t ÇA I Amiral Nelson |Bir ihtişamın parlak destanı 10 Nelson, aylarca hastahaneda kaldıktan sonra biraz kendisini toplamıştı. Donanma kuman- danı Vis amiral Parker İngilte- reye dönmesini Nelsona tavsi- ye etmişti. Kahraman denizci, amiralin bu tavsiyesine tebaan Londraya gitmiş ve maneviyatla hastalarını iyi ettiğini ia eden doktor Graham adında birisinin kliniğine yatmağa ka- rar vermişti. Nelson, doktor — Grahamın * kliniğine yattıktan birkaç gün sonrâ uyuşturucu bir salâh duy- mağa başlamıştı. Buna kendisi de hayret etmekten uzak kab- mamıştı. Zira Grahamın klini- ğine yattığı gündenberi ilâç namına Nelsona hiçbir şey ve- rilmemişti. Klinikte; (Nelsonja sık sık görünen ve ara sıra narin elle- rini terliyen alnına dokundura- rak nüvazişkâr nazarlarla yüzüne bakan çok dilber ve genç bir kızdan başka birşey görme- mişti. Güzel kız, bir. gece (Neh- #on)un odasına girmiş, iltifatkâr selâmı müteakıb, iki elini kab- dirmiş ve — avuçlarının içine yuvarlak bir bilya sıkıştırdıktan sonra, uzanmış olan ayaklarının altına da meçhul birer madde yerleştirmişti! Nelson; o gece, çok rahat uyumuş, hayatında hiç unutamıyacağı derin bir zevk duymuştul. Nelson, günlerce Grahamın Ücatğinda ve dilhar kızın fik " guünkâr nazarları altında kalmış Ve fakat, sıhhatinde esaslı bir salâh görmemişti. Doktor Grahama takip ettiği tedavi metodu, genç denizciyi iyi edememişti. Bunun üzerine; — Nelsön, bir gün kliniği terket« meğo ve ılıcalara gitmeğö ka- Tür vermişti. Kahraman denizci, kliniğin Merdivenlerinden aşağı inerken, tepeden tırnağa kadar süzdü- Şü dilber kızış senelerden ve (Ledi Hamilton olduktan sonra ilk gördüğünde, o gündenberi tula unutmadığını kendisine ifşa #tmişti.. A .. , Emma, doktor Grahamın şifa Veren tılsımı, 'Ledi Hamilton Ve Avrapanın ea güzel kadını.. Tefrikamızın bidayetinde; bu İngilterenin küçük bir köyünde yeni doğmuş ve çar- Sabuk babasını kaybetmiş bir Yüvru olarak görmüştük; daha İ.H— çok başka türlü ve İn- tilterenin mukadderatile yakın- alâkadar bir vaziyette gör Z, Şimdi, bir müddet için (Nob #on)u hastalığıyla başbaşa bira. karak, 17 nci asırda Avrupanın S0 güzel kadını olarak tanınmış "—ın babasıni kaybettiği tünden itibaren takib edelim, imanın anası Mari, daha genç ve sıhhatle dolu bir Yücude malik olduğu bir zae- Randa dul kalmıştı. Kocası 2'-_—. Nestonda daha fazla &ğa İlüzum — görmiyerek, Yavrusu Emmayı almış, Houa: Tottere gitmişti. Kendisi çünkü batda doğmuştu. Zavallı Mari, 'İELM. "ıl: gidince, Lord Ha © Aşçı girmeğe mec- u.ı' Vaziyet — karşısında dul 'ıl..ı,“n"“ ebeveynine bı- ihtiyacını duymuştu. yürümeğe — başladıktan sonra, geceleri minesinin yanı- başında eski püskü bir şiltenin üzerinde yatmak ve annesinin eskilerindea kendisine uyduru- kan fistancıkları giymek suretile çocukluk devresine girmişti. Küçük Emma, gündüzleri so- kaklarda toz toprak içinde ak- ranile oynıyarak ve bu zaman içinde de şundan bundan sille tokat yiyerek, hergün biraz da- ha büyümeğe başlamıştı. Emma, ağaçtan yapılımış bir bakraç içinde akşam sabah, Lord Halıfaksın — sofrasından artakalan yemaklerle çok ka- lender beslenmiş olduğu halde 6-7 yaşına varmştı. Emma, bu sırada, Ledi Halifaksın hima- yesi altında mektebe verilmişti. Küçük kız, derslerine dik.