'Camhuriyet • 17Temmuz 1931; Evlenme sartları Muhavere, münakaşayı andırıyordu. Elli yaşını geçkin görünen tüysüz kafalı, kıvrık burunlu ve kalm enseli zat, garip jestler alarak yüksek sesle haykırıyorou: Aaman azizim, bu ne lâü balilik? Kötü bir arsa alırken bile sağına, soluna; enine, boyuna bakarız, oraya kurulacak evin yakışıklı bir şey olup olamıyacağını tetkik ederiz. Halbuki sen evlenme mes'elesinde düşünmeme müsaade etmiyorsun, iki ayağımı bir pabuca sokmağa çalışıyorsun. Bu sözlere muhatap olan zat, kır ve kırpık bıyıklarını kaşıya rak cevap verdi: Bu yaştan sonra düşünmek, boğulurken yüzmek öğrenmeğe karar vermek gibi bir şey. Senin için evlenmek vaciptir, farzdır, zaruridir, lâbüttür ve... Öbürü atıldı: Bu kelimelerin tafdil siga iarını da bulup sıralasan gene bana vız gelir. Bekârlığın bu yaşta tehlike kaynağı olduğunu kabul efcrekle beraber düşünmeliyim. Çünkü âkiller, âlimler ve kâmiller. evîenmek mes'elesinde teenni tavsiye ediyorlar. Şehbere olmıyacak, Lehbere olmıyacak, Hebzere olmıyacak! «Kaçan bu taze maarifle eskiler alayım»; bunlar da ne? Ha, unuttum, senin üstünde hoca hakkı yoktur, yürkçe söyliyeyim: Tecrübeli bilgiçler; gök gözlülerin, iskelet yaıh lâgarların, hem yaşlı, hem geveze olanların, çirkin yüzlü kısaların alınmamasını söylüyorlar. Ben gör gülerine, bilgilerine itimat etti ğim büyük adamların nasihatlerini ayak altına alamam, ceffel kalem evlenemem. İyiya, biz de o meçhul büyüklerin alınmaz dediklerini bir tarafa bırakırız, ciğere yakın bir iyi kadıncağız buluruz. Güç, kfarcieşim, güç. Şartlarını söyle de sonra yese düş. Koca İstanbuTda seni mes'ut edecek tek bir kadın bu lunmaz mı? ümidim yok ya, hatırın için bir kadında aradığım evsafı söyliyeyim: Boy, uzun; renk, beyaz; ten, dolğun; kaş, göz siyah; kirpikler kendinden sürmeli; dişler, temiz ve düzgün; ağız, küçük; dudak, kırmızı; eller, nazik ve nermin; ayaklar, mütenasip olacak! Sonra? Yaş; asğarî on sekiz, azamî Arif Oruc'ım Eskişehir macerasından yapraklar! Denizden kurtarılch, bu Bir doktorun iki intihar teşebbüsü • .»«^».«».» . Günün eğlencesi Boş vakitleriniz için Dünkü bulmacanın halledilmiş sekli 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1011 sefer damarlarını kestî Halktan alman fidyei necat! Arif Orııç orduyu kalbinden vurmağa çalışıyor [Arif Oruc'un, miicahede senele rinde, Eskişehir'de ika ettiği bir hiyanet ve habaset silsilesi vardtr., Hatırası bile Eskişehir'lileri ürperten bu hiyanetler; Arif Oruc'un son günlerde vatan büyüklerine tevcih et tiği akur ve seni taarruz hamleleri karşısında bütün fecaatile tekrar canlanmış, ve bu aziz vatandaşla rın son tezahüratile bir daha tel'in edilmişti. Eskişehir'de çıkan Sakarya refi kimizin mes'ul müdürü Abdülkadir Ziya Bey arkadaşımız bize Arif'in Eskişehir maceralarından bazı parçalar gönderdi. Memleket diişmanla boğazlaşırken, Çerkes Ethem'le beraber onu îçinden yıkmağa çah şan Arif Oruc'un bu miilevves sergüzeştini milletin intibahına arzediyo ruz.1 Çerkes Ethem'in borusu öttüğü günlerde idi. Parası, yaranı kuv vetli bol olan Ethem'in yalnız bir meddaha ve eğlence işlerinden an lıyan birisîne ihtiyacı vardı. Hain Ethem behemehal bu arzusunu da tatmin etmek için gezdiği yerlerde ortalığı