ee '-W_N,,—q»wm—wwırg; ee İngiltere ve Fransa Balkanlarda eski mevkile- rine sahip değildirler Türkiye ve Yunanistan M. Çemöerlaynın siyasetine yardım etmek istemektedirler Fransız matbuatı da geç lerde Ankarada toplanan Bal- kan konseyi ile çok yakından | alâkadar olmuşlardır. Bunlar. dan Epok gazetesi, konseyin toplantısından evel şunları yaz- mıştir! Bugünkü hâdiseler bu top- lan'ıya husust bir ehemmiyet verilmesi icab ettirmektedir. Dört balkan devleti murahhas- ları aşağıdaki mese'eleri müza- kere edeceklerdir. Almanya ta- rafından orta Avrupada ihdas edilen vaziyet, İtalyan impara- torluğu ve milliyetçi İspanyol hükümetinin tanınması, İngiliz siyasetinin yeni istikameti, Sov- yet Rusya ile münasebat, Mil- letler Comiyeti paktının ıslahı. Ankara müzakerelerinin baş- ladığı şu zamanda umumi inti- ba, Balkan antantı devletlerinin kendi kabuklarına çekilmeğe günden güne daha mütemayil oldukları —merkezindedir. Bu, yeni bir durum değildir. Şu veya bu büyük devletin oyun- çağı olmak istemedikleri içii ki Balkan devletleri miş bulunuyorlar. nelmilel — vaziyet — karıştıkça, bloklar teşekkül ettikçe, zorba- lıklar cezasız kaldıkça Milletler Cemiyetinin harplere mani ol- maktaki ve hakkı galip kılmak- taki iktidarsızlığı tezahür ettik- çe, Balkan devletlerinin kendi kabukları içine çekilmek hare- ketleri yeni hızlar almıştır. Muharrir bundan soora Vre- me gazetesinin bir yazısının ba- zi parçalarını — dercediyor ve şöyle devam ediyor: * Vakıa — şuradadır ki, İngil- tere ile Fransa, harbi umumi- nin ferdasında Balkan memle- ketlerinde sahip oldukları mev- kie, bugün sahip değillerdir. Balkan antantı devletleri ya kendi — menfaatlerini müdafaa etmeğe mütemayildir. Bu dev- letlerin, “Vreme,, nin müşahede ettiği veçbile, eskiden gayri kabili sükna olan bir köşede, kabili sükna bir ev inşa etmiş olmaları memnuniyete şayandır. Fakat bu devletler düşünmeli- dirler ki, Avrupada çıkan bu yangın, kendi meskenlerine ça- ——— buk bulaşır. Binaenaleyh, faz'a infirada çekilmemekte ve A- man tehlikesini bazılarının yap- makta olduklarından daha faz a nazarı itibara almakta menfaat- leri vardır. Yugoslavya ile Ro- manya küçük antantın azaları- dır. Halbuki, Almanya tarafın: dan tehdid edilen Çekoslovak- ya da bu antantın azasıdır. Çekoslovakya müttefik memle- ketlerin tesanüdüne güvenebil melidir. Paris Soir (Londra seyabati ve Ankara mukarreratı) başlığı altında şunları yazıyor: Sorulması lâzmgelen — sual, Balkan antantı. - devletleri bundan böyle Roma - Berlin mihverinin siyasetine — intisap etmek — isteyip — istemedikleri sualidir. Bu devletlerin böyle bir in- tisaba mütemayil olduklarını zannetmiyoruz. Çünkü —Avus» turya hâdiseleri ile Führerin son nutku orta ve şarki ÂAv- rupa hükümetlerine emniyet ve istiklâllerine karşı tevcih edilen tehdidi hissettirmiştir. Kalıyor Roma ile mukarenet taslağı. Bu mukı İ Hiz-İtalyan müzal lamakta - olduğu tesadüf etmesi gözden kaçırıla- maz. Britanya nüfuzuna