Cumhuriyet \ / Tiyatro hikâyeleri Arap Saçı • » istanbul Borsası kapanış tiatları 1711932 NUKUT >\lış lliktosat: [Darülbedayi san'atkârlarından Vasfi Rıza Bey, sahnedeki sevimli edasını andıran suh ve serbest üslubile bize arada bir tiyatro hikâyeleri yazacaktır. Bunlar, bir cok meraklı, eğlenceli, hatta bazan düsündiirücü ve istifadeli vak'alarla do!u olan eski ve yeni temaşa hayatımızdan alınmış hakik! sahnelerdir. Eski ve yeni san'atkârlarımızın yaşayışlarını, mensup oldukları devirlenn cazio dekorlarını, renk'erini ve âdetlerini, komiklerimizin nüktelerinî ve zarafetlerini bu hikâyelerde okuyacak ve hem yakın tarihin eğlenceli âlemlerini, hem de tiyatTO hayatımızın canlı ve hareketÜ mazisini gözlerinizin öniinde bulacaksinız. llk hikâyeyi bugün dercedi yoruz:] Sultan Hamid'in tahtında en sağlam oturduğu zamanlardı. Saltanahn orta lan. (Yenibahçe) de salaş ve köhne bhr tivatro vardı. O devrin tuluat ve ortaovıınu ü*tatlan bu semte ehemmiyet verirlerdi.. Nöbetlese Hamdi, Abdi, K. H>san Efendîler bu bina dahilinde senelerce (icrayi Iubiyat) etmişlerdi. Komik Ali Rıza Efendi korkak ve cekingen yaratılmıstı. Müddeti bayatınJ h;ç kimseyi incitmemi», kimsenin kalbini kırmamıstı. Bütiin bayatmı eviie tiyatro arasında geciren bu adam mevki ve servet itibarile kendinden yüksek olanlarla konusmaz, onların geçtikleri yerden geçmez, onlann oturduklan yerlerde oturmazdı. Bütün o zamantn maruf tiyatroculan ssr^ya girmisier, çikmıslardı. Abdi Ef. deta saray tiyatrosu aktörü idi. Hamdi Ffendi s'k sık gider, (huzunı şahane) d«s temsiller verirdi. Güllü Agop ta (Yakuo Efendi) ismile müsluman olup sakal salıverdikten sonra saraya intisap etmisti... Bu saydıklanm kadar değilse de. onlara vakın bir şöhrete sahip o^an Ali Rıza Efendi saraydan müternadi yen kacmıstır. Yolda bir saray arabası görse, bir haremağasma tesadüf etse, sokak aralanna saoardi.. Kışuı dondurucu soğuklanndan kur • tulan tstanbul sehri, bahann çiçek kokulu, ılık havasına kavusmustu.. Yer yer açan yesillikler, tstanbul halkuıa bir nes'e vermişti.. Kadın, erkek, çoluk, çocuk herke», akın akın kırlara, sehir baricine dökülüyorlardı.. (Yenibahçe çaym) göz görebildiğme insan yığınile doluyordu.. Simitçiler, tursucular, helvacılar, oyuncakçılar, leblebicfler, macuncular, şerbetçiler... Bagnan, gülen, lâf atan, kas çatan.^r.BJiİMniyim ben daha neler.. Bir kalabalık ki deyme gHsin.. Ali Rıza Efendi de bahan geçirtrtek için bu semtin meshur tiyatrosunu kiralamıttı.. Gündiiz kadınlara temsiller veren san'atkâr kapırun öniinde oturmuş, hem nargilesini içiyor, hem de tiyatroya girenleri, çıkanlan seyrediyordu. Uzaktan tozu dumana katarak gelen arabanın kendisi için olduğunu hatınndan bile geçirmiyen merhum, araba öniinde duruncuya kadar alâkadar olmamıstı. Bu gelenin basına belâ kesileceğini düşünmemîfti bile.. Arabanın içinden çıkan paiabıyıkh bir Aroavut dobra dobra söyliiyordu: Seni Kızlarağası hazretleri isti yorlar... Aman