23 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ieırınievvel Camhuriyet SON TELGRAFLAB Bana kalırsa Bir icat Bugünkü Cumhuriyet'te oku dunuz veya okuyacaksmız: Ahlâksizlıkla mücadele etmek için Salâhattin Sami Bey isminde bir genç mükemmel bir alet yapmış. Yazık ki bu makine ile bütün ahlâksızlıkları meydana çıkarmak mümkün değildir ve Sesam ki aletin adıdır • bir çok hırsızlık Iara, erkek ve kadm ihanetlerine, yalanlara dolanlara karşı âciz dir; fakat hileli bir mayi, meselâ hileli süt satılmasının önüne fennî bir surette geçiyormuş. Bu haberi okumuş veya okuyacaksanız fazla anlatmıyayım: Belediye tarafından mühürlenebi lecek olan bu aletin içine süt veya buna benzer bir mayi koyan satıcılar, hiç mi hiç su katamazlar. Alet hileyi derhal sezer ve bir levha ile derhal bildirir: «Hilelidir!» Bu kadar da değil: Başka bir levha, o aletle kaç defa hile yapılmış olduğunu, yani sabıkaları da bildiriyor. Adi gü ğümler yerine, Belediye, sütçüleri 'bu aleti kullanmağa mecbur ederse artık hileli süt ve hileli hiç bir mayi satılmıyacaktır. Trakyada doğan güneş! Balkan Konferansı dün Bükreş'te açıldı Büyük Rcisimizden bahseden Romen, Sırp mu rahhaslarile Hasan B. in nutukları çok alkışlandı Bükreş 22 (Sıreti mahsusad.a gönderilen ınuharriritnizden) Üçüncü Balkan Konferansı bugün öğleden sonra Romanya n>eb'u»an meclisi nin salonunda nıutantan merasimle ve Romaya Hartciye Nazırı M. Titulesko'nun bir nutku ile açıldı. M. Titulesko irat ettiği uzun ve parlak nutkunda bilhatsa dünya sulhuna temas etti, milletlerin sulh için sarfettikleri mesaiyi anlattı ve: € Sulh ilân edümez, istihsal e dilir!» Diycrek, Romanya hükumeti kraiiyesinin bu büyük davaya karşı ne derecc tamimî bir surette taraftar olduğunu söyledi. Bunun için bükumetinin elinden gelen her şeyi yaptığını, yapacağını, hiç bir yardım ve müzahereti esirgemiyeceğini ifade etti. Romanya Hariciye Naaırının çok alkışlanan bu samimî ve sulhperve rane nutkundan sonra, konferansa riyaset eden Romanya meb'usan moclisi reisi M. Ticiyo Pop bir nutuk irat etti. Konferans reisi, bu nutkunda bilhassa Büyük Gazi'mizin şah s:nı ve yeni Türkiye ile yaptığımız büyük inkılâplar hakkında çok cemilekârane sözler söyliyerek uzun uzun alkışlandı. Bu arada Milletler Cemiyetine girmemrz ve cemiyetin bu »eferk! mesaîsine iftirakimiz takdirle mevzuu bahsedildi. M. Ticiyo Pop'un nutkundan sonra söz olan Yugoslavya heyeti reisi M. ıvanoviç, Gazî Hz. nin ikinci Balkan KonferartMnın Ankara'daki içtimaında irat buyurdukları nutuklarındaki beliğ fikirleri hatırlatarak ve bunlara istinat ederek bu Büyük Dfthinin taraftar olduğu gayeye behemehal vâsıl ohtnacağını söyledi. Bundan sonra konferanstaki he yetimiıe riyaset eden B. M. Meclisi ikinci reisi Hasan Bey gayet kuvvetli bir nutuk söyledi. Dünya sulhuna, Balkan milletleri arasındaki dostluk münasebetlerine, her sahada yakınlaşmağa taalluk eden smimî