| — Başı 9uncu sahifede — * Bob bağırd. — Aç Niki., Ağzını aç.. A slan, ağzım iyica açtı. Bob giğerlerini bol havayla doldur- du ve kafasını hayvanın kor- kunç ağzna değca uzattı. Bir | elile tabanaasını, diğer elile de hâyvanın sıcak burnunu tutur yordu. Ve birdenbire, tam ka- fasını, hayvanın korkunç ağzı içine sokacağı sırada, hayvanın, — burun deliklerinin şiddetle saçı- hp kapandığını, sıcak bir ne- fesin kendisini âdeta yaktığını hissetti. Ayni zamanda bir yık dırim süratile eğildi ve arslan | üzerinden atlıyarak kafe sin öbür — ucuna kadar vardı. Bob, kor- kunç dişlerin, kafasından iki parmak ötede kapandığını hi:- setmişti. — Derhal döndü ve bir hale gelen Nikinin sında dikildi. İtaat etme bağırdı ve kırbacını şaklatarak, büyük bir cesaretle hayvanın üzerine yürüdü. Fakat aslan, — köşeden korkunç kükreyişlerle cevap veriyor, tekrar atlamağa © hazı yordu. Bob havaya iki el ateş etti. Bunlar, sahte kur- — gunlardı.. Niki son bir defa daha kükredi ve delikanlının — üzerinden atladı. Bob, ancak — eğilecek vakit bulmuştu. Bunun üzerine, kafesten çıkmayı dü- şündü. Fakat, bayvanın, son sıçrayışında, tam kapının önün- | de yer aldığını hayret ve deh- — getle gördü.. Âleta hapsedil mişti. Çinkü, hademelerin, Ni- gyle basa çıkamıyacaklarına — gmindi, Üç el daha ateş etli ve şöyle düşündü: — — Tam beş kurşun ediyor. Altınc s:, yani sonuncuüsu hakiki kurşundur. Arslan, ağır ağır, ona yakla> — şiyor, taarruza müsait anı bek- liyordu. Halk, heyecan - içinde soluyarak bu korkunç facayı — dehşet içinde — seyrediyordu. — Yardımcılar artık hiçbir. — şey yapamıyacaklarını ve - hariçten — bir müdahalenin de — hayvanı — daha fazla kızdıracağını düşü- nörek, — arslanla — delikanlının bütün hareketlerini seyretmekle iktifa ediyorlardı. — Arslan çok küvvetli, delikan- — hysa oaa nisbeten çok zayıftı. Fakat arslan — düşünmüyordu, — buna mukabil delikanlı, düş- manı karşısında büyük bir tedbir ve düşünceyle hareket ediyordu. — Birdenbire, Niki Ffazla istical ' göstererek, kap dan biraz a;- — nldığı sırada, Bob bir işaret — japtı ve kapı sürmesinin çekil- — iğini duydu. Vil orada idi vâ kap.yı, açmağa hazır bir vazi- yette tutı yordu.. O zaman Bob — büyük bir soğuk k.alılıkla, hay- O vanın arka bacağına nişan ala- yardu. Hayvanın — siçramasına — mani olmak.. Bunda muvaffak “oldu. Arslan can acsile kor — kunç bir kükreme kopardı ve — damarı kesilmiş olduğa için, uııçnyıııyınk yerinde tepindi. Bnb, bir yıldırım süratile, ka- s “ıhı fırladı ve onu takip et- — mek istiyen Niki de, karşısında, — kırbaç ve mızraclarla mücehhez on kişi buldu. Hademeler, par- — maklıklar arasından ıııthklın mızrakla, arslanı, kendisini bur — susi demir vagonuna götürecek dar koridora girmeğe mecbur ettiler. i Dışarıda, Bob, çehresi sarar- — mmış fakat gayet sakin bir va- ziyette, gülümsiyerek, kendisini K l'ın:ı alkışlıyan balkı selâm- Sırk dınhoı-l de, gülüms- ur zafere çevir- Sirkteki