i SENE No. 5721 Sahip vj Basmuharriri E 3 KAKÜNUEVVEL 1931 NAPİ İDAREHANESİ: Uı>iKu4a toirei i * Telgraf: Istanbul Cumhurivet • Posta kotıroo: N« 2 4 6 Başmuhanir rahrlr müdOı Idare müdürü 2236S. Matbaa ^|ÎORKİYEİCTN! HARİÇ İÇİN : 22366 ! 23239 30473 j 6 Ayhğı | * 3 Aylıgı j 1400 Kr. | 2700 750 Kr. | 1450 Kr..: 400 Kr. { 800 Kr. j NOshası her yerde anınRimuıııımıııunıınRımi! Gazi Hz. Bulgar Başvekilini Kabul Etti mıraHTOnıımnmmunmnınHnnmımın^ 5 Kurnştar Reisicumhur Hz. nin M. Muşanofia mülâkatları iki saat devam etti İstanbul sokaklarmda: M. Muşanof Ankara'da Türk'çe sesli filim Hararetle karşılandı Meger ekran üzerinde eok defa pek kolay sanılan bir tabiilikle ge • çiverdiğini gordüğümüz sinema levhalannın yapılması o kadar kolay değilmiş. Bunu ancak kendi haya • tımıza taalluk eden şeritler üzerinde daha iyi kontrol edebilirdik. tnekçi kardeşlerin himmet ve gayretlerile tertip edilen (tstanbul Sokaklannda) f ilminde bu hakikatle kucak kucağa bu'unduk. Her mülâhazadan evvel kendi dîlimtzle ve kendi memleketimize ait sesli bh filim daha vücude gethr • mek cesaret ve fedak&rlı&ını gos • termis olduklan icin tpekci kardesIeri hassaten tebrik etmek lâzımdır. FHimde kusurlar var mı? Eger tenkitkâr bir gozle bakılırsa hangi fi • limde kusurlar bulunmaz. Hususile cidden zannunızdan fazia san'at ve meharet istedföi anlaşılan bu vepyeni sahada ilk yapılmıs tecriibe • lerı'n elbet mezivetleri gibi bazt kusurları da oiacaktir, ve vardır. Muessese müdürü Fahir Bey, kendisine sorulan bîr suale cevaben: Büvük Amerîkan fDimlerinde de Vusurla yok mu? Demekle mukabele etmîs. Bu yeni film'n bize nisbetle güzel dilimizde ve jrüze! memlekethnize aît olarak yat»»'mıı» oimasi en büvük mezivetini teskil eder. Bizce takdir ve tesvik olunmak lâzrm gelen büyük nokta Kmr«<]arlir. Avruoa'mn ve Am^rî • ka'nin filîmlerini bötün dünya gibî perdele» özerînde biz de trmana ediyoruz. Fakat sinemayı kendi havatırnıza, kendi memleketimize tatbîk edememiş olmaklafrtmız cok büvük b*» noksandır. tatîVlâl cidaiinî fflme almak gibi bir lâzimeyi bile simdive kadar yerine ffetirmis deffliz. Bovle b>r fiimin b'rîm içîn dahîide ve hariete haiz olacagı ehemmiyet çok büvîîk idi. t*te tpekci kardeslerin teseHbüsü sinemanın dilimize ve memleketimize tatVkı içîn bavli feda ]r>>?ık istîven bîr tecri'be teskil et t'**i cihetledir ki takdir ve tebrikIere lâyık jrorülür. Derince bir suda b™*Tî1mak tehiikesi geçiren Nasrettiî» Hoca arüçbelâ bulunduğu nıus • kül mvkîden knrtulduktan sonra: Yüzmeyi öğrenmeden bir daha suva frirmem. Demîs. Halbuki suya girmeden yuzme ogrenilemiyece&i de malumdur. Nasrettin Hoca gibi yapamayız. Yürmeyi Sğrenmek icin suya gire • c * i z , ve her tecrübede biraz daha dîVVat'i olmağa ralısarak yürüve ceğiz. ÎTk tecrübelerin muvaffak olnaıyan, bntta