ıl KftntmiMvrel "Camhartvet RAFI^AD HEM Tercume, Iktibas, tabı ve sair hukuku mahfuzdur NAL1NA MiHlNA İhtikârla mücacleîe kanunu Vekiller Heyeti bugün hazırlanan projeyi tetkik etmeğe başlıyor Ankara 30 (Telefonla) ihtikârla mücadele kanun lâyihası İktisat Vekâletince hazırlan mıştır. Beş maddeden ibaret olan lâyihaya göre fiatları arttırmak ihtikâr telâkki edilecektir. Sulh mahkemeleri muhtekir • leri derhal muhakeme edecek lerdir. Muhtekirlere 500 liradan 10,000 liraya kadar naktî ceza ve üç aydan iki seneye kadar hapis cezası verilecektir. Projenin bugün Vekiller Heyetinde tetkiki muhtemeldir. timaî icapları dairesinde bundan böyle gayrımeşru kazançlar teminine matuf hareketlere meydan verilmemesi için ihtikâra cür'et edenlere karşı cezaî mü eyyedeler konması zarureti hasıl olmuştur. Şiddetini gittikçe arttıran ik tisadî buhran ve buhranın ruzu merre muamelâtta husule getirdiği anî akisler karşısında vaziyetin fevkalâdeliği, iktisadiyatı koruraa tedbirlerinin esa« gayelerile hemahenk yeni bir hükmü cezainin tesisine ihtiyaç göstermiş tir. Lâyiha hem tahdit edilen eş ya üzerinde vukuu melhuz ihti kâra, hem de istihlâk eşyasına nııınıllllllllınillllliniiminınmun Panik! Avrupa'dan gelen haberler, dünyayı saran buhran karşısında her • kesin kendi başının çaresine baktığını, ticaret muahedesî, komşu hakkı, dostluk ve ahbaplık gibi şeyler tanımadığını gösteriyor. tngiltere, gümrüklerinde himaye usulünü kabul etti. Ecnebi mallarından ve bu meyanda ekseriyeti lüks eşya olan Fransız ithalâtından dehsetli gümrük alıyor, Fransa, pürhiddet mu kabeleye hazırlanıyor. Almanya da tngiltere'ye nota vererek bazı Alman mamulâtına konulan yüzde seksenden fazla gümrük resminden şiddetle şikâyet ediyor. Amerika, meyva ve sebze konserveîerinin gümrük resmi artırıldığı takdirde, tngiltere'ye çatmağa hazırlanıyor. Diğer bütün devletlerin de tngîltere'yi protesto etmelerine intizar ediliyor. Biz de buhrana karşı ithalâtı tahdit ettik. Yunanistan ayni şeyi ya pıyor. Diğer milletlerin mühim bir kısmı da az cok ayni tedbirlere müracaat ettiler. Hulâsa, dünyanın haline bakarsanız, iktisadî buhran karşısında bütün devletlerin aralarında mev cut muahedelere ve siyasî cemile kârlıklara hiç aldırmadan emsalsiz bir «mukaddes hotkâmlık» ile yalnız kendilerini düşündüklerini görür sünüz. Yer yüzünde bir «gemisini kurtaran kaptandır» feryadı yükseldi. Kimsenin kimseyi düşündüğü yok. Devletler arasında teavün, itilâf, ittifaktan eser kalmadı. Dünyanın manzarası, batmağa başlıyan bü • • yük bir vapurun içindeki telâş ve panik manzarasının tamamen ay nıdır. Herkes kendi canını kurtar mak gaygusuna düşmüş, insaniyet hisleri, tesanüt fikirleri bir tarafa atılmış, her yolcu kendi başının ça resine bakıyor... Yarım saat evvel, dans ederken kolları arasında sıktığı güzel kadının kulağına: Emredin, hayatımı size feda edeyim! Diye fısıldıyan delikanlı, şimdi o kadının elindeki can kurtaram kapıyor ve ondan evvel tahlisiye filikasına koşuyor. Evvelâ can, sonra canan... Evet Avrupa, batma a başlıyan bir gemi, milletler de bu gemuvn kendi canlarını kurtarmaktan ba^ka bir şey düşünmiyen paniğe uğ ramış yolcuları halindedir. Kao tanlar gemiyi kurtavma.