korkunç vak'a mek için şöyle bağırıyordu: — Bayanlar, Baylar, tama- mile yeni bir sahaeyi seyretti- niz: Arslan N.kinin genç mü- rebbii Boba hücumu,, İki artis- tin tabif oyaamaları sze heye- canlı anlar yaşattı. Bu da dos- tumuz Bobun hayvanı en güzel terbiye ettiğini gösterir. Kem disini, sizin huzurunuzda - bir defa daha tebrik etmeği bir borç bilirim. Halk dağılırken, bir kadın, yanındaki erkeğe heyecan ve stayişle anlatıyo d « — Aman ne guzel - mara hakikaten, bir ü ve başka hçbir sirkte, böyle heyecanlı sürprizler göremez- siniz. Bu sözeri duyan Bob, başını salladı ve güümsiyerek, şöyle mırıldandı: — Filhakika öyle..Bu numara p ozrama dehil değildi..Ciıdden güzel bir sürpriz!..Fakat ne çek- tğimi bir de bana sorsalar!.. Çocuklar hatırınız- da kalsın! — Başı 9 uncu sahifede — bir mürekkep sıçratışını veya ucun kâğıda takılışını meydana çıkarırlar. Ve bu suretle ucu ıslah etmek çares'ni düşünüp bulurlar. Kendi k:ndine çala : çan İngilterede O <sford müzesin- de gayet gar p bir çan vardır. Bu çan, kendı kendine ve dur- duğu yerde çalar. Nasil mi? Gayet bas't; Bunu yapan adam, çanın içi- ne bir takım bakır ve kâğıt parçaları koymuştur. — Bunlar, aralarında mıknatıs kuvveti ha- sıl ederek mütemadiyen — ses çıkarmaktadırlar. Bu gürültüler de çanın içinde büyüyerek akiş ler yupmaktadır. Bu çan vak- tile de bir kilisede imiş ve durmadan çalarmış. Sonra bu- nun farkına — varmışlar ve mü- zeye almışlar. Con Barimor bir za. bıta Ffilimi çevirirken — Başı 7 inci sahifede — sıdır. Cinayetin yapılmasından beş altı gün evel; kocam; Frank Marşın taşıdığı madalyayı çala- rak Ernest Tintale satıyor. Üç gün sonra kocam gdp Mis Tintali öldürüyor ve doktora sattığı madalyayı da kadının avucuna sıkıştiriyor. Bu şehadet karşısında Ernest Tintal, işlediği cinayeti itiraf ediyor ve bir halfta sonra elek* trik iskemlesine oturarak ceza- sını çekiyor. Teknik Muhasebe Bürosu Mustafa E, Çelebi Kapalı Yemişçarşısı No, 3 Telefon 3435 - Muhasebeye ait bütüa işlerinizi tam bir itimat ile tevdi edebilirsiniz. Büzo, kanuna uygun şekilde ve mühtelif usullerde; Muhasebe tesis eder Defter tutar Plânço tanzim .eder Hcıubı tetkik, tasfiye ve ihtilâfları halleder Diş Doktoru Cevad Dağlı İkinci Beyler sokak No. /5 ANADOLU Belgrad sıyasal müzakere!erı devam ed.yor Belgradda dünya vaziyetle. rinin son şekilleri ehemmi. yetle tetkik olundu ——— * ...0 — Balkan antantı ile küçük itilâf arasında mütera- fık yürüyüşe işaret olundu. Başvekilimiz, kral Aleksandrın mezarına çelenk koydular — Başı 1 inci sahifede — emniyetle bakarak gayretleri büyük bir kısmını refahlarını artırmağa ve devamlı servetle-, rini fazlalaştırmağa tahsis ede- bilmektedir. Bu deece güzel ve bu dsrece misaf p ırver mem- leketinizde yaptığım son seya- hatim esaasında reisicımhurun enetjik ve hâkim önderliği v: Ekselânsınızın riyaset ettiği hü- kümetin münevver idaresi al- tında Türk milletinin ne derece muhteşem neticelere