- katli davrânarak, 11 yaşına kadar okumuş ve ondan sonra Anasının tensibile mektebi ter- kederek, çifilik - sahiplerinden Tomasın evine hizmetçi olarak girmişti. na karışan aşk. ” Ğ Nakleden: Kâmi Oral Emma, Tomasın evine hiz- metçi girdiğinde bir müddet çoban olarak istihdam edilmişti. Akşamları, topladığı demet demet dağ çiçeklerile eve dön- meğe alışmış olan Emma git tikçe harikulâde — güzelleşme- ğe, güzelleştikçe onu görenleri teshir etmeğe başlamıştı. Bir gün Tomasın karısı, ko- casle başbaşa konuşurken Em- manın bir koyun sürüsünün ba. şında olarak karşıdan geldiğini görmüşlerdi. Madam (Tomas) kocasının yüzüne bakmış ve: — Bu kızcağız, çoban olmak için yaratılmam:ştır. Onu eve alıkoymağa karar verdim. Ken- disini mükemmel terbiye ede- ceğim. Bana, ev işlerinde yar- dım etsin. İleride himayemize lâyık olduğunu isbat ederse, onu evlendiririz de., Demişti. — Sonu var — Dilber kontes casus mu idi? Ebedi hapis mahkümunun, Lehis- tandaki iki Alman casusu ile mü- Kontes Oktavla Geçenlerde Almanlar tarafın- dan casusluk suçu ile ebedi hapse mahküm edilen Lehli Vi- elopolaka kontesi güzcl Oxta- vanın altı yaşındaki kızı küçük Diadia, Başveki| Hitlere birkaç gün evel yazdığı bir mektupta *Annaemi bana iade ediniz, de- miştir. Varşovada deveran eden bir şayiaya göre, Almanya mahke- meleri tarafından casuslukla it- tiham edilerek ebedi hapse mahküm edilen Polonyalı kon- tos iki Alman casusuna muka- bil iade edilecektir. Pari-Soir gazetesi bu mevzu etrafında şunları yazıyor: Viclopolska kontesi Varşova- nin en güzel bir kadını olarak şöhret bulmuştur. — Kocasının servetinin harp sonunda olduk- ça azalmasına Tağmen, kontes Varşovada oldukça modern bir hayat sürmekte idi. Zevcesinin emlâkinin büyük bir kısmı Rus hudutları dahilinde kalmıştı ve Sovyetler tarafından zaptedil- zuubahstir mişti. Koktes, annesi Kuzeveneni- kayı görmek için, sık sık Fran seye-geledi. Kot Dazür denen plâjlarda yaz gününü geçirirdi. Ma!'üm olduğu veçhile Ber- lin, Varşova - Paris şimendi- fer hattı üzerindedir. Geçen Ağustos ayında, güzel kontesi Parise getirmekte olan tren, Berline yaklaşmak üzere iken Oktavanın kompartımanına at- byan Gestapo şehrinden iki po- lis onu tevkif etmişti. Ne ol- duğunu anlıyam'yan kontes Ma- abit hapishanesine tıkılmıştı. Almanyanın salâhiyettar ma- kamı onu casuslukla ittiham et- miştir. Fakat bu kadın casus- luğa nasıl yapabilirdi. Alman- yada kat'iyen oturmuyordu ve sadece Parise gelmek için ora- dan geç yordu. Polonya sefarethanesinin te- şebbüsleri Vielopolski kontunun, protestoları neticesiz kaldı. Ay- larca ne — tanıdıklarından birini görmek, ne de onlarla mektup" laşabiimek kabil o!'du. Nihayet, ebedi hapse mâh- küm olduğu duyuldu. Alman mahkemelerinin casuslara karşı hiç şakası yoktur. Mahümiyet Çeşme kazasında B. Talibi