CfZLİHARP Muhamrı Bmbaşı Lado'ix r "Cumhuriyet an 1932 Sehir ve memleket haberleri Para yemeğe teşvikl Bin dort yüz sahifelik bir kitap. Büyük kıt'ada ve âlâ kâğıda basılmış, ciltler.miş. Matbaamıza getir diler. Çoktandır neşriyat âlemimizde bu kadar büyük masraflarla vücude getirilen koskocaman bir kitap görmediğimiz için sevindik. Oh, demek artık bizde de büyük kıt'alarda, binlerce sahifelik cidî eserler nesredilebiliyor; demek bunları yazan da var, basan da var, okuyan da var. Fakat, kalın ve büyük kitabın ismini görünce biraz durakladık: Ziraat kongresine verilen raporlar... Düsünmeğe basladık: Ziraat kongresine yüzlerce rapor verilmiş olabilir. Bunların çoğu indî mütalealardır. Buna benzer fikirler her gün matbuatta da serdediliyor. Belki faydalı seylerdir. Fakat asıl ehem miyeti olan nokta kongre kararlarıdır. Ustarafı böyle derlenmeye, toplanmaya, koskoca bir cilde doldu • rulmıya tabiî değmez. Bol ve iktisaden rahat zamanlarımızda olsaydık, belk: bu israfa ehemmiyet vermez, geçerdik. Fakat, açıkçası, bugün bizim bir sürü şabsî mütalealar yığınını binlerce tahifelik ciltler halinde nesretmeğe ıfaramız, okumıya vaktimiz yoktur. Buna israf derler. Hem de bu hovardalığı yapan kimdir biliyor musunuz? İktisat ve Tasarruf ceniyeti! Biıe göre, halka parasının kıymetini ve idaresini öğretmekten baska vazifesi olmıyan cemiyet, bu kitapla, âdeta herktsi para yemeğe teşvik ediyor demektir. Siyasî icmai Yugoslâvya cumhuriyete doğru gidiyor! % * Yunanistan ve Romanya buhranlarını Yugoslavva buhranı takip ediyor. Burada dahi diğer Balkan hükumet • lerinde olduğu gibi vaziyet gayet vahimdir. Buhrat ziraî mahsulâtm para etmemesinden vo memleketin en mühim unsuru olan çiftçilerin tahammülfersd sıkıntısından ileri gelmektedir. Filvaki burada ciftçi sınıfı diğer memleketlere nisbetle imtiyazlıdır. Bir çiftçinin çift hivvan: ve ziraat arazisi ne vergi ne de borç için haciz ve zaptedilemez. Bu imliyaza rağmen çiftçiler ellerindeki mahsulleri satamadıkların dan memleketin iktisat ve sanayii berbat olmuştur. Yugoslavya'da iktisadî buhrana gayet tehlikeii bir siyasî buhran inzimam etmiştir. 1928 senesinde Kral Aleksander muhtelif İslâv kavimlerinden mürekkep olan vp müttehit üç Krallık unvanını tasıyan tahtı hükmündeki halkları milli cihetten birleştirmek yanî Sırplaştırmak ve sivasî fırkaları ortadan kaldırmak için kanunu esasiyi ilga ederek diktatörlük tesis etmisti. Hır vat Sloven Sırp devleti unvanını Yugoslavya'ya vani (Cenubî tslavlar diyarına) tnhvil etmisti. Muhtelif kavimlerin idarî ve siyasî birer kütle teşkil etmemesi için memleketin tarihî taksimatını bozarak yerine sun'î taksimafı idariye vücude getirmisti. Sırp'lara nisbetle hars seviyesi ve siyasî tekemülü yüksek olan Hır vat, Sloven ve Boşnak gibi anatır, diktakörlüğü Sırplaştırmak politikasmın yeni bir sekli olarak telâkki ederek hiddet ve infial ile katşılaşmıslardı. Filvaki bidayette bunlar askerî diktatörlüğün şiddetli raptü zaptından dolayı seslerini pek çıkaramamıslardı. Lâkin