fikirleri konferans heyeti umumiyesi üze rinde büyük bir alâka uyandırıyor du. Hayeti murahhasa reisimizin nutku hararetle alkışlandı. Müteakıben konferans ruzname titerindeki faaliyetine geçti. Bu vesile ile sunu kaydetmek icap eder ki konferansta metnleketimiz ve şeflerimiz hakkmda her vesile ile candan tezahürat izhar edilmekte ve murahbaslarımız herkes tarafmdan sevgi ve hürmetle karşılanmaktadır. FUAT 60,000 köylüyü ihya etmiştir! Fabrika bu sene 1700 vagon şeker istihsali suretile azamî randmanını buldu Darülbedayide mudze Serlevhayı görünce şaşırmayını*. Ne yeni bir sahno karşısındayiz, ne yeni bir tiyatro mektebi açılıyor, ne de san'ntkârlar arasutda parlıyan yeni bir yıldız var. Mucise, piyesm adıdır. Bu eser, Robert de Flerj ve Francis de Groisset'nin (Docteur Mi • racle) isimli piyesinden tercüme e dilmiş. Tiirkçeye çeviren: t. Galip. Mevzu: Insan hayatmı, 60 ve 70 sene olan tabiî ömrün önüne bire* sıfır koyarak 600 ve 700 seneye çı ' karmak.. İki mahir kalemin, titiz bir zevk iie işlediği bu eser, kusur buluna mıyacak kadar güzel, yeni, canhdır. Mucize, nev'î itibarile bir komedi. Fakat, belli belirsiz bir tez kokusu da yok değil.. Yer yer satirique sabneler varl Tercüme sadakati nasıldır, bil • mem.. Tercüme lisanı, düzgün, sade.. Ve belki bir a 7 kuru.. Temsil: Esere lâyık değil. t. Galip, baş rolü almış: Hayatı uzatan doktor.. Bütün temsil esnasında, bilhassa ilk perdeden sonra, en çok muvaffak olan odur. Fakat, (kafatası) nda, canlı bir doktor tipi yaratan san'atkâr Galip'te, bu sefer, bir Mucize kahramanının baris vasıflarını bulamadım. Onun titiz kabiKyefcinden daha fazlasını istemek hakknmzdn*. Âyan azasından Jerbo Moröy rolünde, Hazmt kendini buiamamıştı, Hazım'm sevimli san'atına suuniş bir tuluat çeşnisi var ki, bir tfirlü kaybolmuyor. Btrdenbire gözlerini şaşılaşttnnası, fazla lâübaliKği, onu bir âyan *za«mdan ziyade mUtekait bir mahalle •fendisine benzetiyor du. Mah'mut Beyden hiç bah«etraiy«' lim.. Vasfi Rıza, saçlannın beceriksix taranişı, altm gtfzlüğii, bön hareketlerile, başındaki çatallara lâyık bir tip canlandırdı. Emin Belif, rolüne lâyık bir manzara almıştı. Ciddî bir Inyafet, ağır bir çehre, düşünen bir alın, tok bir se«.. Fakat, diğer iki profesör, doktordan riyade üfüriikçüye benziyordu. Bundan raaksat hiciv ise, gene dof.ru değil. Hiciv, mevcut kusurlar mubalâğalandrcriarak yanılır. Emin Beliğ gibi Avrupai bir ilim adarnı böyle remmal kılıklı • adamlarla konuşamaz. Hi<:, Akil Muhtar Beyin basurcu Agâh Paşa ile tıbbî müza kereye girdiği görUlmüş müdür? Uşak rolüne çıkan Samî Beyi tanımıyorum. Fakai, vazifesini tam bir beceriksizlikle vaptı. Bu da gösteriyor ki, rolün küçüğü yoktur, aktHrün küçüğü vardır. Hakikî ehliyet yoku var eder! İki nazır, pek ehemmiyetli olan vazîfelerini pek ehemmiyetsizleş tirdiler.. Hanımlara gelince: Neyyire Neyyir, Madam Jerbo rolündc, bizc hiç yabancı