efendim ne yapmışım? Bir sev yapmıs değilsin ama, yapacaksın galiba.. Körolayım bir sey yanmam.. Kendi halimde bir adamim.. Ben ömrümde yüksek sesle (ah) bile çekmemi •imdir. tyi ya bire!. Ağa hazretleri de bunu bildiği için seni istiyor ya.. Anlamadım.. Ben de anlamadım.. Emir verdi. Al cretir, dedi. Eli ayağı titriyen Ali Rıza Efendi sordu: Bari yarm gelsem... OlmazL Bu gece kendimi alıştırsam. hazırlasam... Olmaz!.. Binbir salâvatla arabaya binmişlerdi. ^Yenibahçe) den Yıldız sarayına ka dar tek lâf etmediler. Rıza Efendi dalgın. Gözünün önünden binbir hayal geçiyor.. Nereye gidiyor? Neye gidiyor?. Sultan Hamit kadar hükmu olan Kız larağaşı bunu ne yapacak? Müsürlerin, nazırların eteklediği bu ağanın karşısmda nasıl lâf edecek? Ne soracaklar, ne cevap verecek?.. Beyni uğulduyordu.. Okudu, üfledi. «Yarabbi diyordu. Bari bir pot kirmasam, ters bir sey söyJemesem!» Arnavud'un sık sık öksürükleri onu bu dalgın halmd«*n ayınyordu. Yokus • lar tırmandılar.. Bir çift kuvvetli bey • girin arkasına takıh olan kuoa araba kus gibi SÜZÜIÜD gidivordu. Muazzam kapılardan, tarhlı yollardan geçtiler.. Araba durdu. tndiler.. Rıza Efendinfn tîtriven bacakları onu tasıyamıyacaktı.. Bir iki sendeledi.. Papucunu sürttü.. Agır ağır ileriedîler. Sağdan soldan selâm verenler, arkasına dönüp bakanlar, (hoş geldin Rıza Efendi) diyenler vardı.. «Yarabbi ne olacak, bana ne soracak'ar?» Geniş kapılardan, dar koridorlardan geçtiler. İki kanatlı büvük bir kapraın önüne geldiler. Zivıf bir adam bunları karsdadı.. Anlnsdmaz bir gürü'tü ile Arnavut ona bir seyler sordu.. O da başile (evet) işareti verdi.. Arnavut, derlenip tonlandı.. Karjıyı vurdu. Içer» den ince bir arap sesi (Gel!) dedi.. Arnavut girdi. Kaoıyı kanadı. Biraz sonra cıktı. (Haydi gel, Rıza Efendi) dedi.. Bir daha tekrar etti.. Ali Rıza dalmıs gitmisti.. Cağın'dığmı sonradan farketti.. Dizlerinin bağı çözülmusfâ. îlerledi.. Kaomra esiğine avağı takıldı. Dalgınlıkla e«iği selâmladı. Bası önünde ne tarafa ilerliyeceğini bilmivordu. GSz ucile baktı: tlerde oencerenin önünde, sedrrin üstünde dİTİîsrü oturmus bîr sîyah haremağası. B*smda kirrmzı fes. Temiz giyinmis. Elinde san kehlibar teshih... Kızlarağası Hafız Behram Ağa. Devletin haricî siyasetine dair bile fikir yürüten H^fs Behram Aea ile karsı karsrva idi.. (Buyurun bakalım Ali Rıza Efendi) dedi, yer şrösterdi.. Kapmın onünde bir harem?«*ı daha eloençe dîvan dnruvordu.. Behram Ağa hatır sordu.. Rıza Efendi kekeledi.. Kızlarağası söze basladı: SanyerM»k! ( suyu) benimdir. Orada vazlık bir (sano) var.. Oravı bir vaz, H»mdi'ye. bir y»r Abdi've, bîr y»z Sevki'ye verdim.. Yapamadılar.. Ci'cen v»z. h^o'niz birden oyna • yın dedim Birbirlerile kavga ettfler, A'i R<ıa Efendî bnram buram t*rTî vorc'u.. Arka« ne çıkacakh acab^l Elbet buna da hhr sual soracaktı. Ne cevap verecekti? Cevao verecek kendînde kıidr*»t bulabiiecU midi?.. (Allahnn sen mahrup erm«! Sen bana bîr pot ki"«îınna!) dîve