iktisadî buhran dolayiiüe memnuniyetsizlik umumilesmis olduğundan bu unsurlar ve siyasî fırkalar ve alelumum münevver sunuf şimdi diktatörlüğe karşı harp ilân etmiştir. Siyasî hrkalar aktettikleri gizli içtimalarda Yugoslavya'nın hükumah müttehide seklini almasını kararlaştır • nuşlardır. Taraf taraf hâdiseler ve »• yanlar zuhur etmektedir. Bilhassa isyanlar Bosna Hersek'te çok ciddiyet keabetmiştir. Kral seklen mesrutiyeti iade icin veni bir kanunu esasî ilân etmiş ve bu esas üzerine yeni parlmnentoyu toplamış ise de siyasî fırkalarm faaliyette bulunmasma >mütaade etmediğinden bu icraat efkârı umumiyeyi memnun edememiştir. Son gelen ha< * berlere göre orduda dahi tefnka cıkmıs ve (Cumhuriyetçi Siyah Pençe) ve (Kraliyetçi Beyaz Pençe) isminde iki gizli askerî cemivet faaliyete gec miştir. Bunlardan biri diktatörlüğün ilgasını ve diğeri devamını istiyor. Son hâdisat üzerine bu memleketin akıbeti hnkkında Avrupa'da derin endişeler duyuluyor. MUHARREM FEYZt ALHAHVC FtAM/IZ ' CA/U/LAII AİA/INDA 3 Nakilr. Abidın Daver Marthe aklına geleni yapan yaman bir kadındı ve Kayser ile tebaasının lisanını güzel konuşuyordu! Bu haberleri verenlerden genç bir tayyareci diyordi ki: «Me Marthe Richard'a dikkat ediniz.Çok zeki olan bu kadın bizim talim karargâhlarıtnıza girmeğe çalışıyor. Ne yapmak istediğini anlamak kabil ola nedı. Güzel almanca konuştuğuna bakılırsa bir Alman casusu olması ihtimali çoktur.» Tayyareciliğimizin yüksek sima larından biri de diyordi ki: «Küçük Marthe Richard'ı size tavsiye ederim. Kendisini eskidenberi tanırım. Elyevm, cephede otomobilci olan kocası, en iyi dostlarımdan birid'ir. Marthe çok zeki ve büyük bir azim, görülmemiş bir cür'et sahibidir. Tayyareci kadınlardan mürekkep bir gönüllü filosu teşkili için uğraştı, durdu. Sonra buna muvaffak olamayınca kendi tayyarelerile uçmak için çalıştı, çabaladı. Ona d'a imkân bulamadı. Şimdi, erkek kıyafetinde ve gönüllü olarak tayyare bölüklerinde çalışmak için benden müsaade istiyor. Erkek mi, kadın mı Allah bilir? Çok iyi Almanca konuştuğu için istihbarat vezaifinde bu kadindan istifade edebilirisiniz./» Birbirine zıt olan bu mektuplarda yalnız iki noktada ittihat vardı: Marthe aklına geleni yapan yaman bir kadındı ve Kayser Ikinci Vilhelm ile tebaasının lisanını güzel konuşuyordu. Sonra, ruhunu kolayca anlamak kabil olmıyan bir kadındı. Çünkü, baksanıza muhitinde gayet vazih ve birbirine tamamen zıt fikirler ve kanaatler hasıl ediyordu: Bir taraftan, aleyhinde korkunç bir ihbar yapılmasını icap ettirecek kadar siddetli end'iseler tevlit ederken diğer taraftan da Iehinde bir tavsiye mektubu yazılmasına istihkak kazana cak kadar makul bir emniyet havası vücude getiriyordu. Hem bu, alelâde bir t«*lrsiy»." mektubu da değildi: en gizli, en fazla esrara malik askerî teşkilâtımızdan birine gönüllü olarak girmesini temin edecek bir talepti. Hemen telefona sarıldım. Harp esnasında en yaman casus avcıla rımızdan biri olan dostum Priolet'yi telefona çağırdım. Kendisine Marthe hakkında aldığım