Üç sayıdır devam ettiğimiz ve bir eşinin cihan gazeteciliğinde bile bulunamıyacağını haber verdiğimiz (Nefs Muhasebesi) ni bi- tirdik. Bunu, memleketin daima büyük şöh- retleri o kadrosunda, kaç nüsha daha devam ettirebilirdik. Fakat (Büyük Doğu) da tekrarlamak niyetinde olmadığımız, yalnız keyfiyet pilânına bağlı kalmak istediğimiz . By © ilklam (143 c,sg Nelice ve Teşhis içindir ki, bu kadarını kâfi buluyor ; ve neti- ceyi, isbatile beraber elde ettiğimize inanıyo- ruz. Memlekette, bütün gazetecilik, bütün po- “litika, bütün ilim, bütün edebiyat ve bütün gü- zel sanatlar şubelerinde sivrilmiş 63 şahsi- yetin hükmü, mutlak olarak inanmak lâzım- dır ki, salâhiyet bakımından resmi ve hususi hiçbir teşekkülle kıyas kabul etmez bir bü- tün ifade eder. Telâkkilerimize dost cevaplar- tiğine dikkat edelim! Böylece (Büyük Doğu) nun en esaslı davalarından birkaçı, teşhis zeminlerinin bir (lâboratuar) isbatı kuvvetile bedahete kavuşması halinde heykelleşmiş olu- yor. 1 — Allah ve Ruhçuluk yolu!!! Türk münevverinin yüzde yetmiş beşi, Allaha, dolayısile ruhçuluk yoluna mutlak olarak inanıyor. Yüzde yirmisi susuyor, yan çiziyor, k sadece iki kişi de, açıkca ve canhıraş bir sesle (Hayır!), (inanmıyorum!) diyebiliyor. Bunlar, n Derviş nam örneklerdir. H lundan teşrif buyurdukları malüm, Zekeriya Sertel ve Suat Allah ve Ruhçuluk ihtiyacını bangır bangır haykırmakta 11! 2 — Benliğimiz garpta ve garplılaşmak yolunda aranamaz?!! beşi, benliğimizi yüzde yüz garba ve garplılaşmaya bağlıyan kör ve sağır taklit pisiko| buna (Hayır!) diyor; yüzde yirmi beşi de Doğuyla Batıyı kaynaştırıcı şartlar vazedi Benlik ve şahsiyet kökümüzü kendi dünyamız içinde aramak gereğini bangır 3 — Sınır dışı ırkçılık ve milliyetçilik davası!!! İçeride birşey temayülünün dalâletine, Türk münevveri, yüzde doksaniyle (Hayır! uzak “bir iki kişi, yine kaynağı malüm ve artık modası geçmiş bir cereyanın “te münevveri, bugün ve bugünkü şartlar altında sınır dışı bir ırkçılı bangır bangır haykırmakta !!! 4 — Derin bir rulı ve ahlâk buhranı geçiriyoruz !!! Be sine ve samimiyetsizliklerin en kabasiyle bu vâkıayı inkâr ed aktall! mü.. elime oyununa kaçıyor; yani boş yere tesellisini arıyor ; bir maddecilik yo- iç, Sü münevveri n yalnız yüzde on üridi... Yüzde altmışı üm: Türk münevveri, ırmakta 11! ışarıyı kendimize irca etmek i düşünülemez !) derken; sadece vet!) diyebiliyor. Hüküm: Türk Türk Eş yetçilik temayülünün saçmalığını . Üzerinde, Türk münevverlerinin, yüz r ve muvazene içinde olduğunu iddia ederce- m: Türk münevveri, bir ağızdan, geçirdiğimiz de yüzile ittifak ettiği vâkıa... Yalnız bir iki kişi, bunu, dünya ça sn hissesi olarak tefsir tesellisine düşü- yor. İki kişi de, her penceresinden duman sütunları çıkan e derin ruh ve ahlâk buhranına ait bedahati bangır ban a 5 — Tanzimattanberi yaptığımız-inkılâp uh pilânında köklü bir tekevviin getirmedi !1! Yine bedahat/hâdisesi... Türk münevveri, artık bütü bu canhıraş hakikatı avaz avaz tasdik ederken, ruh pilânında bir oluşa, hem de köklü bir oluşa va san beşiyle, tanzimattanberi yaptığımız inkılâpları kırmakta!!! iman ihtiyacının en yükseğiyle (Evet! ağlama ve hoş görünme tesellilerini bir yana bırakarak adece bir iki kişi, Tanzimattanberi yaptığımız inkılâplarla, ızı iddia edebiliyor. Hüküm: Türk münevveri, yüzde dok- bizi bir oluşa vardırmamış olduğunu bangır bangır hay- 6 — Ruh pilânında büyük bir zorundayız !!İ Yine bütün Türk münevveri, buna imanının veya iy e yine aynı tek kişi, (Hayır, lüzumu yok, biz olacağımızı olduk !) hük- ri, yüzde doksan dokuzile, bu memleket çerçevesinde ve ruh pilânında münü verebiliyor. Hüküm: Tür hüyük bir hamle gözlediğini bangır beşiyle, eski kalıplardan hiç ır haykırmakta!!! , ne komünizma, ne de faşizmada bulabiliriz!!! Koyu ve eski libe- nın kendi kendisine yeni bir hayat hazırladığından habersiz, aynı nokta üstüne sinsi efendilerine doğru kayarken, saf ve hakiki Türk münevveri, dünyanın bekle- zerek milletine şahsiyet tavsiye ediyor. Hüküm : Türk münevveri, yüzde doksan irinde deva ve teselli aranamıyacağını bangır bangır haykırmakta 11! 8 — Dünyanın beklediği yeni cemiyet, yalnız demokrasyalardan doğacaktır!!! Bu hakikata adet- leri, sadece üç beşi geçmiyen sabık ve mahzun Mihvercilerle, yeni ve gafil ümitlere düşen bir iki komünizmacının tahammülü yoktur. Hüküm : Türk münevveri, yüzde doksanile, yarınki dünyanın ruh ve cemiyet mimarisini yalnız demokrasyalardan beklediğini bangır bangır haykırmakta 11! 9 — Fikir ve hareket yolu, demokrasyalar yoludur 1! Türk cemiyeti hesabına en doğru nefs muhase- besi şuurunun demokrasyalar “yoluna katılmak olduğunda, Türk münevveri, kadrosunun yüzde doksan beşile tam ve kâmil bir iman temsil ediyor. “Buna (Hayır!) diyebilen veya susmaktan başka çare bulamıyan bir iki kişi, dünkü birkaç Mihvercinin, halâ dilini yutmadan konuşabilen bir kaç artığı... Hüküm: Türk münevveri, Türk cemiyetinin yarınki tekevvün selâmeti adına demokrasyalar yolundan başka yol olmadığı hakikatini, bangır bangır haykırmakta 11! $ 0