ğa muvaf^ak olamazlarsa yolcuların kurtulması, denize dökülenlerin yüzmekteki kudret ve mukavemetlerine, yorğunluğa, açlığa, susuzluğa karşı gös terecekleri tahammülün derecesine bağlı olduğunu unutmamak lâzım gelir. Gençlikte ilk gaye Müsabakaya nasıl girdim ? Balo gecesi Projenin esbabı mucibesi Projenin esbabı mucibesinde şunlar söylenmektedir: «Memleketin iktyisadî ve iç Gençliğin yegâne gayesi tnsan bir gayeye doğru koşarken mevzu tahdidatla emtia üzerinbahtiyardır. YoIIar ne kadar taşlı, de müşahade olunan fiat yiik ne kadar dikenli olursa olsun, irişi selmelerine mâni olabilmek için lecek gayenin cazibesi insana hiç bir memleket hariç ve dahilinde fiezîyeti duyurmaz. Ben de bir gayeatların yükselmesini icap ettirenin cazibesine tutulmuş, hümmah bir cek bir sebep yokken toptan vesây içinde uzun seneler geçirmiştim. Bu senler zarfmda bana hâkhn olan ya perakende eşya fiatlarına vayegâne fikir, yegâne emel «muallim ki olacak zammı ihtikâr eddet olmak» tı. miştir. Nihayet, beklediğim gün geldi; Bu hareketlere karşı lâzım ge bulutsuz bir sonbahar sabahı, ken len ihtikâr davalarının Sulh mah dimi otuz tane minimini insan içinde buldum; onlar bana «Hocanım!» kemelerinde sür'atle rüyeti esası diyorlardı. Sevincimden sarhoş gibi kabul olunmuştur. idim! İlk gençliğimin biricik hulyası Bu hususta her yerde müddehakikat olmuştu. Bunu düşünüyor, bu iumumiler resen takibat yapacak düşünce ile mes'ut oluyordum; başka ları gibi Ticaret ve İktisat mü hiç bir düşüncem yoktu... diriyetleri olmıyan yerlerde de Aylar böyle geçti. Kışın soğuk ve kara günleri, gönlümdekî mukaddes yüksek makamlar tarafından taateşle ısınıyor, aydınlanıyordu; bü kibat yapılabilecektir. yük bir şevkle vazifeme devam ediyordum... İki yeni sefir itimatnamelerini takdim ettiler Reisicumhur Hz. İsveç ve Hollanda sefirlerini kabul ettiler Bir çarşamba günüydü, hiç unutefradı buna taraftar görünüyorlardı; mam, bermutat geç vakit mektep yalnız ben tereddüt ediyordum; ititen eve dönmüştüm; yengelerimle mat ve cesaretim yoktu. Bu bahisten kardeşlerim beni kapıda karşıladılar: hem biraz hoşlanıyor, hem de müt • «Nerede kaldın, Kraliçe?...» diye hiş surette sinirleniyordum... Kararbenimle alay ediyorlardı; ben de: sızlık fena sey, dünyada bunun ka • Ben is güç sahibi insanım; sidar insanı bihuzur eden bir his yokzin gibi bos gezenin boş kalfası de Ankara 30 (Telefonla) Üç tur. Ben de nihayet, sinirlerimin iyiğilim kL.. Bu saatte geldiğime de aylık kontenjan listesi tesbit ece bozuk olduğu bir günde kat'î karaşükredin! dilmiştir. Yarın Hey'eti Vekilerımı verdim; içimde bir yılan gibi Diye onlan snsturmağa çalışıyorde müzake r e edilecektir. kıvranan arzuyu oradan söküp atadutn. tçlerinden biri, • bu en çılgın rak, ablama dedim ki: Şekercilerin talepleri kabul yeğenimdir beni kollarımdan tutup cüman olmak fizere beni intihap buAnkara 30 (A.A.) Reisicumbir iskemleye oturttu: Rica ederim, artık bu bahsi açedildi hur Hz., bugün tsveç ve Hollanda'nın yurmuş olmalarından dolayı ne ka Beni dinle, dedi, dahiyane b'ma. Ben Kraliçe filân olamam, olmak dar bahtiyar olduğumu zatı devletyeni