27 Nisan 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

jahife 6 Almerya cephesinde bu- günlerde kanlı muhare- beler bekleniyor Barselonda isyan çıkarmak istiyenler yaka- landı. Cepheye gitmek istemiyenlerden 36 kişi kurşuna dizildi. Müdafaa için tertibat alınıyor Paris, 26 (Radyo)— Cebelüt- tarıktan alınan haberlere göre Frankistler, Almerya cephesin- de geniş hazırlıklara başlamış- lardir. Bugünlerde, —Almerya cephesinde kanlı muharebelere başlanacağı, ayni kaynaktan alı- nan haberlerden tadır. Madrid, 26 (Radyo) — Cum- huriyetçi İspanya generalleri, bugün general (Miyaha) nın ri- yasetinde toplanmışlar ve istik- balde alınacak askeri tedbirlerle — kurulacak müdafaa hatları etra- “fında mühim kararlar almış- Tardır. Barselon, 25 (A.A.) — Cum- huriyetçiler tebliği: Pirene cep- hesinde birçok mevziler ele geçirdik. — Şark — cephesinde Frankistlerin taarruzları tevkif şediiın'ışür. Akdeniz — sahilinde düşman —Alkala Dö Siverin önüne varmıştır. Paris, 24 (Radyo) — Entran- sijan muhabiri, Barselonda is- yan çıktığını teyid etmektedir. İsyan edenler arasında general Çerona da vardır. İsyan eden- ler, Frankistlere mümaşat gös- terenlerdir. Bunlar, hepsi harp divanından geçirileceklerdir. Barselon, 26(Radyo) —Umumi elfkârı hükümet aleyhine tahrik edenlerden en kişi yakalan- /— miş ve harp divanına verilmiştir. Cepheye gitmek — istemiyen yedi general de hârp divanına verilmiştir. Evelce cepheden kaçan otuz — altı nefer de bugün kurşuna dizilmi ştir. İngiltere-İtalya anlaşılmak- ; Anlaşması, Akdeniz. de sulhu takviye edecek Atina, 26.(Radyo) — Yuna- nistan Başvekili general Metak- sıs, İngitere-İtalya anlaşması münasebetile Balkan antantı “Onamına Nevil Çemberlayn ile Mussoliniye birer telgraf çek- — “miş ve tebrik etmişti. Nevil Çomberlayn ve Mus- solini, bugün general Metaksa- sa cevap vermişler ve gayet dostane bir lisanla teşekkürde bulunarak, İngiltere-İtalya an- — laşmasının Akdenizde sulhu tak- — viyeye kâfil ve âmil olduğunu bildirmişlerdir. vetlerinde, günahını tetkik ede- ceğimden sıkılmıştı. Nihayet: — Sorma -dedi- sorma!. Sor« ma Aferide.. — Sormiyayım mı? Sen ne diyorsun? Yaptığın işin mahi- yetini düşünmüyor musun? Hiç hiçbir. şey seni durduramadı m:? Sebep neydi? Niçin düş — tün, niçin ayakların kaydı? Bu son cümleler onu şaşırttı. Verinden sıçradı. Şakaklarıni avıçlarının içine alarak, oda çinde, aşağı yukarı, bütün %ıı ile, âdeta koşar gibi doe- şmağa başladı. Ayni zamanda durmadan mıriİdanıyordu; Başvekilimiz bugün Atinadada bulunacak — Başı 1 inci Sahifede — leti genel sekreteri Menemenci oğlu, yarın sabah buraya vasıl olacaklardır. Dost ve müttefik devlet ricali, istasyonda Yunan Başvekili general Metaksas ve daha birçok rical tarafından karşılanacaklardır. İstasyonda, askeri muzıka, Türk - Yunan maşlarını, çala- cak ve askeri kıtaat, selâm res mini ifa edecektir. Türkiye Başvekili kıtaatı tef- tiş ettikten sonra, refakatindeki