NALTINCI asır, Türkiye ge altın çağıdır . Bu asıra âit o aşağıdaki netlar, Devlet (arşiv) ll ki divanı Hümayun ğini 2 ledilmiştir. Üstün cemi . bun: tün pırıltısı ile görülür. Bu ee e hükmü dostum Necip Fazıl Kısakü- rek'ten alıyorum, «Dünya mikyasiyle, “ruh ve kafasmın bütün mimarisine, sanat ve ideolocyasının bütün miyâr- “larına ermistir». Yüksek tahsil gençliğinin n disiplini : «İstanbul kadısına büküm ki: Se. maniye müderrisleri kendilerine mah sus kapıları geceleyin kapatmayıp açık durmakla medreselerindeki sot- taların buradan çıkıp fesat ve şenaat ettiklerini ve: ekserisinin dersleriyle meşgul olmayıp hava üzere oldukla- rını. işittik. Müderrisler kendilerine mahsus kapıları: geceleyin kapatacak- lardır; bu yüksek tahsil medreselerine de kefilsiz softa alınmıyacaktır. Tale- be yalnız dersleriyle meşgul olacak. tır. medrese ai talibi ilim olan. lara verilir. » İstanbul Dar sindi ve rasathane kütüphanesi: «İstanbul kadısına hüküm ki ; Mü. neccim Lütfullah ölünce kitapları Mimar Sinan Maballesinin imamı ile müezzininin elinde kalmış. Bu kitap- ların rasathaneye verilmesi münasip- tir. Müteveffanın nücuma, ilmi beyete ve ilmi hendeseye ait kitapları her kimde ise çıkarılıp toplanacak ve bil. i. sarkan hizmetinde bulunan Mev- âkittin'e teslim olunacaktır. 1518» Adalet: «Galata | kadısına hüküm ki: Fe- tihtenberi Kasımpaşada Yahudilere bir mezarlık ayrılmıştır. Müslümanlar yahudiler mezarlarının üzerine büyük taşlar koyuyorlarmış... Bu taşların ara- sına geceleyin. hırsızlar saklanıp ya- hudi mezarlığı önünden “geçilemiyor. muş; ya o büyük kabir taşları kaldı- rılsın imiş, yahut toprak ile örtülüp , aralarına hırsız saklanamıyacak bir hale konulsun imiş. Böyle şey olmaz. Bir kavmin âdet ve ananesine teca- vüz edilmez» Mezarlık sahasına giren- ler de oradan çıkarılacaktır. Dinle- * meyip irat edenler kimler ise divanı Hümayuna bildirilsin. 1584. İstanbul inşaatında Mi le, : «Mimarbaşı Sinana büküm ki: “Taşradan gelip eline arşun alan mi- marlık edemez. İstanbulda mimarlık edecek kimseler, ehliyetini isbat edip senden izin alacaklardır. 1572» ————.—..z min osman Bu fevkalâde mühim “iz ea Ali Rıza beyefendinin pek ki elli se- risini bir nüsha lehir ettik. i «İstanbul kadısına hüküm ki: TARİH KİYMET HÜKMÜ DEMEKTİR GEEMİZ Eski devlet «Himayei hayvanat» : İstanbul kadısına hüküm ki: Atk hamalların hayvanlarına tahammülden görülüyor ; Hamallar edecekşin : Hamallar hayvanları iyi besliyeceklerdir, sakat ve zayıf hay- vanlara yük yüklemiyecekler. . ve hayvanlara da tahammüllerinden faz- yük yüklenmiyecektir. 1586» Limanda seyrü sefer nizamı : «Üsküdar kadısına hüküm ki : Üs- küdarla İstanbul arasında işliyen ka- yıkçılar, paraya tamah ederek kayık- larına on iki kişiden fazla müşteri alıyorlar ve deniz dalgalı olunca bu haddinden fazla yüklü -kayıklar dayanamayip batıyorlar, nice kimse- ler helâk oluyor Kethüdaları vasıta- siyle muhkem tenbih edeceksin : Her iki yakadan hareket eden kayıklar, tâyin ve tesbit edilen miktardan faz. la yolcu al €: . ler, Me hapsedilip tedip olunacaktır. 