.amJitrrtyet 23 Eylul 1932 ehir ve memiekef haiıerieri Türk Norveç Münasebatı İlk başı kesilen Veziriazam: Çandar'h Norve Şiyasîiental Yunanistan intihabatı Yunanistan'da intîhap faaliyeti Ka^ raretli bir surette devam ediyor. Basvekil ve liberal fırkası lideri M. Venizelos Selânik'ten başlıyarak Garbî Trakya'ya kadar olan mühim yerlerde nutuklar irat ettikten son ra Pire'ye avdet etti. Mumaileyh son nutkunda bir gün Meriç nehrinin millî hudut olmaktan çıkacağını ve belki tek bir halk gibi yaşıyacak iki mil letin arasmda ancak siyasî hudut o lacağmı beyan ederek Türk Yunan dostluğunun ne kadar kuvvetli ve parlak olacağına işaret etmistir. M. Venizelos'un intihabat mücadeletin de kendi hükumetinin ve fırkasınm yaptığı mühim işlerin başında Türk * Yunan dostluğunu ileri sünnekte olması, bu işin siyaset âleminde gayet büyük ehemmiyeti haiz olduğuna delâlet etmektedir. Komşumuz Yunanistan'da intiha • bat mücadelesi son zamanlarda çok tehlikeli bir şekil almış, memlekette dahilî bir harp zuhuruna ramak kalmıştı. Fakat son dakikada akli selim galebe ederek işin bu raddeye ge tirilmesine meydan bırakılmamıştır. M. Venizelos halk fırkasının cumiıu riyet rejimine sadakatinden ötedenberi emin değildi. Bu • nun için nisbî intihap usulü nü parlâmentoya kabul ettirmişti. Bu usul hiç bir fırkanın ekseriyeti mut laka temin etmesine müsait değildir. Basvekil kendi fırkasının dahi bun dan mutazarrır olacağım bildiği halde cmnhuriyet rejimini kurtarmak i* çin bu fedakârlığı yapmışlı. Mumai * leyh cumhuriyet gayesini güden di ğer fırkalar da bulunduğunu bildi ğinden krallık taraftarlan halk fırkası için nisbî usul sayesinde ekseriyeti kazanmağa imkân kalmadığı tak dirde ekseriyetin cumhuriyetçli fır kaların elinde kalacağını tahmin etmişti. "*" " . Fakat cutnhuriyetçi olan demokrat fırkalarm tahmin hilâfma halk fırkası ile birleşmiş olmaları M. Ve nizelos'u şaşırtmıştı. Bunun için mumaileyh rejimi kurtarmak maksadile askerî ittihadı ihya ettirmişti. lntihabatta halk fırkası ve müttefikleri kazandığı takdirde askerî ittihat mü • dahale ederek rejimi müdafaa ede cektt. Fakat askerin siyaeete müdaha lesine karşı Yunan railletinde derin bir nefret vardır*e$Iatta müdahale mes'elesmde askerler arasmda dahi takdirde dahilî harbm zuhuru ihti * mali vardı. Bu tehlike karşısmda halk fırkası lideri M. Çaldaris'in hr* ka intihabı kazansa bile rejimin değistirilmesi varit olmıyacağmı a * çık bir surette beyan ve taahhüt etmesi ve Reisicumhur M. Zaimis'in intihabatm sükun ve emniyet içinde cereyan eylemesi lüzutnunu umum fırka liderlerine ehemmiyetle ihtar et ~ mesi Yunanistan'daki gerginliği ziyadesile tahfif etti. Bînaenaleyh ge lecek pazar Yunanistan'da yeni intihabatm memleketin huzur ve emniyetini ihlâl edecek bir şekil almıyaca * ğına emin olunabilir. t:.