değildi. Sahnemizin bu değerli kızını, (Kafatası) nda da ayni hüviyete bürülü görmüştüm. San'atta en büyük tehlike, san'atkârın kendi kendisini taklide başlamasıdır. Bu devrede, insanın en büyük rakibi mazisi olur! Jermen rolünde, Saziye Hanımı da iyi bulmadım. Madam Jerbo'nun kızı olan Jermen, annesile tam bir hüviyet tezadı gösteriyordu. Şöhrete, hayata, nümayişe bu kadar düşkün bir âyan karısının kızı, hareketleri bu derece yuvarlak, sesi bu derece yumuşak, bu derece sade bir ma halle hanımı oiamaz. Her halde, anne ile kızın birbirine yaklaşman lâzım. Sahnede yeni bir çehre daha gördüm: Vasfi Rıza'ya zevce olan Necile Hanım.Bu san'at heveskârnda, tiyatromuzun pek muhtaç olduğu çehre güzelliği var. Fakat, ses, acemi bir kuş cıvıltın. Hareketler şaskın... Bunlar i düzeîtecek yalnız tecrübe seneleri değil, kapanan Darülbedayi mektebidir! Başıarken, Mucize, piyesin adıdır, Darülbedayi'de bir mucize var sanmayınız, demiştim. Hayır, sozüm . den dönüyorum: Türk tiyatrosunu bir tabut gibi içine alan bu tahta salaşta san'atın bu kadarcık nefes alışı da bir mucîzedir! YUSUF ZİYA m,..mMMmiHiııııHII!!inillflHII!IHIflll!tllllllllltiniHlllinimıtllııoumııuıı.H»..,........H Hitler, partiyi Kaybediyor! Avusturya Meclisi Birbirine girdi! Yeni intihapta 50 meb' Azadan bir kısmı diğer lerine hücum ettiler us noksan çıkaracak Berlin 22 (A.A.) Havas ajan8i muhabirinden: Almanya'da siyaset âlemi, önümüzdeki 6 teşrinisani intihabatı ile aon derece meşgul olmaktarfır. Muhtelif fırkalar, büyük bir fa»liyet sarfetmekte ve bir çok kom. binezonlar tatavvur eylemektedirler. Hitler fırkası, mahsus bir muvaffakiyetsizliğe uğrıyacak ve takri ben 60 kadar a*alık kaybedecek tir. Yeni Reichtag'da Nazi Mer. kez koalisyonu bulunmıyacaktır. Yeni Reichtag da rolü pek büyük olacak olan Hugenberg'in mütahereti olmadıkça sag cenahm ekseriyet toplıyabilmesi imkân ve ihtima/ li yoktur. îktisadi plâniarın fcismen ak*a mete uğramış olması, hükumetin «parlâmento esasma tntistenit» ol ması naaariytsinin kuvvet ve taraftar bulunmasını intaç etmiştir. Bi. dayette hayalî telâkki edilmiş olan bir «Sendikalar kabinesi» ne şimdi muhtemel nazarile bakılmaktadır. Böle bir kabinede Naziler, merkezciler ve sotyalist sendtkalUtler bulunacaktır. Vivana 22 TA'.A.) Mîllî meclisin dünkü celsesinde aralarında Basvekil M. Dollfuss de bulunan hükumet erkânından 3 zat. sosyalistlerin bilhassa müfrit fırkaların nümayiş yapmaları nin men'i hftkkındaki tadbire mütealIik olarak yapmış oldukları istizahlara cevap vermek istemişlerdir. Güriiltü dolayuile nazırlar, sözlerinî isittirememişlerdir. Bilhassa müstesar M. Fey, emirnamenin kanunu esasiye muvafık oldagu noktai nazarını mtidafaa ederken sol cenahm yuhalarîna marut kalmıs, sağ cenah ise kendisini alkıylamıştır. Hükumetin beyanatindan sonra sosyal • demokrat fırkası reisi M. Bauer, Başvekile doğru ilerliyerek, doğrudan doğnıya mumaileyhe