe heyeti teşekkül edecektir. Murakabe heyetinin fen işleri müdürü Ziya; mühendis mektebi sular mü derrisi Bürhanettin; nafıa komiseri mühendis Murtafa Arif ve Tahir Kevkep Beyierden ibaret olmasi tnuhtemeldir. Şebekenin iyi islemesi ve bilhassa yangmlarda daima su bulunması için icap eden tedbirler alınmıstır. Köçük iülâf devletleri bulunan Ro manya ve Yugoslavya üe Çekoslovakya'nın hariciye nazırlan tarafmdan geçen ayın yirmisinde Beigrat'ta aktolunan AmtraJ Vâsıf Tstahbıa meVusu Hamdi Bey Kaputaj kanununa rağmen mümasil teşkilât olmaması dolayuile Türk sularmda ecnebi tahlisiye kumpanyalanna muvakkat bir müsaade verilmis, fakat, Türk gemi kuratrma şirketi faaliyete başladıktan sonra bu muvakkat müsaade de kaldınlmışb. Türk Gemi Kurtamra Lîmttet Şirketinin hissesinin yüzde kırk beşine Seyrisefain idaresi sahiptir. Mütebaki sermaye de Amiral Vasıf Pasa ile tstanbul meb'usu Hamdi Beye aittir. Bu muessese teessüsünden itibaren faal ve muvaffakiyetli bir mevcudiyet gösterdiği için üeride muzır her hangi bir rekabete meydan vermemesi ve hazine hissesi daha faydalı bir. şekilde nemalandırrması ve bu şirketin devlet için daha iyi bir varidat membaı haline konulması mksadile hükumet tarafm • dan, şirketteki hissesinin vüzde yetmişe iblâğı takarrür etmistir. Bu karar üze rine, Gemi Kurtarma şirketinin maiı olan La Nina, La Valet, Sezar ve Kleopatra tahlisiye vapurlarile Seyrisefainl idpr«>sinin A'To^ar tahlî«ive vanuru ve Kalkavanzade tbrahim Beyle Lefteriyadis Efendinin müstereken sahip bulundukian Adalet Kablo vapurunun kımetleri takdir etmiş ve hükumet , bunlann bedelleri mukrbilinde sahiplerine hisse senedi vermiş ve mütebaki kalan kendi hissesini de vüzde yetmise iblâğ edebilmek için nakten tedivatta bulunarak 500 bin liralık sermayeli bir anonim şirketin esaslannı kurmuştur. Eski Limitet şirketinin yerine kahn olacak olan yeni (Türk Gemi Kurtarma Anonim) şirketi bu av içinde teessüs ederek faaliyete geçecektir. Şirketin mukavelesi kanunu mahms mucfbince bu aym on yedisinde hükumet e tevdi edilecektir. Kanunî merashn yapıldıktan ve Şirket resmen teessüs ettikten sonra tstanbul ve Çanakkale boğazlanna ait saha dahiiinde bilu • mıtm gemi kurtarma işleri hükumetin inhisan alhna alınnuş olacakhr. tnhisarm işe başlamasuu müteakıp kazaya u s n • yan her sremi kendi ve<»itne kıwtulabî1irse kurtulacak, aksi takdirde inhisar şirketi gemiyi kurtaracaktor. Şirketin üç kisilîk idare meclîsî oia cak, hükumetin şirketteki hissesini Seyrisefain idaresi temsil edecektir. Şirket müdiri umumniği, eski Limitet şirketin umumî müdürü tstanbul meb'usu Hamdi Beyin uhdesînde bırakı'maktadır. Limitet sirkeHn diğer teknik ve idarî unsurlan kâmilen ipka edilmektedir. Bu münasebetle gemi kurtarma isleri üzerinde yaphğımız tahkikatta alâkadarlarm son zamanlarda bu sahada da buhrandan müşteki olduklnnı öğren dik. Kurtarma işlerinde, bütün deniz işlerinde teamül olduğu gibi tngiliz lirası üzerinden muamele yapılmaktad». Kurtarma ücretleri, kazazede geminin aslî kıymeti, derunündeki hamulenm kry • meti ile yaptığı seferin navlun ücretinin yekunlan üzerinden hesap edilerek yüzdelO ve yüzde 2 0 arasında tesbit edilir. Halbuki, tngiliz