ı:u jı. | T Bir kadirşinaslık Futbol Federasyonu Umumî Kâtibi, Beşiktaş kulübü umumi futbol kaptanı Ahmet Şerafettim Bey ha«talanmış, burada tedavisi imkânı görülemeyince Viyana'ya gönde rilmLştir. Kendisini tanıyanlar tarafından sadece «Şeref» diye çağırılan bu genç memleket sporuna çok faydalı hizmetler görmüş şe • refli bir gençtir. Spor için senelerce çalışan, uğraşıp didinen Şeref e böyle bir felâket anında yapılan yardım çok yerinde bir kadirşmaslık eseridir Maarif Müdürü Ankara'dan geldi Yeni kadroîar yarın mekteplere bildirilecek Epeyce bir müddettenberi Aı.kara'da bulunan Maarif Müdürü Haydar Bey dün şehrimize gelerek vazifesine başlamıştır. Haydar Bey Ankara'dan ilk mekteplerin kadrolannı getirmiştir. Bu kadrolara göre yenider. lunan muallimlerle yapılan nakillerrin adedi 34S tir. Yainız Anadolu'dan ts tanbul'a nakîedilen muallimlerin adedi 100 ü bulmaktadır. Sehrimizde 9 ilk mektep başmualliminir yerleri değiştirilmiştir. Kadroîar yaı in mekteplere bildirilecektir. Dün kendisile görüştüğürrüz Haydar Bey ecnebi ve ekalliyet mek teplerindeki Türk muallimlerin kadroları hakkında bize şu izahatı vermiştir: « Lise ve orta mektep d^rece sinde olan ecnebi ve ekalliyet mekteplerinin Türk muallim kadroları bu mektepler; tebüğ edilmistir. Dişçi ve eczacı olanlarla, menşe şehadetnamesi bulunmıyanlar ve ehlivetname ile muallimlik yapanların vazifelerjpe nihayet verilmiştir. Bunların adedi 40 tir. tlk kısımların kadroları ise cumartesi günü Ankara'dan gelecektir. Bu sene muallim mekteplerinden mezun olan gençlerden bazılan da ecnebi ve ekalliyet mekteplerînin ilk kısımlarına tayin edilmislerdir.» Halil Pasa nasıl idam edildi? Tekbir sadaları ve zaf er nidalan, (Ayasofya) mabedHnin kubbesine çarpt'ktan sonra dağılıyor.. Her tarafmdan öbek öbsk dümanlar tüten harap ve köhne Bizans'm ufuklarına yayılıyordu. Bütün gazüer, memnun ve mes'uttu. Elli dört gün süren muhasara hayatmda çektikleri mihnet ve meşakkat, bir anda unutulmuştu. Uç giin devam eden yağmadan sonra, bütün hurçlan ve heybeleri, altın ve gümüş eşyalarla dolmuş.. Bizans'ın en bibedel hüsünleri, onlarm (gaza mah) olmuştu. Muhasara müddetince, Bizans surlarının soğuk mermer duvarları karşısında, taşları yastık yaparak topraklar üzerinde ya t»»n gaziler, şimdi Bizans evlerinin altıa y^ldızlı revaklannda, ipek dibalarla döşenmiş odalarınd'a yumuşak »edirlere uzamyor, yakut dudaklı Bizans düberlerinin mineli gözleri kartumda, kana kana zafer şarabı icivorl*rdı. tstanbul'un genç ve azemetli (Fatib) i, kendisine bu büyük zafsrin »erefini kazandıranlara sahan* mükâfatlar eriyor.. En benam kuraandanlardan en edna bir azap neferine kadar herketi, bUyük zaferin nimet ve saadetine garkediyordu. Yainız.. Bütün bu nimet ve &aa detlerd«n mahrum kalan bir tek sahıt vardı. O da (veziri azam Can dar'h Halil Paşa) idi... Halil Pasa, senelerdenberi (Sultan Mehmed) in mührünü tasıyor ve onun (Veziri az*ml \ sıfatile (vekâleti mutlaka) sını haiz bulunuyordu. Böyle olmakla beraber (Sultan Mehmet) ona karşı kalbinde çok derin ve çok gizli