Gultan Abdülhamid zeki olduğu kadar, hazır cevaptı. İstanbuldaki sefirlerden veyahut ziyarete gelen büyük çapta ecnebilerden: — Haşmetmeapi.. Milletinize niçin Meşrutiyetin haklarını vermiyorsunuz? Diye soran ie derhal gözleri bir no mel saplan — Milletimin PARE henüz pek iptidatdir. Rüştünü isbat etmemiştir. Diye mırıldanırdı. Sultan eye eğ bu hükmü, acaba samimi ?.. Malüm ya, Meş- rutiyeti ilân rd vâdederek sal- " tanat makamına gelmişti. Ve vâdini de ifa eylemişti. Hattâ Mebusan Mec- lisinin, bizzat ikamet “> e açılmasına bile müsaade etmişti. Aca- ba, kendi eseri olan bu setin otuz üç sene kapalı kalmasına, meclis âzâlarından Ketenciler Kethüdasının münasebetsiz sözleri mi; yoksa Osman- oğullarının damarlarında cevelân eden istibdat kanlarının birdenbire galebe edivermesi mi sebebiyet vermişti ? Bunların hangisi doğru olursa olsun, Sultan Abdülhamid Tema rp Meşrutiyetten mahrum bırakmak için, şu sözleri diline vird etmişti : — Ne yapalım?.. Millet, henüz siyasi rüşdünü isbat etmemiştir. Buna binaen, kendi haline terkedilmemelidir. Sultan Abdülhamid bu sözlerinden ancak 9 temmuz 1324 gecesi ricat etti. İttihat ve Terakki Cemiyetinin artık ortaya atılarak: — Meşrutiyetin iadesini isteriz | Diye bütün Rumeliyi zangır zan. gır sarstığı o gece, Yıldız sarayında pvr bay mecliste ; Sadrazam Said paşan Siyasi Rüşd . — Aman Padişahım, zinhar zaaf gösterme Diye israrlarına rağmen; r... Milletim, artık siyasi rüştünü isbat etmiştir. Binâenaleyh, Meşrutiyetin iadesi lâzım gelir. Dedi. Ve hakikaten de ikinci defa olarak meşrutiyetin ilânıma müsaade etti. Gerçekten, belki de Sultanın bu sözlerinde giye hazin ve acı bir istihza var Millet, bakin rüştünü isbat etmiş mi, etmemiş mi idi ?.. Bu, 10 tem- muz 324 gününden itibaren kendini gösterdi. Birdenbire memleketi öyle bir çılgınlık ve şımarıklık kapladı ki, Meşrutiyet ve Hürriyetin başlıca âmili ve hâmisi ölan (İttihat ve Terakki Cemiyeti) bile, milletin dilini ve kalemi- ni kösteklemek .mecburiyetini Ni Ağızlar, kilitlendi. Kalemler, z cirlendi. Kanunu Esasiye destek, mecbüriyetiyle fırkaların teşkiline mü- saade edildi. bahane ile ortadan kaldırılıverdi; bun- ların sebeplerini soran ecnebilere de: Ne yapalım, efendim ?.. Mille- Adesenin gayim geçmiş gün: Fotoğrafın ilk defa Türkiyeye ve İstanbula geldiği sıralarda, sene evvel alınmış bir resim... zamanki manzarasiyle Çarşı içi... Her şeye r a en, rada, bir'mahalli renk ve e yek hasusiyeti ve zengin ve be- reketli bir alışveriş pazari İLİ dede görmüyor musünüz ” masına lüzum gürülmedi. Ziya ŞAKİR timiz, henüz iptidaidir. Siyasi rüştünü isbat etmemiştir | Denildi... Eh, bunu diyen İttihat- çılar, pek Bekle değillerdi. 1293 deki ilk Mebusan Metlisinde, iki dereceli intihap kabul edilmişti. , İkinci meclistede aynı usul takip edildi. Netekim, Cümhuriyetin ilânın- dan sonra da bu eski taamülün bozul- Sebep ?.. E... Henüz Millet, siyasi rüştünü isbat edemedi u nazariyenin aksi isbat edile- memişti. Nihayet, geçen bir sene zarfında bir hayli mütalâalar, müzakereler ve münakaşalardan sonra; bir dereceli intihaba karar verildi. Ve bu kararda, 21 temmuz 1946 günü, yurdun her yerinde tatbik edildi. Acaba Millet, siyasi rüştünü isbat edebildi mi?.. Bu sualin cevabını istiyoruz!!! Lâkin her biri birer: Geçmiş zamanın mizahı : Ban. dan 38 yıl evvel, . meşhur karikatürist Cem, her devrin gözdesi olmayı bilmiş bir tip, Hüseyin Cahit hakkında aşağıdaki karikatü- rü çiziyor: Osmanlı Donanma Cemiyeti men- faatine Hüseyin Cahit tarafından mühim » Zira uhdesine bahşettiği nimetleri bu we belirtecektir. Nüktedeki ürdün dikkat edin; ve 38 serleden beri esas itibariyle bir saniye bile geçrhediğini görün!.. , a, a ia Gele kr meri 7 ESİ 3 vi od spöüni İni g8 İle 7