18 Kasım 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

18 Kasım 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

:!3 Teşrinîsanl Ctımhtıriyet' Bir Lîranın Başın Istanbul sinemalarında yeni filimîer Bu haftaki filimlerin bir kısmı operet, bir kısmı komedi, bir kıs mî da hissî piyeslerdir Canavar geliyor Opera'da Sessiz filimlerde nasıl bir vakitler korkunç ve heyecanlı kor delâiar yapmak moda oldu ise son zamanlarda sesli filimlerde de ayni temayül göründü. Al man'lar «Hortlak» ve «Meş'um Adam» kordelâlarını çevirdiler, Amerika'hlar da «Frankenstein Canavar geliyor!» ile «Iki yüz lü adam Doktor Jekyll ve Mis ter Hayde» i vücude getirdiler. «Canavar geliyor!» insan ya • ratmak sevdasına düşen ve buna muvaffak ta olan Doktor Fran kenstein'in macerasıdır. Percy Shelley isminde bir muharririn romanından iktibas olunmuçtur. Doktor bu sırrını esinden, dostundan, hatta ailesinden ve sevgilisinden saklıyor. Ne yazık ki âli min dediği oluyor ama istediği olmuyor. YarattıŞı insan bir canavardan başka bir şey değildir. Yapmadığı cinayet ve vahşet bırakmıyor. Ortahğı dehşete salı yor. Sade ortahğı salsa neyse tabiî seyircileri de tirtir titretiyor. Kordelânın bütün yukü mihanikî adam, canavar rolünü oynıyan Boris Karloff'un üzerine yüklenmiştir. Amerika sinema âleminde merhum Lon Şaney'in halefi addolunan Boris te bu ağır vazifenin hakkından gelmekte kusur etmiyor. Colin Clive, John Boles, Mac ,Cîarke'te onun etrafındaki şah 'siyetleri iyi caniandırıyorlar. v Cumhuriyet Turnuva maçları Hava bozulduğundan bugünkü maçlar tehir edild' Tefrika numarast: 31 Ya\an: Kemal Ragıp Bu herifler genç bir kızın yoluna kurdukları tuza^ı biziınle örtecek süsleyeceklerdi yük annesi var. Soracak, soruştura cak başka hiç kimsesi yok. Ben, bir gün: fGel seni sinemaya götüreyim, gezdireynn» derim. Ne kadar olsa komşu değil miyiz?. Yabancı sayıl mayız. Merak etme, zamane kızlan gezmeği, eğlenceyi duyunca nazlanmazlar bile.. Bir kere de sinemaya attık mı, üst yani kolay... Bütün masraf olsa olsa sekiz on kâğıdı geçmez. Hem de her türlü eğlencesi, her türlü safası içinde. Sözleştiler. Aynlırken bu iyi gün dostlann • dan birisi: Kızın gönlünü yapmak için belki ufaktefek masraf olur. . diye biraT para dokundurdu. Cüzdanını çıkarırsa üç beş lira ile kurtulamıya cağını da düsündü. Ceplerini kanş tırdı. Eline biz geçtik. Zaten dört f^n.da.% kalmıştık. Hepimizi bu a dama verdi. Lüyan Barvey w Jutet Berry «Palyaço» fümtnde Yapurcular beyanname verdiler Cevdet'in paraları yavaş yavaş bitiyordu. Yüzer, ellişer liralık eşlerimizin hemen hepsi birer ikişer ortadan kaybolmustu. Şimdi elinde, avcunda o, ellişer yüzer lîralıkiar Gayrimüttefik kulüpler arasındabozulo*ukça onların yerine gelen k! turnuva maçlartnm en mühim paralar kalmıştı. leriıvden biri olan Pera • Kurtulus Arada bir evdeki tek liralıklarmaçi ile ttalyan Necmiistiklâl maçı dan da bir demet alıp cüzdanının abugiin yapılacaktı. Fakat dün havarasına sıkışiırıyor, gene gününü gün nın birdenbhe bozması ve süreklî yağmur yağması, Çukurbostan