11 Ocak 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15

BİR EGLENCE GECESİ ARHOŞİYLE,. ayığiyle ve' her cins ve Sı hüviyetteki insaniyle, yedi ere üzerine kurulu güzel İstan |, Köprünün bu ya- nında başka, öbür yanında başka türlü eğle- niyor Yılbaşından birkaç gün evvel bir pi ağar r a) fediveren, meraklı zabıt hafiyeleri gibi, ben de, Köprünün bu yanına ait eğlencelerin romanını bunların izi üzerin- de bulacakmışım gibi, yürüdüm. « cide, mânasını Kesiği de e Türkçeleşmiş Fran- zcamsı isimli bir içkili lokantaya giriyoruz. Sık masalarda, seyrek müşteriler... Dipt: masada oturuluyor. Buranın gediklileri olduğu, garsonun sormadan, yarım kilolu uğu ve meze- leri önlerine koymasından “anlaşılıyor. Ve şöyle bir muhavere : postol, 10 kâğıdımız var! — Evet m? — Bizi Si dokuza kadar sarhoş ede- ik > sam... r ie başliyor. Kıravatsız yağlı şapkalı, lekeli Sli ”- Sirkeci steileri tipleri», ayakkabısını si tek ayaklarını altlarına alarak oturdukları masalarda arka Sigara Ha dll mağile ği sa- londa tabak, çatal şıkırtılarına, Ankara rad- yosunun (parazit) leri ve düdüğü Gele o çıkan ve aslâ hicap hissine kapılmadan ğer yapılıyor... Ve böylece «Ağala- rım eğleniyor!» rilen bozuk düzen manfarasinı seyre- derken, her hâlde saat de dokuza gelmiş ol- malı ki, bizim ahbaplar Apostola; insan böyle bu kadar sarhoş edilebilir!.. san'atının ehliymiş doğrusu eyhaneden çıkıldıktan sonra hemen Neme lâzım, temin için koltukluyorlar. > ön masalardan birinde (ahzı mevki) ediliy Kapıdan girilince yan tinin maktul (Re- t paşa) vapuru yüksekliğinde bir tümsek... bi ahne.,. Üzerinde, ön sırada kaş, göz, Nejat MUHSİNOĞLU ab surat ve gerdanı boyalı 4 yo oku- yucu bayan... Arka sırada kemi cünbüş, piyano, kılarnet ve aslan lek muazzam (saz he . Sahnenin en gerisin- de gayet iri bre ii «Hariçten şar- kı istemek ve noda şarkı söylemek zabı- taca menedilmi Galerisi levhası... Se dibin- öbür yanında bir ya: ber üstünde muhtelif fişler ve gerisinde. pati Etrafı gözden geçir miye poz rum : Patronun rahlesinin sela San Aslında eli; kirden, yağdan, kömürden simsiyah hale gelmiş önlük ve (bone) siyle ahçı başı... Mutfağın yanında numara... Tuvalet yaftasının üst tarafında soka tasi 2 nci sınıftır» ilânı. Akordunu bile galenkekğa ahenksiz saz boyuna a ve ara sira Dede” yi ve Dellâl mr tletmek hünerini gösteriyor. sağımda, yakınca bir sandala A takıldı. Bunlardan biri, uzunca boylu, gençten olanı ileriye doğru işaretler yapıyor. Gözlerimle gözlerinin istikametini buldum : Mutfağın gerisinde odamsı bir yer- de içki içen ve >. > en bir kadıncağız... Uzakt an ve hele loş bir yerde geiilağ için bir hayli de güzel sörünn bir kad Hatice diye sağırdıı iski ikçı kız... bir köylü dilberi. atice sırıta ya geldi ve işitebildiğim kadariyle se — İzmirli bu akşam Se — Bu akşam (repo) su var; tndik mi, fıstık ai? — Ulan fıstığından ami beni şim- di, sana ii soruyor — Ne dikiliyorsun bej bu akşam istira- hatli Tedik yi yal. Ve hiddetli hiddetli vu ei fakat (İzmirli) nin bir işareti üze! utfa- ğa, oradan da odamsı yere, onun yanına g > diyor. Ben de bir tesadüf eseri olarak o nada tuvalete giriyorum. Tuvalet snikakiki bir (kontrplâk) la Ayrılmış balaade uğundan, m ! iki cilvelinin konuşmasını — Hatice, tanıyor musun aa — Yok be abla!., — İş var mı id rsin? — Bir ei ederim istersen!.. — Et bakalım! Ben dışarı eee delikanlı ile Haticeyi yan yana görüyorum : — Abi, İzmirli bir çukulata istiyor e, hemi —ö mir) di ei bii LA ak — bek ire Ağıt! Öbürü bir kütür a ve parayı veriyor; İzmirliye çukulata gidiyor. u arada bizim ahbaplardın biri (votka)- ya, digeri de biraya başlamış. dehini devirince, beriki kızacağına masum masum söylendi : — İçkisinde bile meymenet yok eye Alimallah bir elime geşerlere eri fıçısında boğacağım hepsin (Bar Amerikan) vâri bir yere da ayanmış, ayakta heri içen, üstü başı nisbeten dökük 24 - 25 yaşlarında biri, «Dakika, Gece Pos- ilme içeri giren 14 - 15 yaşlarında bir Gi yanına çağırdı : — Dakika mı, Gece mi ağabey? — Bir «Gece» My seni|.. Ga kızın yüzü kı r, oradan kaçmak istiyor, fakat beriki Eblüme yaiğiyö — Ulan 100 tane gazete satsan, alacak- ra; sana helâlinden beş kâğıt veri. rim. lez enayilik etme... : teki ağlamaklı alirei sağdan soldan müdahale ediyorlar, patron da yerinden kı- mıldayınca öbürü kızı Me içbidet . çağırıyorum : dir bu gazeteci kızı sıkıştıran? — Efe ndim, burada garson yamağıdır. Bu akşam izinli... Eb, kendine göre safalanı- yor işte,,. Ve yılışık yılışık yanımdan uzaklaşıyor. Şişman bir adam, bir tepsi içine sırala- dığı nie kapıdan masalardan yayık yay Teessür bey oğlum, midyeciyi gör- Ön masalardan birinde oturan Hamdi bey dedikleri adam keep arkasına dönü- yor ve gayet nazik bir — Midyeciyi, dün, sizin refikayla bera- ber bar ikinçi ördüm. Bu kuvvetli mükteğe: (0) sahnedekilerden garsonlara kadar herkes katıla katıla gülü- yor. Ve şerefe karşılıklı rakı kadehleri kal- dırılıyor. Samimiyete diyecek yok... ikiye Si Tuvaletten, hamulesini fazlaca almış birinin, sesli, sözlü ği geliyor. Bu da salonda umumi bir e havasının esmesine yi oluyor. N : — Garson, dün geceki kırmızılı kız, bu ima A var...» 1 söylemezse ananı belleriml!.. aarson ellerini uğuşturarak : — Paşam, bu akşam onun Meni yok! La, işte şurada gey yal — Evet ama, patronla bir şey 7 ge elmiş, zaten annesi .” ela bekli. yor, a gidece! ültü, patı Derken ortalık karı- şıyor. İtiş kakış, biat iş, patronun müda- halesiyle idare ediliyor. Dün geceki ve bu geceki kırmızılı kız bir tek şarkı söylemek üzere sahneye çıkıyor. Şarkı devam ederken, yan b e bizim ahbaplardan biri saatini çıkarıyor 000, saat İZ olmuş, Şimdi Siirtli Arap Tekiz nerdeyse bağırır, Hakikaten . şarkı biter bitmez, birkaç elektrik lâmbası sö: ndü ve enine boyuna bir zat, hücremsi lida şöyle bir doğruldu : — Baylar, vakit!.. Diye bağırdı. Bu ses müşteriler ere de ve bir tesir yaptı. Herkes isteksiz z bu tatlı ve fösunkâr gecenin rr cesi erir kalmış gibi yerlerinden kalkmak için davrandılar, İçeriye giren resmi elbiseli di Ş i m peri — a imi pusula» sını burunları garsoi attığı © (kazık) tan üdy “Küfür bile Seleleri is. dışarı çıktıla ei