dua etti.. Behram Ağa sözüne devam ediyordu: Ousunf"'™v t»«m»^ıın. Sen gavet terbiveli, uvs?' bir adammı»sın; ne7»k»»tin! sövliye növliye bîriremîvorlar.. Onlara V^rdım. Bu yaz bahçemi sana verece ğim... Art»k r>ir sey sö"'»^*k zam'tnî gelmisti.. Hic bir sev snvlememek olmaıHı. (Te^ekkür e^erJm efendimİT.. Al\ah örnronüzu müzdat boyursun!) di • İzmir'de bir münakaşa Mevcut iki fabrika için Adana'dan da pamuk alınmalı mı, alınmamalı mı? îzmir (Hususî) Ege mıntakası iktisat âleminde bir müddettenberi sid • detli münakaşalara sebebiyet veren pamuk mes'elesi son günlerde gazetelere de aksettirilmis, sanayicilerle müstah siller tarafım iltizam eden tüccar bu mevzu üzerinde mütalealannı gazete sütunlannda müdafaaya baslamulardu. Münakasaların mevzuu esas itibarile Ege mıntakasında istihsal olunan pa • muklann tzmir'de faaliyette bulunan iki pamuk iplik ve mensucat fabrikasma kifayet edip etmiyeceği ve Adana pa • muklannda mevcut pembe kurt hastalığuıa rağmen bu pamuklardan on bin balyanın tzmir'e celbedilip edilemiyeceği keyfiyetidir. Her iki tarafın kuvvetli tezlerî, esash bir surette tutunacak müdafaa noktalan vardnr. Biz burada memleket «iraatini ve sanayiini çok alâkadar eden bu mes'ele üzerinde fikir dermeyan etmeden evvel iki tarafın tezlerini teşrih etmek istiyoruz. Sanayicilerin noktai nazarlari su suretle hulâsa olunabilir: «Memlekette teessüs etmis olan sa nayii daha fazla ilerletmek için hükumetçe bazı tedbirler alınmıştır. Sanayiimizi teşvik etmek maksadiie bahşoiu nan tesviki sanayı muafiyetleri, güm » rük himayeleri sayesinde fabrikalan mız az zaman zarfında büvük inkisaf lara mazhar olmuştur. Hükumet dahilî sanayii bu tarzda himaye ederken bu defa İzmir'de mevcut iki büyük fabrikanm muhtaç olduğu pamuğun behe mehal Esre mmtakasından mubayaa etmesi zarureti hasıl oluyor. Bu fabrikalarm senelik ihriyacî 17 bin balyayı buimaktadır. Halbuki mıntakanın pamuk Tekoltesi 1 5 bin balyadır. Adana'dan ve yahut hariç memle ketleTden pamuk celbedilmediği takdîrde fabrikalann tafîlî faalieyt etmeleri ve bu yüzden binlerce ameienin işsiz kaîmalan tehlikesi başgösterecektir. Bundan maada beynelmilel pamuk piyasasında pamuk fiatları 36 kuruşa satı'ırken lzmir'deki fabrikalar baska yerden pamuk celbedemediklerinden dolayı pamuğu prese masrafı hariç olmak üzere 5055 kuruş üzerinden mufiayaâ etmek zaruretindedirler. Yüksek fiat la satın alınan pamuklardan yapılacak iplikler'e pamuklu mensucat, gümrük himayesine rağmen Japon mallanna rekabet edemiyecektir. Adana pamukla nndan beş on bin balya tzmir'e celbedildiği takdirde fiatlar beynelmilel piyasayı takip edecek ve gayritabiilik or tadan kalkacaktır.» Izmir'deki mensucat fabrîkatorlarinın bu mütale'»'arına karşı Ege mınta kası müstahsilini ve pamuk tic?retini müdafaa eden tüccann tezleri de şu noktalan teşkil eder: <Ege mıntakasının pamuk rekoltesi normal senelerde 2832 bin balya arasındadır. Izmir'de mevcut iki pamuk