elçilerini kabul etmişlerdir. SeAnkara 30 (Telefonla)Şefikrim var! ta istemiyorum anladmız mı?... Eğer lerine temine hacet görmiyorum. fi'er merasimle itimatnamelerini kerciler tarafından gönderilen Hemen kahkahayı bastım: çok hevesli iseniz, bu müsabakaya takdim etmişlerdir. Hollanda sefiri, Reisicumhur Hazretleri; iki mem1 bir heyet Ankara'ya geldi. Senin mi?... Söylemeğe hacet siz iştirak ediniz! şu nutku irat etmistir: leketi ötedenberi bağlamakta olan yok, senin bUtün fikirlerin dahiya • «Reisicumhur Hazretleri; dostluk rabıtalarmın müfahham hü \ Kontenjan listesinde unutulan Ablam evvelâ bana kızdı, fakat nedir zaten... | bazı mevadın listeye ithalini Haşmetlu Felemenk Kraliçesi Hz. kümdarımın emirlerine tevfikan bir sonra güldü: Alayı bırak; Kraliçe Hz.! tarafından Türkiye Cumhuriyeti nez kat daha takviyesi ve aralarındaki I istediler. Arzulan is'af edildi. Sen bilirsin! Ne? Ne?.. dinde fevkalâde murahhas ve orta münasebetin maddî tarakkileri menDedL Oh!... Haftalardanberi ilk Niye gözlerini açıyorsun?... e'fi sıfatile layin buyurulduğumu fantine daha ziyade inkişafı için defa geniş, ahat bir nefes aldım. Ar«Kraliçe Hz.!» diyorum. Beğenemebildiren itimatnameyi zatı devlet ellmden D«Un ayr«li »aıfetmelc tık eski sükunumu ve neş'emi bula din mi ? lerine tajcdim ıle çeref kesbeylerim. hususundaki kavi azmime itimat bucaktım... Ne demek istiyorsun kuzum? Müfahham hükümdanının emirlerini yurmanızı rica ederim. Dedim. Sayıklıyor musun?... îfa ederken bu vesile ile kendileriŞaheser bir muziplik New York, 30 (A. A.) ttalyan Zatı devletlerinin ve Türkiye hü Hayır, Kraliçem!... 1931 senesi nin zatı devletlerine karsı besledikBir kaç gün kimse bana güzellik Hariciye Nazırı M. Grandi ttalya'ya kumetinin bana bahseyüyecekleri Güzellik Kraliçesi olacağınızı yakileri en yüksek takdir hislerine termüsabakasından bahsetmedi. Fakat dönmek üzere Ağustu* vapuruna bin. ümidini izhar cesaretinde bulundunen bildiğim için, şimdiden size böyle ben Cumhuriyet gazetesinin her gün difen şahsî devletleri ve Türkiye mistir. hitap etmeğe kendimi alıştırıyorum... Cumhuriyeti hakkmda en samimî ve Jum havırhahlık ve itimadın vazibastığı genç kız resimlerine bakar Vaşington 30 (A.A.) Hariciye femi kolaylaştıracağına kaniim. Ve hepsi birden, etrafımda halka en halisane saadet ve refah temenken, gizli gizli bunu düsünmekten Nazırı M Stimson ttalyan Hariciye Naolup anlatmağa başladılar: nilerini de arzederim. Ayni zamanReisicumhur Hz. nin cevaplart kendimi alamıyordum... Bir sabah, zırı M. Grandi'ye şu telgrafı gönder • «Cumhuriyet gazetesinin güzel da sayani hayret inkisafı ve seri taReisicumhur Hz. âtideki cevabî rakkisile memleketimde umumî mec«lik müsabakasına iştirak için hemen vapura dardarına yetiştim, iskele miştir: nutku irat buyurmuşlardır: alınırken atladım ve heyecandan titlubiyet, alâka ve muhabbet tevlit et«resmimi göndermeli imişim, o ka «Amerika'da bulunduğunuz sırada Elçi Hazretleri; miş olan Türkiye ile Felemenk Kra«dar güzelmişim ki kazanmamaklığı riyerek kamaraya girip oturdum. teslihat mütarekesi hakkındaki teklifiHaşmetlu tsveç Kralı Hz. tara liyetini asırlardanberi inkıtasız