her za- mandan ziyade hassas — olan Türkiye ile Yunanistan, . Çemberlaynın politikasına yar- dım etmek istemektedirler. İngiltere İtalyanın Habeşis. tandaki fütuhatı nt tanıdı Londra, 18 (Radyo) — Müs- teşar Bötler, Avam kamarasının bugünkü içtimaında beyanatta bulunmuş ve hükümetin, Habe- şistanın — İtalyan — hükümetinin kontrolu altında bulunan kısım- larında fütuhatı fiilen tanıdığını bildirmiştir. Tayyareci bulundu Londra, 18 (Radyo) — Kay- bolan İngiliz tayyarecisi Brovn, Hindistanda Hollanda müstem- lekesinde bulunmuştur. Tayya- reci, sa'imen seyahatine devam etmektedir. “Ah, bu gönül,, Ya zan: Saime Sadi -—il Onu üzen şeylerden biri de, belki bu temizlik hastalığı idi. Temiz'iğe ve sadeliğe — karşı inanılmaz bir zaafı vardı. — Ah, dedi, çarçabuk - iyi- leşsem.. — Neyaptcaksın Aferidel — Günümün yarısını sizde, yarısını başka arkadaşlarda ge- çireceğim. Görmüyor — musun; çok sıkılıyorum. Şimdi İstanbu- hün en güzel mevsimidir. birşey düşünüyorum amma.. Ne gibi?.. Bu düşündüğü şey, kendisi için çok parlak, çok cazip bir şeymiş ve onu ruhunun içinde büyütüyor, işliyor, olgunlaştırı yormuş gibi, tatlı bir tahayyül- le güldü: — Güzide evlendikten sonra, İstanbuldan — gitmek.. — İzmire, İzmir taraflarında bir — yere gitmek.. Küçüklüğümde babam İzmirin bazı kazalarında - otur- muştu. Oralardan ha el bazı parçalar hatırlarım.. şimdi bile görlerimin önünde bir yer canlanıyor. Fakat bangi kazada, neresiydi, unutmuşum- Bugün babama soracağım. Kıvrıla kivrila - giden ükh'; bayır yolu.. Bayırın en Yi ı" noktasından sonra sert bİr :" başlıyor. Fakat burada k:i' mühtelif, sık,” çiçekli, renkik ANADOLU Yeni hapisaneler hah kındaki beyanatı Adliye Vekili Şükrü Saraçoğ- lu Ankara cezaevini gezmiş ve tetkiklerde bul rektifler vermişti Eski hapisanelerin ıslahı için hazırlıklara devam edilmekte- dir. Her sene memleketin muh- telf yerlerinde yeni ve asri ha- Pisaneler inşasına çalışı Bu sırada, Nazilli ve Berga» ma hapisanelerinin inşası bit- miş, Çorum ve diğer birkaç yerin hapisane inşaatı da ihale edilmiştir. İyi ahlâk sahibi ve elinden iş gelen müsaid mah- kümlar mümkün mertebe bir araya toplanacaktır. İstanbulda bırakılmıyacaktır. İsi yalnız mevkuflaria bir seneye mahküm olanlar kalacak, d ğer mahkümlar Edirne, İmralı ve Zonguldak hapisanelerinde top- lanacaklardır. Kadin mahkümların da dev- let fabri nda çalıştırılması r etmiş ve bu h â her türlü hazırlıklar ikmal edi- | miştir. . Vilâyetlerin Yeni büdce projeleri Ankara, 18 (Hususi) — Vilâ- yetlerin 1938 büdce projeleri, umumi meclislerince kabul olu- narak İç Baknlığa gelmeğe baş- lamıştır. Şimdiye kadar gelen büdeeler İzmir, Manisa, Bur- dur ve Elâziğa — aiddir. İzmir vilâyeti 938 büdece projesinin varidâtı — 2.499,360, — masrafı 2,005,711 dira, Man sa vilâyeti büdce projesinin varidatı 1 mil- yon 358,240, mı 1,037,142 Kira, Burdur etinin büdece projesinin — varidatı - 277,000, masrafı 194,030 — lira, Elânğ vilâyeti büdce projesinin