zenatla ve Yunan ricalile Ati- naya hareket edeceklerdir. General Metaksas, Türkiye Başvekili şerefine mükellef bir ziyafet verecektir. Öğleden sonra, Türkiye Baş- vekili B. Celâl Bayarla Yunan Başvekili Metaksas arasında mun- zam muahede merasimle imza- lanarak teati olunacaktır. Türkiye Başvekili, Perşembe günü Meçhul asker abidesine gi- derek merasimle çelenk koya- cak ve o gün akşam, Türkiye sefarethanesinde büyük bir z> yafet verilecektir. Türkiye Başvekili B. Celâl Bayarla Har.ciye Vekili B. Tev- fik Rüşdü Aras, cuma güaü kral tarafından kabul edilecek- ler ve ertesi gün bazı gezinti- ler yaptıktan sonra cumartesi günü akşamı saat 19 da Atina- yı terkedeceklerdir. dostluğundan bah sle uzun ma- İalelersyazışaklar ;ve Türkiye _Buvokiliıin ziyaretini selâmla: maktadır. Halk, Türk ricali için yarın hararetli bir istikbal yapmak üzere bugüaden hazırlıklar yap- mıştır. Hor Belisa Nevi! Çemberlayna Müussolininin mektu. bunu verdi Londra, 26 (Radyo) — İngil- tere Başvekili Nevil Çember- layn, İtalya ve Fransa seyaha- tinden dönen Harbiye Nazırı Hor Belisayı kabul etmiş va uzun müddet konauşmuştur. Hor Belisa, Mussolininin ce- vabi mektubunu Çemberlayna vermiştir. Saime Sadi — Ben düştüm... Ben... Ben öyle mi? Aman Allahım.. Amanl.. Deli olacağım. Benim rım kaydı.. Ben Güzi; düşmüş bir mahlükum, bir ba- yağı insanım ba?, Çıldıraca- ğım.. Çıldıracağım.. Bubran geçiriyordu, müthiş bir buhran içinde çırpınıyordu. Yüreğim yavaş yavaş eziliyor, yumuşuyor ve kanıyordu. Evet, müthiş bir aksülâmelin kasırgası ile boğuşu ordu. O kadar ki, delirecek gibiydi. Kalktım, onu kollarından tut- tum.. Yüzüme, boş, manasız gözlerle baktı: Yazan: Yunan gazeteleri, Türk-Yunan | — Bırak Aferide.. Kollarıma ANADOLU Terziler cemiye- tinin toplantısı İZelzele mıntakasında mo- — Yeni ödare hz yeti seçildi Terziler Cemiyetinin umumi heyeti, dün akşam şehrimiz Ti- caret ve Sanayi Odasında top- lanmış, 300 den fazla üye ha- zır. bulunmuştur. Cemiyet reisi umumi vaziyet etrafında izahat vermiş, birliğin çalışmalarınt anlatmış, bilânço- yu takdim etmiştir. Cemiyet azalarından aidat tahsilâtında — bazı aksaklıklar görüldüğü heyeti umumiyeye anlatılmış, bu hususta bazı ted- birler alınması — kararlaştırıl- miştir. — Yeniden yapılan seçimde Fik- ri, Zihni, Mehmed Besim, Ka- raman, İbrahim ve Rasim ekse- riyet kazanarak yeni idare he- yetine geçmişlerdir. Yeni idare heyetine muvafla: kiyetler dileriz. Bir kimse kendi ken. disile mukavele ya- pabilir mi? — Başı 2 inci sahifede — lâzımdır, diyorlar. Ne yapacak. İrtifak mukavelesinde hem müs- tefi ve hem de mükellef arar |bu gibi fel zinin sahibi olduğundan irtifak mukavelesinin. hem — müstefit ve hem de mükellef hanesine kendi imzalarını atacakrır. Görülüyor ki bu iki misalde de gene kanuni zaruretlerin cabı borçlu ve alacaklı — sıfat- ları bir tek şa birleşiyor. Şüphe yoktur ki, bu kendi kendisile mukavele — yapmak