iki zıt haberin her ikisini de bildirerek şüphe ve tereddiidümü izale etmesini rica ettim. İki gün sonra, polis müdiriyetinden Marthe hakkında gayet vazıh ve mufassal bir rapor aldım. Bu rapor hulâsaten söyle diyordu: «Marthe Richard, 15 nisan 1889 da Lorraine'de doğmuş, ta çocukken spora karşı büyük bir iptilâ göstermiştir. Tayyareciliğe heves etrneden evvel de gayet iyi ata biner, mükemmel otomobil kullanırdı. Bundan maada, kadınlarin pek az yaptıkları bir spora, atıcılığa da ehemmiyet vermiş, beynelmilel Liele nişancılık müsabakalarında ikinci mükâfatı kazanmıştır. Tayyareciliğe merak ettikten sonra, Villacoublay tayyare karargâ hında iki ay uçuş dersleri görmüş ve 13 haziran 1913 te 1369 numaralı pilot şehadetnamesini almıştır. 31 ağustos 1913 te Morbiham'da yapılan bir tayyarecilik bayramında uçarken düşmüş ve ağır surette , yaralanmıştır. Hatta bazı gazeteler, ı vefat ettiğini bile yazmışlardır. Bereket versin ki bu haberler teeyyüt etmemiş, aylarca tedavi edild'ikten sonra iyileşmiştir. Bu müddet zarfında uçamamış, fakat 1914 senesi bidayetinde tekrar uçuşlarına baş lamış ve mayıs ayında Grotoy ile Zurih arasındaki mesafeyi kemali muvaffakiyetle bir hamlede katederek kadın me»afe ve mukavemet rökorunu tesis etmiştir. Kazandığı bu muvaffakiyet üzerine üç erkek tayyareci ile beraber ecnebi memleketlerinde gösteriş uçuşları yapmak üzere seyahate çıkmış ve gene bir tayyarecilik bayramında bu tayyarecilerden birile beraber uçarken yeni bir kazaya uğramıştır. Bir kaç hafta sona da Umumî Harp başlamıştır. Muhasamatın bidayetinde Marthe hemen «vatanperver tayyareci ka dmlar birliği ni tesis ederek cemiyetin umumi kâtipliğini deruhde etmiş ve bu birlik namına iki tfefa Harbiye Nezaretine müracaat ederek kuriye, irtibat memuru, şehir ler üzerinde gözcü, tayyare nakil ve tecrübe pilotluğu gibi vazifelerle millî müdafaaya iştirak talebinde bulunmuştur. Petit Journal gazetesinin bir muharriri 1915 haziranında Marthe ile mülâkat ederek temsil ettiği birli ğin maksat ve gayesi hakkında şu izahatı almıştır: Ben ve arkadaşlarım, Fransa ile müttefiklerine arzı hizmet ediyoruz. Nerede isterlerse bizi istihdam etsinler. Biz spor yapmak için haya tımızı tehlikeye atmış kadınlarız. Vatana hizmet için canımızı feda etmek istersek çok mu? Şimdilik yalnız yedi kad'ınız, fakat bir kere biz işe baslayınca pek çabuk bir çok kadın tayyareci yetişir, hasta bakıcı kadınlar, ta ateş hattına kadar gidiyorlar da tayyareci kadınlar nerfen gitmesinler? O zaman Fransız ordusunda askerî havacılık şubesi müdürü olan Jeneral Hirschauer, Marthe Richard'ın millî müdafaa hizmetlerine iştirak taleplerini reddetmekle beraber vatana gösterdiği tadakat ve fedakârlıktan dolayı kendisini tebrik etmiştir. Marthe'in kocası Fransa'nın garp vilâyetlerinde zengin bir sanayici • dir. Harp ilân ed'ilince kıt'asına iltihak etmiş ve otomobilci olarak cepheye gitmiştir. O vakittenberi Marthe, eski tayyareci arkadaşları arasında yaşamaktadır. Bu tayyareciler arasında yaptığımız tahkikat tamamen kadının Iehinde bir nctice vermiş, hiç bir tayyareci, Marthe'in hususî ve umumî hayatı hakkında en küçük bir şüphe bile izhar etme miştir. Marthe hal ve tavrı itibarile gayet dürüst bir kadın olarak ta nınmıştır. Tabiati sakin ve ciddid'ir. Herkesle kolay kolay samimî olamaz. Samimî olduğu insanların da kendisine karşı muamelelerinde samimiyet hududunu aşmalarına müsaade etmez. Tayyare karargâhlarında adabı muaşeret kaidelerinin biraz gevşek olmasına rağmen, Marthe, bu hürri yetin dostluk ve arkadaşlığa yaraşmıyan bir şekil almasına hiç bir zaman meydan vermemiştir. tsterseniz, kendisini tarassut altına alalım.i Polis müdiriyetinden aldığım bu mektubun verdiği malumattan sonra, yapılacak bir şey vardı: Marthe'i davet etmek. Bana tavsiye mektubu yazmak suretile kendisini himaye eden askerî havacılık şubesindeki yüksek şahsiyet vasıtasile onu davet ettim. Bu suretle hareketten maksadım kadının şüphesini cel betmemekti. Bir kaç gün sonra, bu esrarengiz mahluk büroma geldi. Bir kaç ay sonra da, Alman casuslarının en meshuru olan Felemenk'li dansöz Matahari de başı önüne iğilmiş olarak ayni büroya girmişti. (Mabadi Var) Muvaffak bir Mektep sergisi Kız san'at talebesinin eserleri çok beğenildi Dün Usküdar kız san'at mekte binin senelik şapka ve elişleri sergisi küşat edilmiştir. Bu münasebetle mektepte bir müsamere verilmiş, ve talebe tarafından piyesler temsil olunmuş, bilhassa talebe tarafından yapılan denizci ve zeybek dansları pek takdir edilmiştir. Bazı musiki parçaları da çalındıktan sonra mektebhı sergisi davetlilere gezdiril mistiı*. Sergi dikkate şayan bir güzelliktedir. Bilhassa talebenin şapka hocaları Nadide Hanımın gayretile yapılan moda şapkaları cidden cok beğenilmiştir. Bu meyanda Şükufe, Sabire, Nimet, Bebrure ve Süat Hanımların şapkaları çok güzeldir. Nadide Hanımın az zamanda yetiştir • diği talebelerinin bu eserleri sergiyi gezen herkes tarafından takdir edilmiştir. Bir kaç sene sonra buradan yetişecek Türk talebelerinin Beyoğlu şapka mağazalarını idareleri altına alacakları muhakkak addedilmektedir. Nakış kısmında da Adile Hanımın yetiştirdiği gece talebesinin eserleri teşhir edilmiştir. Bu meyanda İsmet Reşat Hanımın işlemeli bir sabahhğı, Nimet Hanımın hesap işi, Fikret Reşat Hanımın çay takımlarile, Müberra Hanımın yatak takımı çok güzel islenmiştir. Beyaz kısmında Müşerref Safer Hanımın hesap işi elbisesile Adalet Hanımın dikiş kutusu çok beğenil • miştir. Elişleri ve resim hocası san'atkâr Kenan Beyin işlemeli tahtadan bizzat yaptığı yazı takımı ile kabartma levhası bilhassa nazari dikkati cel betmistir. Biçki ve dikiş kısmında da mu • allim Mevhibe Hanımın gayretile yapılan eserler çok takdir edilmiştir. Fatinc ve Şahende Hanımların esvap ve mantoları çok güzeldir. Sergi gezildikten sonra davetlilere tabahat kısmı talebesi tarafından yapılan pastalar ikram edilerek top lantıya nihayet verilmiştir. Sergi üç gün açık kalacaktır. Bu sene çıkan son sınıf talebesine hayatta muvaffakiyet temenni ederken Maarif Vekâletinin çok asrî bir san'at mektebi haline koyduğu bu güzel müesseseyi takdir etmemek kabil değildir. Gümrük Beyannameleri » mi^ ı İdare kullanışlı bir şekil hazırladı Gümrükler umum müdürlüğü bütün salon gümrüklerine yeni bir tamim göndermistir. Bu tamim mucibince Tür kiye'ye ithali memnu olan eşyaların bir listesi yapılarak büyük bir levhaya yazıla cak ve salonlaı^la yolcuların görebilecekleri yerlere asılacaktır. Bundan başka yolcular icin türkçe matbu varakalar hazırlanacak ve ecnebi memleketten gelen her yolcu bu varakaları imza ederek eşyasını muayeneye arzedecektir. Muayene ecnasında açılan eşyaların arasında vara kadaki beyanat hilâfına başka bir esya zuhur ettiği takdirde bu eşya derhal musadere olunarak kaçak muamelesi tatbik oluna caktır. Salon gümrükleri levhaları ve matbu varakaları hazırlamaktadırlar. Bir kaç güne kadar tatbikata baslanacaktır. Adil Beyin tetkikatı Doğru değil mi?j Soğuk ve fırtına.. Trakya'ya bol bol yağmur yağıyor Sentrenite kilisesinin yıl dönümü Ermeni Gregoryen Sentrenite ki lisesinin 125 inci senei devriyesi münasebetile dün kilisede Patrik Na royan Ef. huzurile bir ayini ruhanî yapılmış ve öğle vakti Tokathyan otelinde senei devriye şerefine bir ziyafet verilmiştir. Ziyafette ortodoks, süryani, katolik ve diğer kiliseler rüesa ve rahipleri davetli olarak hazır bulunmuşlardır. Kilisede 155 kişilik bir koro heyeti teganni etmiştir. Bu ziyafet üç hafta tekerrür edecektir. Rusya'dan gelen fen mütehassıslan ( Birınci salıifeden mabart ) tır. Makinelerin işleme ve randımanları son derecede mükemmel ve bir çok emsal'ne faik bulunmaktadır. Bugün (Leningrat) vapurundaki eşyaların listesi yapılarak alelusul beyannameleri tanzim olunup gümrükten çıka.rılacaktır. Hükumetimiz tarafmdan da hediyeleri teslim al mak için bir heyet intihap edilmiştir. Eşyalar kâmilen Ankara'ya naklolu nacaktır. ması sebebile büyük vapurlar kömür alamamaktadır. Buna rağmen Ak deniz havzasında müşteri ve pazarlar çoğalmıştır. Malta ve Filistin'de Türk kömürlerine bağlanan fabrikalar vardır. Havzanm sanayiin inkişafına büyük yardımı kömür istihsal ve satışını ılerletmekle beraber muhtelif fabrikalar kurarak kömürden sun'î petrol ve benzin, katran, naftalin, iizol ıstihsah tarzlarında olacaktır. Bu takdirci' memleketin ihtiyacı olan mevat kendi öz malımızdan çıkmış ve sanayi hayatı da genişlemiş olacaktır. Sanayi plânı Hükumetin Rusya ve Italya'dan aIacağı makme ve kredilerle tatbik etmek üzere bir sanayi plânı hazırltyacağı malumdur. Bu münasebetle Zonguldak havzasının hususiyeti ileri sürülerek sanayi cephesinden bu muhite ehemmiyet verilmesi istenilmektedir. Zonguldakta kömür istihsal ve ihracatı eskisine nisbetle hayli artmıştır. Fakat limanın iyi ve mücehhez olma tzmir de fabrika istiyor Izmir Iktisat ve Tasarruf Cemiyeti komitesi de Vali Kâzım Paşanın ri yasetinde ioplanarak alınacak ma kinelerle İzmir havalisinde de mensucat fabcikaları kurulması için hükumet nezdinde temenniyatta bulunulmasina karar verilmiştir. Bursa (Hurusî) İki buçuk ay oluyor ki Bursa köylerinde amelî olduğu kadar ilmi bir iktisat hayatı yaşanmağa Talebelerin bir senelik faaliyetlerini başlanmış bulunuyor. Köylü; bu hayata göstermek üzere İstanbul 6 ıncı ilk mek ilk defa kavuştuğundan içinde heyecanlı bir kaynasma hissediyor. Çünkü. tebinde dün bıV sergi açılmıştır. Merakendisine refah getirecek çarenin ne sim esnasında ilk mektep muallimlerinMeclis Bücçe encümeni gümrükler olduğunu şimdi takdir etmis bulunuyor. den Safiye Hanım «Koleksiyoncu bütçesini tetkik ederken muayene meKöylerde kooperatifler teskil ediiiyor. luk», Vicdan Hanım «İnzibat ve terbimurlarının keyfiyeten takviyesini lüKöylülere kooperatif hayatı hakkında ye sistemleri», Bedriye Hanım «İlk zumlu görerek adetlerini azaltarak maesaslı m&lumat veriliyor. Hulâsa köy Türk kimyagerleri cemiyetinin lünün çok muhtaç olduğu kredi hayatı aşlarım artırmıştır. Muayene memurlamekteplerde musiki» mevzuları etradün Halkevinde aktedeceği kongre, artık başgcstermiş bulunuyor. rının maası en az 20 lira oUcakhr. fında birer konferans vermişlerdir. ekseriyet hâsıl olamadığından ge Ziraat Bankası evvelâ şehre tâbi lecek cuma gününe bırakılmıştır. köylerden bashyarak iki buçuk ay zarEcnebiler tarafından icrası menefında (18) kredi kooperatifi teskil etdilen san'atlar meyanında kimyager miştir. Diğerlerinin de teşkili için her lik te bulunduğundan, bu hususta akşam Ziraat Bankası müdiri Hakkı Başvek>l tsmet Paşa Hz. ile Meclis Mançu Beyle kooperatif servisi şefi KeReisi Kâzım Paşa Hz. ne teşekkür mal Bey köylere gidiyorlar. Koopera telgrafları çekilmesi kararlaştırıl tifleştirme işi için küçük köylerin bümıştır. yük köyler etrafında toplanması gayesi takip ediiiyor. Bugün Bursa ovasındaki kövlerin bepsi kooperatif ikraza İttavrit bolluğu devam etmekte ve tından istifade etmeğe başlamışlardır. fiatı çok düşkün olduğu için BoğaziçinMeseiâ: R^'l1 'öyündeki kooperatifin deki dalyan sahipleri bahklan denize sermayesi ( 3 0 ) bin >: vakmdır. dökmekt«dirler. Ortak adedi ise (150) kisidir. Son günlerde bahçe sahipleri bu Vilâyet merkezinde de büyük bir dökülmüş bahklan toplıyarak gübre kooperatif teskil edilmek üzeredir. yerine toprağa karıştırmaktadırlar. Hakkı Mançu Beyden aldığım malu mata nazaran Bursa merkezine tâbi köylerde halen teşekkül etmiş ( 1 8 ) kooperatif mevcuttur. (12) si de teskil edilmek üzeredir. Ortak adedi (880), Telsiz vasıtasile yapılan bir ametaahhüt edilen sermaye miktarı liye «televizyon» mesafeleri kaldır(119753) liradır. Tahsil olunan adi mak suretile uzaktaki manzara ve sermaye (35,023) liradır. Tahsil olusesleri yakınlaştırmak muvaffakiyenan ihtiyat sermaye (4900) liradır. tine doğru gidiyor. Geçenlerde LondBu kooperatiflere dahil olan köylerin ra'nın 25 kilometre uzağında Epson adedi (55) tir. Ayrıca İznik kazasında d'a yapılan meşhur Derbi yarışlarını (5), Karacabev'de ( 1 ) , Mudanya vm Şehîr kütupanesi ittihaz edıle cek olan Beyazıt medresesı Trilye'de ( 2 ) . Orhangazi'nin Seloz köLondra'da 300 kişinin huzurunda Beyazıt medresesinin tamiri ve burada bir şehir kütüpanesi tesi^ yünde de (\) ki Bursa'daki (18) le sinema perdesine aksettirmek mümkararlaştırılmıştı. Medresenin tamiri bitmistir. Şehir kütüpanesi b> birlikte ceman (27) kooperatif teşekkün olmuştur. Manzara ve harekât kaç güne kadar açılacaktır. kül etrr.iştir. Kısa bir zaman zarfında biraz bulanık olmakla beraber sesbu adet (50) ye çıkarılacakhr. Bu koler vazih bir şekilde duyulmuştur. Şehir kütupanesinde yalnız Türk inkılâbma ait eserler bulunacakoperatifler faaliyet sahalarındaki zür Bu ameliyeyi televizyon mucidi Batır. Bunun için înkılâp müzesinde bulunan kitap ve eserler bu lcütü 1 ram kredi ihtiyacını Umımen temin ird idare etmiştir. paneye nakledilecektir. etmektedirler. Evvelki gece soğuyan hava, dünkü fırtınan.n tesirile adeta kıs günlerini hatırlahr bir dereceye düşmüştür. Simal'den esen şiddetli ve karışık rüzgâr zaman zaman bir kasırga halinde «stnis ve bazan sür'ati saniyede 20 metreyi bulmuştur. Dün hararet 17 derecede idi. Fırtına, dün akşam saat dokuzda tek rar başlamış ve şiddetli yağmur yağmıstır. Belediye ile mukavelesi mucibince Rüzgârın şiddetli esmesine rağ Karaağeçta bir bağırsak tathirhanesi men şehir ve limanda bir kaza ol • • yapan M. Fildman belediyrnin burada mamıştır. tathirhane yapmak üzere baskalarına Trakya'da yağmurlar da müsaade verdiğini görünce Adliye Edirne 10 (A.A.) Aylardanberi ve Şurayi Devlette belediye aleyhine devam eden şiddetli bir kurakhk, gay dava açmısh. Bu işlerin inhisar mahiritabiî ve bunaltıcı sıcaklarla ortalığı yetile M. Fildman'a verilemiyeceği ve kavuruyordu. belediyenir başkaiarına da ayni müGeçen gün ratıp bir havada hararet saadeyi verebileceği kararile davalar 37 yi bulmuştur. Bu yüzden mezruat redoedilmistir. muhakkak bir tehlike geçiriyordu. Dündenberi Trakya'da yağmağa başlıyan devamlı ve mebzul yağmurlar halkı sevinç içinde bırakmıştır. Gümrük ve Inhisarlar Vekâleti müsteşarı Adil Bey İstanbul'da ve bilhassa gümrüklerde yapmakta olduğu tetkikatına bugün de devam edecektir. Adil Bey gümrük muamelâtı ile gümrük nizamat ve kanunlarının ihtiyaçlara göre ne derecede uygun olup olmadığını, ne gibi tadilât yapılması icap ettiğini, vak'alar ve hâdiseler üzerinde vakından tetkik etmektedir. Adil Beyin hu tetkikata Ankara'da da devam edeceği ve neticede mufassal bir rapor tanzim ederek gümrük ıslahah için veniden baxı teklifler yapacağı anlaşıl • maktadır. Gümrük kanunu mesrutiyet devrinden kalma bir kanun olduğu gibi hava nakliyatını ihtiva edecek maddeler de mevcut olmadiğından veniden bazı tadilât yapılacaktır. Âdi! Beyin yann Ankara'ya avdet edeceği ve bir iki gün sonra da Gümrük ve Inhisarlar Vekili R«na~ Beyin sehrimise geleceği haber verilmektedir. Fildmanın davaları reddedildi Memlekette Kooperatifleşme,.. Bursa köy lerinde 18 kooperatif kuruldu Bir ilk mektep sergisi Muayene memurlarınn maaşları arttırıldı Kimyagerler toplanmadı Şehir kütüpanesi açıhyor istavrit ballğından gübre " Televizyon „ mesafeleri kaldırılıyor