vari- datı 389,000, masrafı da 253,512 lira alarak tesbit olunmuştur. Belçika Hududlara asker sevketmedi Brüksel, 18 (Radyo) — Bel- çikanın, bududlara asker sev- kettiği hakkındaki haberler te- eyyüd etmemiştir. Yalnız, Ho- Malmedi - civarındaki miş bir hâdise çıkarmaları ihtimal- leri nazara alınarak — tertibat alınmıştır. İngiltere İtalya ile bir klering mukavelesi akdetti Londra, 18 (Radyo) — İngik tere ile İtalya arasında bugü bir klering mukavelesi imzalan- mıştır. meyvalı ağıçlar var ve aşağıda tertemiz, hiç insan ve hayvan ayağı değmemiş bir su akıyor. Dereye giriyorsunuz. Biraz rutubetli hissini veren, fakat bir yaz gününde, insanın cildini okşadıktan sonra yavaş yavaş Mesâmattan içeriye doğ- ru süzülen bir serinlik doğuyor. Taşlar, küçük, beyazlı, —sarılı ka “kı's"' Bu arada bazı şe- lâleler.. Suyun kaynağına doğru Y'"""k'l. dere çnk'hdıııl)ir. O kadarki, siz artık derenin gol — târafındaki — meyvalıkların :i';;:";: iıc: bir hat — gibi 'en bir patikaya geç- mek Mecburiyetinde kalıyorsu. nuz. Patika, tık sik, kisa boylu ağaçların altında, sizi iki bük: lüm yapıyor.. ea kaynağına, şimdi hlh’:l:dıı;y d diyorlardı. bak, *Kızlarpınarı, Ona bu Adliye Vekilimiz Hitler Bismarkı da geçmiş, Ikinci Vilhelmi de... Avusturyadan son- ra sıra Fransızca Paris Suar gazetesi Avusturyanın ilhakı münasebe- tiyle yazıyor: *Naziler hükümeti ellerine 1933 de aldılar, Beş senede neler yapmadılar! Şimdiye ka- dar, Versay muahedesinin abr kâminı bozdular, harp tazınina- tını dinlemediler. Hitler evvelâ muahedenin #ceri ahkâm n bozuyor. Sonra A manya silâhlanıyor ve Reni işgal ediyor. Şimdi de muahe- delerin araziler hakkındaki ah- kâmını bozuyor. Daha nereye varacak? Hakikaten HitlerBismarkı da, ikinci Vilhelmi de geçti. Demir Başvekil “Kultur Kampf, esna- sında dişlerini kırdı ve Kanos- saya gitmeğe —mecbur oldu. Hitler katoliklerle protostanları mantığa sevkediyor. Bir — tek din: Nasyonal Sosyalistik dini. Bismark da Alman devletleri- üt hâd gesile karşı- t Hitler çember- leri kırıyor ve Alman devletini birleştiriyor. İkinci Vilhem de “Şarka doğ- ru yürüyüş, hayalini beslemişti. Bu suretle, Şarkın kapılarına kadar dayanacaktı. 1914 de belkemiği kırıldı. Hitler, Avusturyayı ilhak edi- 'or, Avrupayı Orta Avrupada ir memleket haline sokuyor ve Selâniğe: doğru uzanıyor. Hitler Rayıştağda: — Hudutlarda, hürriyete ka- vuşmalarını bekliyen on milyon Alman var., Demişti. Göring de geçen gün, Alman tayyare bayramında — Hitlerin sözlerini tekrar etti. Hudutlarda on milyon Alman varmış! Nerde? Arayalım ba- kalım: -Avusturyada, Bohemya- da, İtalyada, Danimarkada, İs- viçre “koridorunda, ve tabii, Alsas Lorende. Avusturyalılar artık “hürriyet- lerine, k. Şimdi su Evet, sıra kimde? Bunu kim biliyor sanki? Çekoslovakyada tabitl. O halde bir mesele var: Fransa müsaade edecek mi? Müsaade etmiyecek gibi gö- rünüyor. Şotan ve Delbos ge- çen gün Orta Avrupadaki müt- tefikimize karşı olan vazilemizi