hücum ve onu muahaze etmistir. M. Dollfues, M. Baucr'e sosyalist reisi ve «Pro'eteryanın diktatörlüğü taraftarı olmak haysiyetile» Başvekile demokrasi dersi verecek vaziyette ol • madığını iddia etmistir. Hatta bazı kimseler, Basvekilin «Bolşevik» kelimesini bile telâffuz ettiğini duymuşlardır. M. Bauer'in Basvekilin bu sözlerine bir takun kürurlerle mukabele etmiş olduğu zannolunuyor. Mumaileyhin «namuslu bir Bolşevik, sizlere her halde müraccahtır.» demiş olduğu rfva yet edilmektedir. Bunun Uzerme Basvekil, meclis retsine bazı ihtaratta bulunurken Heimvrehren meb'uslardan M. Penner, M. Bauer'e doğru bir hokka fırlatıp attnıssa da isabet etmemiştir. Sosyal demokratlar, Heimwehren'lerin sıralanna doğru hücum etmifler dir. Büyük ve umumî bir kargaşalık hasıl olmuş ve buna ancak celsenîn tatili ile ve güç hal ile nihayet verilemiştir. Hitler'in Ba$vehile açık mektubu Berlin 22 (A.A.) Wolff Ajan. ' sındant Başvekile hitap eden *çık . bir mektubunda r*itler. bilhassa Almanyanın 300.000 kişilik bir ordu. büyük zırhlılar insası mUsaade«mi istemiş olduğunu iddia eyledi . ğinden Alman hükumeti, Almanyanin hiç bir zaman 29 aeustos tarihmetalipten başka hiç bir güna me. talîpte bııiu^mamış olduğunu tebyin etmektedir. Teslihatın tahdidi konferansı, bu tezi kabul etmediği takrfirde AImanya şimdiki farkh muamele gözetmek hususundan vazjreçilmesi nî yani teslihatın tahHidine müte allik olarak Cenevre'de kabul ed = lecek her nevi mukavelenamenin Âlmanya'ya datatbik edilmesini isKyecektir. Bu takdirde ö*ahi Almanya to'rar silâhlanmak ta'efcinde bulunmıyacaktır. Fakat, bazı memleketlertfe müdafaa siiâhı addedilen bir takım silâhları kullanmaktan Alman ya'nın menedilmiş olması şeklindeki vaziyetin devam edemiyeceği bedihidir. Mimar Sinan'ın türbesi tamir edliiyor Ankara 22 (Telefonla) tstan bul'da büyük mimarımız Sinan'ın Süleymaniye civarındaki türbesi nin mimarî kıymetine halel gelme. mek üzere tamirine karar verilmisth. Sâkıt olan ihtira beratları Ankara 22 (Telefonla) Ihtira berati kanununun* dördüncü maddesine tevfikan senelik taksit. leri vaktinrfe verilmediğinden dolayi hükümden düşen ihtira beratini ihtiva eden liste Resmî Gazete'de intişar etmistir. Tekaüt mühleti temdit edilen bir müderris Ânkara 22 (Telefonla) 932 temmuz iptidasmda tekaütlük sinnini ikmal eden Darülfünun Fen fakülteıi nebatat müderrisi Şera fettin Beyin tedrisatjndan istifade için bir sene daha tahdidi sinden istisnası Heyeti Vekilece kabul e. dilmiştir. izmit'te bir vapur karaya oturdu AIpullu fab rikalannı bütün kudretini kullanarak çabşır halde gördü ğüm zaman müsbet fen, hâkim teknik ve şaşmaz disipli ni ile iktisat harbinin bir cephesmi kifayetle ve mütemadi za ferle idare eden bu merkezde tnillî bünyede millî sanayiin ne demek olacağı nı daha iyi an lamıs bulunu ~ Alpıdlu seker ve aikol fabrikalannm vmumî görünüşü yordum. nin yalnız % 20 sine sahip olan