25 Şubat 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 13

ma e er ODUN - KAMIŞ ecliste Ahmet e rl meme rdu Akşam, yine akşam, yine akşam... Göllerde bu dem bir kamış olsam Biri atıldı: — Bu da nasıl şiir? Kamış olmak da ne kr mek? İnsan hiç kamış olur Halit Fabri, gözlerini, mu- hatabının gözlerine odikere cevap verdi: — İnsan elbette kamış olur; bir çoğumuz odun oluyor dı birimiz neye kamiş olmasın? TERSİM Ölen Eski Adliye Vekili Mah- mut emi so ir omancı Esat Mahmut Be nen niz olur — Sadece tersim olur azizim! BİR ÖMRÜN SONUNDA Abdülhak Hâmit, (Hâmit) is- minin (t) harfiyle bitmesine 1928 yılında, birgün ğa rına şöyle dedi: — İşin en acıklı tarafı, ömrü- mün sonunda, ismimin sonuna bir (it) eklenmiş olması... HREM Şair Eşref'in, vaktiyle İzmirde azetesi hak- sını İstiyorsanız, (Ayd'n) ga- zetesinde neşrettiriniz! Bu nükte anlatılırken Necip Fazıl atıldı: — Netekim (Büyük Doğu) ya çatan bızı mecmuncıklar, bize em belli etmek için, rını o mahre bir Mili gibi m gön- dermekten başka çare bulamı- yorl AİR Kimsenin bilme > aynen olmuş bir vaka... Ve kte retle yeni Türkçe karşılık- ların arandığı milli kahramana şu haberi veriyor: — Bulduk e — Ne buldun — Şair kelimesinin kargılı- ğını... > Neymiş? — Kuleığır. Atatürk, mecliste bulunan Abdülhak Hâmide hitap ediyor: — Ne dersin bu işe, Kulcığır? Hâmit şu cevabı veriyer: Paşam, ya ben şair deği- lim; yahut (Kuleiğır) şair demek değil... e <A K.> YMY MY NKÖY, Dr. K. T. — Bizimle tanışmak arzunuza yi Bİ e le idarehanemizin her an em- rinize hazır bulunduğunu bildiririz. Çirkin diye vasıflan- dırdığınız iftiraya gelince, hadisenin ismi (iftira) ve sıfatı (çirkin) olarak tarafınızdan tayin edildiğine göre artık ize mülâhaza düşmüyor. Biz yalnız buna bir sıfat daha ilâve edebiliriz : Sadece çirkin değil, ayni zamanda ahmak... ESKİŞEHİR, B. İSMET ANGI — Mecmuamızın sahibi, kendisine gösterdiğiniz alâkadan çok mütehassistir. Fakat maalesef dileğinize müsbet cevap veremiyeceğinden de müteessir... Zira bu hususta ne matbü bir eser vardır; ne de kendi hayatını kendisinin anlatmasına imkân... Se- lâm ve teşekkürler... İSTANBUL, ÜNİVERSİTELİ BİR TÜRK GENCİ — Mek- tubunuzu, bütün ihtirazi kayıtiarına rağmen çok samimi ve -güzel bulduk. Kafanızdaki istifhamların cevabını a.mak için bizimle şahsen temas imkânlarını arayınız! Se.âm... İSTANBUL, VEDAT İLHAN VE ARKADAŞLARI — Bir fikir, dava ve içtimai kıymet hükmüne bağıl olıniyaa her hücum, mezbuhca bir iş; akside vazife-ve“kahrama i- lıkların en mübareğidir. Siyasi taraftarlık gayretimize İge- lince; biz yalnız Türk vatanının selâmet hedefine bağlıyız. Bu iki ölçü, tefsirlerinize rehberlik edebilir. Hoşça kalınız. TEVEKKÜL Akşamın mor suları karanlığa bürünür, Pusu kurmuş şekiller sürüklenir yollarda. Uzaklarda bir servi, garip garip düşünür, Emilmiş bir rüyanin posasını kollar da.. “ğAman yolcu dikkat et, diyen ses, ğa Ezilmiş rüyasına saksıda çürüyenin. Mübin SİYRET BİR CAMI ÖNÜNDEYİM ŞÜKÜR Elimden aldılar nasibimi Toprak çalışmaz oldu hesabıma. Ve bir avuç dolusu kalbimi, Dolduramadım kabıma Vicdanımın huzurunda Ben bir cami önündeyim... Seneler uğrak vermeden geçti; se sy bütün boş hevesi; Uykumu bırakıp ar : İçimde Tanrı gölgesi Müminler düğünündeyim... ide Ysemsella Kep Çıktım; geceden "o ile kaldı başım. İniş çıkışlardan, düs. m bahara, e; Aşkın en seki Recep. BİLGİNER Gök sığmadı kitabıma Hâmit S. ASYALI GL Yapraklar döküldü, kaşlar. ii E Soldan sağa : 1 — Severek (okuduğunuz 2 ota, soru editı 3 — Bo- razanda “dikkat, sesi, tersi bir renk 4 — Bir renk, tersi Fran- sızcı evet 5 — Bir emir; eski Mısır tanrılarından 6 — Arka- vesiyle bir hastalık olur 10 — Güze! sanat, bir hayvan 11 — Afrika ile Asya arasında bir bölge. Yukarıdan aşağıya : 1 — Hasta insanlar için kul- lanılan bir tâbir 3 — Yavru at, bir işleme nevi 4 — Rabıt edatı, cilve 5 — Sıkılınca öyle deriz, su 6 — Kış sıporlarından birinin yapıldığı yer 8 — Onun- la dımların üstü örtülür 9 — Bir sipörvasıtısı 10 —Hububat tozu; en küçük zaman il — azlık. -—— / — / N ZN 0 Ö ! N / N NOR N / vi / mk Yukarıda iki şeklin iç dire- lerinden, sağdaki daha büyük görünüyor, değil mi? Hayır, bu iki daire birbirine tıpatıp müsavidir. Dış dairelerden birinin dâ- ha ufak, öbürünün daha b» yük olması yüzünden, makis şekilde tecelli eden bir (optik) hadisesi... 13 çek roj v ai