nazariyesi eşkâle riayeten doğ: muştur. Makavelelerin mahiyet 've özündeki bir taryiktan hasıl iye birinci plânda bir arzetmemekle beraber hucukbn bazı sarsılmaz sanılan prensip ve kaidelerinin istis naları olabileceğini göstermesi itibarile alâkalıdır. ülent Üstündağ Yugoslavya amelesi Yurdunun inkişafı için şuurla çalışıyor Belgrad, 26 (Radyo) — Yu- goslavya sanayi amelesi, bugün kongre halinde toplanıyor. Başvekil dokter Milan Stoya- dinoviç, elli bin amelenin tem- sil edildiği bu kongrede hazır bulunmuş ve bir söylev — vere- rek, büyük Yugoslavyanıd inki- şafı uğrunda amelenin gösterdiği fevkalâde alâkâ ve şuurlu me- saiden dolayı memnuniyetini bild rmiştir. dokunmal.. Pis, iğrenç kolları» ma sürünmesin ellerin.. Onu bu defa omuzlarından tuttum: — Gel, otur Güzide.. Biraz konuşmalı, vaziyeti beraberce düşünmeliyiz.. İçini çekiyor ve belindeki vidası kopmuş bir manken gibi yanıbaşıma düşüyor. Başı diz- “| lerimin üstünde.. Göz yaşlarının sıcaklığını kendi tenimde hisse- diyorum.. — Neyi düşüneceğiz, ne kal: dı ki.. Evet, ne kaldı ki?.. Şuuru avdet etmiş demekti. Yavaş yavaş hakikati, daha doğrusu işlediği hatanın korkunçluk ve büyüklüğünü ânlamıştı. Amma, her geçen şey gibi ile ve çok zamansız.. Sonra, lıâdiseyi vicdanen de düşünrtek icap ederdi. Doktora, bu zavallılığı yük- ledikten sonra, artık gene — to: Kamutay grubunda dern köyler yapılacak Hükümet, jeolojik tedkikat yaptırıyor. Ye- ni köyler için yarım milyon lira ayrıldı. Ankâra, 26 (Husust muhabi- rimizden) — Büyük Millet Mec: lisi Kamutay grubu bugün An- talya saylavı B. Cemal Tunca- nın riyasetinde toplanmıştır. Son günlerde Kırşehir ve ha: valisinde vukua gelen hareketi- arzdan harap olan köyler hab kının kış gelmeden çatı altına girebilmeleri için hükümetçe ne gibi tedbirler alındığı hak- kında Antalya saylavı Rasih Kaplan ve arkadaşlarının tak: riri okunmuş, mütalcaları din- lenmiştir. Müteakıben kürsüye gelenBaş: vekâlet vekili ve Dah liyeVekili Şükrü Kaya, hükümetin yaptır- dığı tetkikleri anlatmış, bütün harap köyler halkının kış gel meden çatı altına girmeleri için hükâmetçe esaslı tedbirlere baş vurulduğunu söylemiştir. Bay Şükrü Kayanın beyanatı şöylece hulâsa edilebilir: 1 — Felâket — mıntakasında yeni köylerin tesisinden evel â 'e tekrak maruz kalınmaması için jeolojik tetki- kat yaptırılmaktadır. Buna göre köylerin yerleri tayin edile- cektir. 2 — Küçük köyler bir araya getirilerek — modern köyler ku- rulacaktır. 3 — Felâkete maruz kalan köyler için S00 bin liralık tah- sişat istoenecektir. Bu husustaki kanun lâyihası derhal meclise takdim edilecektir. 