öldürmek kasadile yaralamakla maznun Mehmed oğlu İdrisin şehrimiz ağrceza mahkemesin- de muhakemesi sona ermiş, öl- dürmek kasdı sabit olmadığın- dan adiyen yaralamak suçun- dan bir âay beş gün hapsine karar verilmiştir. Bergama ilim ve hafriyat evi Bergamadaki ilim ve hafriyat evinin İstanbal Alman erkeoloji enstitüsünün idaresi altında bu- lunması Kültür Bakanlığınca muvafık görülmüştür. Vekâlet- ten vilâyete gelen bir mektupta binanın tamir vesaire gibi mas- raflarının da bu enstitü tarafın- dan yapılacağı bildirilmiştir. ANADCULU Karaağaç takımı ve Türkiye birinciliklerine girecek olan Cahid ve Nazmi Güzel Trakyada ANADOLL Trakyada Kız San'at O x T Z. bol birincilikleri Mektepliler gezisi Edirne, (Hususi) — Geçen gün Edirne ilkokulları Meriç nehri boyundaki korulukta bir tenezzüh yapmışlardır. Bahar havasının güzelliğinden istifadae eden küçükler çeşidli eğlence- lerle iyi vakit geçirmişler ve neşe içerisinde döamüşlerdir. Trakya umumi müfettişi ge- neral Kâzım Dirikle vali Bay Niyazi Mergen de yavruların eğlencelerine iştirak etmişlerdir. Edirne, (Hususi) — Geçen sene Edirnede kurulan Kız san- at okulunda dersler sona er- mek üzeredir. Enstitünün Edir- nede kuruluşu burada dul ka- dınlarla fakir genç kızlara ve evli birçok kadınlara san'at ve ev idaresi öğrenme bakımın: dan çok faydalı olmuştur. Trak- yanın birçok yerlerinde de hu- susi mahiyette Biçki ve dikiş yurdları çalışmaktadır. Bu me- yanda Uzunköprüdeki kurs so- nunda güzel bir sergi açılmış ve kızlarımızın — eserleri takdir edilmiştir. Edirne, (Hususi) — Kırpınar güreşleri münasebetile bir hafta geri kalan bölge fudbol lik maçlarına tekrar başlandı. Uzun- köprü takımı — gelmediğinden Yavuz seremoni yaptı. Bundan sonra Karaağaç-Edir- ne spor takımları karşılaştılar. Daha başlangıçta hâkimiyeti ele alan Edirnespor Karaağaç kalecisile defansın çok fena oy- namasından istifade ederek 9.0 galb geldi. Edirne, (Hususi) — Ayın on dokuzunda İstanbul - Edirne ve Edirne - İstanbul arasında yapı- lacak olan büyük bisiklet yarı- şı için burada hazırlıklar baş- lamıştır. Bu sabah Edirne bö gesi na: mına yarışa iştirak etmek üze- re şampiyon Cavid ve ikinci Nazmi, bölge bisiklet ajanı Ah- med Özgirginin idaresinde İs- tanbula hareket etmişlerdir. Ayın 19 unda, müsabakaya girenler seRir AMi kre eli Çalda Çiftçilerin yüzü gülecektir Çal, (Hususi) — Geçen sene ötedenberi tanınmış yerlerin bir kısmının — tütünleri satılmadığı halde topraklarımızda istihsal edilen 211,000 kilo tütünden 210,200 kilosu 35 kuruştan 65 kuruşa kadar satılmıştır. Yalaız hiç bir işe yaramıyan 800 kilo gibi ehemmiyetsiz — bir tütün kalmıştır. Tütünlerimize kum- pünyaların — gösterdiği rağbet dolayısile çiftçilerimizin şevki artmıştır. Bu sene daha ziyade itina göstermek suretile nefase- tinin bir kat daha arttırılması- na çalışılmaktadır. Hububat da çok güzeldir. Bu sene çiftçile- rimizin yüzü gülecektir. ilk müsabaka İstanbuldan baş- Torbalıda bu yıl zeriya çok iyi Bugünlerde arpa biçilmesi başlı caktır. Tütün zeriyatı