iplik ve mensucat fabrikasırın bir <ene zarfında istihlâk eyledikleri pamuk miktarı 1314 bin balya arasındadır. Mütebaki pamuklar ecnebi memleket'erine ne9İ pamuk rekoltesi 18 bin balyayı bulacaktır. İzmir fabrikaları on dört bin balya pamuk sarfedeceklerine nazaran mütebaki dört bin balya da Istanbul'daki fabrika'ara satılacak veya harice t»önderilecektir. Pamuğun okki«mı elii bir kuruştan mubavaa eden bir fabrika, dört okkadan bir okka iplik çıkrığına nazaran bir okka ipliğin pamuk masrafı 206 kuruştur. Buna yüz kuruş imaliye ve te^isat masrafı ilâve edil'rse umum masTaf 306 kurus eder. Fabrikalar bir okka ipliği 430 kuruşa sattıklan icin 1 24 kuruş kâr etmtş oluyorlar, ki bu kânn nisbeti yüzde kırktır. Beynelmilel piyasalarda pamuk fiatlarınm malivet fiatından aşağrya düsmesi yüzunden Ege mıntakası müstahsilleri pamuk zeT*iyatmdan sarfmazar etmek mecburive tinde kalıyorlar. FabrikatoTİanmız kâfi derecede kazanryorlar. PamuÇu mîisait fiatla satın alırlarsa miistansilin cebine de bir miktar para girmis olur. Fabrflratorlann maksadı pembe kurt hastalıshna raŞmen Adana'dan pamuk celbedip fiatlan düşürmek ve çok para kazan maktır.> tzmir sanayicflermin •* tBccarînin Ege rrrmtakası pamuklan haklnndaki fiIdrlerini sarahaten ifade eden bu sozler, memlekette ziraî, ticarî ve stnaî men faatlerin karsı karsrva geldiğini j?osleriyor. Adana pamuklannm pembe kurt hastahğmdan dolavı Adana mıntakası haricine sevld vaktile menedilmisH. Müstahsüierin bir kısmî pembe kurt tehlikesmi e'ân •arft gorüvorlar. B»zı • lan da tehlikenin ahnacak esash ted • birlerle defedileceğine kani bulunuyor KAinro Bu akşamki program tSTANBUL: 17 Müşerref Hanımın Iştirakile saz 17,45 gramofon plâklan 18 Kemal Niyazl Bey ve arkadaşlan 19 orkestra musikisi 20 Belkis Hanımın iştirakile saz 20,30 hanımlar saz heyeti 21,30 orkestra kanseri ve ajans, borsa haber • . leri, saat ayarı. •15 Teşriniganî Satiş 700 211 171 218 118 25 820 27 85 125 40 2? 17 32 50 24 35 58 Loodra New York Pans Milano Bruksel Atina Cenevre Sofya Amsterdam Stockholm Viyana Madrit Budapeşte Berlin Varşova Bukreş Bel grat Moskova Yokohama Altı Mecıdıye Bankoot 710 Ü10 168 214,50 113 24 8!0 25 83,50 120 35 25 IS 30 48,50 2?,M) 23 54 ANKARA: 12.30 seçilmiş plâklar 18 saion nr. kestrası 19 viyolonsel (Edip Bey). PARİS (Radio Paris) : 18,35 ingilizce ders 20,35 kitap ha berleri 21,05 konferans 21^5 orkes tra 22.05 tiyatro 23.35 piyano kon seri 24,05 gramofon plâklan. VARŞOVA: 18,05 orkestra ile hafif musiki 19,35 konferans 20 35 tefrika 20,50 hava disler 21,05 musiki musahabesi 21,20 senfonik konser 23,50 havadisler 24,05 dans musikisi. 50 9^21 37 236 55 922 07.50 238 ÇEKLER Açılış Londra Nev York Fans 697,75 0,47275 11,06 9,''2053.4125 81.94 2,4." 