bir kin ve ^ayız besliyordu. Bu husumet, senelerdenberî (Sultan Mehmed1) in kalbinde kül ile örtülmüş bir ateş halinde devam ediyordu. Babası, (tkinci Sultan Mıırat). Anadolu ve Rumeli sef erlerinden bıkıp usanmışt'.. Esasen (tkinci Murat), harU ve saltanata düşkün bir adam Heğildi. JBir&enbire parlıyan Osmanlı Imparatorluğu, mııhitindeki hüku ket ve kvıdVet kazanarak bu hükümdarm hazinesini en zikıymet servetlerle ve Edirne saraylarmı dilber esir ve esirelerle doldurduğu halde bu genç padisah, bütün bunlara karşı lâkayt yaşıyor.. Mütevazı hayattan daha hoslanıyordu. O devirde bü kümdarlarm a?ır ve zîvnetli elbise Ier giymesi, bir yere giderken muhteşem (mevkip) Ier tarafından takip edilmesi ve saraylarında müdepdep tesrifatlara riayet edilmesi moda haline gelmişken, tkinci Murat, başına kırmizı bir (Börk), sırtına kırrnızı kadifeden bir esvap giyiyor, rikâbma kırk elli atlıdan fazla a] mıyor, sarayında da büyük bir sa delik hükümferma oluyordu. Ken disi henüz oiuz bir yaşında olduğu halde, bu sade bayat içinde gösterdigi büyük bir vekar ve temkinden dolayı tebaası tarafından (Koca Murat) diye yadediliyordu. Hic bir işi hotbehot yapmıyor. HümetlferA ttSLtCTtenr jründen gtific ş c r in şayani dikkat beyanatî ? sefiriM Bentzin' Norvec hükumetinin bundan bir müddet evvel Ankara sefaretine tayin ettiği M. Bentzin'in geçenlerde şehri kumetin bütün umurunu vezîrlerile müşavere ederek hepsinin ayrı ayrı j mize gflerek yeni vazifesine basladığuu reyini alıyordu. Veziri azamı, Halil | yazm :.!ık. Yeni Norveç sefiri, dün gaPaşa idi. Halil Paşa, (Çandarlı) o Jzetecilere memleketimisîe Norveç arağullarmdandı. Bu aile, (Birinci Mu ı sındak* siyasî ve iktisadî münr sebat hakkmda şu beyanatta bulunmustur: rat) devrindenberi Osmanlı tabtı nın adeta bir istinatgâhı mevkünde K Türkiye'de memleketimi tem idi. Birinci Murat, o zaman kazasker ı sil ettijHmden dolayı pek memnun bu olan (Çandarlı Kara Halil) i kendi \ lunuyoıum. Kısa bir ikamet müddeti basine (vezir) edmmisti. (770h) na sunu oğretmiştir ki burada bir dip (Hayrettin Paşa) unvanile vezir ı lomatın vazifesi çok zevklidir. Türldye'olan Kara Halil, âlim ve hakim bir ' de reGTi mebafil biivük bir nezaket gösadamdı. Ulumu diniye ve fıkhiyede ı termekle maruftıır. Cemiyet âleminin gösterdîği kudreti. umuru hükumet i nezaket ve samimiyeti de ondan aşağı te de ibraz etmisti. Hayrettin Paşakelmar^aktadir. nin vef atıncfa oğlu AIi Paşa, vezaret Buzlar mendeketinden gelen benim mevkiine geçti. Ve artık bu, bir tegibi bir ödam bu giineş memleketinde amül olmustu. Saltanat nasıl irsî bir kendisin' kat'iyyen yabancı hissetmesurette Osman oğullannda devam mistir. ediyorsa, vezaret raevkii de öylece McmJeketinizde bin türlü seyler na(Çandarlı oğulları) na münhasır ka i zari dikkatimi celbetti. Burada münevlıyordu. Padisahlar da bunlardan ver bir hükumet tarafından yapılan bümemnundu. Hükumet umuru pek gü* yük ve şayam dikkat