e ; “re artık uymadığı, Altıncı AKU, Allahım ismile başlıyorum Şimdi şıra, birinci dünya har- bi ve birinci dünya harbi son- rası Türk sanat ve fikir adamı. na geldi: bir koca şehir, birinci dünya harbi bir korkunç yan m, z n uzak milletlerin ma. hallelerine bile kıvılcımları yağ- gey yerliyerine iade edildiği za. man, hiç birinin, kaldırıldığı ye. hiç birinin, terkettiği nizamı tekrar kabul etmediği, hiç birinin, temsil et- tiği kıymet hükmile bir daha barışmadığı görüldü Sebepleri ve neticeleri üzerin. de fazla durmadan iddia edebi. liriz ki, birinci dünya harbi, he. men her milletin hayatında, gö. türdüğü ve getirmek istidadını gösterdiği kıymetler bakımından en keskin hareket başıdır. Türk cemiyeti bu kasırgayı, aratıcı tesirleri ilk bakışta ü möy andadır. Birinci dünya harbi kadrosu içinde Türk cemiyeti, Tanzimat. .anberi ilk defa Genk Ni ve şahsi, öz fikir adam kavu. şur, Hiç bir felsefe mekteb ve e sisteminin tam ve tek mü. messil ve mübdii olmasa Md Zi. ya "Gökalp, okuduğunu anlamış, Garpla temasmı en mahrem pi- lanlara kadar derinleştirebilmiş, meyil ve nisbet gösterdiği fikir sistemini kendi ferdi ve içtimai sap içinde yuğurabilmiş, o- bir şahıs ve millet daneli haline getirebilmiş, ilk Türk tefekkür adamıdır. © Ziya Gökalpa gelinceye ka. dar, Tanzimat ve sir, mış ve irk ev evinin bir oturtulmuş, oyuncak bir Ve ket) halindedir, İlk defa olarak Ziya“Gökalpta bu muamele, Ka- rabük fabrikası gibi, fikir top. raklarımız üzerine * UŞ, ciddi bir tesis manzarası iğ der, Muharrik kuvvet, makin cihaz kendisin'n değil, fakat vE Ben Türkçülüğü, Ziya Gök. alpın Turanizmasın ve Do. ğu dünyasile İslâm cemiyetini, © onun görüşünden bambaşka an- - yadan kurtulmuş, 'ridir. Yoksa Ziya .duygu a uyukluyan. ALTINCI MEKTUP lasam da itirafa mecburum ki, Ziya Gökalpı, nakış ve fan'az. büyük ” ve mimariye kucak açmış, baş sistem ve meseleye yuvalık e miş, Tanzimattanberi ilk ve ye- gâne Türk tefekkür adamıdır. Öyleyse Ziya Gökalp şârk ve garp kayaları arasındaki uçu- rTumda tuzla buz olmak tehlike. sini yaşayan Türk cemiyetinin altına, büyük ruh ve fikr deste. gini süre iş midir? b yır! Ni eşrutiyetten bugüne kadar 'kademe kademe > inkişaf eden ıslahçılık davasında en büyük larmir, hakikatte onun tesiri al. tmda görmekle beraber, hayır! endisine No ve emdi v MİŞ bir tesir ve kurmuş olan Ziya | Gökelpm, sanat ve fikir dünyası üzerinde. k Ki tesiri, (Mazruf) olmaktan zi. yade (Zarf), (Muhteva) iyi tan ziyade (Mevzu), (Ruh) maktan ziyade (Kalıp) od Gökaln, ru- hunda büyük ve sahsi bir dün. ya görüşü kaynağından ve ka. fasmda büyük ve hususi bir in teşhis şi mah. iy “Ziya el büyük fi. lozoflar, ve yenileşme davasmın ilk ve temel fikircisi olarak bek. ia ahraman ara- sındaki İşin ü yk “pilânda başlan- gıcı bile olsa birdenbire bir KİYE veni, " asırlardanberi © hakkını bekliyen ve en göze görünmez bir KEND BULMA, KE Z cezbesinin ik © DİNE GE <p Bu hamelnin biricik anı iZya Gökalp, istiklâ. Mi Yi dak görüsü ve bir fikir. sistemi getirememiş, fakat ilk defa olarak bir KENDİNİ ARA. MA şuurunu ve bir TÜRKÇÜ. Necip Fazıl KISAKÜREK LÜK pisikolocya ve ideolocyası. nı tek başına davet, edöbilmiş- tir, Bu h amle Şii ve derhal — talel ce erin Ea Kendilerini (Milli Kale ba Ke altında toplıyan ve arkasından, açık Türk- çe e veznile nazım tecrü- besine girişenler (Orhan Seyfi, Yusuf Ziya, Faruk Nafiz.) İşte, bu. kendi kendişini arama veç. hesinin, kalıp, lisan ve mevzu. dan ileriye geçememiş ilk dev- şirmeleridir. Azası arasmda di. ha bir kaç şair bulunan'bu grup içinde Faruk Nafizi, hemen tü. keniveren arkadaşlarmdan bir kaç arpa boyu ilerlemiş ve bu. günlere a. ulaşı ruz. Eserlerinin bugün halis şi- irle alâkaları bile kabul edile. © Gürip bir . asar en dili ve hece ımı herkesi ve hattâ Zi; Si pre k an fikir posası şairi Meh. m Emin, sırf mubteva züğürt. gü yüzünden, başta olduğu sonda da naâmevcut kala. cak ve ler (İstatistik) kıyme. ecektir. a güne mahsus kesafetli ve öz şiir, bunlardan ziyade, Yalıya Kemal ve Ahmet Haşim gibi şa- irlerin cazibe mıntakasında ge- ziniyordu. Ana dili ve: parmak hesabile yazmak ve memleket mevzularını tercih etmekten ö. türü hiç bir sanat telâkkiler; ol. bir yi koymadan, zıt cephelerini tefsir edemeden, bu iki şahsiveti kayıtsız ve pir birer bir ustalık va: vi ir. Sa davasma — akril; yetemezdi. Yetsöydi görünen yi, ilk defa vi yi ve alrbi YA bire âlette eek anil dir. r âlettir ve vx tinden fazla bir şey ifade etmi. . “ve âlette muhafazakâr, tanıyor! Zaten (Üstat) kelimesinden eee hiç ğ nat k yaz- ta hiç bir öz yoktur. © O dille » kalibm potasmda bir ve siyet madenini eritebilmekte, (Mili edebiyatçılar) ismini ta- kan bu zümre de, yeni Türk şi. irinin beklediği ve daha bekli. yeceği mübeşşire hazırlık yap- mış ve vasıtacı mevkiinde kal- mıştır, Bir kaç romancı ve hikâyeci, cedide) nin ufak tefek istihale. eriyip gitmesine mukabil, gurup dışı kiymetler halinde a bir kaç şahsiyet, evvelki lıkları açmak ve sığlıkları yi e cehdine namzet görünüyor. Mİ oanda Yakup Kadri ve Halide Edib, okuyucularını ilk defa olarak, kafa ve ruh mese- lelerile karşılaştırıyordu. dri bence, şimal kut. bunun keşfi' macerasmda, gemi. sini en çetin ve bakir mmtaka- lara götürebilmiş ilk Türk ro. manci kaç romancı ve hikâyeci, memleket hayat ve estetikasıma , muvaffakıyetle sokulmak ham- lesini Me (Hü: eş Refik Halit, Ömer Sey- fettin it “e denberi es3- kimeden, eden, ekşime. den devi münzevi bir yıldız'gibi her gün biraz daha canlı ışıklar dağıtan Mehmet Akifi ben, gerek şiirin nesci, hakikiliği, 8: iha yala mutabakatı ve gerekse es. ki düzeni yeni kalıp içinde can- Temelin istiyen olocyası bakımından, miyor, belli beşir. bir yokuşu sö- kemiyordu. — şın, bu zar ve bu yokuş, Türk cemiyetinin beklediği ye. ii mi hay teşhisini gizliyen mua. laik o muadele kül halinde bir türlü halledilemi yordu. , kullandığı dil fakat sembolizmanm Fransada bile i- leri bir mensubu derecesinde ye. ni bir yet temsil ediyor, vi bu âlet ve > e parça istidat ve şahsi- rr De kabil olduğumu sanki ilân ed Yahya Ke ği etrafında ka. labalık bir hayranlar r Sultanahmet - bahçelerinde ve şadırvan herkese salaride, yeni bir e yeni bir estetika, ımı 12 nci lerine tezatsız ide- hürmete ii ML : a ii si alm Şİ p iŞ 5 bu > ?