1564» Ki. istifçiler ve vurguncu- İar: püre dabay. ik Ri Bak- kal e .— kimseler türeyip İs. tanbula gel zahireyi sur dışında karşılayıp, iel; sadeyağı, zeytinya- ğı ve sair yağlarla bal, peynir, pas- tırma, ball; nohut, kayısı gibi bak- kaliye emteasını satın alıp mahzen. lerde saklıyarak, gece veya gündüz izlice gemilerle etrafa göndererek İstanbulda zahire kıtlığına ve fiyatın artmasına sebep öluyorlarmış, Alıp binbir türlü yem yi sebep olan ve aslında bakkal olmıyan bu madrabaz- ların bakkaliye emteasını alıp satma- ları keli colli; 1559» Toptancı ve perakendeci esnaf ve meşru kâr : «İstanbul kadısına hüküm ki: İs. tanbula gelen zahire için getiren top- tancı tüccar ile zabireyi onların mab- zenlerinden satın alıp dükkânlarında satan perakendeci esnafa meşru bir kâr ile toptancı ve perakendeci narh- ları konulmuştur. Halbuki toptancı. lar dükkân açıp getirdikleri malı pe- rakendeci narhına satıp, psrakende. cinin zararına gayri meşru fazla kâr ettikleri görülmüştür. Bu, perakende- ci esnaf fukarasına zulümdür; toptan- cılar dükkân A semra mallarini teş- GÜNÜ ELERKEN| - başısı vasıtasiyle bunun ve haşmet Reşat Ekrem KOÇU bit edilen meşru kâr ile dükkân sa MP ği aşak satmağa mecbur- yu / Dilcncilere mücadele : «İstanbul kadısına hüküm ki: Sa- pasağlam kâr ve kisbe muktedir kim- seler sokak 've mahallelerde dolaşıp dilerciliği meslek ediniyorlar. Bazıla rıda kör cariyeler ve köleler satın alıp onları dilendirip ticaret ediyor- lar. Bir adamın boynuna zincir takıp berçludur. mahpustur diye halkı acw- dırıp dolandırıyorlar.. Halk kütün bu dilencilerden çok. inciniyor. Şehir * u- önüne geçi- lecektir. Hakikaten tese'ülden başka çaresi olmıyan piri fani ve malülleri deitesbıt edip isimleri divanı Hüma. yuna gönderilecek, bulaşıcı hastalık- ları olan dilenciler de dışarı sürüle- cektir. 1568» Istanbul hemşeriliği vazifeleri : «İstanbul kadısına hüküm ki: İs- tanbulda sık sık görülen yangın âfe- tine karşı İstanbul ahalisinin de elbir- liği ile tedbir alması lâzımdır; herkes evinin çatısına kadar ulaşacak bir merdiyen ile bir büyük fıçı dolusu su bulunduracaktır. Bir yerde yangın çıktı mı, ev halkı can kaygusiyle kaç- mıyacaktır; mahalleli de kendi malı kaygusuna düşmiyecektir; asker yeti- şinceye kadar, mahalleli ve civar ma. halleler balkı yangını büyümeden sön- dürmeğe çalışacaktır, Her iki üç ay- da bir, yangın ibtimali fazla olan yer. erde evlerin yangın. meriteyieri ve su fıçıları teftiş olunacaktır Dört asır evvelki LİMA ANLAE bü yük şehir bayatı dünya ölçüsünde üstün düzenle çerçevelenmiştir. 434 eçmiş günün ele 40 yu evvel bir karikatörk“ o zamanın züppe- ierini, garp lm glüskiekig Ak böy- le teşhir eN