kritik ediyordu. Nihayet Arif Oruc'u gördü, beğendi ve ya • nına aldı. Ethem ona para verdi. Sırtım sı ğaşladı ve bir gazete çıkarttırmağa başladı. Eskişehîr'de neşre başla • nan gazetenin başlığı söyle idi: Lotiis vapuru dün limanımıza altı saat teahhurla geloıiştir. Vapurun geç gelmesine sebep bir intihar hâdisesidir. Lotiis Napoli'den kalktıktan sonra yolculardan doktor Haşim Bey isminde bir zat kendisini denize atmıştır. Bu adamın kendisini denize attığını gören yolculardan ve İngiliz tebeasından Mister Ardor derhal so • •f yunmuş ve doktoru yakalıyıp vayırmıî pura çıkarmağa muvaffak olmuş Sonra? tur. Bu vaziyet üzerine gemi süva Mükemmel bir tahsil! Hayat risi Haşim Beyi isticvap etmiş ve yoldaşım olacak hanım; ya in bu harekete bir daha teşebbüs etgilizce, ya fransızca ve hiç ol miyeceğine dair söz aldıktan sonmazsa almanca bilmeli! Piyano ra onu kamarasına kapamış, ay çahnalı, Garp muaşeret adabını ni zamanda tayfa vasıtasile halüetrafile ihata etmiş bulunmalı, fakat kâri kadim bir Şark kızı gi hareketi tecessüs ettirmiştir. Habi mutfağı sevmeli, gerkefi sev şim Bey bu sefer de, vapur tam Çanakkale'ye geldiği esnada bir meli, evde oturmağı sevmeli. jiletle sağ ve sol el damarlarını Sonra! Şehrî 100 150 lira kadar kesmiştir. Hemen etraftan yeti şilmiş ve müntehir kan içinde Çada sağlam bir irat! Kırk beşlik zat; ayağa kalktı, nakkale hastanesine kaldırılmıştır. elini dostuna uzattı: Kendisi verdiği ifadede guya Azizim, dedi; on beş sene • hareketini tecessüs ettirmiştir. Halik evliyim, üç çocuk babasıyım. Eğer şu saydığın evsafı haiz bir kumarda 10 bin lira kaybettiğini kız buiursam ve onun bizim gibi söylemiş ise de yapılan tahkikatta lere ilâhî bir sadaka olarak nef Cerrahpaşa hastanesi doktorla • rından olan mumaileyhin sinir sini behsedeceğini anlarsam seni hatırıma bile getirmem, bizzat hastalığı ile rahatsız olup bir bir ben evlenirim. öyle sanıyorum ki müddet evvel tedavi için İsviçre'ye bizim hanım da, 150 lira irat ha gittiği, fakat hastalığı büsbütün tın için muvazaalı bir talâkı se şiddetlendiği, avdet ederken ânî vine sevine muvaf akat eder, düğü bir buhran neticesinde intihara teşebbüs ettiği anlaşılmıştır. nümde sağdıç olur! M. TURHAN ttizar Pazar günkü nüshamızda çıkan hikâyenin serlevhası «Piyasa ne âlemde?» olacakken mürettiphanedeki bir yanlışlık neticesi daha evvelki günküü hikâyenin başlığı tekrar konmuş • tur. Karilerimize itizarlarımızı arzederiz. BUGÜNKÜ BULMACA 4 5 6 7 8 9 10 11 1 2 3 YENİ DÜNYA Dünyanm ftkarayi kasîbesi, birleşiniz!... Sahibi imtiyaz ve sermuharriri: Arif Oruç.! Çocuklara yardım Akıl Hıfzıssıhha Cemiyetinin muayene servisi Türkiye Akıl Hıfzıssıhhası Ce • miyeti şu hususat hakkında çocuk velüerinin nazarî dikkatlerini cel betmektedir: Tatil mevsimi çocukların istîrahat zamanıdır. Bazı çocuk velileri ço cuklar mektepten ayrılır ayrılmaz onları hususî derslere sevkediyorlar. Bu yanlış ve hatalı bir harekettir. Tatiller fikren çalışanlar için zarurî iBirincı Sahifeden Mtibait) Dün banka direktörü Mösyö bir ihtiyaçtır. Binaenaleyh mektep Poste bir muharririmize şu beAyni gün Londra borsasında Alzamanından sonra bir müddet ço yanatta bulunmuştur: man markı 31,05 e kadar tenez cukları dinlendirmek