11 Ekim 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 7
Konferans Prof. H.H. PE ARİSTE 21 millet murahhasları- nın iştirakiyle toplanmış olan barış konferansı bugünlerde söna erecek. Nasıl bir netice alınacak? Bu sualin ceva- bi yazımızın mevzuu dışındadır. Biz bura- da konferansın ajans telgraflarında bah- si geçmiyen taraflarını ele alacağız: 1815 Viyana kongresinin «Kongre eğleniyor!» operetlerine mevzu veren eğ- lenceleri bu konferansta yoktur. Şimdiye kadar bir defa (Opera) da bir (bale) temsili verilmiş, (On dördüncü Lui) nin sarayında bir kabul resmi tertip edilmiş ve büyük devletler murahhasları tarafın- dan da keza kabul resimleri yapılmıştır. (Opera) temsilinde en göze çarpan sima- nın Mısır kıralının hemşiresi prenses Faize olduğunu bütün muhabirler belirtiyorlar. Mısır prensesi güzelliği, cazibesi ve zera- feti ile «konferansın kıraliçesi» olmuştur. (Molotof) sun temsile sehir kıyafetiy- le geldiği, buna mukabil elçilik memurla- yınin (smoking) li olduklar, elçiliğe men- süp kadınların ise muhtesem tuvaletler ve kıymetli mücevherlerle geldikleri dikkati çekmiştir, i m Konferansın masrafı Fransaya günde bir milyon fıranga mal olmaktadır. Gün- lük kâğıt sarfiyatı bir tondur. Teşrifat dai- resi murahhasların her türlü arzularını is- afa mecburdur. Meselâ Hindistan mürah- hasları kendilerine, icinde domuzyağı bu- lunmayan sabun verilmetini istemiş, on- lara ayrı sabun verilmistir. Konferansın toplandığı (Lüksemburg) sarayının İokantasında msrakhd elimi ve sarfedildiği hesap edilmistir. Yalr'?z mu- rahhâsların kâtipleriyle beraber 1500 ki. siyi geçtiği dşsünülürse bu rakamı gek görmemek lâzım belir. Konferansta murahhasları suikasttan korumak icin hususi tertibat alınmıstır. İ- çeri girmek için iki ko.donu asmak lâzım- dır. Bu iki kordonda da ellerinde dâveti- yesi olmayanlar cevrilmekte, ayrıca satu- yın içinde de ikide bir dâvetiye kontrolü yapılmaktadır. Sabah ve aksam bütün toplantı salonları dikkatle gözden geciri- lip arastırılmakta, binanın damında bile gece ve kündüz nöbetçiler bekletilmek- tedir. Her diplomat, bilhassa (Molotof) ile (Bevin); kendi memleketlerinden getir- DÜNYADA dikleri husus! Fransa hükümeti tarafından tayin edilmiş sivil polislerin muhafazası altındadır. Bu- lundukları oteller, karşılarındaki binalar sıkı bir tarassut altındadır. Sokağa çıktık- ları zaman bindikleri ötomobilde şoförün yanına bir polis oturmakta, bu otomobi- lin iki yanında iki (motosiklet) li polis, peşinde polisle dolu bir otomobil gitmek- tedir. Kafilenin önünde giden üçüncü bir (motosiklet) li polis ise, ağzında düdük, yolu açmaktadır. Böylece kafile caddeler- de 80 kilometre «üratle gittiğinden her hanfgi bir suikast ihtimali çok azalmakta dır. Fransa hükümeti konferansa İştirak e- ME VAR NE YOK. muhafızlarından bağla; den murahhasların (kroki) lerini yapma- ğa meşhur fransiz ressamı (Lui Tuşag) 1 memur etmiştir. Her gün öğleden sonra (Lüksemburg) sarayına giderek üç saat çalışan ressam, kendisiyle konuşan gâze- tecilere murahhaslar hakkındaki fikirleri- ni söyliyerek demiştir ki: — Murahha'lar arasında güzel bir a- dama rastlamadım ve hepsi 'de giyinme- sini bilmiyor! Meselâ İngiliz başvekili (Et- (Molotof) da tam bir (burjuva) hali var. Toplantılar pek hazin ve soğuk geçiyor. Biraz neşeli renk li) nin caketi berbat!.. ancak gazetecilerin boyunbağlarında gö- rülebiliyor. Güzelliği ise, ancak konferans binasının kendisinde görebilirsiniz. Miisber #fimtfer Sanat Olunca...l A Havanın meçhulleri Yüksek Müh. Kadri DEMİROL AVA mem e bilin- mesi Zaru çen harp Önde dikimi, karada ve havada yapılan as- keri harekât bakımından mü. h lerinde o(meteörolofi): bilgisi insanlığa geniş ufuklar aça caktır. Hava rasati “ malümatın hele uçak seferleri üzerindeki tesir ve faydasmı izaha lüzum yoktur. Tayyare- ciliğin inkişafı, istikbali, bi- raz da (meteoroloji) terakkisine bağlıdır. B en ve katiyetle çağa konacak yükün ta- yinine imkân yoktur. Hulâsa bir uçakta her şex VW larına bağlıdır. e (Meteoroloji) ve yazanların elinde bu unan tek vasıta şimdiki hale am denilen bir harita” dır, Dünyanın her tarafındaki hava rasat merkezleri, yaptık” ları neticelerini günde birkaç defa. milletlerarası bir şifreyle. ve radvo vasıtasiyle oneşrederler, Her rasat merkezi, ylece; kendi çevresinleki hava tazvi- kini, o rüzgürm b vk rütubet recesini, vet imkânlarını, marn vasiyetini dünva kezlerine bildirir ve pe mer- kezlerden aldığı malümata da 345 e 3 İşte bu sebepten di mi mevzuu ol en büyük (meteo: yanarak önündeki haritayı tanzim ede sonra her rasat merkezi hu harita (o sayesinde herhangi bir yerinde nasıl olduğunu, yağmur yağı» yağmadığını, rüzgârın istika- met ve suretini kolaylıkla ta” yin edebilir. Fakat işin müş“ (sinoptik) r. Bunda kül tarafı “asıl bundan sonra * başlamaktadır: Bütün bu bil gilere istinad ederek havanın biraz sonra nasıl olacağına da” ir, kati olmasa da buna yakın ie tahminde balanalinek... te (meteoroloji) bu sahada sadi pek toydur. dolayıdır Ni rasat merkezlerinin (o tahmiin leri çok defa yanlış çıkâr ve ur. Dünyanin roloji) âlim leri bile havanın nasıl olacağı Mola yeli ile mn ruluğundan emin EST DÜŞME SANA! ri 49» 230. 4554 üzerindeki tahminlerinin doğ olamaz'ar. Bu hususta harikulâde ezel bir fıkra anlatılır: isimli versitede bir konferans veri” yor ve bu arada o gün niçin yağmur yağmadığını ve yağ- ması ihtimali olmadığını an latıyordu; ve bu hususta bin- bir ilmi delil. getiriyirdu. Bir denbire salonda kahkahalar kopmaya başlıyor; zira tam o anda, bardaktan. boşanırca- sına bir yağmur, releri trampete sesleriyle a et- tirmeğe başlamıştır. Ebedi sırlar önündeki insan iddiasını hemen çürüğe çıka- rah ne derin bir tecelli!, AY “ 5d. 4454 d 346 000 km 138 000km: Av BĞAYA 384 D00 m DÜNYA AY SABİT TaciLLE JJaAT 254. 88 000 Mİ le m | ea > —e e ay'a seyahat nin gelecekteki imkânları da acaba (meteoroloji) inkişafile artacak mı? 2