ıslahatı teferruatile zel idare ediyor. Osmanlı İmparator I takip cffim. Bu ıslahat Gazi gibi muk luğunun kudret ve azametini yükselt* tedir ve yaratıcı bir şahsiyetin idaresi mekte büyük hizmetler gösteriyor alhnda bulunduğu için daha çok sa lardı. yanı ehemmiyettir. Türkiye, Norveç için tkinci Murat, saltanat umurundan binbir gece masallannda gösterilen bir müdd'et uzak yaşamak arrusunu memleketlerden değildü. Türk'ler, gühissettiği zaman, en ziyade veziri neşin altmda mevkiini bnlan bir milet Halil Paşaya güveniyordu. (Mani tir. sa) da vaü olan büyük oğlu (MehMem'eketim, Türkiye ile münasebat met) henüz on »ekîz yaşında bir detesisine karar vermekle iyi ve mantıkî likanlı idi. Halil Paşaya bu arzusunu bir harekette bulunmustur. Bu raüna izhar etti: sebat, !k! memleket arasında evvelâ t^ Ben artık yoruldum. Oğhım cari nvinasebat tesisi suretile ba|lamısMehmed'i padişah etmek ve onun br. Türkiye ile Norveç arasında evvelâ ne türlü padişahlık ettiğini görmek eşya mabadelesi usulü vardı. Fakat l>unisterim. Sen de ona vezir ve yardımcı lar bazı vasstalarla yapumakta, Türk ol... zahireleri bize gelmezden evvel BelçiDedi. Halil Pasa, birfayeten buna ka, tngilfz ve Alman limanlannda kalitiraz etti; mâni olmak istedi. Fakat, makta idi. Fakat Norveç ile Türkiye padifahın ısrarına mukavemet edearasmda üç senedenberi işlemeğe başmedi. Nihayet rıza gösterdi. hyan Norveç vaDurlan aradaki vasıt*Gene şehzade, Manisa'dan celbelan tamamen kaldırmıştır. Mutavassıt dildi. (tkinci Sultan Mehmet) unvaların O'tadan kaldınlmasile temin edinile tahta geçirildi. Fakat hükumet len masarif ftzkğı, Türk eşyasının Norumuru, gene Halil Paşanın elinde veçte daha ziyade revacmı temin et idi... tkinci Murad'ın feragati, salmıstır. tanat makamını genç ve tecrübesiz Bu «»niller, Norveç'ten Tfirkîye'ye bir pa<TÎŞahm tşgal etm»BÎ, Osmanll gönderflecek eşya ıçm de kendısını gösdüsmalarına büyük bir ümit verdi. termektedir. Anadolu'da (Karaman ogullan), Bizim mahsulâtımmn tenevvuu dolnRumeli'de Polonya ve Macar kralyısile arada bir muvazene teaisi kabil j lan derhal ittifak etti. (Bizans) tmdir. Ticarî münasebatı kuvvetlendirmek. | paratoru da bu ittifaka dahildi. Osiki hükumet arasında harsî mürtSsebah manlı hükumeti her taraftan bir düş da temin edecektir. man çemberi içinde kalmıştı. Türk münevverlerine Norveç'i ta tkinci Murat, bu esnada (Bursa) nıtmak için hükumetime, Br.lkan ve da av eğlencelerile meşguldü. Edirr.e Türk yazetecilerine mahsus olmak üzesarayında vezirleri bir araya gel re Norvcç'e bir seyahat tertibm: teklif diler. Vaziyeti müşavere ettiler. (ha etmek istiyorum. Balkan memleketleri, len makamı saltanat) ta bulunan pa bugün dostluk rabjtalarile birbirlerine disah pek genç ve tecrübesizdi. Ku bağlanmjslardır. Bu milletlerin, diğer mandasını deruhde edeceği orduyu hükumetîerden evvel iktsadî bit blok idare edememesi muhtemeldi. Halve federasyon teşkil etmeleri pek