5 TEŞRİNİEVVEL 1993 7 inci sene No. 2408 NUSHASI 8 KURUŞTUR Cenevre v.. ... se Dönüşü —e— Milletler Cemiyeti umumi beyetinin 13 üncü içtimamda bulunan Hariciye Vekili Tev- fik Rüştü Bey. dün Cenevreden âvdet etti ve oradaki mesaisinin hülâsasını matbuata anlattı. Bu, Türkiyenin Milletler Cemi- eti ile ilk teması değildir. Bu. İeynelmilel teşkilât azası ol. imadığımız o zamanlarda bile, Milletler Cemiyeti ile en çok işi vlan devletler arasında bulunu- | yorduk. Milletler Cemiyeti mec İisi birkaç mühim işlerimizi hal- İetti. Cemiyete merbut olan beynelmilel Lahi mahkemesi Fransa ile aramızdaki davayı gördü. Velhasıl cemiyet ile en yakından teması olan devletle- tin başında Türkiye Cümhuri- yeti geliyor. Fakat e defadır ki bir Tür- kiye muri za sıfatile ce- miyet yanma iştirak et- mektedir. Aza sıfatile yapıla- tak bu ilk temasın diğer dev- İetler azaları üzerinde iyi bir tesir bırakacağına şüphe etm yorduk. Çünkü Türkiye Cüm- huriyetinin harici siyaseti Mil. İetler Cemiyetinin sulh ve mü- salemet. yolundaki siyasetine tamamile uygundur. Bu kanaa timiz Hariciye Vekilimizin bu gün gazetelerde çıkan sözlerile de teeyyüt etti bin, uzak şark ihtilâfı gibi bü- tün dünyayı alâkadar eden mü- him bir meselenin halline me- imur bir komisyona aza intihabı Suretile gösterilen itimat eseri de bunu göstermektedir. Uzak şark meselesi, cihan diplomasisinin mihverlerinden birini teşkil etmektedir. Bu me- #ele ile Sovyet Rusya ve Ame. tika gibi Milletler Cemiyetine iza olmayan büyük devletler de yakından alâkadar olduğu için şümul ve ehemmiyeti Ce- Devre teşkilâtının hudutlarını a aşan büyük beynelmilel bir meseledir. İşte Türkiye bu me- telenin halline çalışacak olan Umumi heyet tarafından ayrı- lan 19 lar komisyonuna aza in. tihap edilmiştir. Milletler Cemiyeti umumi yetinin bu defaki içtimar bin- Bisbe ikinci derecede ehemmi- Yeti olan meselelerin müzakere Sile geçmiştir. Meselâ tesliha- in tahdidi gibi bütün dünyayi Mökadar den meseleye bu de- a temas edilmemiştir, Alman- Yanın tahdidi teslihat konfe- Tansından çekilmesile meydana #elen siyasi buhran da cemiyet kadrosunun dışında halledili- Yor. Bunun için Türkiyenin de nelmilel meselelerin hallin- i iştirak hissesi binnisbe Mahdut olmuştur. Bununla be- taber, Milletler Cemiyetine aza *lan devletlerin büyük bir kıs- Mi için ikinci derecede ehemmi Yetli olan Irakın meclise aza #lması meselesi, Türkiye için ük bir ehemmiyeti haizdi. Türkiye için bu içtimada hazır bulunmaktan doğan memnuni- Yeti, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, Türk milletinin his “yatma da tercüman olarak, rede ifade etmiştir. Bir Hariciye Vekilinin umu- Mi heyet içtimaları sırasında rede bulunması başka bir Bakımdan da faydalıdır. Urmu- Mi heyet içtimaları esnasında vre siyasi faaliyetin sik. Nİ merkezi olur. Her devletin İs salâhiyettar siyasi simaları toplanır. Her za Nan ehemmiyetli bir müşahe- İ€ merkezi olan Cenevrenin bu İralık bu noktadaki ehemmiye- daha mütebarizdir.. Tevfik üştü Bey, bu vaziyetten istifa- ederek yakmdan bir takım 'maslar yapmakla kalmamış, *Yni zamanda memleketimiz ile Üğer. memleketlerin vaziyetle arasında da bir mükayese *pmıştır ki, bu mükayesenin icesini Hariciye vekilinin ağ indan dinleyelim, Tevfik Rüş- Ni Bey diyor ki: Müşahedelerimin en sami- İ ve kat'i bülüsesı olarak şunu zey ki: insan dünyanın İine bakınca ahval ve şerai- iy, pisbeti dahilinde diğer mem etlere nazaran. Mustafa Ke- Gazi Hz. Dolmabahçe sarayından ayrılırlarken.. Gazi Hazretleri dün müfarakat buyurdular Reisicümhur Hz.nin refakatlerinde Başvekil, İktısat, Hariciye ve Dahiliye vekilleri de