kcmik olan. hatta bazan feci bile sröriinen noktaları bu lunacaktır tabiî. Ancak bu geçilecek kısa bir merbaledir. Ondan sonra hiç bir derinliğe ehemmîvet vermi yerek ensinlerde kulaç atmaklığı mıza mâni kalmaz. Gazî Hz, nîn Seyahatleri ıtıııııııııııııımıııııııııııı,nıııiHiıuınntıııiHiıııınıı*mııınırınım*nmnıiMtıımrmitHHmnımı IH ıtftTnnını ııi'imnııınnmıınııınifiHiıifinııııııııııııııııiıııiitııınnmınnı Gazi Hz. nin IstanbuFa da gelmeleri muhtemeldir Reisicumhar Hz. nin yaktnda bazt üilâyetlerde bir tetkik seyahati icra buyuracaklart yazılmıştu Dün aldığımtz malumata göre Gazi Hz. nin seyahatlerine önii • müzdeki hafta nihayetlerinde başlamalart muhtemeldir. Gazi Hz. nin hangi vilâyetlerde seyahat edecekleri henüz kat'iyetle malum olmamakla beraber îstanbtd'u da şereflendirmelerinin kuvvetle muhtemel olduğu beyan edilmektedir. İhtikârla mücadele: Lâyiha Meclise verildi! 3 aydan 3 seneye kadar hapis ve 1001 Iiradan 10,000 Iİraya kadar para cezası. Ankara 2 (Telefonla) thti kârla mücadele kanunu lâyihası Heyeti Vekilece tasdik olunmuş, Meclise sevkedilmiştîr. Lâyihanm esaslan şunlardtrı I Memleket dahil ve hari • cinde toptan fiatın tereffüünti icap ettirecek bir sebep yokken 1873 numaralı kanunun ikinci maddesinin verdiği saJâhiyete binaen hükumetçe ittihaz edilen tedabiri istismar suretile eşyanın toptan ve perakende fiatlanna zam yapanlar 3 aydan 3 seneye kadar hapis ve (100) liradan (10,000) Iİraya kadar para cezasile tecziye olunur • lar. 2 Birinci maddede beyan e • lunan suça ait davalar gerek resen ve gerek tktisat Vekâletinin ticaret veya iktisat müdürleri veya mü • fettislertnin, bunlann bulunmadıgı yerlerde en büyük mülkiye me murlarımn talebi ile Cumhuriyet müddeiumumîleri tarafından takip olunur. Cumhuriyet müddeiumu mileri bu sekil taleplerle haber verilen suçu takibe mecburdurlar. Bu davalar sulh mahkemeleri tarafından diğer davalara tercihan ve müstacelen görölür. 3 Bu kanun neşri tarihinden muteberdir. Dün gece İsmet Pş. Hz. tarafından bîr ziyafet ve bîr suvare verildi Ankara 2 Bulgar Basvekiü M. Muşanof Cenaplan ve refakatlerindeki zevat bu sabah saat 9,30 da hu•usî trenle sehrimize gelıniştir. M. Muşanof Cenaplan, istasyonda Başvekil tsmet Pasa Hz. ile Hariciye Vekili Tevfik Rüstü, C. H. Fırkası Uraumî Kâtibi Recep Bey lerle Haridye Vekâleti erkânı ta rafından istikbal edilmişlerdir. Askerî müfrezeler resmi selâmı ifa etmis ve mızıka Bulgar millî marsını çalmıştır. tstasyonun iç ve dıs tarafında biriken halk, M. Mu • şanof'u siddetle alkışlamışlardır. M. MuşanoPa Başvekil Pasa Hz. ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey ve refikalan hammefendiler namına da Madam Muşanof a birer huket takdrm edilmîstir. M. Muşanof, Başvekil tsmet Pasa Hz. ile birlikte doğruca ikametine tahsis edilen Ankara Palas oteline gitmislerdir. M. Muşanof bir müddet sonra Meclis Reisi Kâzım, Başvekil tsmet Pasa Hz. ni, Haricîye Vekilini ayrı ayn makamlannda zîyaret etmiş, bu îada elunmustur. Cumhurîyet'in Bir hizmeti Amerika'daki Milletler Salonuna bir hatıra gönderiyoruz 30 güzide arasında bir anket: 29 Vali Muavini Fazlı B.in Yalan bahsinde fikri... KMaslahat icap ettirirse İdmseye zarari olmıyan yalandan tabiî kaçınmam» Anketime dahil olacak 30 Umİ t«a> bit ederken bunlar arasında bîr idarecinin de bulunması lâzım geleoeğini düşünmüjtüm. Akluna ilk evvel Vali Muavini Fazlı Bey geldi. Biz gazeteciler Fazlı Beyi çok severiz. Telefonu açarak ricamı söyledim. Bir sabah, dedi; müsait bir vakitte hay hay! Meselâ yann sabah? Yarın sabah... Olur, buyurun! Ertesi sabah 11 de odasında idim. Keyifli keyifli çıtırdıyan büyük bir çini sobanın ısıttığı geniş odada konusmağa basladık. f Mukterem misaftrtmiz M. Mtifanof Cenaplan Misafir Basvekü ögle yemegini (Mabadt 4 Oncü sahtfeOe) Tütiin inhisarı için... Bîr Amerika'lı grupun yüz milyon dolar teklîf ettîği söylenîyor Tutun İnhisarı Muduru Dün Ankara'ya gitti Dün, fehrimizdeki alâkadar me • hafilde temin olunduğuna göre, son günlerde Ankara'da, içinde Amerika'lı sermayedarların da bulunduğu bir ecnebt grupla hükumet arasında, Tütün tnhisar tdaresinin on sene îçin bu grupa devri mevzuu üzerinde müzakerat cereyan etmektedir. Bu rivayet etrafında teraşşuh eden mütemmim malumata göre, çrup, Tütün tnbisarını on sene müddetle satın almak için hükumete yüz milyon dolar teklif etmiştir. Bu para, üç taksitte hükumete teslim edilecektir. Soylendiğine göre, elyevm, bu müzakeratın tetkike mevzu olan ikinci mühîm saihası vardır ki tarafeyn bu I iMabadi 3 üncü sahifede) I Tütün İnhisar Müdürü Umumisi Behçet B. ıınııımııinmınmınfiııııııtıııııııııııııııınıııııııııııııiııiTiıııııııııniıiıuııi'iiMuııuıııııuııııııuıııııııiııııııııııııııııııııııııııı imımıııımıınıını Oazetemizln deUUetnc İstanbul BelfÜlyesi tarafmdan Amerika'da Muletler Salonuna çönderümek üzere sattn alınmtş olan Kütahya Azim çini fabrikası mamuldtmdan bir fömine Fazlı Beyin cevaplart Fazlı Bey diyor ki: Fath San'at bahsini, güzel kadın, gflzel erkek mes'elesini şairlere, ressam Hayatmızda hiç yalan soylediniz mi diyorsunuz. Bir idareci için sayani lara, heykeltraşlara bırakalım. Ben (LUtfen tahtfeyi çeetrtnuy 3 üncü sualinizden başlıyacağım. (tstanbul Sokakîarında) sesli filmînin evvelâ fotoğrafı itibarile mükemmeliyetini kavdetmek lâzımdır. Sultanahmet camii ile Topkapı'nm BaÇdat koskü en hurda teferrüata kadar ne ımîkemrnel alınmıs. Pu verlerin adeta hurdebin ile büyültül müş gibi alelâde gormediğimiz en înce san'at teferrî'atmı sahne üze rinde gorüyoruz. Temasa san'atına taalluk eden ses tatbikah esasen sinemanın yanında muavin veya musarik