m le Nr an eşleşme Ge TBNI PARIZ | Şarap, yokluk perdesi altında uyurken, biz, onu anmakla aşk kadehini diktik ve (kendimizden geçtik. “ *O kâsenin zülâli ayın öndör- dü, sâkisi de hilâldir. O kâseden süneş fışkırır ve her çalkalanı- şında yıldızlar saçılır. * Onun kokusu olmasaydı — ıtırlı istikametlerden meyhaneyi bula- ma: ve nuru gözlerimize saçmasaydı vücuduna o ve- Kii yolundan erişemezdik. * Yazık, yazık ki, dehrin binbir samimiyetsiz oyunu içinde aşkın Şi azdık; yor; o da gönül ehlinin sakladığı bir sır oluyor, * Aşk hağında yetişen asmaların #ölgesi (oo altında iyi olmayacak illet yoktur. * O aşk, vıllarca yerinden kımıl- damamıs bir kötürüme sürünse sahibi koşmaya baslar; rin dili acılır ve onlar belâgat ve fasahat hikmetleri saçmaya baş- lar * Dünvavı dolduran rayihası do- ni tarofını kaplasa, atı tara findaki kokuduymazların o hassn- Tarı birdenbire açılır ve onlar tes. h eden meleklerin omeclisindeki güzel vayihalârı bile almaya bas- Yarlar. O tecelli, anadan doğma kör. lere vâki olsa. hemen kör; Ars'- daki levhleri bile görmi lar; ve sağır. en mahrem leri duyacak kadar İşidici olur, , V Ondan bir kere feyz toprağa inince çöllerde insanı yılan sok- a acı yok Ol Onun sehamet ismi bir ordu- nun sancağına nakşedilince artık 6 orduya korku ve ölüm yok- İşte o aşktır ki, varlıkları ve 10 eşyayı kıyam ettiren o sebep- tir; ve onun o zuhurundaki gid” dettir ki, idrake (perde olmuş- tur. * Varlıklar henüz biçim «ve be lirtiden uzak ve Adem su ile çamur ml” bulunuyorken, k, lâhut'un başsız ve sonsuz mülkünde işıldamaktaydı. Kâinata hayat üfleyen (aşkın yüksek vasıflarını dile getir de- diler: zuhur, ve tecelli oşaşaasma sebep olan o omübeccel üzerindeki bilgini açığa vur! Ben de dedim ki: Berraktır, su değildir; itü, va değildir; nurdur, ateş değildir; ruhtur, cisim değildir. * Gerçekte ayn; sevken, teker *e ker belirme ayrılığiyle omevhum bir iftirak vücut buldu ve aşk her cismin ve her zerrenin üs- tüne nakşını kazıdı. pi Askın sahibi icin uzaklık, ya- RM zaman ve (omekân düşü- nülemez. Mümkün olan şeylere Sen Mk uzaklık, mekân ve aman düşünülebilse de elbette onun her evvelden evvel ve her sonradan sonra olması lâzımdır. Aşk nişvesi bende, (vücudum meydana gelmeden vardı; kemik- lerim toz toprak olunca da Benden #itmiyecektir. y Nasıl ik ve ıstırapla zevk ve n bir araya gelemez: idi vi vehim ve gam birleşe- y Onun mestedici feyzinin iy bir nişvesiyle ekinin kendine (o başkesmiş bir bütün varlıkları Üret bağlı bu- Tursun * Nefs havasına uyup oda aşkın gerçek nişvesinden nasibsiz ku- lanlar, boş yere kaybolan ömür- lerine ağlasınlar MİMİYE Kasidesi Prof. Ş.U. ORIPID akles) — Heyhat! Acı'a- rımla bir ilgisi yok ama, beri ne tanrıların kendilerini * günahkâr aşklâra kâaptıracaklarını, ne de onların biribirlerini o zincire vu- racaklarını sanıyorum. Buna hiç inanmadığım gibi, birinin öbürü” ne efendisiymiş, gibi