Ankaraya avdet ettiler Gazi Hz. yatla Derince'yi ve oradan da trenle Ankara'yı teşrif ettiler. Devlet merkezinde büyük istikbal hazırlıkları yapıldı İstanbulumuzun en sevgili misa firi Büyük ve Gazi Reisimiz Mus- tafa Kemal Hz. dün Derince yo- lu ile Ankaraya döndüler. Reisicumhur Hz. öğleye kadar sarayda meşgul olmuşlardır. Sant (1) i çeyrek geçe Başve- kil İsmet Pş. Hz; Dolmabahee rayma gelerek Gazi Hz. ne mü ki oldular. Bu esmada kendilerine Fransız sefirinin sarayda bulun- duğunu haber verdiler. Eransa sefiri ile mülâhat İsmet Pş. dan birkaç uladı. Tevfik Rüştü Beyle Comte de Chambrun arasında 20 dakik; kadar devam eden bir mülâkat cöreyan etti. Bu o mülâkatta son müzakerelerle bazı kısmlarında Gazi Hz. yatla.. itilâf hâsıl olan o Türk - Fransız muallâk meseleleri görüsülmün tür. Çarşamba günü Ankarada. Françın sefiri, Hariciye. vekili mizin nezdinden çok | b: çehre ile ayrılmıştır... Tevfik ür —— ——————— mal Türkiyesinin ve İsmet Pa şa idaresinin en iyi olduğunu ve memleketimizin en az sıkın: tı ve müşkülât içinde bulundu. ğumu görüyor. Bu müşahede memleket içinden Ziyade vata- nın dışından daha kolay ve da- ha kat'i oluyor. Bu da kendimi. ze karşı emniyeti her an arttı. racak bir müşahededir ki sami- miyetle arzediyorum.” Tevfik Rüştü Beyin çok iyi bir müşahit olduğu herkesçe malümdur. Ve bu sözleri nefsi- mize karşı itimadımızı tak eden bir Cenevre hediyesidir. Ahmet ŞÜKRÜ tü Bey, Comte de Chasbrunu sa rayın dış kapısına kadar teşyi et- miş ve sefirin elini sıkarken — Çarşambaya demiştir. görüşürüz... BÜKREŞ, 22 (Heyetle giden muhabirimizden) — Üçüncü Bak kan konferansı Romanya ye nazırı M. Titulesco'nun bir peri | ku ile bugün açıldı. M. Titulesco, söyledi “du ilân edilmez, istihanl edilir” İ vaya ne derece s but, taraftar ve yardımcı olduğu- Du tezahür ettirdi. Konferans açıldıktan sonra iç- eden Romariya me- cemilekârane zler söyledi. Hatip bundan son- ra Türkiyenin Milletler meclisine girmesinden takdirle bahsetti ve çok alkışlandı Yuşoslavya heyeti reisi M. Yo- iç, konferansın Ankaradaki içtiranında Gazi Hz. nin nutukla- rında söyledikleri beli istinat ederek, davanm tara ları mevcut oldukça, gayeye be (Devamı 6 rmer'sahitedel İstanbuldan M. Titulesco Balkan konferansını açtı Her vesile. ile Türkiye ve şefleri hakkında muhabbet gösteriliyor Haber aldığımıza göre Franaz | nü Ankarada bulunacaktır. ÜDevâmi 6 ıncı sahifedej | zere yola çıkmış bulunuyordu. i Alpullu IŞirketin hareketinin. i olduğu tespit edildi İ binde 1913 Bir Fransız Tayyareci Söke'de karaya inmeğe mecbur oldu.. Fransız tayyarecilerinden LefevreAnadolu üzerinden geç miştir. Tayyareciye bir şey ol: mamıştır. Fransanm İzmir kön solosu, tayyarecinin yoluna de vam için kendisine yardım e- dilmesini istemiş, mahalli hü- kümet tarafından icap eden mu avenet yapılmıştır. Tayyâreci Lefevre Paris - Saygoni arasında turizm tayya- yeleri için konulan © reisicüm- bur mükâfatını kazanmak mak M. Lefevre sadıyla ayın 19 unda Paristen hareket etmiş. Roma, De ve Âtinaya uğramıştı. dan doğruca Halebe Ki ü Beraat etti hayırhahâne Alpullu Şeker şirketi aley- numaralı kanuna | ee ederek şeker fiyatla | | M. Titulesco Şirketle beraber beraat eden murahhas azâ Hayri Bey fabrikadaki yazıhanesinde.. İrmı yükselttiği iddiasiyle açı- İlan davadaki mahkümiyet kara rım temyiz mahkemesi müdel. el sebepler zikrederek nakzet- İ mişti. Temyizin nakzına uyula İrak yapılan muhakeme metice- sinde davada mevzuu bahsolan 12 vagonluk şeker satışmda Al İ pullumun bayi olmadığı; bu iş- İteki alâkasının hayırhahane İ bir tavassuttan ibaret bulundu ğu anlaşılmış, Alpullu şirketi