u harp, maddecilerin ve maddeci telâkkinin zıddı- na, ruhçuların ve ruhçu telâkki prensiplerinin: eşsiz zaferi oldu; farkında mısın? Makine ve madde terakki- leri, 19 uncu asrın ikinci yarı- ifade etmeğe başladı. Bu hal, bir aralık, büyük cemiyet reh- berlerini, yüksek sanat ve fikir adamlarını yıldırdı. Öyle ki, başarıcı kudretini yalnız ruh pilânında besleyen insan, edildi. En girift kanunları içinde dünya, tavla zarı kadar küçük ve dört köşe bir madde görüşüne hapsedilmek istendi. Yeni felsefenin en muğlâk b kafa ve vurdumduymaz bir mezhebin tahakkümü altında inledi; bilhassa materyalizma ve komonizma elinde istismara uğradı. Öz terakkilerinin de- nizinde boğulurcasına çırpı- nan, imdat çığlıkları basan yacağı vehmini, senelerce ya- şadı durdu. Hem de en koyu bedbinlikten daha karanlık bu telâkki, kendisine öz nikbinlik süsünü kondurmayı ihmal et- medi. İnsanı taş devrine kadar ricat ettiren maddeci görüş, kendisini hakiki istikbal diye takdim etmekten geri kalma- dı. Maddeci telâkkinin gözün- de, asıl bedbin, marazi, eski ve geri olan, senin gibilerdi; yani ruhçular.. Ruhçular ki, maddecilerin, düne ve hâttâ b ğine inandılar. Bütün kuş be- yinliler, bu madde kudreti önünde, ruh pilânından hiçbir tedbirin metelik etmiyeceğine talardan fazla üremek istida- dını gösterdi. Ruhçular, ileri... Makine ve madde terakkile- rinin, ruh cevheri karşısında imtihanını vereceği en zengin (lâboratuar) kadrosu, bir harp- ten başka ne olabilirdi ? Ruhu görüş, insanlığın yarınına ta- Necip Fazıl KISAKÜREK hakküm hakkının kimde oldu- ğunu ancak bir harp çerçeve- sinde billürlaştıracak, iş ve tec- rübe sahasında ispat edecekti. Gitsin felsefe, gelsin tecrübe! Tecrübe yapıldı; ve ruhu ih- maleden maddeci görüşün, bir müflis; fakat maddeyi ihmal yal Bir gündü, hava ılık Ve cadde kalabalık... Bir gündü sake e Ve esnemekte h Bir kadın sapıverdi önümden dönemece; Yalnız bir endam gördüm, arkasından, ipince. Ve görmeden sevdiğim, işte bu kadın dedi Dönemeçten bir tabut çıktı ve üç beş adam; Yalnız bir ahenk sezdim, çerçevede bir endam. Ve tabutta, incecik, o kadın var... A4 m; Çarpıldım, sendeledim. anladım ; Bir köşede ağladım. Necip Fazıl KISAKÜREK Sg e etmâyen ruhçu görüşün bütün yer ve gökyüzüne hâkim ol- duğu meydana çıktı. Senin, komonizmayla beraber, naziz- ma ve faşizmaya düşman olduğunu herkes bilir. dikten sonra ruhçu bir telâk- kiye bağlanmak yüzünden, üne kadar sağına ve soluna duman attırmayı bilmiştir. Ay olmakta ve perişan olacaktır. eni harp (lâboratuar) ından alınacak ilk azametli ders şu- dur: u defa makine ve madde terakkileri o kadar yükselmiş- tir ki, sadece bu yükseliş yü- zünden, ruh, tekrar zafer rk Eamari İrini maki ulaşması yüzünden elde et- miştir. İnsana tahakküm ettiği sa- nılan makine ve madde, bir derece daha terakki edince, baştan dizginlerini ruha ve ruhçulara teslim etti. Onu henüz nazariye vasıta- kendi törakkileriyle, ameliye- de ruhun esiri olduğunu ifade ve isbat Büyük dâvayı, artık madde levhasında isbata ihtiyaç duy- mi Binlerce kilometreyi aştık- lıyan tankları, ne çapta birruh kudretinin idare edebileceğini, deliler, ahmaklar ve çocuklar bile kavrar. Maddeciler müs- tesna... Evet, madde bir derece daha terakki etmekle ruhun emrine geçmiş; ve büyük zafer mey- danını fethetmiştir. Sadece bunu anlamak ve tam mânasile çerçeveleyip. ondan bir tatbik dersi çıkarmak, milli bir kurtuluş ifade edecek ka- dar değerlidir. Ruhçular, gününüz bu gün- dür; ileri!.. j ,