Uahife 6 Tü ANADOLU Yugoslav dost uğu Muhterem misafirimizin dünkü ziyaretleri — Dost ve müttefik devletin Harbiye Nazırı şerefine verilen ziyafette hararetli söylevler teati edildi — Başı T inci sahifede — setlerimizin birleştiğini sulh idealini elemmiyetle kıydeylemok gibi buna zevkli bir vazifeyi ilbam etmektedir. Kadehimi Yugoslavya kralı Majeste Piyerin şerefine, Naip Bites prens Polun ve muhterem niyabet meclisi âzalarının sıh: hâtine, sizin bay general ve hu- zuru ile bizi bilhassa sevindi- - gea bayan Mariçin şahsi saade- tinize kaldırır ve müttefik asil Yuğgoslav milletinin refah ve sa- adetine ve kahraman ordusu- — num şan ve şerefine içerim. Yugoslavya harbiye ve bah- riye nazırı general Mariç aşağıs — daki cevabı vermiştiri Bay Bakan, Bana hitap eden samimi söz- lerinizden pek ziyade mütehas- sis oldum. Size her şeyden ev- vel bunun için en hararetli te- şekkürlerde bulunmak isterim. — Keza memleketinizde ve hükü- — “met merkezinizde — hakkımda — gösterilen samimi misafirperver likten dolayı da şükranlarımı arzeylerim, Ordumuz hakkındaki esmile- kâr takdirleriniz benim için bil- — hassa kıymetlidir. Çünkü ekse- lânsınızdan dost ve müttefik bir ordunun mümtaz mümessi- linden büyük devlet adamından ve şanlı askerden gelmektedir. — Filhakika Yugoslavya krallığı müsellâh kuvvetine — ve milit ü ma hususi bir — itiaa » göstermektedir. Maamafih bunu — herhangi bir kimseyi tehdit ve ya tahrik etmek için değil (fa- “kat milletine mütecaddit sahâ'ar- — <da engelsiz inkişaf ve tekâmül setmek, ve refahını — arttırmak, “aahhütlerini yerine getirmek “imkânını vermek suretiyle ken- 'edisine lâyık ve muslihane haya- *ti temin eylemek için yapm atadır. Bu - sebebledirki Yugos- lavya ordusu Balkan paktının istihdaf ettiği yüze gayelere — halizane ve fedakârlıkla hizmet setmeğe ve dost ve müttefik Türk, Rumen, ve Yunan ordu- — İlariyle teşriki mesai ederek bu — paktın esasını teşkil eden ideal — müdafaaya hazır bulunmalıdır. — Va daimada hazır bulunacaktır. — Bay Bakan, —— Yeniden doğan Türkiyenin — modern hükümet merkezini zi- — yaret için vaki lütufkâr dave- tinizi büyük bir. memnuniyetle Di — — Çok çok zevkıyap oldum — ededi- zannediyorum ki bir mu- allime hanımla konuşuyorum. — — Hayır, muallime değilim efendim.. Evimin kızıyım.. Kelepir mal bulmuş bir tüc« câr gibi ellerini oğuşturdu: — Oh oh, dedi, aileniz kim- bilir ne kadar bahtiyar? — Duymamazlığa geldim. Ye “mekte, az kalsın kahkahalarım- — la ortalığı altüst edebileceğim — bir hâdise oldu: Zavallının bütün dişleri tak- ma imiş. Nasıl olmuş bilmem; alt damak ikiye bölünmüş ve — bu patçalar birdenbire, gürültü — ileronun çatal ve kapları üs- aldım. Filhakika bu ziyarette size Ekselânsınızla ve Yugos- lavyada silinmez bir hatıra bı- raktıkları ikametleri esnasında beni ziyarete davet edan dost- larım Ekselâns Fevzi Çakmak ve eski Başvekil Ekselâns İs- met İnönü ile görüşmek — için mükemmel bir fırsat görüyor. Ve memnuniyet'm çok büyük: tür. Hususile ki,, bana Yugos- lav ordusunnn dost ve mütte- fik Türkiye Cumbhuriyet ordu- suna hararetli selâm ve temen- nilerimi