hükmedece- “ğine de hiç ihanamam. Bir tanrı, gerçekten “tanrı ise; onun Yeni e ihtiyacı yoktur; alt . tara silâhına da karşı duramaz. Içim deki ölüm isteğini bastıracağım. Senin hüküm sürdüğün şehre gideceğim, sayısız oarmağanların için sana çok minnettarım. nim acısını tattığım denemeler de sayısızdır; onların hiçbirinden kacmmadım, hiçbir zaman gözle rimden bir damla yaş: sızmadı, bir gün gelip onlardan yaş akıta cağımı du hiç aklıma (getirmez dim. Şimdi anlıyorum ki bahtın kölesi olmak ge “ İste, ihtiyar, ere yollandı kendi M4, öz . çocuklarımın onem ve mü görüyor nlar: mezar yaptı: yaşlarınla sar, beni bu vazife- üdeğikrn) yl şereflendir; yasa den menediyor, İstemiyerek işlediğim ( cinayet” ten önceki gibi, bahtsızlıkta da, bir sırada Olsunlar; analarının göğsünle rahat etsinler, o onları analarının kolları arasına uzat. irde otur; yüre Ey çocuklarim! v nr getiren, hayata çıkaran baban öldürdü; siz benim Geliri mın, adınıza zaferler vâdeden o zorlu işlerin, meyvasını toplama” dınız; bir babanın en güzel mira” sına konamadınız. Yi p ow zun yokluklarımda, kusur etmeden yatağımın ii koru” cesaretle üstüne kadın! sana reva gördüğüm ölüm de bütün bunla” rm mükâfatı değil. ilerle) Edebiyat Tarihi : (Herakles ) (Öripid) in (Herakles)i sadece gücünü, o kuvvetini insanlığın r koca; müşfik ii yi dost ve nihayet maddi acıların hepsinden daha: acı olan mânevi ıstıraplara “asil bir te- vekkülle boyun: eğebilecek (o kud. rette, sağlam ruhlu, olgun bir in” dar, , (Herakles). in çıldırması, ken- di öz çocuklarını öldürmesi . ef- den (Argos)ja göç etm bebi buna hamlediliyordu. (Öripid) ilk olarak bu faciayı on iki başarıdan sonraya almış, böy le bir cinayetin şerefli bir haya tın baslangıcı olmasına gönlü ra- 71 olmamıştır. iyesin o başında son (ödevini yerine getirmek için yeraltına indiği, kendisinin yokluğunda da müstebit bir kıralı öldürüp ye rine gecen (Tikosyun şimdi kahramanın bütün soyunu, karısı (Megara) ile, üç çocuğunu ve ih- tivar babasını öldürmek üzere olduğu görülür. Bütün bunlar, hattâ (Likos) un şahsiyeti o bile (Öripid) te hayal o mahsulüdür. Halkın merakını uyenik tutmak i angıcta ğepe ilieiğasi: nı. seyircilere o hiç atırlatmaz, Xx hattâ ailesinin kurtuluşunun tra- cedyanın biricik konusu (olduğu intibamı uyandırır. Bütün ümit. lerin kesildiği bir anda Okahra- sını, çocuklarını ölümden kurtarar: vına götürür, orada (Likos)a da 'âvık olduğu ölüm cezasını vere- cektir. sonu ermek oÜzereymiş yesi burada (Öripid) daha peşindedir. Bü emirlerini yerine ve delilik tanrırası (Lissa) Adeta ikinci bir (prolog) omahiyetinde ol , Ssevircilere o asıl undan sonra nasıl bir faciaya şahit ola- caklarını anlatırlar. o (Herakles) birdenbire delirecek, kendi karı- sını, çocuklarını kendi — elleriyle öldürecektir. Yukarıdaki parça, (Herakles) in, cocuklarının akıbetine karsı söylediği dır. AKTAY meşhur (tirad) Sali ih Zeki