ola«ma imkân yokmuş... Filân, falân...» Çarpmtım biraz dinmişti ki, etrafımfından nezdime fevkalâde murahhas nizin kat'î bir şekil aldığını görmek berak birlestiren an'anevî rabıtaları daki insanların mütemadiyen bana Bir sürü lâkırdı... nim için büyük bir sevinç vesîlesi teş kuvvetlendirmek gibi serefli bir va ve orta elci sıfati'e tayin buyurulduBen hep işin alayındaydım; fakat baktıklannı ve benden bahsettikleriğunuzu bildiren itimatnameyi mem kil etmiştir. Beynelmilel mes'eleler hak ablam ve annem de ötekilere iltihak ni farkettim. Bir genç adam: zife ile mükellef olmaktan duvdu kmda sizinle müzakerede bulunmak hu ederek beni zorlamağa başladılar. ğum memnuniyeti mahsusayı da be nuniyetle alıyorum. Ta kendisi! Diyordu. Bahse giyan etmekliğime müsaade buyurmaHaşmetlu Kral Hz. nîn bu vazife susunda zuhur eden yeni fırsat çok fay O zaman içimde hafif, belirsiz bir rerim! dalı ve çok ümit bahşolmuştur. mzi rica ederim.> icin zatı âlinizi intihap buyurmus arzunun kıpırdadığını duydum. Orta yaşlı biri onu tasdik ediyorolmalarından pek memnunum. O akşam odamda yalnız kalınca «Amerikan milletinin manevî ma Reisicumhar Hz. nin cevcmlart du: ilk işim aynaya koşmak oldu. On doMufahham hükümdannız namına hiyetteki müşküllerin halli hususunda Reisicumhur Hazretleri, âtideki Muhakkak ki o, işte bakınız, kuz senelik ömrümde hiç bir gün kulIandıŞmız sözlerden dolayı sami ttalya'mn gösterdiği mesai iştiraki zihcevabî nutku irat buyurmuşlardır: profile bakınız! Ne saadet! Kraliçekendimi bu kadar alâka ve teces mî teşekkürlerimle birlikte yüksek Elçi Hazretleri niyetine tercüman olarak sizi tanıyıp nin yol arkadasıyız!... süsle temaşa ettiğimi bilmiyorum, Haşmetlu Felemenk Kralicesi Haz ve necip evsafı malumumuz olan ts öğrenmek fırsatına nafl olmasmdan do Kazanır, değil mi? yüzümü iyice aynaya yaklaştırıyor, retlerinîn zatı âlilerini nezdime fev veç milletine ve onun mukadderatının layı çok bahtiyarun.» gözlerimin >çine bakıyor; sonra ge Elbette kazanacaktır... kalâde murahhas ve orta elçi sıfatile büyük bir iktidar ve basiretle idare «Amerika'dan . müfarekatiniz mo. ri geri çekilerek bütün endamımı sütayin buyurduklarını bildiren itimat eden hükümdarma karşı derin muVe daha bir yığın lâkırdı!... Bü nasebetile Amerikan milleti size ve Ma züyordum. nameyi memnuniyetle alıyorum. Mu habbet hisleri beslediğimizi ve haklayük bir şaşkınlık içinde idim. KonuKulaklarımda hâlâ, akşamki çılfahham hükümdannız namına mem rmda saadet temenniyatında bulun dam Grandi'ye selâmlannı göndermekşanlara doğru bakamıyor, ne yapa le müftehirdir. Ben ve zevcem de en sa gın sürünün teminatı çınlamakta idi: cağımı bilemiyordum. Ne demek isleketim ve şahsım hakkmda kul duğumuzu Kral Hz. ne iblâğ buyur mimî ve kalbî temennilerimizi iblâğa O kadar guzelsin ki kazanma tiyordu bu adamlar?... landığınız cemilekârane sözlerden manızı rica ederim. mana imkân yok! dolayı samimî teşekkürlerimle bir müsaraat ediyoruz.» Neden sonra yangözle o tarafa haAvrupa'nra iki ucunda buîunan likte Kralice Hz. ine karşı müteka Sen kedini bîlmiyorsun; aynakınca, birinin elinde açık duran gazebilen beslediğim en yüksek takdir ya da