4 — Kızılay, yeni köyler te- essüs edinceye kadar çadırlarla rin iaşelerini temin edec k Hükümetia bu bayanatı alkış. Tarla tasvip ve kabul edilmiştir. Fransada 1 Mayısta şenlikler olacak Paris, 26 (Radyo) — Mayısın birinde büyük şenlikler olacak ve muhtelif yerlerde merasim yapılacıktır. Jandarma Heykel önünde ya- pılacak geçid resminde Başve- kil Daladiye ile mareşal Franse Despere hazır bulunacaklardır. Arnavutluk kralı evleniyor — Başı 1 inci Sahifede — letler mümessilleri ile zevceleri sefirler, Arnavutluk ricali, meb- uslar hazır bulunmuşlardır. Kral; bu s Tiranı Draç- la bağlıyan büyi falt şoseyi merasile açmış ve müteakıben saraya dönmüştür. Draç, 26 (Radyo) — Arna- vutluk kralının düğününde İtak ya kralını temsil edecek olan Dük de Bergam, hafif bir filo ile bugün buraya gelmiş ve bü- yük merasimle karşılandıktan sonra, Tirana hareket etmiştir. Tiran, 26 (Radyo) — Dük de Bergam, buraya gelmiş ve biz- zat kral tarafından karşılan- mıştır, Dük da gam gelir gelmez kralın validesinin mezarına gi- derek bir çelenk koymuştur. Tiran, 26 (Radyo) — Bugün öğleden sonra kral ve nişanlısı Kantes (Çerardina Aboni) bü- yük alayla belediye dairesine gitmişler ve evlenme — evrakını imzalamışlardır. Kral, bunu müteakıp, umumi af için bir kararnameye imza koymuştur. Kralla beraber on dört çift daha evlenmiştir. Bunlar, kral tarafından taltif edilmişlerdir. Arnavutluğun muhtelif şehir- lerinde ayni saatte 122 çift ev- lenmiştir. Hindistanda Kanlı arbedeler olıı 'or “Lihür, 26 (Raâdyo)— Ün bin kış arafından tertip olunan bir esnasında zabıta ile nümayişçiler birbirine girmiş- lerdir. İki taraf silâh istimal et tiğinden, 32 kişi ölmüş ve 48 kişi yaralanmıştır. Kalkütadan gelen haberlere göre de, (Yapur) racası ile mih- race arasında bir arbede baş- lamış ve iki taraf da — silâhlara sarılmıştır. Tefsilât alınamamış- tır. Bununla beraber, arbede- çok kanlı olarak devam e silâh seslerinin Kalkü- dan işidilmekte olduğu — söyle- niyor. Izmir vilâyeti defterdarlığından: Bekir ve Hilminin eski yıllar veraset vergisinden ve kadas- tro harcından Olan borçlarının temini tahsili çin mülkiyeti haciz edilmiş olan Ikiçeşmelik caddesinde kâin 513 sayılı dük- kân yeniden takdir ettirilen 700 lira ve 513 sayılı dükkân800 lira kıymet üzerinden ilân tarihinden itibaren 21 gün müddetle müzayedeye çıkarılmıştır. Taliplerin 29/4/938 cuma günü vilâ- yet idare heyetine müracaatları. parlanıp vicdanın — sızısını din- lemekle iktifa edilebilir miydi? Aman Allahım, o kadar karışık birşey ki... — Bana söyle -dedim- anlat, masıl oldu. bu? Cevap — veremiyordu. Israr ettim. Doğruldu: — Fakat bütün bunlar, ge- di, geçti Aferide.. — O muühakkakl!.. Sen bir aile kadını olmak - itibarile ar- tık herşeyi kaybettin.. Fakat bu akla sığmıyan hâdise nasıl oldu? Onunla, bilhassa onunla.. — Sus, iğreniyorum.. Ken- dimden de, ozdan da iğreni- yorum. Bana acı Aferidel Gene ağlıyordu ve çok mus- taripti.. — Fakat niçin söylemiyor: sun? Bu günahı, bilhassa onun- la nasıl işledin? Bir müddet düşündü. Sonra kesik kesik anlattı: — Bilmiyorum.. Benim de 91421 27 1180 anlıyamadığım bir zaaf, bir sürüklenme, bir kayma oldu.. Kıra gezintiye çıktığımızın ikin- ci günü idi. Meriç sahilinde başbaşa kalmıştık. Atlarımız