şahsen getirmek ve yeniden doğan Türkiyeyi ziya- ret ederek Türk milletinin ge- çirdiği en nazik zamanlarda kend.sini gösteren ve bugün de yeni Türkiye Cumhuriyetinin bütün hayat sahalarında teza- hürde devam eden yüksek de- hasının pa | & eserini temaşa eylemek hususunda ötedenberi beslediğim arzuyu takakkuk et- tirmek fırsatını veriyordu. Umumi harbin sonundâ Türk milleti uçurumun kenarında bu- lunuyora benzerken onun gü- ruru ayaklanmış ve ona yara- şan ifadesini dâhi adamın şab- sında bulmuştur. Kamil Atatürk milletinin ru- hunu ve çalan saatiın ehemmi- yetini anlamıştı. Evvelâ kılıçla Sakarya kıyılarında ve sonra da Damlupınarda ve nihswyet kalemiyle de 24 Temmuz 1923 de Lozanda TZ; milletini kur-. | tarmamış Mi | Kamâl Atatürk enerji ile ta- hakkuk ettirdiği dâhiyane ısla- hatla müttehit ve kuvvetli bir Türkiyenin temellerini atmış ve bu suretle onu hür ve şerefli bir hayatın seri bir kalkınma- nın ve parlak terakkilerin za- ruri şartlarını temin eylemiştir. Yeni Türkiyenin büyük dâhi yaratıcısı bununla da iktifa et- , memiştir. Memleketinin — selâ- meti için vaktiyle kanlı muha- rebeler esnasında yaptığı - gibi sulh esnasında da - inkılâpçı hamlesinin muazzam kudretiyle çalışmakta devam ediyor. İşte bu süretledir ki eski Osmanlı imparatorluğunun ha- rabeleri üzerinde yeniden can- lanan ve gençleşen hayatiyetle dolu yeni Türkiye Cumhuriyeti yükselmiştir. Büyük milli dâhisi Ekselâns Kemal Atatürkün yüksek deha “Ah, bu gönül,, Yazan: Saime Sadi — 53 — tüne fırlıyordu. Bunu görmekle beraber göz lerimi kapamaklığım bir oldu. Bir yıldırım düşseydi zavallının beynine; ©o kadar sarsmazdı onu.. Evvelâ kızardı, sonra mos- mor kesildi ve dıtı sonra, hiç ses çıkarmadan, yüzüme bak- madan çekildi, gitti. Herkes, bizim masaya bakı: yor ve burada ne gibi bir hâ- dise geçtiğine merak ediyordu. Carsonların gözleri de, bütün dikkat ve tecessüsleriyle masa- mızın üstünde oynuyorlardı. Onu, Bandırmaya kadar ar- tik hiç görmedim. Vapurda mı kaldı, denize mi atıldı, Bandır- Bae, li ee e LN a R dd x zerildik Bi ve azimkâr eli ile sevk ve ida- re edilen vesbunda Ekselânsı- nızın da dahil bulunduğu karlak mesai arkadaşları — kütlesinin yardımı dokunan Türkiye bu- gün mümtaz şeflerin idaresi altında mükemmel talim gör- müş ve techz olunmuş ordu- nuzu onun yüksek maneviyatını ve parlak ananelerini görmek, tahakkuk ettirilen muazzam te- rakkileri müşahede etmek için kâlidir. Bu terakkiler yalnız dkkat va tazim uyandırmıyor, Ayni zamanda en yüksek hay- ranlıklara da lâyık bulunuyor. Bütün bunlar her iyi niyet sa- bibi adamın ve alelhusus bir | dost ve müttefikin yüreğini açacak ve onu sevindirecek şeylerdir. İşte ben de sevin'yo- | rum. Ve dost vemüttefik Türk | milletinin - terakkilerini — derin bir alâka ve memnuniyetle ta- | kib eden dost ve müttefik Ru- men, Yunan ve Yoguslav mil- letlerinin müşterek ahenkli ve müreffeh hayatlarının kat'i zaru- | retlerine istinat eden Balkan | paktının ruhuna samimiyetle sadık bulunan Yugoslav milleti de benimle beraber seviniyor. Hakkımdaki lütufkâr — sözle- rinizden ve parlak kabulünüz- den