varmış ol- duüğanü görmek fırsatım elde ettim, Gene o zaman Türk milletinin Yugoslav — milletine karşı ne der c dostluk hisleri beslediğini ve sulha ve Balkan iş birliğine ne derece teşie olduğunu da çok iyi hissettim. Yugoslavya ve Yugoslav mil- leti bu hâdisede milletlerimizin ayni hedefleri gütmekte olduk- larının başka bir bürhanını da- ha müşahede etmektedir. O he- defler ki, bunların başarılma- sına milletlerimiz bütün Balkan milletlerinin menfaati lehine diğer müttelfik memleketlerle tam anlaşma halinde samimi surette çalışmaktadır. Kadeh mi Turkiye reisicumhuru “Ekselâna Kamâl Atatürkün ge- | reline, azz dostum Başvekil si- zin sıhhatınıza, bayan Bayarın sıhhatına, dostum B: Rüştü Arasın sıhhatına, dost ve müb tefik Türkiye cumhuriyetinin te- rakki vö tealisine kaldırıyorum. 'Tü kiye Başvekili Celâl Ba- yar aşağıdaki mutukla cevap vermiştir: Bay Başkan, Büyük bir belagatle tercüman olduğunuz fevkalâde dostluk hislerinden dolayı derin minnet- tarlığımı arzetmeme müsaade buyurunuz. Hakkımızda lütfen ibzal eylediği geniş misafirper- verlikten dolayı Kraliık hükü- metine mümtaz şefinin şahsın- da teşekkür etmek ve bize gös- terdiği © bütün dostluk nişane- lerinden dolayı da asil Yugor lav milletine şükranlarımızı bi dirmek benim için çok zevkli bir vazifedir. Asil Yugoslav, milletinin mi- safirperver top'aklarında bizi kabu'de gösterdiği samimiyet- ten dolayı derin bir heyecan duyan en azı dileğ. kardeş milletin saadet v: refahını da- ima daha yüksek görmek olan Lüün Türk milletinin sadk dostluk hislerine tercüman olar rak bu anda gözel memleketi. nizde — bulunduğmdan — dolayı duyduğum derin sevinci söy- lemeğe lüzum yoktur. Baz başkan, Hemen hemen beş sene olur yor ki hükümetlerimiz, memle- ketlerinin mutlak azimleline ter- cüman olarak bugünkü samimi münasebetler mizin — mukaddi- mesi olan Tür<» Yugoslav dost- luk devresini resmen teyid ey- liyen dostluk muahedesini imza ettiler. Mesud hâdiselerle dolu olan bu maziye bir göz atacak olur- sak memleketlerim'zin muka- çenet s-basında gidilen yolun e ÇS GNS VA ne şadar büyük ve milletleri- mız.n ateşli aşcı sayesinde ba> şarılan eserin ne kadar güzel olduğunu müşahedesile iftihar hisleri dumaktan — kendimizi alamayız. Mi letler, bizim milletlerimiz gibi Löyle mukaddes bir ide- alle hareket ederlerse barış ve ahenk yolu z nnedilebileceğin- den daha az çetin olur. Bu bususta en güzel misale malik bulunmuyor muyuz? Milletlerimizin şayanı takdir kurucusu oldukları - dostluğun remzini teşkil eden ve içinde Türk- Yugoslav dostluğu tai in- kişafını bulan Balkan antantı bu yekpare kitle buna misal değil midir? amleketlerimizin diğer Bal- kan Aantantı müttefiklerimizle Yananistan ve Romanya ile teş- riki mesai eylemesi ve onları biribirine bağladığına — şüphe olmıyan dostluğa tâbi olarak komşularımızla münasebet ida- me etmek süretile takip — ettik- leri müşterek siyaset milletleri- mize sulhun ve refah