H M gi (SAHİFE 8) TARİHİ ROMAN — | SD Fahreddinin Floransadan ettiği yardımdan — ve maiy deki kvwetlen maada istinad edeceki ufak bir hoktası bile yoktu. Binaenaleyh bu myuazzam işleri nasıl başarabilir- di?.. Yeşgillik içinde çalkanan dağlar, Ovalar, yaylalar, — memlekete tazd hayat bahşediyorlardı. Varidat hur seğe artıyordu. Ve memlekette pura artııkça sükünet, refah ve sazdat se- viyesi yükseliyordu. Osmanlı devleti. — nin idaresinden kurtulmak istiyen hı ristiyanlık âlemi Cebeli Lübaâna ” il- tica ediyor, Ve orada arzu ettiği re- fah, saadeti buluyordu, Memleketin | terakki, inkişafı her gün artıyor, kâr — vanlar durmadan çalışıyor, Anadolu- nun içerisinden Avrupaya sevkedile- cek olan ticaret eşyası büyük bir imti-| zamla Esseyit Ilmanına getiriliyordu. | Bu vesile ile yani Avrupaya sevko.| temin â luman bu mallarla Fahreddin, ken-| disini hiristiyan hâmisi olarak tanıt- tırıyordu. Bu suretle de şöhreti daha — fazla yayılıyordu. Fahreddini, İngi- lizler <Fakardi» İtalyanlar «Fakar- tino>, Pransızlar ise «Fakarten; di- ye tamyorlardı. Memleketin refah ve saadetiyle beraber Fahreddinin ailevi sandeti de artıyord. Sevdiği ve harben ka- zandığı dilber refikası Asiye Fah- , reddine dördüncü oğlanı hediye edi- yordu. Dilber Asiyenin her erkek ço- cuğu Fahreddini sevindiriyor; «Al- Tahın inayeti bizlmle beraberdir, di- yordu. Fahreddin karısını ne kadar da setiyordu. Maddi ve manevi kuvye- tini, hep karısmın güneş ziyas; gibi parlıyan siyah gözlerinden alıyordu? Dilber Asiye, Fahreddinin biribi- rine rekabet edercesine güzel olan diğer zevcelerini, gölgeler içinde bı- - rakıyordü. İlk erkek evlâkı Aliyi do- ğuran dilber Şamlı kızı, Fahreddinin hatırıma bile gelmiyordu Fahreddinin en büyük oğlu Alı, halj hazırda mükemmel bir süvari olmuştu. Daha küçük iken kemali gu- / vurla harem odalarını terketmiş, as. kerlikte yetişmek Üzere amcasının ya nm& gitmişti. Genç şehzade, servi gi- bi olan boyü ile at üzorimde, silâh talimleri yapıyordu. Amcasının nezareti altında husust talim gören kısa bir zaman içinde, mükemmel bir mızrak kullanan bir süvari olmuştu. Askerler, amca ile yeğenini atla- riyle yan yana dağları ovaları aşar- ken iftiharla seyrediyorlardı. Ali, aakerlikte yetiştikten sonra, moclis- lerde babasını temsile başlamıştı. Bil hassa ecnebilerle yapılan müzake- velerde sık sık Ali görünüyordu. Fa- kât babası Fehreddin, çocuğunun si- yaâsiyattan anlamadığını farketmişti. Alinin ruhu ve zevki harp meydan- larında dolaşıyordu. Fahreddin, daha küçük iken baba- sının gaybubetiyle beraber, mağlü- biyetin acı şerbetini içmişti. All ise, zâferin neşesi içinde doğmuş ve bü- oktor SüleymanÇaruh Sick Children ve Viyananın St. An- na ve Un. Kinder Sp. Nam nelerinde etüd yapmakta iken kerre İzmire gelerek Birincibeylı Telefon: 2310| Birinci sınıf mütehassıs Dr. Demir Ali Kamçıtağlu ve tenasül hastalıkları ve elektrik tedavileri İzmir » Blhamra sineması arkasın- da Birinci beyler sokağı No. 55 sa. bahtan akşama kadar hastalarını ka. buyl eder. Tel: 3479 KANLI ÇÖL | Nakleden: xx yÜümüştü binaenaleyh siyasi karbifi Zâferini, memlekete temin ettiği fay- daları bilmiyordu, Ali, babasıntn İstanbula, pı hediyeler, hazineye paralar gönger- di gördükçe derin bir hlddete ka- pılıyordu. Padişaha ve İstanbla hü- yordu? İstanbulun onlatla ne alâkası vardı?. Babası ne sebrpten —dolayı her sene İstanbulda gönderdiği pa- raları ve hediyeleri“ götürmek için ayrıca, iki üç kişi besliyor ve zen ediyordu? verdiği izahatları bir türlü küçük ka- fasına sığdıramıyordu Fahreddinin uyuşturucu bir sişa- setle halkayı burnuna takdığı, ve kendisini parmaklarında arzu ettiği |gibi oynattığı sadrıkzam Kuyucu Mu- rad paşa yoktu artık.. —Arkası var — Zafer bayramı programı — Baştarafı 1 inci sahifede — taraf süslenecektir. Resmi daire ve müesseseler ka- palıdır. Hazırlanan programa göre sabahleyin Cumhuriyet meydanında Atatürk'ün heykeli önünde merasim ve bir geçid resmi, gece de fener alay ları yapılacaktır. Bugünkü merasim programını aşa- iıya yazıyoruz: 1— İzmirde bulunan bütün subay- |lar saat 8 den 8,30 a kadar komütan- lik salonünda toplanacak kömütahı tebrik edeceklerdir. 8.80 dan ftibaren hükümet, bele- diye, cemiyet ve teşekküllerin tebri- kâtı kabul olunacaktır. 2.— Saat 8,80 da latihkâm bölüğü bandolariyle beraber Kışla kapısı önünde bulunacak, valinin Kışlâya teşrifinde ihtiramla karşılıyacak ve |kışladan ayrılışında teşyi edilecek. tir. 8 — Tören kamutanı piyade Tuğik Tuğbay Hasan Sarıkâhyadır. 4 — Birliklerin merasim mahallin. deki tertipleri krokide gösterilmiştir. 5 — Törene saat 9.30 dan itibaren Atatürk heykeli eivarında birliklerin teftiş ve muayenesiyle başlanaek- tir. 6 — Birliklerin teftisini müteakip istihkâm bölüğünden teğmen Burhan tarafından başbuğluk meydan sava- şının tarihçesini muhtevi bir nutuk verilecektir. Merasim, hoparlörlerle |şehrin her tarafından dinlenecektir. Müteakiben geçid resmi başlıya- caktır. 8 — Morasime subaylar /le askeri memurlar büyük #niforma (çizmeli) erât seferi techizatiyle iştirak ede- gektir. 9 — Yaya birlikler merasim geçi-| şinde takım kolu ile geçerek ve top-| gular iştirak edecektir. 10 — Birlikler Şehir gazinosu &-| nüne kadar takım kolunu muhafaza edecek, oradan Fuarın önünden ge- çerek garnizona döneceklerdir. 11 — Zeval vakti kışla meydanin- da 21 atım top atılacaktır. Merasim yerinde izdihama mani olmak için tedbirler alınmış, tel ör- güler çekilmiş, davetliler için bir de tribün inşa olunmuştur. (Gece şehirde fener alayları tortip edilecektir. Bir kol Güzelyahdan hâ- wı'ıkıtlı Kışla önüno kadar gelecek, |bir kol da Kışladan hareketle Birinci 'kordonu takip ederek Fuar önünden |Basmahaneya geçecek, Arastadan, | Kemeraltı caddesinden tekrar Kış- la meydanma gelecektir. * Zafer bayramı münasebetiyle bu gece Orduevinde bir balo verilecek- tir. : HALKEVİNDE: Gece Halkevinde bir toplantı ya- pılacak, Halkevi bandosu muhtelif. parçalar çı k, sast 21 de orta oyunu gösterilecek, ayni zamanda öğretmen arkadaşımız B. İrfan Ha: Zar ve Avukat B. Baha Yürük taraf. larından 80 Ağustos Zafor bayramı- na aid söyletvler VESLÜĞEKUK < — Tarih (ANADOLU) —H, i, büyük gün İ z olün 26 Ağustos — 1922 gabahmdan || .. * baştıyarak 90 Ağustos akşamına ka- İBUYük. taarruzda dar hülâsa ediyorz. 