dolayı size, aziz meslekda- şıma bir kere daha teşekkür eder, kadehimi — Reiscumbur Ekselâns Kamâl Atatürkün sa- adet ve sıhbatine, Cumburiye- tin, asil Türk milletinin ve or- dusunun refahına kaldırır ve ekselandımızın. Vö Hazik vayam” Özalpın sıhhatine içerim. | General Mariç, nutkunu bitir- dikten sonra: *Çok yaşa... Diyerek kadehini ve çok alkışlanmıştır. Nebatat Hastalıkları İÇİN Müstahzar yeni ilâçlarımız geldi TUNU 4 Hacı DavudZade kaldırmış Rahmi Karadavud' Halimağa Çaarşısı No. 31 İZMİR TELEFON 3809 HLi A K S e| maya mı indi bilmem., İskelede beni, akrabamızdan bir muallim bekliyecekti, Daha önceden ona telgraf çekmietim. Bilmem neden, gelmemiş.. Bu- rada birbuçuk saatlik zamaanım vardı. Fakat karanlıkta nereye gidebilirdim?. Kompartımanda âdeta uyku- ya yakın bir uyuşukluk için- deyim. Harekete yakın kapı açıldı, iki hammal girdi. Bir takım valizler, el çantaları, paketler getirdiler. Dışarıda bir memur, çehresini seçemediğim — uzun boylu, başı kasketli birine: — Burada rahat edeceksiniz beyefendi; »diyordu- zaten bir tek yolcumuz var bu kompar- tımanda, o da zannederim bir muallime olacak.. Bana öyle geldi.. Memurlar beni muallime ben- zetmişlerdi. Diğer zat; Çekoslovakya meselesi na- zik bir safhaya giriyor Prag zabıtası tarafından tevkif edilen Südetler, Alman nazilerinin hücumlarile karakollardan alınarak serbest bırakılmışlardır Paris, 19 (Radyo) — Siyasal ıı_ıılııh'l; Çekoslovakya mesele- sinin, yakında çok nazik bir safhaya gireceğini ve bu mese- leden dolayı bütün Avrupanın bir heyecan devresi karşısında kalacağını ileri sürüyorlar. Almanların, mütemadiyen Çe- koslovakya aleyhine propagan da yaptıkları ve Cumhurreisi _Bçııu ile Başvekil Milan Hodza için beyannameler dağıtmakta devam ettikleri bildiriliyor. ç Çekoslovakya zabıtasının tev- kif ettği Südetler Alman Na- zilerinin hücumile karakollar- Fener Tıp 5. 90 em 85 , 80 ,, FAŞ M Bozkurt Tıp 6. 85 » ŞO.. 5 D Kelebek Tıp 9. kuruş müşteriye aittir. Yukarıda gösterilen bez fi olduğu tasdik olunur. Tip No. At 85 At 75 Değirmen 90 BU0 OU UĞA 11 müşteriye aittir. 25 toptan aşağı satışlarda | olunur . ben nerede olsa otururum.. Yal- nız eşyam biraz fazla da baş- kalarını rahatsız eder diye dü- şünüyorum.. Kampana çaldı, yol arkada- şım içeriye girdi. Onu görme- mez'ikten gelecektim.. Fakat ©, büyük bir nezaketle eğildi: — Alffınızı rica ederim -dedi- ben sizi hiç rahatsız otıığeeek mim bir. yol arkadaşıyım. Hüşnü.. Başımı kaldırdım, ona baktım. Bu, uzün boylu, geniş omuz- lu, şakaklarına vakitsiz ak düş- müş, fakat dikkati birdenbire çehresinde toplıyan zarif bir erkekti. Sırtında bej renginde bir seyahat elbisesi vardı. Uzun sivri yakalı gömleğinin üstüne — Teşekkür ederim -dedi-ği bir süveter geçirmişti. Piposu- Xeit ee D EELER Lhı—.—.u.-ı“.._ Şark ngayi kumpanyasından: 1 — Yukarıdaki fiatler, fabrikada teslim ve bedeli peşin ödenmesi meşrut 36 metrelik bir top için olup asgari 1 balyalık (yani 25 top) satışlara mahsustur. 