yapacağımızı daha geçen gün söylediler. Fakat şu muhakkak ki, o zaman vaziyet daha müş: kül ve daha nazik bir bal ala- cak, İngiltere Orta Avrupa ile alâcadar — olsaydı, üstüne — kurulmuş küçük bir kahvehane var.. Bu- rasını, eski bir- zeybek idare ediyordu. Altmışına varmış, ihtiyar bir zeybek.. Kahvehanenin küçük trasası- nin üç kenarı, tahta peykelerle çevrilmişti. Peykelerin arkasın. da da, kireçle beyaza boyan- miş saksılar içinde bol bol ka- ranfıl ve ora halkının dilince lâle vardı.. Kahvehanenin he- men dibinden başlıyan bir taş merdiven, sizi, kayaağın başına götürüyor. — İhtiyar — zeybeğin adı da, Veli çavuştu. — Bağrı çökmüş, biraz kamburu çikmış olmakla beraber, hâlâ becerikli, hâlâ neşeli ve yarı dinçti. Pem- be yüzünü beyaz, kısa bir sa- kal çeviriyordu. Başı tâmamile matruştu. Göğsü açıktı ve ba- - kimde? |ömesele bu kadar müşkül bir şekil almazdı. Londra acaba Praga — karşı da Avusturyaya karşı aldığı vaziyeti mi alacak? Ya İtalya? 1934 de Brenner bududuna asker göndermiş olan B. Mus- solini şimdi bütün olup biten- leri pek tabi görüyor. Avus- turyayı Berlin-Roma mıhverine feda etti... Kalbi acıdığı için mi? Tabii değil. Menaiaat icabı mı? Tabiil Daha doğrusu, menfaati oldu. ğunu zannediyor. Fakat Almanyanın civardaki Almanları - toplaması İtalyanın menfaatine midir? Trentin (İtal- yada) de Alman yok mu? Almanyanın Akdenize doğru yürümesine müsaade etmek ÂAl- manyanın — meafâaatine - midir? Fakat belki İtalya Almanyanın yanıbaşında arkadaş olarak Avus- turyanın yerine geçmeğe karar vermiştir. , İngiliz Deyli Expres gazetesi de şunları - yazıyor: *Çekoslovakyada, — İsviçrede, Lehistanda, Danimarkada, Dan- zikte, Litvanyada ve İtalyada Alman ekalliyetleri vardır. A man Sarı Alman — Avusturyası düştü. Şimdi sıra nerde? Sar, Hitlerin eline reyiâmla düştü, Avusturya bir reyiâmın Hitler tarafından reddedilme- sinden sonra düştü, Hiçbir mü- cadele olmuyor. Alman asker- leri huduttan içeri hiçbir. mu- halefet görmeksizin giriyorlar. Bir kurşun bile atılmıyor. Şark manın imparatorluğundan bu güne kadar kalmış olan cep devleti çöküyor. Bu bize ne ihtar ediyor bi- liyor musunuz? Hava kuvveti- mizi herhangi Avrupa devleti il geciktirmeksizin müsavi koyması için hüküme- yeni bir teminat iste- ihtar ediyor. Gayeye eriş- memize mani olacak her şeyi ortadan kaldırmalıyız. Sessizce ve geceleyin gelmesi muhtemel bulunan tehlikeye karşı ancak kuvvetli olduğumuz — takdirde kendimizi emin hissedebiliriz.. Paris borsasında Dün tam bir soğuk- luk vardı Paris, 18 (Radyo) Para borsasında bugün tam bir so- gukluk vardı. Esham ve tahvi- lât düşüktü. Fransız frangı, hergün biraz daha düşmekte devam ediyor, Dolar yükseliyor. Kaynağın dört tarafı duvarla ve sonra tahta bir çerçeve ile örülmüş, üstüne de teller ge- rilmiş.. Üç adım ileride, sular iki metrelik bir şelâle teşkil edip dökülüyorlar. Veli çavuş, suların aktığı yerde küçücük ve bir tarafı akıntılı bir havuz açmış. İçilecek suyu şelâleden