bitmişğ Torbalı, (Hususi) — İki gün önce ilçemize gelen vali B. F. Güleç, kazanın ihtiyaçları üze- rinde durmuştur. Ağaçlarının bolluğu ile eşsiz güzelliğe sahip olan Torbalı; muhtaç olduğu suya da lira sarfile Dağkızılcadan mer- keze 20,000 nüfusu idare ede- bilecek miktarda su getirtile- cektir. Nazili pamuk üretme çiftl'- ginden gönderilen akala pamuk tohumları, deneme'er yap İmak üzere çiftçilerimize verilmiştir. Aytıcı; devlet ziraat işletme şefi B. Edip ve Adana pamuk üretme çiftliği mütehassısı pro- fesör M. Klark ve müdür mu- avini B. Zeki Celâtgölü kuru- duktan sonra çıkacak araz'nin 10,090 dekarında işletme mü- essesesi yapılıp — yapılamıyaca- gını mahallinde tetkik etmiş- lerdir. Bu heyet muhtelif pamuk semtlerini — gezdikten — sonra, Tepeköyde mevcut iki çırçır fabrikas nı da gezerek tetkikler: de bulunmuşlardır. Havaların yağışlı gitmesinden dolayı pamukta hasıl olan za- rarın telâlisine çalışılmaktadır. Arka biçmesi başlamak üze- redir. Buğdaylar da vaziyetlerini kurtardılar. Mıhsulün bereketli olacağı anlaşılmaktadır. Tütün dikmi bitmiştir. Ge- çen seneye nisbetle fazlalık yoktur. Tütün tamamen iyi semtlere dikilmiştir. Mahsulün nefis olacağı muhakkak görü- lüyor. Ankarada Aylık kuponla vadeli mevduat usulü Ankara — Memleketimizde vadeli tasarruf. mevduatı mu- kabilinde aylık faiz ödiyen te- şekkü'ler bulunmadığı için Türk T.caret Bankasınca böyle bir usul tutulmuştu ve alâkadarlar diğer banksların da böyle her ay faizleri ödenen bir kuponlu vadeli mevduat usulü tutmala- rını müvafık görmüşlerdir. Çün- kü bu usulün rağbet gördüğü neticesine varılmıştır. e Bür kulu ve kursları faali: Edirne Kız San'at okulunda talebe faaliyeti Edirneye — geleceklerdir. Yani | layıp, bayram günü burada kavuşacaktır. — öU,000 | e Y SYA TP T F | tecektir. gidiyor Ankarada Hararetli bir in. faaliyeti vâr Ankara — Şehrimizde şehir kısmında bahçeli mü leler inşası faaliyeti harı devam etmektedir. Bundan hem olarak yapı kooperat teşkilâtının genişletilmesi nülmektedir. — Nitekim a enstitüsü mahallesi bahçeli ler yapı - koopel bu 164 ev yaptırmaktadır. —| cumhuriyet bayramına k sahiplerine teslim edilece bu havalide modern, yen mahalle doğacaktır. Mersinde Esrarengiz bir ci yet nfaili yakalı Mersin, (Anadolu) — Pi ta adını taşıyan — yetmişlik ermeni kadını bundan bi evel ortadan - kaybolmuş bir cinayete kurban gittiği naati doğmuştu. Zabıta bir ay süren sıl kibleri sonunda Pırlantay düren Cingöz Ahmedi ya mış, adliyeye vermiştir. Ahmed, Pırlantayı, üzer taşıdığı üç bin İiraya tar iple boğduğunu itiraf etmi cesedni gömülü — bulun: bir evin tahtaları — arası çıkarmıştır. Paralar elde edilememiş fessüh eden cesed, bilhass; bisesinden v> kızları tarafı tanınmıştır. Domuz avı Germenc.kten yazılıyor: Germencik - avcılar - kuli den seçilsn 15 avcı, başlar kapta liri Ai Sobcalı ol halse esvarda Moralı orm rında bir sürek avı tertip , ve 8 domuz öldürmüşlerdi Şa mevsimde domuzlarır r.batı maüm o duğu için ( lerimiz, avcılarımızın bu fai tinden çok memaun ka mışl