gelecek sene « İki üç gündenberi devam zül etmiş ve panik bundan sonra mesaisi için hazırlamak lâzımdır. eden buhranın mahiyetini ga başlamıştır. O günü akşama kaVücudü müsait olanlarda kır gezeteler yazdılar. Şimdilik söyle zintileri, deniz banyoları sinirlere dar borsadaki heyecan son had necek bir söz varsa o da son san kuvvet veren, fikri dinlendiren vasıdine gelmiş ve akşam üzeri bintalardandır. timine kadar alacaklılarımıza telerce kişinin milvonlarca ziyan diyatta bulunacağımızı söylemekiarını mucip olduktan sonra 22,50 Cemiyet arzu eden çocuk velile tir. Malumdur ki, Döyçe Oryent rine mütehassıslar marifetile ilân ede istikrar etmiştir. Mark o gün dilen yer ve zamanlarda tıbbî, ruhî bank Almanya'da mevcut iki müdokuz puvanlık bir hareket gösistişareler hazırlamıştır. Buralarda termiştir. Ertesi salı günü 22,50 him bankanın iştirakile ve yalnız çocuklarda zekâ ve karakter mua de açılmış ve 24 e kadar düştükTürkiye ve Mısır'da iş yapmak yeneleri icra, çocuğun ruhî ve fikrî ten sonra 21,70 te kapanmıştır. üzere teşkil olunmus bir banka istidadına göre mütehassıslar tarafındır. Bankamızın bütün müşteriÇarşamba günü gene 22,50 de dan tavsiyeler yapılacaktır. leri Türk'tür, yani Türkiye'dedir. açılmış ve 21,87 de kapanmıştır. 1 Fahrettin Kerim B. cumartesi Türkiye'de açtığımız kredi faraza ve salı günleri 1112 Tıp Fakültesi Ayni günde Londra borsasında yedi milyon ise bunun dört mil Haydarpaşa'da. JoİT^ • Fransız frangına naza > : 2 Cevat Zekâi B. perşembe ran îngiliz Hrası da düşmeğe baş yonunu üç günde tesviye ettik de1012 Şişli çocuk hastanesinde, çarmektir. Geriye kalan üç milyon lamıştır. 4,85,56 olan Amerikan şamba 1415 Beyoğlu H. Fırkası disürayı da derhal tesviye çareleridoları 4,84,50 ye ve 123,76 olan panserinde. ni bulduk. Malumdur ki, bankaFransız frangı 122,87 ye yüksel nın bir de alacakları vardır. Ban3 thsan Şükrü B. pazartesi mistir. 1315 arası Beyoğlu H. Fırkası disSon telgraflara göre Londra kaya borçlu olanlardan henüz on b<v"»*mda mark 21,25 üzerin para talep etmedik. Vadeleri hu panserinde. 4 Hüseyin Kenan B. perşembe de" '•«i'amele şrörmüştür. lul etmeyince zaten kimse gelip te 1012 Taksim Fransız hastanesinde. Ne kadar tediyat yaptılar? para vermez. gene her ihtimale 5 Dr. Ahmet Şükrü B. perşembe Şehrimizde bulunan Döyçebank karşı Almanya'dan kredi istedik. 1012 Cerrahpaşa hastanesinde. ve Döyçe Oryentbank şubeleri Cumartesiye kadar geleceği şüpdün de sabahtan akşama kadar hesizdir. Söylediğim gibi bu buhnüracaat edenlere tediyatta burandan kat'iyen Türk müşterileAnkara 16 Askerî terfi listesilunmuşlardır. Her iki bankanın rimiz müteessir olmıyacakıtr.» nin hazırlanmasına başlanmıştır. Bu tediyatı son dakikaya kadar dört Bankanın sermayesi müemmen sene tekaüde sevkedîlecekler çok omilyon lira tutmuştur. Döyçe Orlacağmdan, fazla terfi yapılmasma Dün öğrendiğimize göre Doyçe yentbank çarşamba günü Ziraat Oryant bank müesesesi şimdi da imkân hasıl olacaktır. Liste 29 Bankası vasıtasile piyasaya 70 bin ağustosta âli tasdika arz ve 30 ağusAlmanya'da iflâs etmiş olan Dartos Zafer bayrammda tebliğ edileve Döyçebank ta dün 12.000 înmiştader und natiant Bank ile cektîr. giliz Hrası çıkararak Türk para(Dresner