26 Ağvstor: Başkumandanın î*“SAD Başkmandan Gazi Kemal Paşanın " (Atâtürk) 10 birincikânn 921 de sa- at 19 ile saat 23 arasında Akşehirde- ki cephe kumandanlığı karargâhın- tarihi emri Tüskiye Büyük Millet! kömetine bu paralar neye gönderili-| I Ali, bu mevzu üzerinde* babasinın ruz> projesi 9 ay sonra nihayet tat- bik sâhasıma giriyordu. 20 Ağustos 922 sabahi — tanyeri ağarırken başlıyan topçu muntazam nteşi biraz sonra bitti, tesire geç'lir geçilmez dağları çelik parmaklarıyla burgulıyan mermiler, korkunç homur tularla Türk ordusuna zaferi müjde- Tediler' Başta Atatürk olduğu halde, 9 |omuzlarında dünyanın en ağır mösü- | aşıyanlar, bu manzaraya İstirahatile bakıyorlardı. kat'i neticenin alınacağı olan Kocatepeyi muharebe idarö ye- ti olarak seçmiş ve böylece cihan a8 kerliğine, bir başkomutanın muhare. he idare yeri seçmesindeki isabetin doğerinigöstermişt!. Burası, onun her türlü dühiyane müdahalelerini — ko- laytaştıran bir noktaydı. Türk: başka- mutanı güttüğü ordunun — bağrında çalışırken düşman ordusu başkuman. danı, ordusundan — günlerce uzakta geride bulunuyordu. 46 Ağustor *22 günlü ekşenuna ka- Har devam oden, çetin muhareboler reticesinde Kalecik sivrisi ve Belen- tepe ele geçitilmişti. Düşman — için mühim bir destek noktası olan Tınaz. tepe ise alınıp veriliyordu. Düşman sgevk makamatı daha bugünden şaşı kınlığa: başladı. Harp — sanatının en başta gelen «Baskın!» düsturunu mu vaffakıyetle tathik eden ordumuzun karşısında bocalıyordu, Cenuptaki birinci ordu bölgesinde bu işler olup biterken şimalde ikinel ardumuzla Kocaeli grupu da kendile rine verilen vazifeyi canla başla ya piyor, düşmanı — karşılarında tesbit #tmiş bulunüyordu. bir kere daha duyduğumuz 61 inci tümen, Ikinc£ ardü;Mmtakamndaki, «Kazuçuran» epelerindeki taarruz- lariyle düşmanın 5 inci tümenini ol- duğu yere çiviledikten maada düş. man ihtiyat kuvvetlerinden de üstü. ne kuvvet çekmiye muvaffak olmuş- tu.. Süvari grupu Ahırdağları istika metinde ilerlemiş, İzmir yolunu kes- mek suretiyle plânın yarı yarıya mu, vaffak olmasını sağlamıştı. 27 Ağustosı Bugün taarruz bütün şiddetiyle devam etti. Düşman cephesi Türk imanının çağıltısna — dayanamadı Çürük bir bent gibi göçtü gitti. Af- yon » Sincanlı — ovalarıma döküldü. Türk plânının birinci safhası böylece büyük bir muvaffakıyotle bitti. Düş da tesbit ettiği «Suad şeklinde taar-| anışın verdiği bir viedan | Son Trakya manevralarında adını | Meclisi Orduları! Afyonkaral'sar - Dumlupınar büyük meydan muharebesinde za- lim ve mağrur bir ordunun ana- #rı asliyesini inanılmıyacak ka- | Sar az bir zamanda imha ettiniz. Büyük ve necip m'lletimizin feda- kârlıklarına lâyık — olduğunuzu isbat ediyorsunuz. Sahibimiz olan Büyük Türk milleti istikbalinden |Temin olmıya haklıdır. Muharebe moydanlarındak' maharet ve fe- dakârlıklarınızı yakımdan müşa- hede ve takip ediyorum. Milleti- || mizin hakkınızdaki takdiratına | delâlet etmek vazifemi mütevali- yen ve mütemadiyen ifa edece- | danlığına