2 — Beher balya ambalâj ve prese masrafı olarak 100 3 — İstasyona veya mağazaya naklini istiyenlerden beher balya için 30 kuruş araba nakliyat ücreti alınır, 4 — 1-24 top almak istiyen müşteriler yukarıdaki fiatlere yüzde 2 zamla mal alabilirler. ÖRŞE'İnm e8 ALARİR aP bihaididE YEHErE UYgun amvaay Ve NAKİ! Ticaret odası resmi mühürü KA Izmir Pamuk mensucatı Türk “ Anonim şirketi Kabot bezleri satış fiatı Markası — Eni santim — 36 metrelik bir topun Köpı lıhuılinla fabrika teslimi satış fiatı olup ambalâj masrafı dan alınarak serbest - birakıl- dılar, Prag, 19 (Radyo) — Çekos- lovakya Başvekili Milan Rodza, Südet Almanlarına — verilecek haklar hakkında yarın radyoda | mühim bir söylev verecektir. Bu söylev, merakla bekleniyor. Prag, 19 (Radyo) — Hayn- layn partisi bütün Südet Al- manlarına birer mektub gön- dermiş ve mağazalarına südet- lerin führeri doktor Hayalaynın resmini asmalarını tavsiye et- miştir. ZBK Kuruş 832 756 723 690 657 732 701 670 639 satış fiatt Kuruş 717.— 655.— 832.— 670.— 722.— yukarıdaki fiatlere 82 - zam nu elinde tutuyordu. — Estağfurullah — beyefendi *dedim- bendeniz de Feride. Yol arkadaşlığımızdan mem- nun kalacağım. Bu son cümleyi nasıl söyle- diğimi bilmiyorum. İnsan ba- zan yaptığı şeyi blmezmiş; ha kikaten doğru.. Fakat o da bu cümleyi duymamış gibi gö- ründü.. Kompartımanın — penceresine koşa koşa dört kişi geldi: Bunlardan biri, bir doktor binbaşı idi, diğerleri de gayet iyi giyinmiş üç sivil. Hüsaü bey pracereyi açti ve: — Ooaoo -dedi- beraber mi sakın yolculuk? Binbaşı, kompartımana bir göz attı: — Fakat Hüsnü ağabey, bizi bu kadar ansızın terketmiye- cektiniz. Halbuki otelciye ten. bih etmiştim. Hareketini bize haber vereceklerdi ve biz de üüü || bavaganı: 2326. polie 2463 -imdadı Mayıs 20 TRENLER: İzmirden bor gün kalkaa tret lerin bareket eaatleri.. Aydın hattı; Alsancala İzmizKarakayeAnkare — Paset Yesi, çarşamba, cuma, pazar — günleri saf 21,35 da, İzmir » N 1? ve ıs.uııı..'mı Tet SNRA. Şi İzmir.Denizli: — Salı, perşamba, tomartesi günleri eeat 6,30 de İzmir-Tire-Ödemip Hersabah satt j 535 de bir katarp her akşam saat 17,30 Ödemişe bir tren, 16,30 de Tireye otoray. Afyon hattı; Basmaneden: İzmir-İstanbal.Ankaraz - Her gta vat 7 de (pazar, cuma, — çarşambat gönleri yataklı vagon-büfe balansaf İâmir » Soma: Pazar ve pasan teti gönleri saat 15.28 de İsmir-Bandırmı: Pazar, salı, pee şembe ve cumartesi günleri sabahle. yiz #at 7,20 de | İsmirSoma — Pazar pönleri asat 15,28 de Ça Her zaman lâzım olan fon numaralar Yatış 2150 « elektrik — şirketl: 2004 buna mani olacaktık. — Teşekkür ederim, — teşak kür ederim.. Sivillerden en genci atıldı: — Kitaplarınızdan — bazıları bendenizde kaldı Hüsnü ağı" bey.. — Zarar yok Şükrü beye Ben size adresimi bildiririti, oraya gönderirsiniz. — Fakat.. j Binbaşı, onun — ayrılışında$ — çok sıkiliyor. olmalıydı. İkide bir, pencerenin kenarlarına VU" ruyor: : — Fakat Hüsnü ağabey, ok madı bu.. Size dorıııulıi. V Diyor. O da gülüyor: : — Gene gelirim doktor, g?" ne buluşuruz.. Ğ Binbaşı içini çekiyor: Ummam, ummam... kü sen, hiçbir. yerin, hç kimsenin malı deği sin. N sana aşina, herkes sana meftüli — fakat sen hiçkimseyi benimtf — miş değilsin.. — Sonu var ı l yi