lirasının son za Pelediye MeMupçusu mezun Belediye Mektupçusu Haluk Beye mazeretine binaen bir ay muddetle n e zuniyet verilmiştir. Telefon tarifesinin tesbiti Telefon ücretlermin onümüzdeki alh aylık yeni tarifesini tesbit edecek olan komisyon gelecek haftadan itibaren tetkikata başlıyacakhr. Komisyon; mesa • isi sırasmda simdiye kadar fazla ücret alınıp ahnmadığı noktasmı da araşhracaktır. Şurayi Devlet te telefon ucretlerine dair kararnu bu perşembe günü vere cektir. iktısat Mödörö geliyor Ankara'da bulunan İktısat müdürü Asım Bey Belediyeye ait işler bakkında* ki temaslannı bitirmiştir. Yann şehri > mize avdet edecektir. Haseki Nisa'daki bâd'se Bir iki gün evvel ( Haseki Nisa hastanesinde inanı'mıvacak bir hâdise) den bahsetmiştik. Dün tstanbul Belediyesinden bu hâdiseyi izah eden bir mektup aldık. Bu mektupta aynen deniliyor ki: <Arkasında çıkan bfr çıbandan dolayı kendisine ameliyat yapıhnıs olan hanımın ayni odada kendisine pansıman yapılacak diğer bir hastanm ıztırabmdan mütessir olmasm diye kendisi tarafın dan izhar olunan arruya binaen odadan dışan çıkması telkif edildiği doğnı ise de ayakta kaldığı ve bayıldığı doğıu değildir. • Hasta yatağmdan kalkamıyacak ve kaîkması tehlike teskil edecek bir hastalığa möptelâ değildır. Ateşi yokttır, gezip yürüyebilir bir hastadır, ve tek rar odaya girmesi menedilmiş te değildir. Nitekim rontken dairesinde otur • muştur.> fevkalâde konferans, bundan evvelki içtimalara hiç benzemedi. Evvelki içtimalarda bu üç devlet mümessili alâkadar bulundukları her hangi muayyen bir Memleketimizde çocuk vefivatımn mes'eleyi görüşürler ve müsterek bhr anne'er tarafmdan tatbik e^i'en flmî uhath hareket tayin ederlerdi. Bu defaki suller sayesinde azaldığı soyleniyordu. içtimada ise muayyen bir mes'eleden Dün bu hususta kendisüe göriiştüeümüz ziyade küçük itilâf zümresinin siyaset çocuk hastalıklan mütehassısı doktor âleminde bir kül ve müttehit bir kütle AIi Şiikrü Bey şu izahatı vermiştir: halinde faaliyet ve tesir icra eylemesi c Çocuk vefivatı hakkmda tam ma , gibi mühim bir esası görüşmüşler ve bir Iumat verecek kadar etüt yapamadım. j karara gelmişlerdir. I Yirmi senedenberi çocuk hastalıklarHe Her sene hiç olmazsa üç defa top meşgul oluyorum, yalnız hastalan görlan»ck daimî bir meclis teskil edil düğümden sıhhatM cocuklara dair ma miştir. Bu meclisin azalan üç devletin lumittm yoktur. Yalnız ötedenberi e dmdiğim kanaate göre sehrimizdeki co | hariciye nazırlan yahut bu derece sa lâhiyeti haiz ricali olacakhr. Avnca da c ft anneTerinin çocuklarile her sene daüç devletin müsterek ve daimî bir kâ ha fazla ve ilmî surette alâkadar olduk ! aruu ve bu bilgiierin'n artmakta oldu j tibiumumî'iği teskil edilmiştir. Merk»zi Cenevre'de bulunacak bu muessese üç ğunu görmektevim. B^gün halk o dereceye gelmiştir ki nere'erde çocuk bakımı : devletin müsterek menafiine taalluk eiçin acılmış müesseseler varsa oralara | den mes'eleler hakkında vesaik ve dekosmakta ve çocuklarmt tedavi ve sıh I lâil toplıyacak ve Avrupa efkâri umumiyesini küçük itilâf zümresinin nok+ai hatlerine takavyüt etmektedirler. ts nazar!an hakkında tenvir edecektir. Üç tanbul'da eskiden va'nız Şişli'de nok^an teşkilâth bir çocuk hastanesinden baş ı devlet arasındaki bu sıkı teşrîki mesai, Fransa'nm siyasetîndeki tebeddülden ka hiç bir yer yokken bugun hükume • '• t'mizin himmetile Şişli'de, Beşjktas'ta, ' ileri gelmiştir. Fransa'nm küçük itilâfa Üsküdar'da, Edirnekapı'da çocuk dis • ! danışmaksızın Lozan'da tamirat mes'elesini ve Cenevre'de Almanva'nın ve panser'eri arı'm«hr. Bural*rda b'n'erce çocuğa bakılmaktadır ve birisi Şişli'de j diğer mağlup devletlerin eilâh'anma ve diğeri Haseki hastanesinde olmak üze emniyet sahasmda müsavat esasnu dire iki çocuk hastanesi de vardır. tstanğer büyük devletler ile halletmiş o'ması bul'a hennz kâfi olmıvan bu te«kilâhn üzerine küçük itilâf devleteri kendilerini tekemmülü için çalışıldığına bittabi mem zah'rslz ve yardımsız addediyorlar. nunuz ve bu teşkilât ve çocuk ölümlerile Üç devlet birleşerek siyaset âleminde mücadele de nek tabüdir ki bir hüku • 1 bir devleti muazzama rolünü ovnamak met mes'e esidir.» ve bu suretle Avrupa mes'elelerınin hallinde soz sahibi olmak istiyorlar. tste Belgrat'ta bu maksatla fevkalâde bir içtima yapılmış ve daimî teşkilât vü cude getirıimistir. Küçük itilâf ittifakı Trianon muahedesile taksime uğnyan trk tedrisat müfettişleri yann bir iç ve kolu kanadı budanan M<*caristan'ı tima aktederek Hk mekteplerin son uç bir daha baş kaldıramaz bir halde tutaylık faaliyetleri hakkmda tetkikat yamakta. pacaklardır. Şimdi ise umum mes'e 1 elerde yekvücut olarak hareket etmek istiyorlar. FaOnümüzdeki mart içinde Ankara'da kat bunun için evvelâ kendi aralarınc^kî ilk defa olarak bir beden terbiyesi konihtilâflan halletmek lâzım geliyor. Ba gresi toplanmasına karar verilmiştir. Ma mes'elelerin başında ekaüiyetler, tica arif Veküi Beyin riyasetinde toplanacak ret mukavelesi, Tuna köprüsü gibi müolan kongreye beden terbiyesi müfet him mes'eleler vardır. Romanya Yu • tişleri; muallimleri ve mütehassıslar işgoslavya'daki Romen ekalliyetine ya tirak edecektir. Şimdiden hazırltklara pılan muaraeleden hiç memnun değildîr. Yugoslavya ise Romanya<iak« ^«üv Mütehasns geliyor ekalliyetine reva görülen muarneleler • Ankara yüksek beden terbiye mektebi den münfendir. Bu iki devlet 1927 de için Almanya'dan davet edilen mütehasbu ekalliyet mes'eleleri hakkında bir su yann şehrimize geîecektir. Muma mukavele yapmışlardır. Fakat her iki U ileyh bir iki gün burada kaldıktan sonra raf dahi elleri alhndaki ekalliyetlere vâAnkara'ya gidecektir. si mikyasta müsaade gÖstermek istemedüderinden mukavelenin tatbikım ge • cSctirmişlerdi. Belgrat'ta fevkalâde kon Bir kısun ecnebi ve ekalliyet mek feranstan sonra Romanya ve Yugoslavteplerinde türkçesi zayıf talebenin ba noksanı nazan itibara almmtyarak smıf ya hariciye nazırlan mezkur mukaveleyi geçirilmekte olduğu anlaşudığmdan matadüen tatbika karar vermislerdir. Diarif idaresmce ba hususta tetkncata baş • ğer mes'elelerin dahi halledilmesi esas lanmışbr. itibarile kararlaşhnlmifhr. Şüphesiz küçük itilâf devletleri ancak kendi ara lanndaki ihtilâflan haüettikten sonra harice karşı müttehit göranebilecekler* MOfett'şierin içtimaı ilk beden terbiyesi kongresi Ecnebi mekteplerinde teftiş Irak'a Taşdelen suyu gönderilecek Ankara'nın yüksek derecede insanî bir kararı [Bajmakaleden mabatt] rülmez. Buna rağmen mutlaka afyon müstekkatı fabrikasyonunda ısrar edilmek Utenildiği takdirde bundan tevellüt edebilecek mahzurların mes'uliyeti artık bizim değil, baskalarınm omuzlarma bdmnek lâ~ zun gelecektir. Her halde buna şüphe yoktur ki afyon müstekkatı ünaIâtnu meseli Milletler Cemiyetmin kontrolu altmda bir tek büyük müesseseye irca etmek hususundaki Türk teklif inin bugünden haiz olduğu ehemmlyet zamanla daha ziyad'e teeyyüt edecek ve yükselecektir. Uyuşturucu maddeler bahsinde biz simdiye kadar muhtelif sebeplerle diğer devletlerin ittihat ve istirak ettikleri kararlara iltihak edememistik. Bu vaziyetimiz, uyuşturucu maddelerin ne serbestlikleri* ni iltizam etmemizden, ne de bu bagayeye istirake karar verdhn. Bunu bir reklâm mes'elesi değil, bir memleket vazifesi telâkld çderek müsabakanıza finjonnn. ı Ankara'da Dönya gözeline verilen ziyafetler Muta Ankara 2 Keriman Hanımm şerefrne dun Meclis Reisi Kâzım Pasanm reftkalan Hanımefendi bir çay, bugun de muanim Afet Hanımefendi bir çay nyafeti vermislerdir. Ziyafetten sonra Dünya Göseline Gazi çiftliği gerdirflmistir. Bu^iin l<met Paşa Hazretferinin refikalan Hammefendi de bir ziyafet •ermistir. Tevfik Rottu Beym refikalan Hanımefendi perşembe gfinö •efaret beyetleri »erefine verilecek zivafete Keriman Hannnı da davt etmistir. histe hususî f ikirlere ve maksatlara sahip olmaklığımızdan ileri geliyor değildi. Beynelmilel mukarrerata istirak ermemis olduğumuz zamanlngiliz seflri Sir Corç Klârk cenap larda dahi biz uyuşturucu maddelarının tngiltere'nin Berlin sefiri Sir, leri siddetle taktp etmekte idik. Horas Rumboldü istihlâf edeceği şayiaŞimdi beynelmilel teşkilâta iltihak larmı geçenlerde kaydetmiştik. Bu tahederken dahi uyuşturucu maddelere vîlin, bir sefirin ayni memlekette beş sekarşı alınacak tedbirler hususunda neden fazla memuriyet yapmamalan bütün metnleketlerin en ilerisine kaidesinden ileri geldiği, maahaza Sir geçmiş bulunuyoruz. Bu kararlarıCorç Klârk'ın yerine kimin tayin edilemızdaki hulus ve ciddiyetimizin en ceği malum olmadığı haber veri'mektebüyük teminatını ise teşebbüse bizdir. zat Gazi Reisicumhurumuzun önayak olmuş olmasmda gösterebiliriz. Uyuşturucu maddeler gafil ve zavallı insanlara felâket vermekte hakikaten haklannda bu kadar raHahire'de onümüzdeki ay içinde dikal tedbirler almacak kadar mütbeynelmilel bir şimendifer kongresi hiş bdr musibettir. Biz Türk'lerin toplanacağı yazılmıştı. Muhtelif asıl hassamız insaniyet ve medenimemleketler namına bu kongreye yete hakikaten merbutiyetimizde iştirak etmek üzere mütehassıs hemütecelli olduğu içindir ki beşeriyet yetler ayrılmıştır. Japonya da bu için emsalsiz ve feci bir afet olan bu beynelmilel kongreye istirake ka musibete karşı koymak lâzım gelrar vermiştir. Bunun için, Japon diği zaman işte her türlü intifa fidevlet demiryolları mühendislerin kirlerini ihmal eden bir fedakârlıkla den Fukama Tahashira, M. Sura • bütün milletlerin en ilerisine geçhiko Oshima, M. Koşiro, M. Hideo mekte en küçük tereddude düşmeMitani'den mürekkep bir heyet dün miş bulunmaktayız. Bundan dolayı Tokyo'dan şehrimize gelmiştir. Jahiç kimseden alkış beklemiyor, ve pon şimendifercileri bir kaç güne kayalnız bu hareketimizden dolayı dar Kahire'ye gideceklerdir. kendi kendimize iftihar etmek için olsun yerden göğe kadar hak kaGeçenlerde hükumeti tarafmdan zanmış oluyoruz. Beseriyete muzır I olan bazı zehirlere karşı cezrî ve | tekaüde sevkedilen Avusturya sefiri M. (ögüst Kral) ın yerine Ankara kat'î kararlar almıs olmaktan dosefaretine, Avusturya'nm Mısır selayı her şeyden evvel kendi vicdanfiri olan Baron Wersboch tayin e larımtza karşı memnun ve müsterîdilmiştir. Yeni sefir bu cuma tzmir hiz. Bize yalnız böyle iyi bir iş vapurile lskenderiyeden şehrimize yapmış olmanın cihan değer zevki gelecek ve doğru Ankara'ya gide bile yeter. ö y l e değil mi?.. rek itimatnamesini Reisicumhur Hazretlerine takdün edecektir. YUNUS NADİ ingiliz sefirinin tahvili Bağdat sefirimiz Tahir Lutfi Bey Belediyeye müracaatle Taşdelen suyunun Irak'a sevki kabil olup olmadığuu sor • muştur. Bu hususta tetkikat yapıimaktadır. tmkân görüldüğü takdirde Bağ • dad'a Taşdelen suyu gönderilecek ve bu suretle Bağdat sarayı ve Irak zen ginleri sudan istifade edebilecektir. manlarda sukutu, iktısadî buhran do layuile Boğazlardan eskisine nisbetle az vapur geçmesi, navlun krymetlerinin de iktısadî zaruretler neticesi olarak düş • mesi bu sahadaki iş randmanını ve kazancı çok azalmışttr. Türk Gemi Kurtarma Şirketi simdiye kadar 3 8 büyük vapur kurtarmış • br. Bu gemflerin tonan takriben 200,000 tonu bulmaktadtr. . MUHARREM FEYZt Belediyede... Vezne teşkilâtı ihdasî tetkik edilecek Kahire Kongresine giden Japon heyeti Talebe Birliğinde dünkü içtima iî Türk TaIebe Birliği kong resinin altıncı celsesi dün birlik binasmda Hasan Hulusi Beyin riyasetinde toplanmıştır. Nizamname encümeninin hazır • ladıği nizamname nin 16 mcı maddesi üzerinde çok hararetlî munaka • şalar olmuştur. Kabul edilen yeni şekle nazaran heDün yeti idarede her müesseseden birer murahhas buranacak' tır. Ve konçre tarafmdan heyeti idare intihap edHirken vazife taksimi de yapılacaktır. Heyeti idare on beş azadan teşekkül edecek, hariciye ve dahiliye bümlannda beser kişi ça'ısacaktır. tçtima geç vakte kadar devam etmiş ve ancak brr madde münakaşa edîlebîTmiştir. Gelecek salıya tekrar toplanarak { Kemai ve Nafl Beyler Belediye muhasebe müdürlüğüne tayin edilen Kemal Beyle muavin liğine tayin edilen belediye varidat şubesi müdürü Nail Beyler yeni vazifelerine başlamışlardır. « Belediye varidatı simdiye kadar doğrudan doğruya bankalara yabrılmakta ve bu yüzden bir hayli faiz almakta idi. Alacaklılara ise bankalara çek verilmek suretile tediyat yapılıyordu. Bu şeklm değiştirile rek vezne teşkilâtı yapılması faideU olup oltnıyacağı tetkik edilecektir. toplanan Birlik Keyetî mütebaki maddelerin sür'atle ikmali kararlaşbnlmıs ve celse tatil edilmiştir. Millî Türk Talebe Birliği kongre reisliğinden: 1 0 / 1 / 9 3 3 sali günü saat 15 te birlik binasmda kongremizm yedinci celsesi aktedîleeelrtir. Murahhaslann teşrifler! rica ve üân olunuc Yeni Avusturya Sefiri geliyor Evkat cetveli 7 Ramazan Çarşamba 4 kânunsani 1933 Tulu .4 Vasaf 12.19 Iklnd Atşam: 9,47 14.41 16,53