93 66,^65 1,1773 15,9775 2,702 4,025 5,7813 1,9873 4,2216 3,5625 80,515 BÜKREŞ: 18,05 radyo orkestrası 19,15 konfe ran* 19,30 radyo orkestraaı 20,05 konferans 20,45 plâklar 21,05 filârmonlk orkestra. Milaı.o Brüksel Atina Cenevre Sofya AniMtrdam Stockholm Viyana Madrit Berlin Varjova Bnd peşte Bükrej BeİErat Yokohama Moskova BUDAPEŞTE : 18,35 konferans 19,05 bir sesli fllmm nakll 20,05 konferans 20,35 opera blnasındaki temsllin nakli: (Don Juari) Mozart'ın operası perde arasmda: Havadisler Sonra: Tsigan musiklsi kon serl. ROMA: 18,05 havadisler, çocuk saatl 18.35 orkestra musikisi • 20,20 havadisler ve gramofan plâklan 21,35 şimal istas yonlarından nakü • 23 havadisler. 34,915 2.3088 BELGRAT: 17,35 radyo orkestrası 20,05 fransızca iki musahabe 20,35 konferans 21,05 Mozart akşamı (bestekânn eserlerinden konser) 22,15 piyano 22,45 tiyatro. 1083,75 ESHAM Açılış ts Bankası A. Şlmendiferi Tramvay Terkos Balya A. Şlmen. 9.7 *> 23,75 Kaııaniş 23,65 lar. İST1KRAZLAR Açılış tstlkrası Dahllt Şark şimendiferi Düynnn Muv. Gümrttk Saydı Mahi Bağdat Askertye Netice itibarile muhhn bir iktisat ve memleket mes'elesi olan bu pamuk isini ancak tktisat ve Ziraat Vekiletleri halledebilecektir. ZEKİ DOĞANOĞLU Gaip av köpejji 14 teşrinisani pazartes! gunü Şisli civarında Kopay cinsinden disi bîr av köpeği kaybolmustur. Bularun Tokath* yan otelinde M. Bojo Dumeziç'e getirdiği takdirde iyi bîr mükâfat verilecektir. Kapanış Kahve facirlerinin içtimaı 58,50 57,75 TAHVİLÂT Açılış Elektrlk Şirketl Tramvay . Tünel . Rıhtım . Anadola ( I ) Anadoln (2) Anadolv (3) A. \ ümessil 36,65 36,65 37,75 39,45 36,65 36,65 37,75 39.80 Memleketimizde tötön vaziyeti Muğla 17 (A.A.) Tütün satışları devam ediyor. Merkezde simdiye kadar tütün inhisan dairesi tarafından 250,000 okka tütün almmıstır. Milâs ve Bod rum, Karaova mıntakasında da piyasa açılmışhr. Her sene 30,000 kflo tütün istihsal edilmis ve bu tütünlerin hepsi satdmıstır. Milâs ve Karaova'da fiatlar 90 dan 100 kuruşa kadar da. ti s;ecmemisti: (B'r kav<"a bir H*m islen'ni bozdular. Hem de benî Rıza Ffendi, ise nek vsbana k^'mam?k ve bir sev sö^emîs o'mak için evv«»'â tutkundu; büvn't bir cesaretle: ^öyledir efendîmîz.. Onlar bir arava gelince zaten isi fArao saçına çevirirTavan döndü.. DırvarKr bevnîne yıkıldı!. Kıziaragasınm sivah yüzü morardı, kızardi. bilmem ne'er oldu.. Ali Rıza'nm kulaklan uğulduvor, gözlerine perdeler iniyordu. Artık hiç bir sey diişimemiyocek halde idi. Keskin bir ses odanın içinde çıniadı: Haydi çekii artık herif!.. r tktisat Vekâietinm tzmir kahve Bu akşam mvare İstanbul BelfidİjfeSİ tacirlerme verdiği cevap üzerine tstanbul kahve taeirlermden mühim saat 2r,3o Şehir Tiyatrosu bir kıstnı toplanarak vaziyet etra . aru] fmda gorüsmüslerdi. Evvelki gün { kahve, çay ve şeker tacirlerinden Yazan: Ekrem ''"" || | bir kısmı daha tekrar toplanmışlar, Reşit Bey. bundan baska yalnız kahve tacir Besteliyen: Cemal leri dün de ayn bir içtima aktetmisReşit Bey. j lerdir. Dünkü içtimada 31 mayırtan ev 3 perde 27 t b l o i vel gümrüklere gelmiş olan kahve UMUMA nin piyasaya çıkanlmasına müsaade edilmesini tktisat Vekâletinden ricaya