emrettim. Bütün arkadaşlarım Anadolu- da daha başka meydan muharebe- leri verileceğini nazarı dikkate alarak ilerilemesini ve herkesin kuvayi akliyesini ve menabli ce- lâdet ve ham'yetini müsabaka ile ibzale devam eylemesini talep ederim. ORDULAR! Tik hedefiniz Ak- denizdir. İleri! Türkiye B. M. M. Relsi Başkumandan M. Kemal bu sıkı tasırruzlar ve tazyikler yüzün den düşmâan tamamiyle bocalamış, kuvvetleri intizam ve karakterlerini kayboderek biribirlerine karışmışlar- n B | İkinel kolordu Kurtköy . Beşkariş- Yenice hattına, birinci ordu Beş kimso - Silkisaray . Dumlupinar mev- zilerine yarmış süvari kolardusu da düşmanın tamamiyle gerilerine düş- müştü. Bu vaziyette düşmanın linci, 2 çi #Kotorduları kolordu — kıtalariyle ve, beş fırka İle kapana — sıkışmışlardı. Bu fırkalar da 5 inc; 13 üncü, 12 İnci, 4 üncü ve 9 uncu fırkalarıydı, 30 Ağustos 922 de sabaha karşı bu vaziyeti gören başkumandanımız, ikinel orduya tamamiyle cenuba çark etmesini, süvari kolordusu da Kızıl taş deresin; kapamasını emirotti. Baş. kumandan bu emirleri verdikten son ra otomobille 1 ineci Türk ordusunun muhatebe idare yerlerine geldi Ge. nel kurmay başkanını da 2 ine; ordu karargâhına gönderdi. Düşman şimdi iki Türk ordsunun arasında bulunmaktaydı. 30 Ağustos: B0 Ağustos 922 sabahı Çalköyde- e 30 Ağustos 1989 Çarşamba — Plânı plânı nasıl hazırlandı? İstiklâl! savaşında Sakarya boy-|karşı emsalsiz tedbirler alınmıştı. larında 22 gün, 22 gece süren mey-| — Yalnız hedel, «SAD» - şeklinde dan muharebesi, binlerce senenin bi-|taarruz ve imhaydı! Bu gayeden kıl ricik şahadeti olarak tarihin koynu-|kadar ayrılmadılar. Projenin tatbik na girdiği zaman, Türk ordusu, kas|edildiği güne, yani 10 Birinkânun zandığı zaferi sıkı bir takip ile sona|921 den 26 Ağustos 922 gününe ka- erdirecek kadar kuvvetli değildi. dar geçen 9 ay on altı gün zarfında Bu yüzden kolaylıkla çekilen düş-| Türk plânı dosyada pineklemedi. Bu man, kendisi için en iyi müdafaa| plifn takatin, insanlığın, malzeme ve mevzij olarak, Eskişehirin şarkında-| vasitaların bir elden, bir gönülden ki arazi ile, Afyonun şarkındaki'çalışmasını icap ettiren bir plândı. sırtlar rattını kabul etmiş ve bu-|Büu sebebledir ki, plânın esasını teş-- ralara yerleşmiye başlamıştı. Düş-|kil eden hazırlanmıya başdöndürücü manı bu hatta barındıran sebeb te,|bir hız verildi. Yeni yeni silâhlar te- gene tekrar edelim ki, ordumuzun|darik edildi. Yeni yeni kıtalar teşkil takip kudretinde bulunmaması idi.|edilerek cephane, techizat ve malze- Gerek yorgunluk, gerekse maddi|me bakımından bütün noksanlar ta- ve manevi kuvyvet ve vasıtaların|mamlandı. Ve bu müddet içinde kah alabildiğine harcanmış olması, Türk|Taman Türk ordusu madde olarak ordusunun önüne o günlerde aşıl-|düşmanı ayarında bir kudrete yük- ması gerçekten çetin olan bir duvar| #eltildi. Maneviyatta ise sarsılmaz bir gibi dikilmişti. Bu ordunun biran durması, ken- dine bir sıkı düzen vermesi lâzım- di. Gazi Mustafa Kemal (Atatürk) su uyur düşman uyumaz? Sözüne belbağlamanın asaletini gösterdi. Va düşmanın uyumuyacağını kabul ede- rek derhal