duygusu- nun teminini istihdaf eden ay- ni ideal şekilde de en mesud ve en objektil neticeleri vere- cektir. Kendi azası arasında müte- madiyen artan bir tesanüd te- min etmemekle beraber onlara diğer devletlerle de en iyi mü- nasebet idame etmek imkâaını veren küçük antantın bariz va- sıflarından biri de işte budur. Böyle berrak bir hava içinde milletlerimiz — istikbali ancak emniyetle derpiş edebilir. Gü- zel memleketinizde kısa ika- metim esnasında Yu o Jav mi- Dtinin kisaset — bir hükümetin iyi idares. » yesinde mlü ser- veti arttıracı eserler - elde et- meğe mu: f < olduğunu gör- mek fırsatını badum. - Keza Yugoslav milletini Türk mille- tine bıllıyııı dostluğun ne ka: dar samimi ve derin olduğunu da müşahede etmek sevincine de nail oldum. Ekselânsınız. memleketimize yaptıkları a00 seyahatin intıba- larını burada çok dostane bir ifade ile temin etmek lütfunda bulundular. Emin olunuz ki bü- tün Türkiye dost memleketin mümtaz devlet adamının bu zi- yareti hâlâ canlı olarak muha- faza etmektedir. Ve size göste- rilen kabul Türkiyenin Yugos- lavyaya karşı duyduğu hislerin hakiki ve samimi ifadesinden başka bir şey değildir. Kadehimi Yugoslavya — kralı Majeste İkinci Piyerin şerefine, Naip Alm ruayal pren Polun lânsların sıhhatine ve dost ve müttefik Yugoslav — milletinin itilâ ve rafabına kaldırır sizin ve nazik bayan Stoyadinoviçin şahsi sandetlerine İçerim. Belgrad, 11 (A.A.) — B. Ce- lâl Bayar dün öğleden sonra Başvekâlet dairesinde B. Stoya- dinoviçi ziyaret etmiş ve B. Stoyadinoviç bilâhare bu ziya- reti Belgradda oturduğu müd- detçe Türkiye Başvekilinn em- rine tahsis eylediği konakta iade eylemiştir. Belgrad, 10 (AA.) — Hw susi muhabirimizden: Bolgradda ilk gün resmi ziya- retler ve ziyaretlerle geçmiştir. Protokolca tesbit edilmiş olan program — mucibince Başvekil B. Celâl Bayar ve Hariciye Ve- kili B. Dr, Aras ve bütün Türk heyeti saat 11,20 de sarayı kraliye .ıdııek hazırlanmış defterlere imzalarını — koymuş- İnrdır. İki Vekilimiz bunu müteakıp Yugoslavya başvekili E (selâns Stoyad novlçi ziyarat etmişler ve yarım saat kadar muhtelif mesail hakkında görüşmüşlerdir. Syat -12,30 da Başvel B. Celâl Bayir ve Ha kral naibi Altas rual prens Pol tara'ındar — kabul buyrularak mezdlerinde uzun müddet kal- mışlardır. Bu ziyareti Altes rual prens Pol tarafından verilen bir öğle yemeği takib etmiştir. Yemekte prens Pol sağ tarafına kraliçe Majeste Mari hazretlerini sol .tarafına Bayan Celâl Bayarı, Prens Polun refikaları Altes ruayal Prenses O'ga ise sağ tarafına Başvekil Celâl Bayarı ve sol tarafına Dz. Rüştü Arası almış bulunuyorlardı. Yemekte bütün Türk tinden başka Türkiyenin grad elçisi Haydar Aktay ve refikası, Türkiye elçilik erkânı, Yugoslavyanın Ankara elçisi B. Acemoviç ve refikası, me- busan meclisi reisi ve refikası, Harbiye ve Bahriye Nazırı ge- neral Mariç ve refikası, erkânı harbiye reisi general Nediç, Münakalât Nazırı Dr. Spaho vesair