muhbuki tkinci Murad'm düşmanlar üze tenıeldir. Bu da müttehit büyük Av rinde pek kahir bir tesir ve şöhreti rupa hiikumetlerinin mefkuresine doğvardı. Esasen bu umumî taarruz, ru bir adım teşkil edecektir. yainız onun (makamı saltanat) tan ve ordunun başından ayrılmasmdan ileri geliyordu. Buna binaen tkinci Murad'm tekrar ordunun başına geçmesine karar verdiler. Aferin! mükâfatı Juri heyeti dün eserleri tetkike başladı \ıfi Keyett aeatmaan Kazuan iç&ma h'aiinae Gazi mükâfatı jüri heyeti dün ;.lk içtimaını yapmıştır. Jüri heyetini Hukuk Fakültesi müderrislerinden Muslihittin Adil, Ahmet Restt ve Mithat Beylerle Edebiyat Fakültesi müderrislerinden Ahmet Ref ik, Şerif ve Ha mit Bey Ier teşkil etmektedirler. Gazi mükâfatı için verilen 9 eserden bazılan pek küçük olduğundan jüri heyetinin tetkikatı daha kısa bir zamanda bitebilecektir. Heyet yarın tekrar toplanacaktır. Tetkikat neticesinde Türk inkılâbı ve demokrasisini en iyi bir şekilde yazmış olan eserin sahibine 1500 lîra muKafat verllecektır. « j*^ Haber aldığımıza göre bu eserier arasmda yeni Maarif Vekili Reşit Galip Beyin de kıymetli bir etüdü vardır. Nasuhi B. tahvi! ediidi Geçenlerde baştndan bir dayak hâdisesi geçen Vilâyet maiyet memuru Nasuhi Bey Ankara Vilâyeti maiyet memurluğuna nakil ve tayin edilmiştir. Maliye imtihamnda kazananlar Defterdarlık münhallerine tavin için yapılan Lmtihana giren 600 kişi içinden şu efendiler kazanmıslardır: thsan, Behçet, Talât, Mithat, Saffet, Zeynelâbidin, Turgut Necip, Cahit Tayf ur, Yaşar Ekrem, Cevat, Fahrettin, Naim Nuri, Mürteza,Osman, C^cf Boyl.^, ««..„«, II., All ar.ıat, Halil Demir, Nazif, Şerafettin, Hüsnü Beyler, Adalet, Melek, Mürüvvet Hanrmlar, Nedim, Zeki, Emin Âli, Samî, Ebrar, Ahmet Necdet Beyler. ı JJ r «,us.: . İsmail Hnkhı Bey de bir eser hazırhyor Aldığımız mektuptur: «Gazi mükâfatma iştirak etmek üzere Darülfünun Eminliğine bir eser verdiğim hakkındaki havadis münasebçtile tavzih ediyorum: Gerçİ (Demokrasi ve Terbiye) hakkında bir eser yazmaktayım ve bunu Gazi mükâfatı için hazırlamaktayım. Ancak bu eserin bitmesi için daha bir kaç sene çaIışmam lâzım geliyor. Neşrini rica ederim.» Maderris ttmail Hakkı ihtikâr tetkikatı tstanbul Ticaret Odası heyeki idaresi bugüuierde tktisat Vekâleti ta rafından sorulan suallerle fazla meşgul olduğundan gaz ve benzin ihti kârı hakkında Vilâyetin sorduğu «uale hâlâ cevap verememiştir. Maamafih Ticaret Müdiriyetinin verdiği cevap kâf i olduğundan komisyon pazartesi günü mektupçu Osman Feyin riyasetinde toplanarak hem bu mes'eleyi, hem de kahve ihtikân i«ini tetkikedecektir. MUHARREM FEYZl (Mabadi var) 150 dilenci Daröîâceze'ye göturüldü Buhran hafifliyor mu? IBafmdkaleden mtibait] yürüdüğü yoldan giderek en müthts bir hhnaye sistemmi kabul etmiştir. Almanya himaye sahasında ayni istikamete teveccüh ederek Contingenteraent'e gidiyor. Görülüyor ki artık cihan pîyasası kalmamış demektir. Bütün milletler kendi kabuklan içinde başlıbaşına iktisadî bir uzviyet olmağa çalışıyor. On besinci ve on altıncı asırların «mercantilisme»inden başka bir şey olmıyan bu kısır kafa île ve bu tezatlar içinde dünya hastaIığma çare bulunacağını düşünmek saffet ifade eder. BUtün bu devlet adamlan, şuna dikkat etmiyorlar mı ki: Memleket hudutlarını harice kapamakla, bariç müsterileri dahilî eşyayi satın almak imkânından mah rtun ediyorlar. Tekzip edilmıyen büyük hakikat gene dbndik ve her zaman yerindedir: «Eşya nihayetünnihaye gene eşya ile mübadele edilh\> Bu hakikati görmek istemiyerek beynelmilel eşya mübadelâtına karşı emsalsiz manialar çıkarıldıkça hastahk bütün şiddetile hüküm sürecektir. Zaten nereye baksak tezatlar karfMmdayiz: Şu Stresa'da yapılan müJMİcerelere bakınız: Bu müzakerat fcangi kttvvetli mesnetten kudret alıyor? Bütün Merkezî Avrupa filen bir iflâs manzarası arzettiği bir anda, ancak Amerika'nın da muvafakatinden sonra tekemmül edecek ve Lc zan'daki tamirat kararlannm bir neBeeai olacak olan müskÜlat içmdçfd Almanya'nın tamirat tediyatı ile bir sistem tesisine çalışılıyor. Bundan sarfı nazar, ufaktefek gümrük itilâflan ile mütekabilen mevaddı mamule ve mevaddı iptidaiye arasında mahdut bir surette mütekabil mahreçler te min edilebilen umumî hastalığa çare bulunabilecek mi? Merkezî Avrupa' nın felâketi, mevaddı iptidaiye ve hububat f iatlarındaki müthiş sukutta, millî paralarm bünyesindeki büyük zâf ve kararsızlıktadır. Bu vehamet karşmnda ufaktefek malî müzahe retler mevziî kalmağa ve erimeğe mahkumdurlar. Millî paraların istikranna evvele mirde beynelmilel esaslara miistenit bir «tedavül kıymeti» tesbiti noktasuıdan başlıyarak cihanşümul felâketin önüne büyük çapta ve bütün milletleri sinesine alacak büyük, cesur ve radikal tedbirlerle geçilebilir. Hudutlar içinde kalabilen iradeler f evkîne çıkan bügünkü hâdiseleri içinden yakalıyarak hakikatin gözü içine bakamıyan devlet adamlarmı şimdi hâdisat kendisine rametmektedir. Ve bu gidişle son sözü gene hâdiseler söyliyecektir. CEMAL ZlYA Belediye memurları dün akşam geç vakit şehrin muhtelif mahallerine Belediye kamyonlarını göndererek dilencileri bu kamyonlara doldurup Darülâceze'ye sevketmişlerdir. Dün akşam bu suretle yüz elliye yakm dilenci Darülâceze'ye gönderiltniştir. Muhtelit mübadele komisyonunda Bir müddettenberi Avrupa'da tedavi edilmekte bulunan mübadele bas murahhasimız Şevki Bey bu ay niha • yetinde şehrimize avdet edecektir. Şevki Beyin avdetinden sonra muhtelit mübadele komisyonu umumî bir içtima aktedecek ve ba ictimada bitaraf azaların muhtelif münaziinfih mes'eleler hakkmda hazırladıklan hüküm kararlan tebliğ olunacakhr. ve Halkevinde Köycülük şubesi Halkevi köycülük şubesinin ilk içtimaı dün yapılmıştır. tçtimadan evvel Halkevi reisi Hâmit Bey bu şubenin faaliyeti ve içtimaî hayatımız noktasından olan ehemmiyeti üzerinde izahal vermistir. Bundan sonra intihabata geçi lerek şehir meclisi azasmdan îsmail Şevket, muallim Nusrat, Zeki Cemal Beylerle Şükufe Nihal ve Meliha Avni Hanımlar şube komitesi aza hklarına seçilmişlerdrr. Gelecek perşembe günü de spor şubesinin içti maı yapılacaktır. Vapur navlunlan Se5rrisefain bir çok hatlarda fiatları indirdi Seyrisef ain meclisi idaresi son içtimaında vapurculuk inhisan dolayısile sahillerimize kabotaj hakkınm ta mamile Seyrisef aine geçmesi dolayısile muhteîif iskeleîere yolcu ve natliye ücretini gösterir bir cetvel hazırlamıştır. Bu cetvele nazaran Izmir'e yolcu ücreti bir miktar tenzil edil miş, Trabzon hattmda mühim tahavvülât yapılmıştır. Gövertede Trab zon'a üç liraya seyahat imkânı hasıl olacaktır. Seyrisef ain millî vapurlardan ancak sekiz tanesini mubayaa e t mek tasavvurundadır. Terkosun idaresi Terkos'un Belediyeye devrinden sonra alacağı vaziyeti tayin etmek üzere Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyin riyasetinde teşekkül eden komisyondan tefrik edilen ihzarî encümenler tamamile vazifelerini ikmal etmişlerdir. Kânunusaniden itibaren şehir sularile terkosun tevhit edilerek bir miidiriyeti umumiye halinde idaresi tahtı karara ahnmıştır. Her ne kadar şebekenin mülhak bütçe ile veya bir şirket halinde idaresi de düşünülmüş ise de bilâhare bunlardan sarf i nazar edilmiştir. Komisyon bir içtima daha yaparak teferrüata ait işleri de tes " bit edecektir. Son içtima günü henüz ma'um değildir. Malulgaziler sünnet düğünü Çarpışan vapuriar biribirini dava ediyor Geçen gün Kızkulesi önünde Sadıkzadelere ait İnönü vapurile Sovyet bandırah Cakardak vapuru arasında şiddetli bir müsademe olmut ve yaralanan sovyet vapuru batmamak için kendisini Salacak önünde karaya oturtmuştu. Hâdiseyi müteakıp alâkad'ar makamlar tahkikata başlamışlardır. Her iki vapu/un kaptanı müsademe mes'uliyetini birbirleri üzerine yükletmektedirler. İki vapur kumpan yası da mütekabilen birbirleri aleyhine dava açmışlardır. Karaya oturan Rus vapurunun yüklü olduğu benzinlerin tahliyesine başlanılmıştır. Hamule tamamen boşaltıldıktan sonra vapurun kurta rılmasına çalışılacaktır. Musademade yaralanan îr.önü vapuru da Sirkeci rıhtımında demirlemiştir. Yakında tamir için Halic'e girecektir. Selçukhatun mektebine tehacöm Bu sene Selçuk hatun san'at mektebine girmek üzere pek çok talebe müracaat etmektedir.Eu müracaatleri karsılayabilmek için mektebin sınıflarına üç şube daha ilâve olunmustur. Yüksek muallim mektebi müdürü Yüksek muallim mektebi müdürü Hâmit Bey istifa etmistir. Hâmit Beyin istifasının sebebi, Halkevinde, Fakültede, Muallimler Birliğinde ve sair bazı cemiyetlerde olan nıesg'Uİiyetvnin f azlahğıdır. Dün sünnet edüen yavrmarOan Wr gtiıp Dfin akşam Harbiye'de Belvü bahçesinde Malulgaziler cemîyeti tarafından bir sünnet düğünü tertip edilmişti. Malulgazilerin çocuklarından bir kumı sünnet edilmi? ve bu münasebetle muhtelif eğ lenceler tertip olunmuştur. Resmimiz sünnet olan yavrulan göster mektedır. ~"