Bank) bankasının 1906 sına tahvil etmişlerdir. Simdiye senesinde Doyçe Oriyant Bank ilunmaktadır. kadar Türk parasına tahvil edilen çin tahsis ettikleri beş milyon lira tzmir'deki talepler Îngiliz Hrası yekunu yüz bin H • ile teşekkül etmiş bulunmakta ve İzmir 16 Buradaki Döyçe rayı yani Türk parasile bir mil bankanın sermayesi kâmilen al Bank'ta mevduatı olanlar dün yon lirayı geçmiştir. tın olarak mevcut bulunmaktadır. Hankaya müracaat ettiler. öğleDöyçe Oryentbank dün müra Bukere iflâs eden Darmiştadır und ye doğru tehacüm ziyadeleşti. caat edenlerden hesabı carilerini natiant Bank bankası ile serma Banka müdürü vaziyette fevkalâye teaviin sandığı hesabını kapat yesi ayrı olan Doyçe Oriyent bik'delik olmadığı için yüzde 20 te mak istiyenlere 300 liraya kadar m bu iflâs dolayısile hiç bir mü diyat yapılacağmı söyledi ve Ostediyatta bulunmuştur. nasebeti yoktur. Bineenaleyh. Al manlı Bankasından 400,000 li Banka dün Almanya'ya bir telmanya'dan talep edilen kredi ralık havale geldi. Banka, Ticaret graf çekerek derhal para göndeDoyçe Bankın halen mevcut sermüdüriyetine de teminat vermişrilmesini talep etmiştir. mayesinin talebinden ibaret bu • tir. Alman Bankaları dün de tediyata devam ettiler Bîdayette (Türk Bolşevik, son raları fslâm Bolşevik gazetesi) ya zısı klişesinin altında idi. Evvelâ tahrir müdürü Şerif Manatof, sonraları da Mustafa Nuri Beydi. Arif'in cebine para nereden giriyordu? Çerkes Ethem'in yaptığı işkenceler, azalar, cefalar malumdur. Anadolu'lular canla, malla işe sarılmışlar ve istiklâl kavgasını mu zafferiyetle bitirmek için andiçmişIerdi. Halktan azamî yardım temin edilirken Çerkes Ethem gibileri sui istimal ediyorlar, soygunculuk yapıyorlar, hırsızlık ediyorlar, yalnız bir altm almak için koca bir evi cayır, cayır yakıyorlardı. Arif Oruç parasız kalmış veya Ethem tarafından gönderilen tahsi • satın btr miktarı kesilmiş olmalıdır ki Ethem'in arasıra Eskişehr'e uğrıyan müfrezelerini teşvik ediyor, ya kuvayi milliye teşkilâtından para koparıyor, veya bir zengini tehdit ederek fidyei necat alıyordu. Arif'in hocası Nevres! Arif Oruc'un sahip ve başmuharriri olduğu Yeni Dünya gazetesi nin neşredüdiği matbaanın ismi bidayette Ticaret matbaası idi. Çerkes Ethem kuvvetlerinin cebren topla • dığı paralarla bu matbaa satın a • Iındı ve Yeni Dünya matbaası oldu. Yani Çerkes Ethem pek sevdiği A • rif Oruc'una yevmî bir gazete çı karacak kadar tertibat ve levazımı haiz bir matbaayı hediye etmekte tereddüt etmemişti. Yeni Dünya matbaasmın arka kısmında başmuharrir Arif Oruc'un odası vardı. Orada Ethem'in en azılı çeteleri, Rum kızları, vurdukları paraları yemek için yer arıyanlar sık sık görülürdü. O zaman Arif O ruc'un ders aldığı gibi hocası vardı. Onun adı Manav oğlu Nevres'ti!.. Erkânı Harbiye mektebinden çı kan, Erkânı harp zabitliğî yapan ve bilâhare de ordumuza ihanet eden ve bir çok sergüzeştlerden sonra tekrar Türkiye'ye dönerek kendîsini Bursa Sanayi mektebi müdürlüğü ne tayin ettiren Manav oğlu Nevres, müseccel hainlerden bîriydi. Askerî ve mülkî polis teşkilâtı Nevres'i adım adım takip ediyorlar ve tekrar bir ihanete meydan verdirmemeğe çahşıyorlardı. Bursa'nm işgalî üzerine Eski şehr'e kaçan Nevres'in Arif Oruç'tan daha iyi bir şakirdi olamazdı. Arif Oruç, Nevres'ten istiane ediyor. Onun askerî ve mülkî bilgilerile, fakat kendi imzasile yazılar yazıyordu. Arif Oruc'un vaziyeti anlıyama dığı ve ne olacağını tahmin edemi yerek çırpmdığı günlerden bîri idi ki, adamlarile Manav oğlu Nevres'i arattırıyordu. Takibattan, bir hapi sane hücresine tıkılmaktan korkan Nevres, Arif Oruç'la sık sık görüş mekten içtinap ediyordu. Nihayet buldurulmuş ve karşı karşıya gelmişlerdî. O zaman Yeni Dünya mat • baasında çalışanlarm ve bu matbaa bînası dahilindeki kırtasiye mağa • zasmda bulunanlarm pek iyi gördükleri ve îşîttikleri bir muhavere cid den şayani dikkattir. Arif Oruç, Manav oğlu Nevres'ten Askerî terfi listesi hazırlanıyor diğîni soruyordu. Gerçi Manav oğlu Nevres'in A • rif Oruc'a cevabı tamamile anlaşıl • mamışti. Fakat dersinden memnun olan Çerkes Ethem'in adamı, hoca sıria o akşam bir ziyafet vermişti. O kara günlerde Eskişehir kan ağlarken, minimini yavrular bile ölüm destanı okurlarken, bugün guya vatan ve millet endişesile gazete çıkardığını yazan Arif Oruç, hocası Manav oğlu Nevres ile eğleniyordu!.. Arif'in komünist partisi! Arif Oruc'un Eskişehir'de gaze te çıkardığı zamanlarda sosyalist ve komünist partileri vardı. Sosyalist fırkasının heyeti idaresi şimendifer idaresinin bazı erkânile güzide şah • siyetlerden mürekkepti. Şimendifer işçilerini tamamile teşkilâtları dahi line almışlardı. Hiç bir siyasî maksatları yoktu, bir amele cemiyeti gibi çahşıyorlardı ve bütün mevcudi yetlerile millî cidale yardım ediyorIardı. Arif Oruc'un teşvikile bir komünist partisi teşekkül etmişti. Bu parti, sosyalist fırkasına müracaat e derek: < Beraberce çalışalım, gaye miz birdir. Bütün şimendifer işçileri elimizde olduktan sonra istediğimiz anda grev yaptırır ve bütün arzu ve emellerimizi temin ettiririz. Kuvvet bizimdir. Birbirimizle değil, başka larile uğraşalım.» Diye teklifte bulunmuşlardı. O zaman Eskişehir şimendifer fabrikası Kuvayi Milliyenin ruhu gibi idi. Fabrikada cereyan edecek ufak bir hâdise Kuvayi milliyeye pek vahim darbeler indirmek kudretinde îdî. Sosyalist partisi bu teklifi şid • detle reddetmiş ve hatta ateşin bir beyanname neşrederek keyfiyeti efkâri umumiyeye arzeylemiştir. Bu hâdisattan bir müddet evvel, Yeni Dünya tahrir müdürlüğünde ı bulunan Şerif Manatof ve arkadaş ları müteaddit nutuklarla ve tahri kâtla ayni gayeye doğru gitmek istemişlerdi. Nitekim hükumet vazi yeti görmüş ve takibat başlamıştı. Bu vakayii takip eden daha bir çok hâdisattan sonra Arif Oruç ve arkadaşları mahkum oidular. Bugünkü (Yarın) sabık (Yeni Dünya) Sermuharriri Arif Oruç 336 senesinde millî kuvvetlerin candamarı mesabesinde olan Eskişehir şimendifer fabrikası işçilerine grev yaptırmağa ve orduyu kalbinden vurmağa çalışmış birisidir. Arif Oruc'un mesleği nedir?... Bu suale cevap verebilmek pek müşküldür. O, her devirde mutabık, muhalif olmuş veya olabilenlerin maiyetlerinde çalışmıştır. O, sergü zeştler içerisinJe büyüdülmüş, yuvarlanmış ve daima yuvarlanan bir (sergüzeştçu) dan başka bir şey değildir. O, midesini ve cebini doldurmak için ne lâzımsa onu yapmıştır. Yaptığı işler, memleketin, milletin lehine veya aleyhine olmuş, vatandaşlarını mutazarrır etmiş... Bunlar Arif O ruc'un asla düşünmediği hakikatlerdir. Arif Oruc'un mesleği demiştik. Onda böyle bir şey bulamıyız. Bü tün mezayayi insaniyeden uzak kalmış, hiç nasibedar olmamış bir a damda ne olabilir? O, her şeye hücum ediyor ve saldırıyor. Şerefli, haysiyetli insanlar, bütün mücadelelerinde muayyen çerçevelerin haricine çıkamazlar. Fakat Arif Oruç'ta bu kayşru yoktur. Çünkü onun kaybedecek ne şerefi, ne haysiyeti... Hiç bir şeyî yoktur. Bski§ehir'de Sakarya gazetesi mes'ul müdürü 2 3 4 [Af. Orhan imzası ile bir karümiz tara5 fından gönderilen bu resmin altında «Su6 reti yarında membai küfür» cümlesi ya7 zılıdır.] 8 Ethem kuvvetlerinin paydar olup olamıyacağını Ethem tarafına mı yok 9 sa taazzuv etmekte bulunan orduya 10 mı mütemayü bulunması lâzım gel 11 II I I I Soldan sağa ve yukandan aşağıya: 1 Mağazanın küçüğü (6), Amele (4). 2 Renk (2). 3 Sermayedar (6), Su (2). 4 Otomobil (3). 5 6 Atfeş (3), Boy (5). 7 Evin büyüğü (5), Bir duvar aleti (4). 8 Olmamış, olgun değil (3) Bir hece (2). 9 İşaret (2), Dükkâmn büyüğü (6). 10 Beygir (2), gayet lezzetli (4). 11 Seyyar satıcı tezgâhı (7), Tatlı değil (3). Şehitleri ziyaret Bu sene de, bir seyahat tertip edildi Şehitlikleri İmar Cemiyeti tara • fından her sene olduğtj %ibi bu sene de şehitlerimizin hatıralarmi taziz . ""' için 27 ağustosta Arıburnu ve Anafarta'lara bir seyahat tertip edil • miştir. Seyrisefain idaresi bu seyahat için Gülcemal vapurunu tahsis etmiştir. Vapur perşembe günü saat 19 da Galata rıhtımından kalkacak ve cumartesi sabahı avdet edecek tir. Vapur ayni zamanda Gelibolu ve Çanakkale'ye de uğrıyacaktır. Yataklı birinci mevki 15 lira Yataklı ikinci mevki 10 » Yataklı üçüncü mevk* 7,5 » Göverte 4 » Talebe için göverte 2 » Biletler Sirkeci istasyonu karşı • sında Nemlizade Cemal Beyin ya zıhanesinde, Bahçekapı'da şekercî Hacı Bekir ve Sultanhamamı'nda tülbentçi Hacı Muhittin Beylerin ticarethanelerinde satılmaktadır. Diyanet İşleri Reisleri hakkında bir lâyiha Ankara 16 (Telefonla) Mec • lise gelen yeni bir lâyihaya göre Di« yanet işleri reisliğini yapacak ze vatın tekaüt kanumınun 3 üncü maddesinîn, mülkî memurlar hakkındaki A fıkrası hükmünden istisnaen istihdamına tcra Vekilleri Heyeti karar verebilir. Bu lâyiha, Diyanet işleri re îslerinin, tekaüt müddeti için konu lan nizamî hadde rağmen istihdam' larına devam edilebilmesi için ha • zırlanmıştır. Valilerin salâhiyeti Ankara 16 Adliye Encümeffl», ceza muhakemeleri usulü kanunu tadilâtına, valilerin müddeiumumi leri dava açmağa tahrik edebilmeleri kaydını koymak f ikrindedir. Da« hiliye Encümeni ise valilerin bütün vekâletleri temsil ettiklerine göre doğrudan doğruya dava açmak salâhiyetinin verilmesine taraftardır. mes'ele Fırka grupunda tetkîk edi • lecektir. Dahiliyede tekaüt işleri Ankara 16 (Telefonla) Dahi lîye Vekâletinin aldığı tedbirler neticesinde Dahiliye memurlarından te» kaüt muamelesi* teraküm edenlerin beş yüzü intaç edilmîştir. Yenî usule göre evrak çabuk çıkarılıyor. Derdesti întaç yirmi evrak kalmıştır. Dajja çarpan bir tayyare Grenoble 15 (A.A.) Bir nak liye tayyaresi, bir dağa çarpmıştır. Pilot ile iki yolcu telef olmuştur. Dfc j;er iki kadın da ağır turştte yaralanmıslardır. Heyecanlı bir muhavere ABDÜLKADİR ZİYA