bakmıyor musun?.. memleketlerimiz arasındaki dostane tede kendi resmimi tanıdım ve ta hislerini ve gerek kendilerinin, gerek münasebetler, hakikaten çok eski • Mutlaka birinci olacaksıni biri mahsus ile ayaklarım suya erdü. kıymetli mezayası malumumuz bu O kadar guzelsin kü... dir. Hiç bozulmıyarak devam etmiş Bu muzipliği bana yapmağa ab lunan Felemenk milletinîn saadet ve olan bu rabıtaların teşdidine çalışAnkara 30 (Telefonla) Hü • lamdan başka kimse cesaret ede refahı icin en halisane temennileri«O kadar guzelsin kü...» Çok homak hususundaki azminiz bizim de kumet tekaüt kanununun bazı madmezdi... me kendilerine iblâğ buyurmanızı şuma giden bu cümleyi ben de ay arzumuza tevafuk etmekte ve bu yol delerinin tadilini Meclisten iste Mabadi var rica ederim. da sarfedilecek gayretin her iki mem miştir. Tadilâta sebep tatbikatta te nadaki aksime karşı tekrarlamak istiyor, fakat bir türlü cesaret edemi Nezdunde temsiie memur edil leketin maddî menfaatlerine hizmet sadüf edilen müşkülâttır. yordum... diğiniz ve Türkiye ile asırlardanberi edeceği tabiî bulunmaktadır. Ara O gece pek rahatsız uyuduğumu devam eden rabıtalannı hatırlattı Ankara 30 (Telefonla) Ziraat mızda zatıâlinizin huzuru, münaseğınız memleketinizle ötedenberi en îtiraf etmeliyira. Bankasınm Amerika'dan mübayaa batımzıı tevsi ve tahkime kuvvetle samimî münasebetlerde bulundu Yeni bir ufuk karşısında... ettiği altın çubuklar muhafaza al • yardım edeceğine kaniim. ğumuzu unutmıyoruz. Şahsî mesaiErtesi sabah bu mes'eleyi unut tında geldi. Alâkadar memurların tktisadî bubranın, milletleri çetin Ankara 30 (Telefonla) Dahi muş göründüm. Fakat unutmamıştım. nizin, bu müna«ebatı tevsi ve takviye nezaretleri altında bankaya götü mes'eleler karşısında bulundurmakla liye Vekili Şükrü Kaya Beyden tetedeceğine kaniim. Yüksek vazifeniTramvaylarm «dandan» ı, caddenin rüldü. kik seyahati hakkında mufassal ma gürültüsü kulaklarıma hep o sevdizin ifası hususunda şahsım ve hü beraber onlara mütesanit olmak lülumat gelmiştir. Mumaileyh, elyevm ğim cümleyi haykırdılar: kumetim tarafından samimî ve de zumunu hatırlatmak gibi fazileti de vamlı müzaherete nail olacağınızdan olmuştur. Şimdiki müşküllerin de ya Urfa'da tetkikatta bulunmpkfadır. O kadar guzelsin kü... emin olabilirsiniz. Elçi Hazretleri. Vapurda da, Boğazın mavi su km bir atide milletler arasında a ları, çırpına, çırpma, ayni cümleyi Atina 3 0 (A.A.) Millî dövize karhenkli ve semereli bir teşriki mesaiye İsveç elcitimn nutka j tekrarhyorlar sandım. Fakat inan şı itimadı sarsacak mahiyette haberler yol açacağını ümit etmek isterim. CiAnkara 30 (Telefonla) Katsveç Elcisi M. Boheman, itimat mıyordum; hayır! Bu, cazip bir ya ne Atina gazetelerinin das retmiş olan namesini takdim ederek şu nutku irat han iktisadiyatmm çekmekte olduğu dıköy merkez memuru Fuat Beyin landı şüphesiz. vasına bugün başlanacaktır. Muhalefet buhran hasebile tsveç hükumetinin yerine sabık Beyo&lu merkez me etmiştir: reisi M. Tsaldalis, gzetelerin müdafaa. Fakat bu cazip yalanla işte benim ittihazmda fayda gördüğü tedbirlerin muru Yunus Vehbi Bey tayin edil Reisicumhur Hazretleri sını deruhde etmiş