al- yor, meyvalarınız, soğutulacak şeylerinizi de ya bu tertemiz havuzun € atıyor, yahud da kenarına sıralıyor. Aferide, içini çekti: — Ne güzeldi 0 yer, ne güze'l. Veli Çavuş, bize saz da ça- lardı. Bir kaç tarahı — gümüş halkalarla süslenmiş, uzun saplı bir sazı vâardı. Onu eline aldığı Zaman, ihtiyar parmaklarında, onun nerelerde estiği belli ol mıyan ruhunun akışından gelen şaşılacak bir sürat — beli li. — Sonu var — Mart 19 Portakal ihracatımız Trenle nakliyat im- kânları araştırılıyor —— — Ankara, 18 (Hususi) — Por: takal ihracatçılarımız, merkezi Avrüpa memleketleri ve Alman- yaya gelecek ihracat mevsimin- de geniş mikyasta ihracat yapı- labilmesi için Nafıa Vekâletine müracaaât ederek bazı temenni- lerde bulunmuşlardır. İhracatçı- lar iki senedenberi mühim mik- tarda ihracat yapılâan Almanya- ya portakallarımızı vapurla gön- dermektedirler. Halbuk ; vaj la portakalların satış merkezle- rine gitmesi ancak 25 - 30 gün- de kabil olmaktadır. Bu sebep- le gerek müddet bakımından, gerekse malların dayanamaması dolayıs'le zarar edilmektedir. Ihracatçılarımız, Nafıa Vekâ- letinden, portakallarımizın — şi- mendiferle ihracı için imkân hazırlanması — ve geçeceği memleketlerin hatla- rında kolaylıklar gösterilmesinin il rica etmektedirler.| Portakallarımız - için Balkan demiryollarında tenzilât yapıl- ması imkânı mevcut bulunmak- tadır. Fakat Yugoslav hududun- dan sonra olan kısım çok pa- halıya mal olmaktadır. Bilhassa Çek ve Macar demiryolları üc- retlerinin yüksekliği portakalı vapur — navlunlarına — nazaran dört mis'i daha pahalıya mal etmektedir. Eğer Çek veMacar hatlarında da tenz lât yapılması imkâm hasıl olursa o takdirde biraz pahalı da olsa bu yoldan istifade edilecektir. Avusturya Şimendiferleri Almanyanın eline geçti Berlin, 18 (A.A.) — Avus: turya şimendiferleri Alman ida- resine geçmiş ve iki memleket arasında tediye tahdidatının ve gümrük - resimlerinin — kaldımk ması hususunda Maliye Nazi- rına salâhiyet verilmiştir. —— Alman ve Avusturya merkez bankaları da birleştirilmiştir. Çocukları- mıza yardım Ankara, 18 (AA.) — Ço cuk Esirgeme Kurumu genel merkezi tarafından 1-3-938 rihinden 19-3-938 tarihine ka- — dar 15 gün zarfıda ” 2832 cuğa yardım edilmiştir. Rusyanın teklifi Fransa ve İngiltere. de nasıl karşılandı? Lodra, 18 (Radyo) — Sov- yet elçisi M. Maiski, Hariciye Nezaretine gelerek beynelmilel bir konferans akdi hakkındaki Savyet beyannamesini tevdi etmiştir. Royterin - bildirdiğine göre, beyananamesin pratik kiymeti haiz olup olmadığı belli değildir. Paris, 18 (Radyo) — muhabirinden: Beynelmilel bir konferans akdi hakkındaki Sovyet teklifi Pariste fena bir intiba ile kar. şılanmamıştır. Paris, bu beyan- namedeki — zikrolunan Sovyet prensibini tamamen tasvip et mektedir. Ascak Rusyanın tek- lifinin sarih olmadığı tebarüz ettirilmekte ve Sovyet zlmam- daranının Umumi düşüncelerini göstermiş olması itibarile de- rin bir tetkike tabi tutulacağı söylenmektedir.