vazifesini görmek lâzım ?elen diğer bir sahanın marifetleri cümlesine dahil olmak lâzımdır. Anlaşılan o şubede tekemmüle ihtiyacımız var. Filmin bir cok verle rinde ekranın bize söyledifi hakikat budur. Yani bir daba anlıyoruz kî esasen temasa san'atında vayayız. Dönüp dolasıp gene san'ata ge • liyoruz. Hususile temasa san'atına ki bu sahada tstanbul sehrinin, ama yalnız tstacnbul sehrinin kendi ken • dine calnmasüe bir şeyler yapılıyor gîbi görünmesîne relmen goze çarpacak kadar acık terakki adımları atatnamakta oldugumuz maatteessiU pek meydanda bir hakikattir. Halbuki san'atsız, nefis san'atlar olmaksızın içtimaî ve medenî bir hayatı tasavvura dahi imkân olmıyaca?i ise gene maatteessüf dijrer bir hftkikattir. ^ Güzel «an'atlan ve bu meyanda bilhassa temasa san'atını fazla İLmal etmekteyiz. Eğer tstanbul sehrinin pek az yardımile Darülbedayi ayakta durmasa hiç sahnemiz o'.mıyacak. Orada çalışan gayretli va tandaşlar da adeta ekmek peynirle tutulmuş kîmseler halinde yarı aç, yarı tok çalışıp duruyorlar. Bu işe bundan fazla ehemmiyet vermek ihtiyacında olduğumuzun artık takdir olunması lâzım geldiğini bir daha hatırlatmaktan kendimizi menede meyiz. Ancak bir daha kaydına bakarak bu hatırlatmamızın sonuncu olduğuna hükmetmeyiniz. Onu bir daha, bir daha, bin daha söyle mekten geri kalmıyacağız. Temasa san'atına ihtimam lüzumunun tak • dir olunduğunu görünciye kadar. Bükülen dudakların: Bu buhran zamanında tiyatro ile kîm mesgul olacak? Dediğini işitiyor gibiyiz. Biz ise bilhassa bu buhran zamanlannda tiyatronun lüzumu başka her vakitten fazla takdir olunsa yeridir kanaatinde bulunuruz. Havat, yalnız maddeden ibaret def ildir. Buhranın darbelerile sersemlesen kafaların sahnede takip edecekleri manzaralarla biraz huzur ve sükun bulmnktan zarar değil, faide göreceklerinde süphe yoktur. Dünya buhranının elemleri fibi belki hatta »ebepleri biraz da fikirler ve hislerle yenilebflir. Insan bir kayaya çarpan diğer bir kaya halinde bulunmaktan, yani taş gibi camit bir mahluk olmaktan çıkma • Iıdır, ve mütemadiyen. tnsanın ve insanlığın şiarı bu olmasa o çoktan pararoparça olup giderdL tnsan ve insanlığı kürei arz üzerine ahtapot gibi sardıran kuvvet, fikirler ve hisIerdir. Hiç bir ahtapotu nasıl oldürmeğe çalıştıklarını gördünüz mü? Sekiz ayaklı olan bu deniz hayvanı sanki seksen canhdır. Başka bahklar de nizden çıkınca hemen ölüverirken bu mahluku öldürmek için onu zararsız bir yerinden yakalıyarak saatlerce ve saatlerce kayalara çarpmak lâ zımdır. tnsanı kürei arz üzerinde ahtapot haline koyan fikirlerin ve hislerm bir san'at manzumesi şeklinde inkişaf edebildiği en iyi yer ise sahnedir, tiyatro sahnesi. Bu?