hazırlıklara başladı, Or- tada bir takım zaman ve imkânlar vardı. Bunlardan istifade — fırsatını kaçırmamak dehaşını gösteren Ata> türk, bir taraftan ordunun yeni bir sefere hazırlanması için lâzım olan tedbirleri aldı, bir taraftan da milli misak hududları içindeki düşmanı tepelemek için tasavvurlara- girişti, kış ortasında Akşehire hareket etti ve 10 birincikânun 921 günü Akşe- hirde Garp cephesi - karargâhında moşhur «Sad şeklinde taarruz proje- sini hazırladı. Ayni günde saat 19 ile saat 23 arasında düşünülüp kotarılan bu pro ieye Arap harflerindet 2SAD» har- finin adı verildi, bu projenin âna ka- rakteri, düşmanı cephede - çakarak snu yan ve gerilerinden kavramak ve isi bir imha ile kat't neticeye var- dırmaktı. Bu plân, ün teferrüa-| "ında dahiyane bir düşünceden meb- zul örnekler taşıyan muazzam bir plândı.. Fakat, bu plânın hazırlanmış ol- İduğu tarihten tatbik edileceği tarihe kadar geçecek zaman zarfında aca- ba düşman ellerini, kollarını bağlı - yarak oturacak mıydı? Düşman hakikatte böyle yaptı. Yani. Aylarca ellerini, kollarını bağ- ladı. Fakat Sad projesini hazırlıyan Deha, düşman için en doğru hareket| olarak, onun boş durmıyacağını, imana malikti. Kıtaat geceli gündüz- ü talimlerle geliştiler, ders ve muha- rebe atışları yaptılar. Topçu bir mâ- na ifade etmiye başladı. Ve büyük kıtalar plândaki yerlerini alarak gu- rupmanlar vüvuda getirdiler, SAD şeklinde tasarruz projesin de kuvvetler şöyle taksim edilmişti: Alyonkarabhisarın cenubu garbi böl- gesinde toplanan — küvvetler, | inci ordu nâmı altında - birinci, ikinci, dördüncü kolordularla beşinci süva- ri kolordusuydu. Bunların da mec- muu V1 piyade kuvveti ile 9 süvari “imeninden ibaretti, Taarruz başlar başlamaz bu kuv vetler şimale saldıracak, düşmanı kavrıyacak şekilde taarruz ederek onun kaçmasına imkân vermiyecek- lerdi. Süvari kolordusu ise, ahırdağ» ları istikametinde düşmanın çekilme yollannı tıkıyacaktı, Vazifeleri, «imha» Mmüharebesi- ni tahakkuk ettirmekti, fakat şimal- 'de Eskişehir ile Afyonkarahisar ara- sında 130 kilometrelik bir cephe var- dı. Bu cepheye karşı duran - J1 incl ordunun mevcudu 7 tümenden iba- retti. Bu 7 tümenin kesif kısmı da cenupta yani Afyon mıntakasına ya- kın bir yerde bulunuyordu. Eskişe- hirin karşısı hemen hemen boştu. Bu kadar cüret taşıyan bir karar verebilmek için, bu kararı verenin iradesindeki kudreti ölçmek dahi be şeri zekânın zor ereceği bir mertebe- dir. Biliyoruz ki, bu plân, bütün bir âlemin huzurunda kâinata parmak man cephesi hattı ricati de kesilmek|ki Zafertepeye giden başkumandan, şartiyle tamamiyle yarılmış, Afyon-| beraberinde 1 inci ordu kumandanı- karahisar . Dumlıpınar meydan mu-|nı da getirmişti. harebesinin en mühim bir kısmı Türk| — Manzarn göyleydi, Düşmanın ateş- sevk ve idaresinin ve Türk ordusu-|lediği Çalköy alevler içinde yamnıyor. »un Jehine kaydedilmişti. Bugün ak-| Düşmanın büyük ktami büyük ve kü- şam üzeri Afyonkarahlsar da istirdat |(çük Adatepelerde müdafaa için yer edilmişti. Teşmiye çabalıyor; fakat hangi tara-| 28 ve 29 Ağustos: fa cephe tutaâcağını — kestirememiş, Taarruzun birinci safhası 26 ve 27| şaşkın bir vaziyette. Ağustos günleri, cihanın aklına sığ | Bu sırada cepheye koşan 11 inci mıyan bir muvaffakıyetle kazanmış-| Türk fırkasına başkumandan Ata- t türk, kendi imanından iman sunuyor, Afyon cenup — çephesindeki kuv«| #nları teşci ediyor. vetli mevzilerinden atılmış olan düş-| - Mubarebe başladı, odaya tıkana tmün, Bolvadin ve Çay istikametinde|'3'? bir kedinin dayak yemesin; andı-i bir mükabil tâsarrüz olsun yapama- mış ihtiyat grupunu topluca kullana- muyarak bunu Türk ordusuna lokma Jokma yedirmişti. Fakat muharebe bitmiş sayılamazdı. Türk plânının gütüğü gaye <imha» ydı. Düşmanın ikinei bir hatta tutuna- rak yeniden bir muharebe kabul et- mesi muhetmeldi. Afyon - İzmir de. verişli yerlerdi Bu dağlarda esaslı tahkimat ta meveuttu. Düşmana bu bakımdan fırsat ve aman verilmiyecekti. 28 Ağustos 922 günü birine; orduya verilen vazife, düşmanı bu maksadından — menet. mekti. İkinci ordu ise düşmanın Afyon #rupunun şimal yanını kuşatacaktı. Süvari kolordusu esasen düşmanın gerilerine düşmüştü. 98 ve 29 Ağustos günleri her iki ordu hedeflesine doğru yürüdüler, miryolunun şimalindeki İlbulak dağ.-| — Kızıltaş deresi boyunca kaçmağa ları düşmanın bu makaadına pek el İyeltenen düşman — kumandanlariyle ran bir gafletle düşman nereye sal- dıracağımı, na yapacağını — şaşırmış bir vaziyettedir; Fakat çember dara liyor. Çalköy » İşöraen köy cenubu, Ağaçköy ve Asılhanlar çerçeves; için deki arazi Üzerinde akşama kadar süren bir hayat memat mücadelesin- den sonra düşmanın iki kolordusu erimişti bir kısım kuvvetler süvari kolordusu. nun şiddetli müdahalesi sayesinde Murat dağlarına atılmıştı. Buradan Uşak kasabasına inmek istiyen bu firariler, döküntüleri toplamak üze- Te vazife almış olan tarama müfre- zelerimize esir olmuşlardı. Bir istilâ ordusu, böylece ezilmiş, mahvedilmiş, diker cephelerden ka gan kısımlar ise şiddetli takinlerden yakayı kurtaramıyarak Anadolunun «Vatanın harimi ismetinde> yok ol- muşlardı. Türk hazırlıklarını aksatmıya uğra- ;:'lk"'_';; d'î’_î' savletle ve kolaylıkla tat- şacağını kabul etmiş, ayrıca tertibat almıştı. SAD projesi tatbike başlanma- dan önce düsman şimaldeki II inci ordu bölgesinden taarruz ederse ne yapılacaktı? Cenuptaki T inci ordu cephesine taarruz ederse ne gibi - tertibat alı- nacaktı?. İkisine birden taarruz eder- se ne şekilde hareket edecekti? Sual- lerine cevnp verilmiş ve buna göre plânda teferruat üzerinde durulmuş-| tu. Akla gelebilen bütün ihtimallere' MÖ CEL KA Ali Rıza Evcim İZMİR: Yeni Kavaflar çarşısı No. 31 Her türlü cilt güzel, sağlam olarak ve san'at icaplarına göre yapılır. Bonkalara mahsus Şiritli ve Vidalı Defter ve Dosyaları Ancak Mücellit ALİ RIZA müessetesinde yapılmaktadır. 1İSTANBUL BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU Saat 21,30 da İntikam maçı Komedi 4 perd2 Dikkat: Tiyatro Sargi sarayının arkasındadır. Makine Tamirhanesi İşi gününde teslim etmeği prensip edinen ve bu- nunla ift hhar eden bir müessesedir Kestane pazarı demirciler 67 , 69 — Telefan: 2998 Büyük taarruzda zafer İ