huBizde şeker susî eşhasın 67 senedir eline geçen sanayiine ilk para 15 bin liradan ibarettir defa 5 nisan 341 tarih ve Beni AIpullu fabrikasının duvar601 numarah ları içindekî mihaniki faaliyetten ziBen Salâhattin Sami Beyin idkanunla Cum • yade geniş hudutlar ortasında uyandiasını bu Sesam aletinin yalancı huriyet hüku • dirdığı zrraî kabiliyet ve kudret alâçıkarmıyacağını bibnediğim ve meti fırsat ve kada r etti. Makinelerin başında takehemmiyet verdenemediğim için, kendisini tebriben 1000 amele vazife ve kazanç miştir. rikte acele etmiyeceğim. Fakat, sahibidİT, fakat dışanda Çerke» köBu himaye * alet, ne kadar mükemmel olursa yü'nden Edtme'ye kadar uzanan den cesaret alıolsun, Belediye tarafından kabul pmncar tarlalarında 5060,000 nü narak evvele edileceğini ummuyorum. Çünkü fusa ekmek çıkaran 15,000 çiftçi ve Uşşak, mütebu, İstanbul Belediyesi için fena kıben AIpullu Şirket Mü&ri Vmumİti amele çalışıyor. Bu sene 250 ye ymkın köy halki 106,000 dönihn pancar şeker fabrikaları Hayri Bty bir icat serisine başlangıç olabikurulmuş ve yedi senelik mesaiden ekmîştir. Bu rakamlarm kemiyet ve lir: Yartn mayiler için değil, sonra AIpullu senevî 2000, Uşşak keyfiyet olarak ifade ettiği mana; mikroplu yemişler, zerzevat • 800vagon şeker istihsal, ve umu büyiik bir vatan parçasmm iktisaden lar, bozuk etler, bütün yiyemî rstihlâkin yüzde otuzrunu temin kurtuluş ve canlanışım isbattan başcek şeyler için, velhasıl Beeder hale gelraiştir ka nedir? Trakva köylüsü bütün malediyeyi kontrtol zahmetin • AIpullu ilk sene günde 500 ton nasile yoksulluktan kurtularak tatn pancar işliyerek 418 vagon şeker isden kurtaracak bir sürü aletler refaha kavuşmuştur. tihsal etmistir. Bu yekun 927 de daha çıkar, o zaman da îstanbul Cîftçi 67 senedir pancaı ziraa 418, yirmi sekizde 330, yirmi d^kuzBelediyesinin varlığma pek Iü tinde ehil olmuştur, bir dönümden da 480, otuzda 820, otuz birde 1412 zum kalmaz. Çünkü bu gibi alet10001200 ton pancar alabi'mekte vagon olmuştur, 1400 ü elde edil ler, ancak, Belediyesi olmıyan dir. İdrak mevsiminde köylü mahmiş olmak üzere bu sene mahsulü sulünii silolara teslim eder, hesabını şehirlerde icat olunur! 1700 vagon tahmin olunraaktadır ki görür ve kesesi dolgun olarak şirket azamî randmandır. PEYAMİ SAFA Fabrikada Kamanyi denilen 33,5 vezneninden çıkar. Pancar ciftçiye, aylık faaliyet devresinde bine ya bankada parası var kadar itibar kakın amele çalışmaktadır ve mesai zandırmıştır. Pancar zürraının vergi günde 24 saattir. borçlarında yüsde 90 tahsilât yaıl [Birinci sahifeden mabatti Fabrikada şeker istihsali o kadar dıjh da temin edilmektedir. girift ameliyelerle oluyor ki ne lâaH». ni Derince'ye kadar teşyi et Yüz binlerce dönüm ara^inin bu lettayin her görenin anlamasına, ne mişlerdir. Seyrisefain Umum mü suretle ihya edildîğini, elli altmış yazı veya dille anlatmasına imkân düry Sadullah Bey de yatla gitmişbin