karar vermişler ve bu hususta teşebbüsatta bulunmak üzere An kara'y» gidecek heyeti seçmişler . Saat 3 te talebeve dir. Bu heyet Gökzade Mustafa Lutfi, trfan ve Hasan Beylerden mii 50 kişilik kadrosıle rekkeptir ve tktisat Vekâletine tak. dim etmek üzere bir muhtıra da hazırlanmışır. tarafından Tacirler, bir şirket teşkilini bu tnallar çıktıktan sonra düşünebile ceklerini de tktisat Vekâletine ar. zedeceklerdİT. Akşam saat 21'30 (Uç saat opereti) ^ ğ^ FERAH SiNEMADA Tenzilâtlı fiatla SÜREYYA OPERETi ŞEN DUL m MADY CHRISTİANSl| E ' Güzel kadıniarın kraliçesi ^% ARTiSTiK sinemasında Cuma tatilini en hoş ve en eğlenceli geçirmek istiyenler; f L J A ]\yi D A sinemasına koşup 2 buvük *• r i f* 1 V 1 ^ ™ filim birden gormelid.rler. KIZ* Bugün, bu gece ™' 1 KIRIK Mömessilesi: DILE DUŞMÜŞ KADIN Filminde nazari takdirie seyredilmektedir. İlâveten: Fennt bir filim ile en son FOX halihazir dünva havadisleri Mümessilesi: 2 DAKTiLOKUN LU P E KANATLAR İZDiVÂCI VE LE Z 6L0R I E Şehzadebaşı HİLÂL SİNEMASI M A R IE ilâve olarak Paramount dünya havadisleri VASFİ RIZA ATLANT1D Şaheserinin G L O R Y A ' d a gördöğfl Pck pariak muvaîfakiyet hasebile bir k a ç g ü n dahâ göste rilmesine devam olunacaktır. Bugün 11 de tenzilât'i fiatlarla matine J B Umum! harbin canlı bir sahifesi EMDEN KORSAN KRUVAZSR gösterilmektedir. İlâveten: HAŞN'ETPENAH E6LENİY0R Almarca büyük operet Ayrıca dünya havadis eri Devamh matineler 11 den ren Şıir ve zevkfilmi. MAVi TUNA B R i G İT T E VE Şaheserlerin şaheseri. Mümessilesi Nefis şark! ar filmi • İTİ / A V 1 1 U 1* I\ Misilsiz musiki filmi. M A \ / î T Î T i V A i f l A V I Hissî mevzu filmi • 1 VJ 11 TV GÖRÜLEN SESr.t FİLIVK.KRİN EN GÜZELt: M A V î T IT N A • BugUn ASRÎ HARRY DAVİO SiNEMA'da BAUR'u 60LDER Meşhur trajediyen Bugön M i L L İ sinemada CHARr ES BOYER ANDRE BERLEY in temsili muazzatnlan Kiralık ev Çemberlitaş'ta, Taşdirek »okağında, 3 numaralı erin bir kısmı kiralıktır. Dört oda, büyük bir sofa, mutfak, babçe, halkah suyu vardır. Üç numaralı evin diğer kısmında oturanlara msiracaat edilmesi. II H E LM sinemasında Şayanı hayret Fransızca sö lü ve şarkılı filminde mutlaka gö rüniiz. Dünyanın en meşhur hakikî Z i G A \ orkestrası. Pek yakında MELEK Teruaşakirant MUVAFFAKÎYET ;... M UVAFFAKİYET ; . . . titreten filım F R A N K E N S T E IN Halkı kemali tehalukle OPERA SINEMASINA Koşturu^or. Şimdiye kadar bu tarzda ya pılan filimlerin en fevkalâdesidir.ölOm etrafta dolaşırken bir izdivaç... insanlar güler, eğlenir, dans ederken yırtıcı canavarlar paralıyacak •• magdur peşindedirler KONOORİLLA ATEŞORDUSU DEMİR KAPU Fransızca sözlü büvük facia filmi. Matineıer 12 2 buyük sozlü film birden TiM MAC COY'un sözlö me rakaver heyecan filmi. suvare 9,30 4 30 6,30 G E O R G ES A L E X A N D E R bütün kedtr!erin zi ; M A R T HA E G G E R TH ıınutturacak ve K ho? iki saat gtç rtcceVterdir. Q. halihazir dünya havad'sleri Bugün 11 de tenziiâtlı iiatlarla matine