yanyana duruyordu. Bir aralık bacaklarımızın temasını duydum. Atımı çekmek istedim, olmadı, Hayvani birşey, bir büyü vücu- dümde, tasavvur edilmez bir tesirle beni sarıyordu.. Ona baktım: Gözleri gayet garip, âdeta kısık lâmbaların esrarlı, donuk ışıkları içinde beni manyatize ıdıyur ııbıydı. Bu bakışlarda, kozkuaç — bayvanların hııııyl durduran şiddeli vardı. Evet, ben de korkuyordum. Dudakları açılmıştı. Dişleri sırıtıyordu. Gözleri, göz bebek- lerimi delmiş ve orada muka- vemetimi parçalamıştı. Maa- mafih kendimle hâlâ mücadele ediyordum. Birdenbire iğildi ve beni atımın üstünde yakaladı.. Nisan 27 Borsa 26-4.938 üzüm satışları Ç. Alıcı K.S. K. S 297 Albayrak — 13 50 112 F. Solari — 13 50 89 Esnaf Ban. 12 135 M. ). Tar. 1425 167 48 P. Paci 15 15 17 Akseki Ban. 15 15 13 K. Taner 15 25 15 10 İnhisar ıi ı 9 A.R.Üzüm. 12 75 127 730 Yekân 68691 Eski Yekün 69421 Umum Yekün 26-4.938 çekirdeksiz üzüm orta fiatleri: No, y 138 8 14 9 M 10 15 ı 16 Zahire satışları Cinsi 45 Ton Buğ. 125 Buğday 85 Ton Bakla 4375 4 62: 259 Ken. Pala. 330 490 215 B. Pamuk 34 34 3600 Kilo , 34 34 Halkevi köşesi 1 — 23 Nısan uk bayı ramı münasebetile kâğıt içinde üzüm ve leblebi hediye etmek suretile çocuklarımızı sevindi. ren Üzüm Kurumuna evimiz çok içten teşekkürlerini sune mayı bir borç bilir. 2 — İstanbul Üniversiiesi ti €© hükuk Ordinaryüs profe- aörü M. Hirsch tarafından 2 Mayıs 938 Pazartesi günü saat 17 de evimiz salonunda "Yeni Ticaret Hukukuna doğru, mev. zalu bir ı':oıhnıı vıı:lıeıhlı: $ — İzmire golecek seyyal lara antikiteler '::ıhııık de tercümanlık etmek üzere evimiz Hran tnen gençlerimize bir kurs açmağa karar vermiştir. Kurs oniki konferanstır. İsteklilerin isimlerini yazdırmak üzere her. gün saat 15 ten 18 e kadar evimize müra n 4 — 27/4/938 Çarşam! nü saat 18 de Sosyal yı ve saat 16 halk ve kurslar komitelerinin hafta; hk teplantılârı vardır. İrakta Yeni petrol kuyuları bulundu Bağdad, 26 ('Rıdyo) - ınlıx.ı'ptı yeni petrol yj::ı bulunmuştur. İstandard Növil kumpanyası mümessilleri İrak ticaret neza- retine müracaatla bu r&rollm işletmek istediklerini bildirmiş: lerdir. Son haberler, sında bu husus lere başlandığını bildirmektedir — İnelim -dedi- şurada sö- güdlerin altındâ biraz oturalım. O, bir erkek hayvandı. Bil- hassa benim gibi, biraz hasta kadınlar için... Attan inmek istemiyordum. Fakat “hayır, da diyemiyordum. Beni attan indirdi... - Artık söğüdlerin al- tında idik. Burası koyu gölgeli, âdeta yarı karanlıktı... Hiç yüs züne bakmıyordum. Çünkü ar- tık bence bir insün güzelliği, bir ahlâk meselesi de kalmas” mıştı. Mücadeleden, o muzaffer çıkmıştı. Gözlerinin — yılân bakışları, birer ok gibi tâ içimdeydi.. Ağaçlıkların altı serindi. Ve ©o nisbette de, vücudumdaki ateşi — hissediyordum. — Sular, gizli mınıltılarla akıyordu. Gör lerim, herşeyi silik bir perde arkasında görüyorlardı. Birdenbire — belimde kollarını hissettim. — Arkası var — onun