brçok zevat hazır bu- lunmuştur. Yemekten sonra salona ge- çüdi Pens Pol tekrar — Baş- vekilimiz ve Hariciye Vekili- mizle uzun müddet görüşmüş ve Ce'âl Bayara bir hatıra ola- rak beyaz kartal nişanının bü- yük kordonunu vermiştir. Ziyafetten soora Türk heyeti müzeleri ziyaret etmiştir. Saat 17,30 da Yugoslavya Başvekil ve Hariciye Nazıri ekselâns Stoyadinoviç Başve- kilim'ze ziyaretini iade ederek kendisi ile bir müddet müli- katta bulunduktan sonra vekil- lerimiz nivabet meclisi azaları- 4 At 85 4 At 75 5 Değirmen — 90 5$ w 85 8 Geyik 85 ; Tay Zğ 'ayyare 9 & 75 n Köpekli 85 müşteriye aittir. o'ünür . İzmir Pamuk mensucatı Anonim şirketi Kabot bezleri satış fiatı Tip No — Markası — Eni santim — 36 metrelik bir topun 25 toptan aşağı satışlarda yukarıdaki fiatlere 42 zam ; * * Mayıs 12 Baktriyoloğ ZühtüErgin Her türlü idrar, kan, ba ve saire tah- Telefon 3869 nı saât 10/15 deziyaret etmiş- lerdir. Saat 20/30 da ekselâns Sto- yadinoviç tarafından Başveki- limiz şerefine kral muhafız ala- yı subayları mahfelinde büyük bir ziyafet vermiş ve bunu ev- velâ bir konser sonra baletler ve en sonra danslı. bir suvare takip etmiştir. Yarın Oplenatze — gidilerek kahramân kral Aleksandrın me- zarı ziyaret olunduktan sonra Avalaya geçilecek ve orada yeni yapılmış olan meçhul as- kerin büyük abidesine de bir çelenk konularak öğle yemeği orada yenilecektir. Akşam Türk - elçiliğinde &- yafet vardır. Belgrad, 11 (A.A.) — Başve- kil Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Dr. Rüştü Aras, Türk heyeti azalarile birlikte bugün Oplenataa giderek kahraman Kral Aleksandrın mezarına bir çelenk koymuşlardır. Başvekil ve Hariciye Vekili buradan Avala dağına hareket etmişler ve Yugoslav meçhul askerinin abidesine bir çelenk koymuşlardır. Öğle yemeği orada yinilmiş ve bilâhare şehre dönen Baş vekilimiz ve Hariciye Vekilimiz Devlet matbaasını gezmişlerdir. Vekillerimiz dost vo müttefik Yugoslavyada gittikleri her yer- de halkın coşkun tezahürlerile karşılanmışlardır. Bu gece Türkiye elç'liğinde büyük bir ziyafet vardır. Başvekilimizin Belgradı ziya- reti dolayısile orada — bulunan Türk gazetecileri de Oplentaza ve oradan Avalaya giderek kral Aleksandrın ve meçhul askerin mezarlarına birer çelenk koy- muşlardır. Öğleden sonra — Yugoslav başvekili ve refikası vilfâların: da Türk gazetecileri şerefine bir çay ziyafeti vermiş ve bu esnada Türk gazetecileril uzun ve dostane görüşmelerde bu- lunmuştur. İstabal, 11 (Hususi) — grad; dünya vaziyetlerinin, îı- kişaf eden 800 şekilleri, Baş- vekilimiz. B. Celâl Bayar ve Hariciye Vekilimiz B. Tevfik Rüşdü Aras ile Yuaoslavya Baş ve Dış Bakanı doktor Mi lan arasında ehem ıbm ve müzakere edilmiştir. Bu müzakereler ne- ticesinde, küçük itilâfla Balkan birliği arasında — müteralik yür tüyüşe işaret olunmuştur. satış Kuruş T1T.— 655.— 832.— 798,— 800,— 730,— 732 6710.— 722.— İşbu fiatler fabrika teslimi satış fiatı olup ambalâj masrafı