ünlük te hulâsa etmek için temasa hayatına ve temaşanın tiyat • rodan sessiz ve sesli filimlere kadar her çeşidine fazla ehemmiyet ver mek ihtiyacmdayız. Bunsuz yasıyamayiz demekliğimizi sakın müba • lâğaya hamlptmeyin. Bu bizim henüz an'amadığımız çok feci bir hakikattir. Amerika, beynelmilel dostluk ruhunu takviye etmek için 3 milyon dolar sarfederek New Jersey hi'kumetı dahiünrU Citvof Ashburj Park ııınınMiıuHiMnnınıtııııııııtııııınııııııııııııııııııınrımıııııııııınnnuuııtımıtnıımnımmımiHiıııııınıtunıııııııııııııııııımıııınınnınnııınıtM sehrinde «Milletler Salonu» nsmı altında muhtesem bir bina vucude gettrmistir. Bu salon, Amerika'nm en maruf simtiarından mürekkep bir hevet tarafından idare edilm«k»edir Heyetin reis nv;dürü M. Carl Hopper tarafından 5 a & ustos t^rihile crazetemize ?Hnder>'en bir mektunta, Türk Amerika nv'let'eri ara«tndî»kî dostane ve samîmî münasebata bir nisane olmak üzero tstanbul s«»hrine ait bir hatıra teski' edecek kıvmet tar bir san'at eseririn m'lİAtler salonuna gönderilme«i îcin sazete mizin tavassut ve delâleti rîca edilnıisti. Mumai'pvhin bu me^tubunu 18 aeu«tos tarihli nüshamızda neş • retmistik. Gazetemiz nsmına tphrir *»rkSnımızdan Abîdin Daver Bev. bn hu susta Beledive Reiv Muhitt'n B«*vle görüşmüs ve muma'leyhin tell'fi üz*»rine Mi'le*ler Sa'onuna gönde rilecek hatıranm int'habı ıl*> mesfful olarak n:havet bu »ene yerli na'iar sereisinde te«hîr ediVn ve kıvmettar bir Türk san'at eseri olan cini sö mineyi intihao etmi«tir. Sömine Kütahva Azim cini fa^rika^ı mamulâtından o'an bu zarif ye jrürel şöm'ne, yerli mallar serçisinde te«hir edi Iirken herkesin taVdirini k^zr'nmıstı. Ark»da«ımızm intihabı Beledive Reisi Muhittin Bey tarafından da tasvip edPmis ve somine f=brikamn Diploma alan yeni mimarlarımız {Mabadi 2 Inct lahiiede) (Yukanda) yeni mezunlardan dördü, profesör M. (Egli), muavinleri Rikraet ve Sedai Bey lerle birlikte (aşağıda) Nizamettin Beyin vücude geti'diği proje «Slavya» geliyor Tafsilâtı spor sütunumuzda Yeni kazanç vergisi Hükumetçe hazırlanarak Meclise verilen yeni kazanç vergisi lâyihasının metnini yannki nüshamızda dercedeceğiz. V * YUNUS NADİ Güzel San'atlar Akademisinde mimarî şubesinin dört buçuk aydanberi devam eden diploma imtihanlarının neticesi dün belli olmuştur. tmti • handa mevzu olarak Maçka'daki taşlık rnevkiinde (300) odalı ve bütün asrî ihtiyacatı muhtevi olmak üzere yaptlacak bir (otel projesi) verilmistir. Bu müddet zarfında mezun efendilerin vücude getirdikleri proje ler alâkadarlar tarafından çok b« • ğenilmiştir. Profesör M. (Egli) ve muavinleri Hikmet ve Sedat Beylerin nezareti altında çalışan bu efen • diler modern mimariyi memleketi • mizde tatbik edecek ilk mezunlardır. Diploma imtihanında muvaffak olan Edip Hikmet, Recai, tzzet Canip, Nizamettin Şinasi ve Nuri Beylerdir. Kendilerini tebrik eder ve ileride bfi* yük eserler vücude getirmelerini t« • menni ederiz.