köylünün b»ı şerait içinde terfih yok. Hani bir fıkra vardır, Ame tir. olunduğunu, Zonguldak'tan senevî rika'da fabrikanın bir tarafından oReisicumhur Hz., Dolmabahçe 1S0 bin ton.kÖmür, yerli fabrikalaküz girer, öbür tarafından pastııma rıhtımından motöre binecekleri sırarımızdan 75 bin liralık kereste ahnçıkamış. Tıpkı onun gibi bir şey. da teşyie gelen zevatm bu meyanda Fabrikanın lâvvarına giren pancar dığını, yılda 300 bin lira yalnız îstanbul Valisi Muhittin Beyle Polis 24 saat sonra çuvalmda halis muhlis fabrikad&.ınaas ve ücret verildiğini, »lerdir! müdürü Fehmi Beyin ellerini sıka muhtelif sebeplerle yüzlerce kişiye rak vedalaşmışlardtr. Bu sene 21 teşirnievvele kadar binlerce lira kazandırıldığmı dolayısi günde 1200 ton üzerinden 102,056 Bundan sonra Reisicumhur Hz., le harekete «eçirilen ve para kazanton pancar işlenmiştir. Amelenin bir motorün güvertesinde ayakta dur dırılan muh.tei»f mü€*ae»e ve vatankaç mütehassıstan gayrisi Türk. Ternuşlar ve bir müddet öylece kalarak da^Iar tnevcut olduğunu düşünürsek sisat için şimdiye kadar yapılan masteşyie gelenlerin selâmet temennile«şeker fabrikası klişesinden tasan raf 4 buçuk milyona balıg olmuş. rile tazimlerine selâmla mukabele derin mânayı daha iyi kavramak imFabrikanın mihanik faaliyeti bu kabuyurmuşlardır. ^>#' kânı hasıl olur. Yerli ve ucuz darla hulâsa edilebilir. Gazi Hz. ile refakatindeki zevatı şeker kullanmak ta bunlara in Şirket müdürü Hayri Bey gaze zimam eden ayn bir mazhariyet Derince'ye götürmekte olan Ertuğtecilere verdiği izahatta bazı sui tetelâkki edilmek üzere Mes'rul yatı lknanda bulunan gemiler tafehhümleri izale etmek istemiş, meut ve mubarek Trakya topraklarınrafından düdükle selâmlanmış ve Kaselâ şeker gümrük kapılarımıza kadan iftiharla, gıpta ile ayrıhrken evlanaış açıklannda beklemekte olan dar 7 kuruşa olduğu halde bizde velâ şimdiye kadar sanayii üc bes torpidolarımız tarafından da Derin 30 . 35 kurşa maledümesi hakkın trikotaj tezgâhile bi r kac karamelâ daki telâkkinin yanlış olduğu ce'ye kadar takip olunmuştur. nu, sekerin 100 senedir bu sa presinin işleyişinden ibaret sanı Reisicumhur Hz., hususî trene Denayii benimsemiş memleketlerde mıza hayret ettim; sonra asırlardır rince'den rakip olmuşlar ve Anka bile 1823 kuruştan aşağı olmadı ra'ya müteveccihen hareket etmiş kara sapan arkasında ve arpa ile ğını söylemiştir. Fakat bunlar tesi lerdir. çavdar peşinde yoksuzluğa esir kasatlannı tamamen amorti etmişler lan Anadolu'ma da acıdım. Bir tek dir, pancarı ucuza maletmülerdir, fabrikanın koca bir ülkeyi dinamoumumî istihlâkten fazal da istihsaAnkara 22 (Hususi) Reisicumsuna takıp canlandırdığım ve işletlât yapınca elde tutulması imkânı hur Gazi Hz. ni hâmil bulunan hu tiğini gördükten sonra insana Adaolmıyan şekeri ucuz pahalı satmağa susî tren saat onda Ankara'ya vâsıl na'da, Kayseri'de, tzmir'de kuru~ mecbur olmuşlardır. Devletler bu olacaktır. na çare olarak istihsalâtı tahdit etIacak fabrikalar için sabırsızlık hissi Reisicumhur Hz. nin merkeze avmişler ve fabrik&Iarı 617 den 540 a geliyor. AIpullu fabrikasının iptidaî deti haberi burada büyük bir sevinçindirmişler. Kaldı ki başka memletnadde yetiştirtmek yolunda yarattıle karşılanmıştır. Bir kaç aydanberi ketlerde şeker bizden ucuz de de ğı muazzam hareketi; beşer onar Büyük Dâhiye mütehassır bulunan ğildir, meselâ İtalya'da takriben 80 bin saban ve kol çalıştirmak suretile bütün Ankara halki, yarın sabah kuruş olduğu gibi... üç beş mıntakf.da daha uyanmış kendilerini istasyonda tezahüratla Şeker fabrikalarını yaşatmak için gördüğümüz gün alacağımız netikarşılıyacaktır. hükumetin gümrükleri arttirdığı da ceye şimdiden emin olabiliriz. Gazi Hz. nin avdetlerile burada varit olamaz. Cumhuriyet Türkiye'sinin bilhasyeni faaliyet devresi başlamış ola Fabrikalar şekerin kilosundan 8 caktır. Meb'uslar da Ankara'ya g e l" sa köylüyü ihyaya müteveccih sanakuruş istrhlâk resmi vertnektedir mektedirler. Meclis 1 teşrinisanide yi güneşi Trakya'dan doğmuş ve Ier ki bunun AIpullu şirketinin 932 açılacağından şehirde büyük bir habu vatan parçası köylü tabirile bilânçosunda 1,360,000 lira tutması reket vardır. Hızır'a kavuşmuştur. pek muhtemeldir. FERİDUN OSMAN Gene Hayri Beyin ifadesînden öğreniyoruz ki öyle denildiği gibi şe Ankara 22 (Hususî) Cumhu ker fabrikalarımn kazanct hususî riyet bayramı için yapılmakta olan şahısların cebine girmemektedir. Uşhazırlıklar ikmal edilmiştir. Bayraşak fabrikasının tamamı hükume mın her senekinden daha güzel bir Roma 22 (A.A.) 24 İtalyan tindir, Alpullu'ya mevzu sermaye şekilde kutlulanması için alâkadartayyaresi gelecek mart veya nisanda nin % 80 i ise millî bankalarla malar tarafından canla başla çalışıl " hallî vilâyetler idarei husu»iyetlerine dünya etraf ında 3 aylık bir devir semaktadır. Meclis önüne kurulmakta yahati ve cevelânı yapacaklardır. aittir. Yalnız ''' 20 si müessis ve hisolan paviyonların inşaatı da bit sedarlarmdır. miştir. Büyük Gazi giderken... Ankara'da hazırlık r Cumhuriyet bayramına hazırlık 24 italyan tayyaress devriâlem seyahatine çıkacak 29 teşrinievvel kumbara nızt doldurma günüdür Kumbara Sahipleri: Kumbarası olmıyanlar: Bu hafta içinde İş Bankasından alacağımz kumbaraya, ilk arttıracağınız parayı 29 teşrinievvelde atınız. fstanbul 22 (A.A.) Türk ban dıralı bir ticaret vapuru Izmit kör fezinde Dil iskelesi civarında kara ya oturmuçtur Restni geçitte memleketimizi zi yaret edecek olan İran Hariciye Na zırı Füruği Han Hz. de hazır bu lunacaktır. AIpullu şeker şirketi en feyizli senelerde bile ancak yüzde on iki buçuk temeîtü tevzi edebiltniştir. Bu hesapça 750 bm lira olan sermaye Uludağ'a kar yaöıyor Bursa 22 f Hususî) Havalar bu rada soğukHır Buçün Uludağ'a ve otel civarına kar yağmıştır. Musa Türkiye İş Bankası

Bu sayıdan diğer sayfalar: