31 Mart 1233 TAR via bilâibtiyar tit- .redim: Vâkıâ yeni tarih hesabiy- le o güne on üç gün daha var, Bu isem, rakam olmaktan çıkmış, bir dev- ri tarihe alem olmuştur. 31 Mart vakasınm tahaddüs edeceğini evvel den pek az kimseler hissettiler. Fa- kat hakikatini ve sebep' ve müseb- biplerini hiçbir adam tamamiyle bile- memiştir.. Bu meselenin.,mestur kal. masını asla” istemem; hiçbir ciheti ketm ü"tahrif etmeyerek yazacağım: 31 Mart hadisesinde benim kat'iy- yen meğhalim yoktur. Hattâ kendili- ğinden gelmiş olan bu fırsattan isti- fadeye bile tenezzül etmedim. Med halim olsaydı ve istifade öimidl iste- seydim ben bugün Beylerbeyinde de- gil, Yıldız Sarayında bulunurdum, 10 Temmuzda pek zayıf oldukları halde benim mümaşat etmiş olmamı zâfıma, veya kuvvetimden istifade yolunu bilmediğime hamlederek (İttihat ove Terakki Cemiyeti) bilâperva atıp tutmağa başlamıştı. (Bakiston)a verilecek ziyafet me- selesinde Kâmil paşanın baklı itirazı Bab:âli ile Merkezi umuminin arasını “ açtı... (Nigehbanı Meşrutiyet) olmak “taburları ve bu üzere Üçüncü Ordudan getirilen avcı taburların İkinci “ Fırkadan bir taburu yerden yere te «dip etmeğe kıyamı, İstanbuldaki as- * kerlerin kalbini kırmıştı. İttihat-Terakki, her gün birâz da: “ ha düşüyordu. İki taraf matbuatı ise “ bilhassa - İslâmları biribirine düşür. mekte idi, Kâmil paşa tedabiri kat'i- yeye tevessül etmenin lüzumu ve za- “manı olduğunu söyledi. Edirnede bu- lunan İkinci Ordu kumandanı ferik Nazım paşa da İttihat- Terakki Cemi- yetinin müdahalâtından ve cemiyete mensup * zabitanın evzamdan bizar idi, Kat'i tedabirde bulunulmasını ba- na tahriren bildiriyordu, .Avcı tabur- .lârını iade ve buradaki askerleri t 8. kin ve ti taklil etmeği kararlağtrımış idik, Harbiye nazırı Ali Rıza paşa muk- tedir bir asker ise de pek halim bir adam-idi.: Ve bundan başka Cemiyete de teslimi irade etmişti, Nazım paşa- nn o vakıt efkârı umumiyede bir mevkii vardı. , Vaktiyle Erzincana nefyedilmiş ol i bir sebeple olmamakla “halka sevdirmişti. Emelim hali tâbilyi iade ile müraka- bei milliyeye,” âsude ve sakit ifayı vazife ettirmekti, Nazım paşa ile olan " her macerayı unuttum Ve Harbiye Navaretine getirilmesini tasvip ettim. .Bahriye Nazırı da Cemiyetin meclup- larından idi, Bu Nazaretinde Vekâ letine Hüsnü paşanın getirilmesini muvafık buldum. Matbuatın bir kısmiyle Mebusan . ve Âyan, bunnu bir darbei Meşrutiyet telâkki ettiler. Kâmil paşa kabine- sinde bulunan İttihat. Terakki erkânı nazırlar hemen çekildiler. Adliye Nazırı Manyasi zade Refik bey, biraz sonra mevtiyle neticelenmiş olan has- talıkla hanesinde ve yatakta idi. Ce- miyetir bazı erkâniyle ve bilhassa Selânikli Rahmi beyle araları açık bulunduğunu işidiyordum Manyasi zade, fikren ;Kâmil paşa- ya taraftar idi. Bu hususta istifa et- mek istemişken Cemiyet erkânından Sami paşa zade Sezai beyle binbaşı Enver beyin haneşine kadar giderek istifanamesini ölüm döşeğinde imza- lattırmışlardır. Nazım paşa en evvel Nigehbanı Meşrutiyet taburlarını Yanyaya gön- dermeğe teşebbüs etti; fakat o gün inikat eden Meclisi Meb'usanın Kâmil paşa kabinesini ıskat etmeğe karar vermesi üzerine her teşebbüs akim kaldı. Bu celsenin ne suretle vaki olduğu malümdur. Başta Enver bey olduğu halde bir sürü zabit ve efat, resmi ve sivil elbise ile Meclisi Meb'- usanın dahilini tutmuşlar ve bir zırb- liye Meb'usan dairesinin hizasına ge- tirmişlerdi, Meslisi Mebusanın kararını, bana, reis Ahmet Rıza bey getirdi. Ve mil. letin bu arzusunu tebliğ ederken böyle hürriyetperverane müzakerat ve mukarreratın (zamanı hümayunu- nuza şerefbahş olacak) muvaffakiyatı tarihiyeden olduğunu da kemali saf- fetle ilâve etti, ş Milletin bu hususta ne kadar ar- zukeş olduğunu bilmem. Lâkin Kâmil paşanın bu suretle ıskatı, hayırlı de- gildi ve hayırlı da olmadı. Meclisi o Mebusanın otetiyitlab istinat eden Cemiyet, Hüseyin Hilmi paşanın sadaretini istiyordu. Müşkü- lâtı tezyit ve idame etmiş olmamak için kabul ettim, Benden emin değil idiler. Bu sebeple Dahiliye Nazareti- ni pek ziyade güvendikleri Hüseyin Hilm$ paşanın uhdesine tahmil ettiler. Kâmil paşa taraftarlarına diger birçok CS gayrı memnunlar da iltihak etti - İki taraf açıktan muhasamata başlamış- lardı. Gazeteler, Meşratiyeti değil, İtti. bat ve Terakinin erkâniyle Kâmil pa- sa ve taraftarlarının şahsi gaye ve ibtiraslarını düşünüyorlardı. Hürriyet. bizim kabiliyetimizi ta- mamiyle gösterdi. Nelere muktedir ve ne gibi şeylerde âciz olduğumuzu sayei Meşrutiyette ve üç. dört ay içinde tamamiyle öğrendik, Tehlike açıktan açığa görünüyordu. Bu sırada (İttihadı Muhammedi ) heyeti teşekkül etti. Bir bu eksik idi. Bu cemiyeti tesis etmiş olan derviş Vahdeti Kıbrıslı bir serseri #miş, Bir aralık Anadoluya da nefyolun- muş imiş. Kâmil paşanın mahdumu Sait pa şa bu esnada en çok çalışıyordu. İs- mail Kemal beyle diger gayrı mem- nunlar da Sait paşa ile beraber idi. ler, Asker arasına büyük bir nifak atıldığını haber aldım Bir ibtilâlin vukuunu ve hususiyle askerin bu me- selelere karışmasını hem şahsım için, hem devlet besabına fevkalâde tel likeli görüyordum Meşrutiyetten sonra kahraman ve hürriyeiçi geçinenlerin, daha evvel. Abdülhamid'e ne türlü dalkavukluklar yaptıklarının rssmidir. Bu (Servet Fünun) nüshasındaki (Cülusiye) gilri de (5is) in sahibi! Tevfik Fikretindir.