ile ora izafeten mahküm olan murahhas aza Hayri Bey bera | İ et etmislerdir Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ETEM Tevfik Rüştü . Bey istasyonda ve Yazı Müdürü İZZET istikbal edilirken.. Hariciye vekili dün Cenevreden döndü Başka memleketlere nazaran Türkiye sıkıntısı ve müşkilâtı en az memlekettir Fransızlarla müzakereler bu hafta içinde tekrar Ankarada başlıyor Milletler cemiyetinin umumi | ciye Vekili Taç ri kü ekapresle snat onda şehrimize gelmiştir. Tevfik Rüştü B. istas- yonda Riyaseticumhur Başkâtibi | Hikmet, Başyaver Celâl, Dahiliye yekili Şükrü Kaya, Yunan sefiri Polihronyadis, Vali Muhitti ve muavini Ali Rıza Beyler tara- fından karşılanmış ve bir müfreze polis te kendilerini anlamıştır. Tevfik Rüstü B. Şükrü (Kaya B. le birlikte doğruca Tokatliyan | oteline gitmiştir İlki vekil öğleye kadar otelde kalarak görüşmüş” lerdir. Vekiller öğle üzeri Tokatliyan ötelinden çıkarak Dolmabahçe sa rayına gitmişlerdir. Tevfik Rüştü B. Gazi Hz. tarafından kabul €- dilmiştir. Tevfik Rüştü B. le birlikte Ce- Devre'ye gitmiş olan Necmettii Sadık B. de dün İstanbul'a dön. | müştür. Vekil Beyin beyanalı ISTANBUL, 22 A.A. — Bu sa“ bah şehrimize avdet eden Harici- ye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Beye fendi Anadolu Alain şu beya" natta bul lardır. “Bildiğiniz gibi Milletler Cemi yeti 13 üncü heyeti umumiye iç- timamda hazır bulundum. İçtima ilk günler zannedildiği ve karar verildiği gibi her senekinden kna olmadı. Bilhassa bütçe ve kütübi umumilik teşkilâtı ile meşgul ©- lan 4 üncü een müzakere- lerinin İn uğraması içti- mas birkaç in daha uzattı. Cenevreden - memnun olarak avdet ediyorum. Orada Milletler Cemiyeti müzakerelerinde hazır,? bulunmakla beraber mensup devletlerin ricalile ve ter İ ki teslihat meselesi münasebetile İ Çenarreya elmiş olan dostum M. Litvinoff ile muhtelif ve mütead- dit temaslarda bulunmak imi (Lütfen sahiteyi çevirini Cemiyete “Pek Yakında.. 93 felâketi başımıza nasıl geldi?.. Yeni tarihi tefrikamız 93... Bu sayı bize pek acık- hı bir zamanı hatırlatır: 93 de- ce bir yandan o Abdülhami- millete bir duları akla gelir. Bütün bu felâhetlerin bay- kuşu yıllarca | İstanbulda Rus büyük elçisi olarak oturan bir adamdır: Ceneral İgnatiet... Bu adam, Abdülaziz zama- nında sarayın ve le . damlarının damarlarına miş, devleti zayıflatacak Kür çareye beş vurmuştu. Bu a- idam, Bosnalıları ayaklandır. İsaş, Sırplari v5 Karadağlıları ayağa kaldırmış, Bulgarlara baş kaldırtmıştı. Türk orduları bunların her birile dövüşe dö- vüpe kuvvetten düştüğü zaman gene bu adam Rus ordularını Tuna üzerine yürütmüştü. Ruslar o Balkanları yarıp yırtarak İstanbul kapılarına dayandıkları vakit gene bu a dam Rus murahhas olarak Ayastafanos'ta Türklere öldü: rücü bir muahede imzalatmır- &. Yeni tefrikamız bu adamın Rurça basılmış bir hatırasına dayanıyor. Başka bir dile çev- rilmemiş olan bu hatıra, İgna Gef'in yalnız Edirne ve Ayn: tafanos'ta yaptığı işleri anla. yer » Fakat biz bununla kalma. E dık, O samana yetişmiş yerli ve scnebi bir çok ademların yazılarından İgnatief'in muha-E vebeden evvelki işlerini de top-E ladık . tan bir yazıdır. Tarihin içine yalan katmaz; yazdığı her vak'ayı olduğu gibi gösterir. Bununla beraber bir ramen gi bi tatlı tatlı okunabilecek bir yolda yazılmıştır. Yazısı da açık ve sade türk- çedir. Her okuyan me demek istenildiğini kolayca anlıyacak Hem tarihi öğrenecek, hem de acıklı ve gülünç tarafları olan z Yakında okumağa başlıya- cağınız 93 felâhetleri ve İşna- tief, bütün bu işleri en ince ve gizli nohtalarına kadar anla. bir hikâye okumuş olacaktır. : PEK AA