stad etmeğe çalışıyordu. Biz, üç beş tane tek lira, Dantalonunun cebinde unuyomunu mac yapılamıyacak bir hale tulmuştuk. getirmiştrr. Yağmurun bugün de deArtık eskisi gibi sabahlara kadar vam etme»i muhtemel olduğundan otomobillerle gezip, eğlenemiyorbugünkü müsabakalar tehir edilmişlardı. Kadın da, RÜnden güne kentir. Bu müsabakalar gelecek haf ta cu dini naza çekivordu. Gene bir gün, sabahtan ak?ama ma günü, muayyen olan saatlerde ickadar Cevdet, onu her yerde aradı, ra edilecektir. bir türlü bulamadı. Üç arkadaş Taksim'dek< çalgıh kahvelerin birinde oturmu<lar, hem içiyorlar, hem dertTürkîye tdman Cemiyetleri ttti leşiyorlardı. fakı Istanbul mmtakası kongresi buBirisi, dedi ki: gün Halkevinde toplanacaktır. Kon Sen üzülme be paşam!.. Her grede mıntaka idman heyetleri intiisin bir kolayi bulunur. Hem bu kahap edilecektir. Bu suretle 19321933 dınm neden bu kadar üstüne dihii senesi Iik maçlanna yakında başlayorsun?. Şimdiye kadar onun uğ • nabilecektir. runda hergece yüzlerle lira harca dın. tnsan bu kadar paravı gözden çıkardıktan sonra piyasadaki kız ların en güzellerini yola getirir, en Vapur inhisan kanununtm alâkadarummadığın kadınlan baştan cıkarırlara verdiği mühlet dün bitmis ve mildı!.. Söyle bir Beyoğlu'nu dolaşalım. lî vapurcular vapur inhisan kanununıra Ne güzel kız buluruz!.. Pek çoçu tadüine intizar etmekle beraber evvelkomsuya diye sokağa çıkıyor, mek ce neşrolunmuş bulunan kanuna mugatebi bahane edip evden kaçıyor. yir hareket etmemek için vapurlannı satmak istediklerine dair Ticarett Bahriye Hepsi de bir otomobil gezmesi için, bîr sinema için can atıyorlar. tki lira mudiriyetine beyanname vermislerdir. verip bir loca tuttun mu, begendiğini Maahaza kendileri vapurlannı satmak fikrmde olmadıklarmı, ancak mevcut ka al yanına, çekil bir köşeye... Sinemadan çıkmca bir akşam yemeği de: nunun tecziyeyi âmir ahkâmmdan kurüç dört lira... Ellerine yirmi beş kutulmuş olmak için beyanname verdikleruşluk bir paket çikolata tutuşturunrini söylemiflerdir. ca gevşeyiveren matmazeller, kü çük hanımlar pek çok ya, hele bir çift ipek çorap, bir şişe «esans» alacak olursan bu sefer onlar insanın arkasından kosarlar!.. Mıntaka kongresi 16 Bir liranın sonu "ul Palyaço Melek'fR Mady Chrtstians ve SShe SaJtal <Dtte dufmüt *adtn> da «Prlyaço» Lilyan Harvey'in ekseri filimlerinin rejisörü Ro bert Siadmak'm bir komedisidir. Mevzuu sık ve zarif bir hanımla bir palyaçonun aşkmı tasvir etmektedir. Fakat bu palyaço zannedilmesin ki lâalettayin bir maskaradır. Hayır.. O da yakışıklı ve ince bir delikanlı. Asağı yukarı bütün kadınlar kendisine tutkun. Nitekim Madam Dawson da bunlann içindedir. Bu kadın p?^aço Küvik'i bir müsamereye da vet icin oynadıeı tiyatroya gidi yor. Orada müdiriyet kapısinın onünde zarif bir sjence rasge livor. Bu delikanlı kendisini direktör Henkel dive takdim edi yor. HaîbuM hskikatte palyaço Küvik'tir. O andan itibaren oalyaço iM şahsiy*t yaşam^a ba*lıyor. Madam Dawson Henkel'den de hoşlanıyor ama asıl sevdigi palvaçodur. Nihayet bir vesile ile Küvİk hakikati Madam Dâwson'a anlatmak istiyor. Fakat kendisinin palyaço olduğu na bir türlü onu inandıramıyor. Maamafih ertesi akşam tiyatroda herkesin gözünün önünde Ma&un Dawson'u locasından kucaklayıp sahneye götürüyor. Seyirciler bunu da bir numara zannediyorlar. Biraz sonra iş anlaşılıyor. Halk iki gencin ku caklasmasını şiddetle alkılışyorlar. Lilyan Harvvey Madam Dav • son rolünde her zamanki gibi şuh ve zariftir. Küvik'i temsil eden Jules Berry de iyidir. Kalpten kalbe Maiik'te «Kalpten kslbe» hoş bir operettir. Esere hakikî tuhaflık verilebilmek için vak'a Iskoçya'lı larla Alman'lardan birbirlerile sıhriyet peyda eden bir aile arasında geçirilmiştir. Bir rnakine mühendisi îskoçya'ya yaptığı bir seyahat esnasında genç bir kız tanıyor ve evleniyor. Gelinin amcası yeğenine inci bir gerdanhk hediye ediyor. lskoçya'hlar maIum ya dehşetli haris olurlar. Amca da cimriliğinden dolayı yeğenine verdiği gerdanlığı taklitler arasından intihap etmiştir. Damat bunu bir vesile ile vapurda öğreniyor. Fakat karısına "";/lemiyor. Yekdiğerini pek çok seven kan koca arasında Berlin'e döner dönmez ihtilâf baş gösteriyor. Çünkü erkek makine mühendi sidir. Halbuki kadın ise musikiye bayılıyor. Otomobilden zevk alamıyor. Aralarındaki bu anlaşamamazlık o derece kuvvetle niyor ki erkeği Molly isminde bir kadın arkadas, zevceyi de Helmbah isminde bir erkek arkadaş bulmağa kadar sevkediyor. Zevce bir gün Helmbah'ı ziyarete gittiği zaman orada gerdanlığı nı kaybediyor. Helmbah ta asıl gerdanlığı bulamad'ğı için ye rine bir baskasını alıp veriyor. Halbuki bu hakikî incidendir. Kocası bunun farkına varınca tabiî gürültü çıkıyor. Iş ayrılmağa bile müncer olacak bir şekil gösteriyor. Lâkin amca tam vaktinde yetişip tskoçya'lı dehasile mes'eleyi hallediyor. Kavgayı yatıstınyor ve diğer taraftan da Molly ile Helmbah evleniyorlar. Kan koca rolünü oynıyan Martha Eggerth ile Hans Bausvetterer birbirini seven fakat anlaşamı yan çifti iyi temsil ediyorlar. Bilhassa Martha Eggerth'in tatlı sesi kordelâya bir başka cazibe veriyor. Fekat asıl fümin kahra manları George Aleksandr ile Leo Selak'tır. Biri Helmbah, diğeri Iskoçya'h amca şahsiyetinde seyircileri hayli güldürüyorlar. Trude Berliner'de sporcu kız rolünde nazari dikati calip dere • cede tabiî oynıyor. Müzik güzel, reji iyi idare o • lunmuştur. Kac gündür bu kendini bilmez hovardanın cebinde unutulduğumuza ne kadar seviniyordum. Geceli gündüzlü o çılgın eğlentilerde içki masalannın üstüne, çalgıcıların ce b'ne dü.'mekten kurtulmustum. Şimdi başıma gelenler hepsinden iğrençti. Bu herifler, genç bir kızın yoluna kurdukları tuzağı bizimle örtecek • ler, süs'iyeceklerdi. Kıvranmağa başladım. Kimsesiz bir kızı baştan çı karanlara alet olmak, şimdiye ka * dar başımdan geçenlerin en çirkmi savılırdı. Cevdet'e yaranmak, arayerde kendi cebine de üç beş lira atmak için hiç acımadan bir genç kızı kirletmeği göze alan adam, ötekî arkadaşlarından ayrılnca bir bakkal dükkânına u?radı. Bir şişe rakı aldı. Keski beni verse de, kurtul sam .. O kızraipızın lekelendigini pörmesem... O cinayete vasıta olmaBuna Cevdet'in de aklı yattı. Saç sam .. ları boyalı, gözleri sürmeli o siş Diye îçim titriyordu. Irz düşmanı, nvanca kadının nazlanmasmdan ken demin aldığı dört lirayı çıkardı. tçidisi de usanmıs, hem artık eskisi gibi mizden birini bakkala verdi. Ara saçıp savuracak parası kalmamıştı. mtTdan kurtulüp' gld«n bir baskası Yanmdaki eğlence arkadaşı da hiç oldu. Ben gene onun cebinde kaldım. durme.dan anlatıyordu: Tramvaya bindik. Yeşil bir tram Yanndan tezi yok, Cevdet Bey, vaydı. Basamaklar dolu, kapılara üç ben sana bu kadını unutturacak nebeş kisi birden asılmış, herkes birbi ler bulurum. Hem ne uzağa gidiyo rmin üstüne yüklenmişti. ruz. Bak, iyi ki aklıma geldi. Tam Trz düşmanı, olduğu yerde sıza • uına lâyık olanı buldum iste: Bizim cak kadar sarhoştu. Bir köşeye çemahallede oturuyor. On dört yasınkilmif, ayakta uyuyordu. da.. Daha mektebe gidiyor. Bir bü(Mabadi vari 933 Türkiye Kraliçeliğî Christians'ın en son filmidir. Mevzuu hafifmeşrep bir ka dınla genç bir muharririn aşkını tasvir etmektedir. Vera bütün Paris'in kendisine taptığı güzel ve zevke, safaya düşkün bir kadınıdır. Bütün zenginlerin cep leri onun uğrunda boşalmış, bü tün servetler onun ayağının al tına döküîmüştür. Yani onun sevdiği yegâne şey paradır. Fa kat bir gün aşkın oku onun kal • bine de saplanmakta gecikmiyor. Kaybolan bir yüzük vesilesi ile tanıdığı genç gazeteci Rene'yi seviyor. Onun için yaptığı fedakârlikların haddü hesabı yok tur. Morfine alışmış olan bu de likanhyı tedavi ettirmiş ve evine almıştır. Rene gece gündüz ça lışarak yazdığı eser sayesinde para ve şöhret kazanmağa baslayınca ikisi de birbirlerile evlenmeği düşünürler. Fakat Re ne'nin babası oğlunun böyle dile düşmüş bir kadınla evlenmesine müsaade etmez. Bunu duyan Vera da hem izzeti nefsini koru • mak hem de Rene'nin muztarip olmasına imkân bırakmamak icin sanki onu sevmiyormuş ta eski âşıkını seviyormuş gibi davran mağa başlar. Fakat genç muharrir önceleri ihanet zannettiği bu hareketin bir komedya, bir fe • dakârlıktan başka bir şey olmadığını anlar. Tabiî artık kavus malanna da mâni kalmaz. Mady Christians Vera'yı hakkile temsil ediyor. Hans Stüwe marazî, muztarip genç adam rolünü iyi oynıyor. Diğer artistler Söke Sakal, Karl Goetz, Otto Walburg ta vazifelerini iyi kavramışlardır. Wiktor Jansen de rejiyi güzel idare etmiştir. IBirinci sahifeden Bursa'daki mOsabaka Ricamızı kabul eden Hakkın Sesi arkadaşrmız, gazetemizin vazettiği şerait darresinde, Bursa ve kazala rmdaki güzeller arasında bir mü • sabaka tertip ve bunu iîân etmiştir. Diğer mucibi memnuniyet bir nokta da şudur ki Bursa güzelini seçmek için açılan bu müsabaka ile Bursa Belediye Reisi Muhittm Bey de alâkadar olmuş ve Hakkın Sesi refikimizin tahrir heyeti ile birlikte bizzat jüri heyetmi tayin etmiştir. Bursa müsabakası, Belediye salonunda yapılacaktır. Müsabakaya Bursa kazalanndan da hanımlann iştirakini temin icin Belediye Reisi bazı teşek küllerle muhabereye girişmiştir. Bu memleket mes'elesinde Bursa Halk Fırkası şubesile Halkevi de alâkadar olmuy ve Belediyeye icap eden muavenette bulunmağa karar vermiş lerdir. Bursa Belediye Reisi Muhittin Beyin, müsabakayı bizzat idareye karar vermesi cidden şayanı takdir ve diğer belediyelere misal olma&a değer bir harekettir. Hakkın Sesi refikimizle Bursa Belediye Reisine ve Halk Fırkası ile Halkevine teşek kürler ederiz. lacak Türkiye Güzellik Kraliçesi müsabakasma Bursa güzeli olarak iştirak edecektir. tpekiş'in Bursa'daki fabrikası, Bursa güzeline bir tu valetlik hediye etmeği vadetmiştir izmir mlisabakas! trmir'deki müsabakayı Anadolu refikimiz idare edecektir. tzmir ve mülhakatmdan müsabakaya girmek istiyenlerin resimleri Anadolu refikimizde neşredilecek ve ondan sonra bize gönderilerek gazetemizde d« intişar edecektir. tzmir'de seçilen güzel «tzmir Güzeli» olarak tstanbul'daki büvük müsabakaya iştirak edecektir. Binaenaleyh tzmir ve mülhakatı karileri mizden müsabakaya girmek istiyenlerin resimlerini (Anadolu) refikimize göndermelerini rica ederiz. Resmlerin bir boy ve bir baş ol ması lâzımdır. Ta ki yüz ve endam güzelliği anlaşılsın. D ğer şeh'rlerde... Dile düşmüş kadın Artistik' te «Dile düşmüş kadın» Fransız temaşa muharrirlerinden Louis Verneuil'in eserinden iktibas olunmuştur. Bir müddet için si • nemadan çekilip mevcudiyetini sahneye hasretmek istiyen Mady BorU Karloff tCanavar geliyor!> ftlmlnd9 Diğer şehirlerdeki yevmî ve haftahk refiklerimizle bazı tesekküllerin ve cemiyetlerin Bursa ve tzmir'deki refiklerimizi ve teşekkülleri takiben, mevziî birer güzellik müsa • baka*ı acmalannı rica ederiz. Kendilerine bu hususta her türlü muavenette bulunmağa hazırız. Bir mektupla gazetemizin «güzellik müsa baka müdürlüğüne» müracaat et Hakkın Sesi refikimiz Bursa gü tikleri takdirde daha fazla tafsilât zellerinden istiyenlerin resimlerini vermeğe hazırız. neşredecek, istemiyenlerinkîni neş Müsabakaya memleketin muh retmiyecektir. Müsabaka Belediyede telif şehirlerinden güzel kızların işyalnız hakem heyeti huzurunda yatiraki takdirinde kraliçemizin yalnıs pılacak ve «Bursa güzeli» intihap etstanbul güzelleri değil, bütün memdilen hanımdan başka diğerlerinden leket güzel leri arasından mtihabı arzu etmiyenlerin isimleri de neşromümkün ve 1933 müsabakası cid • lunmıyacaktır. Resimleri Bursa'da den şayani dikkat olacaktır. fotoğrafçı Neş'et Bey çekecektir. Hakkın Sesi refikimizde çıkan Bursa güzellerinin resîmlerini Cumhuriyet te nesredecektir. Bursa'daki tzmir 17 (Hususî) Dünya Gühakem heyeti 12 kişiliktir. Bursa'dazeli Keriman Halis Hanım bugün ki müsabakaya girmek istiyenler, bir Fevzi Paşa Hz. ni ziyaret etti. Öğ • mektupla «Bursa'da hükumet arkaleden sonra mektepli hanımlann zisında Bizim matbaada Hakkın Sesi idarehanesi» ne müracaat etmelidir yaretini kabul eyledi. Bu akşam Keriman Hanım şerefine tzmir Palas'ta ler. Bursa güzeli intihap edilen ha • nım, kânunusanide Istanbul'da yapı muhteşem bir balo verildi. Bursa müsabakasımn şeraiti Keriman Hanımın izmir'de ziyaret ve kabülleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: