kN Trakyaya ve Anadolunun ekser yerlerine faydalı yağmurlar yağıyor. , Meclis yakında 932 bütçesinin müzakeresine başlıyacaktır. Sene 14 — No: 4909 — Fiat: her yerde: 5 kuruş CUMARTESİ — 11 Haziran 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 - Bulgaristanda bir tren kazası Kuraklık tehlikesi geçti Her tarafa bol ve faydalı yağmurlar yağıyor. Şehrimizde hararet Bir baftadanberi devam eden şiddetli sıcaklar nihayet zail oldu, dört gözle beklenilen yağmurlar başladı. Bu sene mayıs ayında hemen hiç yağmur yağmamıştı. Haziran iptidasından beri ise yakıcı bir sıcak hüküm sürüyordu. Bu hal şehirlerde halkın rahatça aefes almasına imkân bırakmıyor, tarlalarda masulât (kuraklıktan yanıp kavrulmak tehlikesine ma- ruz kılıyordu. Nihayet evvelki gün hava de- gişti, karayelden esen rüzgâr ortalığı serinlendirdi. Dün serinlik arttı ve yağmur yağmağa başladı. Yağmur bütün gece hemen fası- lasız olarak devam etti, Iki gün evvel şehrimizde ter- mometro 36 dereceye kadar çıkmıştı. Bu sabah hararet 10 dereçe idi. Bu sabah şehirde âdeta bir kış manzarasi vardı. Herkes par- dösülerini giymiş, her tarafta pencereler kapanmıştır. İnce bir yağmur devam ediyordu. Yağmur Trakyaya ve Anadolu- nun ekser yerlerinde yağmaktadır. Son kuraklıktan sonra tehlikeye düşmüş olan birçok (havalide mezruatın yeniden canlanacağı ümit ediliyor. Her tarafta köylüler yağmuru büyük .bir (o sevinçle karşılamışlardır. Dün akşamki bora Dün akşam saat 20 de rüzgâr şiddetlenerek bora halini almıştır. Bora bazı yüksek yerlerde kire- mitleri uçurmuş, tahta perdeleri devirmiş, ufak tefek (tahribat yapmıştır. Denizde de epice tesi- rini göstetmiştir. Maamafih bora çok sürmemiştir. Bu sene son aylar, bilhassa mayıs çok kurak geçmiştir. İkti- sat vekâleti meteoroloji müessesesi mayıs ayı zarfında ki zirai vazi- yete dair şu raporu tanzim etmiştir: : 36 dan 10a düştü “Bu seneki mayıs ayının yağış mikdarı geçen seneye nisbetle Türkiyenin her tarafında azdır. Bu azlık mıntaka mıntaka az çok tehalüf etmektedir. Esasen geçen seneki yağış miktarının azlığı karşısında bu sene daha fazla yağışsızlığa maruz kalan cenubu şarki Anadolu- da kuraklık hal ve vaziyeti tesi- ratını tamamile göstermiştir. Mayıs ayının ilk nısfı pek sey- rek yerlerde ve cüzi miktarda yağış görmüş ise de bu ayın yağış yekünunu dolduran günler ayın 12 si ile 25 i arasındaki günleridir. Yalnız şarki Anadoluda ve Ka- radeniz sahilinde bu ayın yağışı daha fazla günlere dağılmış ve ayın bidayetinden yirmi beşine kadar muhtelif günlerde muhtelif fasılalarla yağış olmuştur. Böyle olmakla beraber gene geçen se- nenin yağış yekünunu bulmamış olduğunu kaydetmek lâzımdır.,, Diğer taraftan ihracat ofisi de Anadoludaki mevsim yağmurları vaziyeti hakkında, alâkadar yer- lerden malümat almaktadır. Eski- şehir ticaret odasından ihracat ofisine gelen bir haberde, Eski- şehir mıntakasında yağmura inti- zar edildiği bildirilmektedir. Sıvastan da, ihracat ofisine bu yolda bir telgraf gelmiştir. Köprü üzerinde Kış manzarası Trakyada vaziyet Tekirdağından gelen bir çiftlik sahibi Trakyanın (zirai vaziyeti hakkında. bir muharririmize şu malümatı vermiştir: — Trakyada yağmur bekliyen yerler Muratlı, Alpullu ve civarı- dır. Trakyanın şimalinde yağmur ihtiyacı pek fazla değildir. Kışlık zeriyatın vaziyeti iyidir. Kışın şiddetine rağmen vaktinde zeriyat yapanlar için mesele yok- tur. Kışın ekilen buğdaylarda ba- şak teşekkül etmiştir. —. Fakat ilkbaharda atılan buğ- day tohumları henüz boy atma- mıştır. Bunlar yağmura muhtactır. Tekirdağı mıntakasında kuraklık tehlikesi yoktur. Bu havalide top- rak kuvvetli olduğu için rutubeti muhafaza etmektedir. Tekirda- ğında mahsul vaziyeti gayet iyidir. Müskirat idaresinin Tekirdağında fabrika açması, bağcılığa olan ehemmiyeti artırmıştır. Bir iki sene sonra, Tekirdağında bağcr- lik artacaktır. Iranla hudut hattının tashihi Ankara, 10 (Telefon) — Iranla hudut hattının tayini hakkında Tahranda imzalanan muahedenin tasdikine dair olan lâyiha ruzna- meye alınmıştır. Önümüzdeki hafta mecliste müzakere olunacaktır. 932 bütçesi Meclis temmuzun hafta- sında tatil yapacak Ankara 10 (Telefon) — Bütçe encümeni 932 bütçesi üzerinde tetkikatını ikmal etmek üzeredir. Encümenin * pazar günü bütçe kanununu ve cetvelleri matbaaya vermesi mukarrerdir, Bu suretle bütçe mebuslara ancak hafta sonunda tevzi edile- bilecek ve ayın yrimi üçüne doğru heyeti umumiyede müzakeresine başlanması kabil olacaktır. Meclis temmuzun haftasında yaz tatiline karar verecektir. Lozan konferansı Paris 10 — Kabine bâşvekilin riyaseti altında toplanarak Lozan konferansı hakkında müzakeratta bulundu. m rk Rus hikâyeleri (Vâ-Nü), bir kaç sene evvel Arkadi Avereçenko'nun ve sair bazı Rus muharrirletinin hikâyelerini terctime ve Akşam da neşretmişti. Bu hi- kâyeler karilerimiz tarafından büyük bir zevkle okunmuştu. (Vâ-Nü) bu defa Rusya- dan dönerken yeniden bir çok Rus hikâyeleri getirmiştir. Bunları pek yakın- (| da tercüme ve hikâye sütu- numuzda neşretmeğe başliya- caktır. Karilerimizin bu hikâ- P) yeleri de zevk ve alâka ile okuyacaklerına eminiz, Kaplumbağa Mersinden Mısıra ihracat yapılıyor Mersin 10 — Limanımizdan Iskenderiyeye çıkarılmak üzere fransız handıralı Lamartin vapurile 150 kaplumbağa yükletilmiştir. Haziran, temmuz ve ağustos ayları kaplumbağa ayına müsait olduğundan bu ihracatın devam edeceği ümit edilmektedir. 15 yasında çocuklar kız meselesinden kavga etmişler! Büyükderede Viktor ve Lütfi isimlerinde 15 yaşlarında iki çocuk bir kız meselesinden kavga etmiş- ler, Lütfi bıçakla Viktoru yarala- mıştır, Hicaz ve Necit hükümeti | Ibnissuut bedevileri nasıl yola getirebildi? Hicaz hükümdarı şapkanın islâmiyete yuan eniyi serpuş olduğu kanaatindedir Kral Ibnissuut bütün gençliğini Necitte geçirdiği halde, Hicazda bir iki sene içinde yeni dünyaya pek çabuk uymuştur. Fevkalâde zekâsı ile iştihar etmiş olan bu asil hükümdar çölün söz, meram anlamaz inatçı ve (mütaassıp bedevisini de yavaş yavaş yola getirmeğe muvaffak olmuştur. Hicazı aşağı yukarı Sıvas veya Edirne gibi idare etmek isteyen, bazı noktalarda ise çöl ruhuna hiç uymayan kanun ve nizamlarla hareket eden Osmanlı imparator- luğu da, onu istihlâf eden (Haşimi saltanatı), yani Şerif Hüseyin de bu koca kıtayı bir türlü idare etmek yolunu bulamamışlardı. Ibnissuut, herkesin itiraf ettiği veçhile çölden yetişmiş çölü, bedeviyi, o havayı ve o iklim içinde büyüyerek tanımış, bilmiş ve bu suretle ona lâzım olan ida- reyi seçebilmiş bir baştır. Harbi umumi başlangıcına, yani Hicazı bilfiil terkettiğimiz zamana kadar Cidde ve Mekke arasındaki yetmiş küsur kilometrelik düz yolu bile taburlarla (muhafaza ettiğimiz halde, hattâ bizden son- ra gelen Şerif Hüseyin idaresi bile ayni vaziyette iken bu gün ne bu yol üzerinde, nede çölün her hangi bir noktasında eşkıya bekliyen, soyguncu gözliyen kara kol yoktur. Beş kuruş için adam vuran, belindeki hançeri üzerine insan kanı tavşan kanına, kuzu ve deve kanına her an karışan, bedevi şimdi uslu akıllı bir adam olmuş- tur. Çölün sırrını bilen Ibnissuut bu mucizeyi termişti — Neden? — Ibarenin başında (Süt) yokl... — Iyi amma bu kooperatifin Istanbul limanına ait olduğu anlaşılmıyor! ü Kral Ibnissuut, ilk defa Türkiye giden “Süleyman Şevket Bey - (sağında), Sini miİSNi sabık Yemen valisi Mahmut B. (solunda) Orada katilin başı vurulur. Hırsızın kolu şakinin, kutautta-* rikin sağ kolu ile sol ayağı kesi- ! lir, zinâ yapanlar evli iseler recim edilir, yani taşlanırlar evli değil- lerse seksener sopa hakkederler ve bu cezadan evvel çarşı ve pa- zarlarda dolaştırılarak teşhir edi- lirler. Ceza kanunlarından, usulü mu- hakemat maddelerinden hiç bir şey anlamıyan halkı bu cezalar yıldırmıştır. Ve bu sebepledir ki zabıta vakaları nadirdir. .. Kral Ibnisuudun da, oğulları ve maiyetinin de otomobile karşı bü- ( Devami ikinci sabifede ) raya