gn neslinin Harb sonrası, yahut da saman ekmeği nesli, bülüğ çağına ev- vel ve sönra varmış olmak bakımından, oldukça emin bir orta- lama halinde eskilerle aranıza, eski Büyük Harbin İstanbulu işgal altında yaşatan Mütareke devresi sınırını çekebilirsiniz. Yâni, bülüğ çağına 1920 den son- ra erenler... Demek ki, bugün, kaba- taslak, büyükleri 40 ve 40 birkaç, küçükleri de 30 ve 30 birkaç yaşında olanlar... t bölümlerinin kaba ve sıhhatsiz ektlrinde yobazlaşma- mak için hemen ilâve edeyimki, sınırınıza birkaç yıl geride: bulunan bazı kimseler tamamiyle neslinizden olabilir. Nesiller, birbirine çarpmış ve batmış, girintili ve çıkıntılı iki mad- deye benzer. İçinizden birkaçı, sizden göründüğü halde onların £çıkıntıları ; onlardan bazıları da onlardan sanıl- masına rağmen sizin uclarınızdır. Bu, size tekaddüm eden nesille aranızdaki hudud... Sizden sonrakilere gelince... Evet, gerçekten bizden son- rakiler de vardır; fakat nasıl? nünüzde iskeletleşen neslin, bir nesil değil, bir nesil galatı olduğu ve insani hayat ve idrak çilelerinden hepsine birden «elveda I» yı basmış bulunduğu, bilmem ispata muhtaç mı? Bu dâvayı ayrıca ele almak üzere, şimdilik, bu halin mes'ullerini senin- kinden evvelki nesilde gördüğümü mimleyip geçeyim Sizd sönrâki neslin şaşmaz sınır Çizgisi, eski harflerin kaldırı. & f bilmiyenler ve bu- da B A gün 20-30 yaşın- da olanlar, ger- çek bir müessir ve fârika altında sizden ayrı ve sonra olanlardır. Senin neslinden bir evvelkisinin muhasebesi de şöyledir: Sizden evvelki neslin bariz seci- a ağ culuğunda... O nesilde gi klik, atılganlık, iş ve hareket abiliyeti biricik fârika. Sizinkindeyse en zaya ve eksik taraf bu; (aksiyon) culuk... Siz, inan- dığınız ve bağlı bulunduğumuz dün- yanın, iş ve madde âlemine nakşı için gereken cehd ve emniyet duygusuna sahib olamadınız | G3 iğ yar amaaan Mİ a â — 1 em, a p 5 Ba xe Yine Senin Neslin!. Necip Fazıl KISAKÜREK ve dâva hümma- n neslinizle meydana geldiğini "edahetleştirebi: lirsiniz. Yine siz; bu dünya görüşünde, kendi öz kadronuz içinde de ne tezat kutublarına maliksiniz! O, ayrı dâva... Sizden evvelki nesil, bariz seci- yesini billürlaştıran (aksiyon), culuk “vasfiyle, kendi öz kadrosunun birbirine zıd istikametleri etrafında az çok itti- fakçı ve kümelidir. Sizinkindeyse, hemen her fert öbüriyle kafa, ruh ve nihayet iş iltisakı aramaktan müstağni, her biri hayat iksirini yalnız kendi cebinde taşıdığına emin ve nesikdaşından ümitsiz, hattâ ona düşman ve onu çürütmeğe me- mur, içtimaf-bir bozgunculuk, yılgınlık, ürkeklik ve münzevilik iklimi yaşat- makta... Böylece siz, hayali ferd hür- riyetleri içinde, topyekün nesil bakı- - mından kendisini esarete teslim etmiş, hasta ve münzevi ukalâlardan ibaret bir nesil oluyorsunuz. Siz sokakların ve meydanların değil, basık tavanlı odaların ve sabâhçı kahvelerinin sa- bun köpüğü zaferine inandınız! Bütün bunlara karşılık, (aksiyon) ve teşebbüs, sizden evvelki nesildey- se, gerçek fikir ve dünya görüşü de KÂİNAT NAZARİYESİ (Baştarafi Znci sayfada) nazaran bu müstakim hat mevcut değildir. Filbakika dünya üzerinde de iki nokta ara- sında en kısa mesafe, malüm ğini üzere hattı müstakim değil, bir dairei azime kav- sidir. (Nuyton) na nazaran Ain barekeleriyl â hattı müstakim istikametinde bi tenahiye giden ecramı semaviye, (Aynş taya)” a nazaran muazzam bir kavis üzerinde Hürersin eder ve binaenaleyh binler ve binlerce asır sonra tekrar eski yerine gelir. Hattâ ışık bile müstakim hat takip etmez; muhiti bir milyar ışık senesi olan b bir zerre (enerji) başka bir yere gidemez. Bu kâinatın cüzüleri olan yıldızlardan intişar mecmu (enerji)sinden hiçbir şey eksilmez. Acaba dünyamızın mensup oldu kâinatın ötesinde ne vardır? Belki de daha böyle bir şok, belki de daha böyle namüte- > la ki eme smile İS Şi S sizdedir. Bu hük- vursanız, gerçek vey keyfiyet, efs muhasebesi Önünüzde hiçbir nesil kabul et- mediğime göre, arkanızdaki nesille, Kabalak ve Astragan Kalpak nesliyle mukayesemizden ne anlaşılıyor? Ruhunda yuva- laştırdığı kâinat düzeni zayıf oldu- > ğu kadar, işine : ve hamlesine gü- diselerin akışında- ki binbir sır yü- zünden, işe güvenini kaybetmiş, fakat baş örneklerile ruhunda en aziz ger- dünya muhasebelerinin pırıltılarına yol bulmuş bir nesil; siz|.. Anlamayıp da yapan, onlar; An- layıp da yapamıyan, siz|.. nahi adetde kâinat! rek belki, belki... İşte aklın durduğu hudut una nazaran Sa atomdan ibaret olan dünyamizın kâinat aleminde bir atom- cuktan ne farkı var? İnsan zekâsı, Allahın insanlara bahşettiği bu en büyük lütuf, mu- hakkak ki kâinatın daha birçok akıl durdur- tacak sırlarını keşfedecek... Veya keşfeder ibi olacak... bugün insanlardaki bu dehanın kendi benliklerini tehdit ettiği görü- lüyor. Bu dehanın künhüne vakıf olmaya galıştığı atom, kudret iomprhio) si, insanları cektir. Medeni dünya'yı mehvedecek *ir felâketten sonra Afrika yamyamlarının tekrar atom bombasını keşfedecek seviyeye gelmesi, en kisa tahminle yüzler hattâ binlerce asrın işi değil midir Süreyya ELBİ