| ALLAHIN VE PEYGAMBERİNİN KİTABINDAN SONRA DİNİN EN BÜYÜK ESERİ: Gil ! - Mektup 79'dan LLAHIN son Resülü, bütün isim ve sıfat ke. mallerinin hepsini üzerinde toplamıştır; — itidal haddi içinde hepsinin mazharıdır. Ona nazil alan Kitap da, kendisinden evvelki Pey- gamberlere indirilen bütün semavi kitapların özüdür. Ve yine o kâinat Efendisi- nin Şeriati, evvelki Şeriat. lerin zübdesidir. Bu Şeriat- te, evvelki Şeriatlerin amel. lerinden başka,''meleklerin bazı amellerinden de seçi- lenler vardır. Zira bazı me- lekler rükü, bazıları sücud, bazıları da kıyam ile me. murdurlar, Bu Şeriati tas- dik ve gereğince amel, bü- tün Şeriatleri tasdik ve ge- reklerince ameldir. Bu Şe. ze inkâr bütün Şeriatleri nkâi; ve o kâinat Efendi. sini kabul etmemek. bütün isim ve sıfat kemallerinin hepsini reddetmektir Bu da küfür uçurumunun son merhalesidir Gk 1 - Mektup 80'den nurların sekmeden dosdoğru bir istikamet nasib etsin! Meşhür Mısra : “İş budur ve gerisi HİÇ'dir., İslâmın 73 fırkaya ayrıl- dığını görüyoruz. Bu fırka. lardan ber biri Şeriate yal- nız kendisinin uygun oldü- ğu iddiasındadır. Fakat Ha- bercilerin En Doğrucusu- nün, kurtuluş fırkası üze. rinde işaret buyurduklar bir delil vardır : — «Kurtuluş fırkasının kadrosu içindekiler. şunlar dır ki, tek yol üzerindedir. ler... Ben de vo yol üzerin. deyim. Sahabilerim de o yol üzerindedir.» Şeriat Sahibinin, o yol üzerinde mukaddes varlık- larını bildirmeleri yeterken, buna bir de Sahabilerini ilâve buyurmaları. kurtuluş yolunun kütle ifadesiyle an- lah tarafından küfürle va. sıflandırılmıştır Resüller Resüküne bağk- lik iddia edip Sahabilere cak Sahakilerin yolu oldu- ğunu anlatmak istedikleri bağlanmakta tereddüt gös. termekse, dâvaların en bâ- içindir. tıhdır. Zira Büyükler Büyü. Allah, bizzat : günün yoluna nasl düşüle- — <desüle itaat, Allaha (o ceğini en halis mikyasta itaattir /» temsilden başka hiç bir roi- Buyurduğuna göre, Resfi- lünün gerçek yolundan in- hiraf ve ona itaatsizlik, Allab yolundan dışarıya çıkmak ve Allaha itaat et. memektir, Allaha bağlanmayı, Re. süller Resülüne bağlanma- mın bilâfı sananlar, yine Al leri olmıyan ve en sadık bağhlığın birer remzi bulu- nan Sahabilere muhalefet, netice bakımından Resüller Resülüne muhalefetten baş- ka birşey değildir. İşte, yolumu, son ve mut- lak Kurtarıcının muazzez Sababilerine ait yol ;kabul İSLÂMDA İŞ Mekki m Yanan ELÂT ve Selâm'ın e tenbellikten Allaha sı- e ve buyururdu ki: “Nefsinde bir şecaat gösteren kimseye Allah sahasi eisin|,, Bir İslâm büyüğü de şöyle diyor : — Tenbellikle ahlâklanacak olan kimse, dünya ve abiret saadetinden vazgeçmiş demektir. Ebu Müslim (Horasani) Emevilerin üzerine hareke- te başlıyacağı günlerde şu beyti okuyordu: Sakın, işini yarına bırakma! Zira dcizlerin bugünü yarındır. > Bu beytin, şu mealde bir Hadis'den alındığı söy- nir — İğemik yaparım diyenler helâk eldular!,, Tenbelliğin, ruhi, içtimai zararlarından başka biz- zat fiili ve bünyevi zararları da, bügün müsbet bilgi gözünden kaçmıyan bir iştir. Meselâ uzun müddet ka- palı duran bir göz, açılır açılmaz, ruyet kuvvetini kaybetmiştir. Allahın belli başl fiiller için yarattığı uzuvlar, rahat ve kuvvetlerini de aynı fiili yerine ge- tirmekte devam ederek buhurlar. Onun içindir ki, ha- kikatte Allah vergisi olan rızkın ez istikametinde gayret ve teşebbüs, dini bir borçt Netekim Hazreti İğiyike'n siz bir incelik, bu bah- sin en dikkate şayan noktasını teşkil eder : Hazreti Meryem, rahminde, babasız hak Peygam- beri taşırken, yanında, mucize yoliyle bir takım hur- ma dalları vücuda geldi. Fakat hareketsiz kalan Haz. reti Meryem'e Allahin emri, teşebbüs ve hareket yo: landa oldu. Eğer nimeti elde etmek yokunda çalışmak ve kendisini iş fikrine vermek bir icab olmasaydı. Allah, kuru ağaçta hurmaları yarattığı gibi, onları Hazreti Meryem'in ağzına kadar da indirirdi. LU i . ala lşiğ Ki eği ie da di LL iğ etmiş olan Müslümanların topluluğuna «Sünnet ve Ce- maat ehli» ismi verilir ki, bu da, bizzat Âlemlerir Mefharince işaret buyu. rulmuş olan yolun ta ken- disidir Sahabilere taan ve husu. met dilini uzatanlar, bu kurtuluş fırkasının kadrosu dışında kalırlar ve mahru. miyetlerin en hazinine dü- şerler.Tekrar şuinceliğe işa- ret edelim ki, onun Saha. bilerine taan ve husumei, Bazı dalâlet. yolunda gi. denlerin şöyle bir tesellisi vardır : — «Biz Sahabilere bağ- liyız; fakat hepsine birden değil... Zira onların da gö- hf vardr tenakuz ve ihti. Cevap : — Sabelilerder bazısı- ma bağlanmanın faydalı o)- ması için, öbürlerine inkâr göziyle bakmamak lâzım- dır. Bazısı inkâr ve bazı sı kabul edildikçe, yekpa. re bir bütün olan Sahabi- ler çerçevesine uyulmuş ve onların tek dâva ve is. tikamet üzerinde toplu bu- lundukları kabul edilmiş ol. maz. Sahabilerin aralarındâ- ki ihtilâflar, hiç bir zaman âdi nefs ve hava mese. lelerinden doğma hiç birşey olmayıp esası mahfuz tu tan bazı teferruat anlayışla nı üzerindeydi ve bir içtihat kıymeti temsil ediyordu. Bu inceliği kavramayıp da Saha- bilerden bir veya birkaçını tutmak için bir veya birka. çım batırmak, belki bir ve ya birkaçım batırmak için bir veya birkaçını tutmak, doğrudan doğruya Sahabi. ler bütününü zedelemektir ki, bu yol, sonunda Büyük ler Büyüğünün yolunu in. eş mii varmıya mah- kfim Ha. A. Ka. Mİİ de sl Diem