olduğundan davaya huzur ve sükunumu bozmuşlar; y»li/ıiştir. Müfahham hükümdarım haşmetlu tesirlerini bir alâkai mahsusa ile talarca peşind^n koştuçu maksada iriş karşı gösterilen alâka büsbütün art Kral Hz. tarafından nezdi devlet kip ediyorum. Her halde bu müşkül CVMHURlYET Yunus Vhebi menin saadetini henüz tatmış olan bir maktadır. lerine fevkalâde murahhas ve orta imtihandan dahi milletlerimizin mu Beye vaktile işten el çektirildiği zainsanın önüne yeni bir emel ufku aç5r elçi sıfatile tayin bı\yuruldu umu man bu işin bir yanlışlık neticesi ol mışlardı. Bundan dolayı onlara kızıvaffakiyetle çıkacağına şüphe yokbildiren itimatnameyi takdim ile şe tur. duğunu ve er geç tash'h ediîeceğini Ankara 30 (Telefonla) Ankara yordum. Onlara ve herkese, her şeye ref kesbeylerim. Gazeteciler Birliğinden istifalar devam yazmıştık. Bugün bu noktai nazarıkızıvordum. O günümü hayli asabî Elçi Hz.; size vazifenizin ifası huMüfahham hükümdarım Haşmetediyor. Vakit muhabiri tlhan, Birliğin ve dalgm geçirdim... Akşam, eve dönmızın tahakkukunu görmekle mem susunda gerek benim tarafımdan ve lu Kral Hz. nin zatı devletleri hakmüessislerinden Namık, Anadolu ga düğüm zaman, ablam gene bu bahsi nunuz. Yunus Vehbi Bey zabıtamızın kmda beslediği yüksek takdir hisle hükumetim nezdinde samimî ve daim zetesi muhabiri Enver Beyler de çe açmasın mı?... Ve ondan sonra bizim en namuslu ve en değerli erkânın rine ve Türk milletinin saadet ve re bir müzaherete mazhar olacağınızevin başmevzuu bu oldu. Bütün ailem kildiler. dandır. fahı için halisane temennilerine ter dan emin olabilirsiniz. 3ayhk liste O kadar guzelsin ki!... Foto Süreyya Geçen seneki guzellık musabakannda Na~ gide Saffet Hanımtn bu resmi 47 numara ve Mel. L. N. rumuzile gazetemize girmiçti Vekiller Heyeti tet kike başlıyor R M. Grandi Nevyork'tan ayrıldı M. Venizelos'a bir telgraf tskeçe'nin Uregün karyesi Türk'leri M Venizelos'a bir telgraf çekerek ahalinin arzusu hilâfına olarak çalıştırüan ve Türkiye siyasî fi rarilerinden olan Hafız Reşat E'iendinin muallimlikten azli istenilmiştir. Köylüler telgrafta demişlerdir ki: «Siz Valii umumiye Garbî Trakya Türk'lerine iki memleket arasında bir dostluk köprüsü teşkil etmeleri için ihtimam gösterilmesini tevsiye etmiştiniz. Bugünkü inkılâba aleyhtar olan ve Tiirkiye'den bunun için kaçan bir adam bu dostluk fikrini çocuklanmıza telkin e debilir mi?» Tekaüt kanunu Tadiî olunuyor . Madrit 3 0 (A.A.) Matbaalardan birinde, gizli çıkanlan iki gazete keş fedilmiştir. Matbaa sahipleri tevkif ve malzemeye vazıyet edilmiştir. Gazetelerin müdürü olduğu tahmin edilen birisi tevkif olunmuştur. ispanya'da tevkifat Dahiliye Vekilinin tetkikatı Altmlar Ankara'da Gandi dönüyor Londra 30 (A.A.) Mahatma Gandi, bugün Paris'e müteveccihen hareket etmiştir. Bugünkü Yeni Gün'de Hanife H. Hem Kadıköy'ünde Mahmut Yesari Yunus Vehbi B. Atina'da bövök bir matbuat davası tatlı hem acı: Müjde! Kıvılcım Güfte ve beste bahsi Vluhlis Sabahattin B. in bir cevabî daha! Ankara Gazeteciler Birliginde Avrupa'nın en genç ve kudretli diplomatı Güzel bir mektepliler sahifesi Gençlik, Dertortağı, Hanımabla, Spor, Dost acı söyler yazıları