gehite 6 ANADOLU J. J. Rousseau, ilk aşkın Japonlar, Kantonu bombardı- man etmekte devam ediyor buhranları içinde Bizzat “Sevgilim gittiği vakit kendimi göle atıp ölmek istedim,, diyor |- Fakat yf bir gün, kız evlenince Ç, Sağda, J. J. Rousseau genç yaşta, solda Russo bası -— — Dünden kalan — Russo ve sevgilisi Küçük Jan-Jak, şimdiye ka- dar bir fikir bile edinmediği bu lüks ve şaşaalı muhitten . memnundu., Bu muhitteki hayat » onun ruhunda zevk, aşk, takdir ateşleri yakıyordu. Genç . ve güzel — kı peri masallarını andıran hayat şekli, — kiçük Jan-Jaka — gösterdiği teveccüh ve meyil cidden yüksekt. Jan- Jak da aradaki yüzde yüz yaş farkını nazarı itibara almadan bu güzel kıza kalbinin bitün kuvvetile âşık oluyordu. Gör- düğü hüsaü teveccihe mukabil, J'n-Jak da genç kızı bir an bile terketmiyordu. Gözleri, Madma: zel dö Vülsonun bütün hare- ketlerini takib edyor, ancak Onun hareket ve fillerile alâka- dar oluyorda. Jan-Jık, genç kızı başkalarından şiddetle kıs- kanıyordu. Yirmi iki yaşında bulunan Madmazel dö Vü'sonun, muhiti, ailevi vaziyeti — ical larak bir çok ziyaretler kabulüne mecbu- miyeti tabil idi. Madmazel bu ziyaretler arasında bir misafire, bilhassa bir erkek misafire bir az fazla mültefit görünse Jan- Jak bundan derecesiz mütcessir oluyordu. Bu kıskançlık - onu mütehakkim bir hale sokuyor ve: — Beni artık sevmiyorsunuz, ben sade beni sevmenizi istiyo- ruml! Diyordu. Genç kız güzel tebessümile, Jan-Jaka: — Fakat dostum, seni sevi- yorum, sade seni seviyoruml! Diye teminat veriyor ve küçük âşıkı teskin ediyordu. Bundan yüz bulan küçük aşık: — Şu bhalde, diğerlerinin size bu kadar yakınlaş. a mey- dan vermeyiniz, onları yanınız- dan v zaklaştırınız! Diyordu. Jan-Jakın bu kıskançlıkları, bu hiddetleri, bu tahakkümleri matmazelin hoşuna g diyordu. Msamafih bu vaziyet daima Jan-Jakın Tehine net ce eniyor, 22 yaşındaki dilber ve ateşli kız, henüz 11 yaşında bulunan zam mi ve hakık! âşıkını kolları arısına alıyor, onu sıkiyorduü! Küçük âşı'ın bu hali, mat- mazel Dö Vülsonun dostarı arasnda da malüm idi. Bu kü- çük kalbin bu büyük aşkı, her- kes tarafından dikkatle takb edliyor; Onun balleri, bu sos- yetede masum bir eğlence teş- kil ediyor. facat hiç bir kimse bu aşkın minimini erkekte hu- Büle getiyec-ği vahim net celer lüşunmüyordul Genç Russo, kelimenin tam manasle âşıkt. Matmaze: Dö Vülsonun — karşısında şuüruna kat'iyen malik değildi; o yal- nız kalbinin mabudes'ni düşü- nüyor, bütün benliği ile bu Mmabudenin esiri o'uyordul İsak Russo oğlunun bu vazi- yetini gülerek ve zevkle karşır byordu. Esas itibarile, oğlunun bu halile derin bir şeklde alâ- kadar olan muhit, onun en kıy- metli ve zengin müşterilerinden mürekkkepti. — Küçük — Jan-Ja- kın aşkı, onun en büyük bir reklâmı demekt! İhtiyar baba, küçük oğlunun kalbindeki bu olgunluğun ileride neler icap ettireceğini bilmiyor ve tahmin edemiyordu. N.hayet tatil müddeti sona erdi, Jan-Jak Russonun Cenev- reye avdeti artık mecburiydi.. Bu mecburiyet, küçük erkeğin yeisini son dereceye çıkardı! Veda sırasında, küçük erkek, sevgilisinin boynuna sarıldı. Çok meyus ve mahzundu. Madmazel dö Vüson bu yeis ve hüznü braz teskin için onu sıkı, skı sardı ve yanaklarından öptü. Bu, meyus âşıka, en büyüz bir aşk vaidi ve hatta pzymanı ol- du. Böylece biraz teselli bulan Gşık, Cenevreye nisbi bir sü- künla dönebildi. * .. Cenevrede Jan-Jak sevgisini unutmadı. Bundan sonra âşıka- ne bir mubabere devri başladı. Küçük âşık, kalbinin ıztırabla- ridi ve aşkını uzün, çok uzün mektuklarla mütemad yen mad- mazel dö Vilsona arzediyordu. Madmazel de bunlara ayni sur rette mukabelede kusur göster medi, artk evlenmek üzere bu- lunan bu genç kızın, kendisine hiç bir erkeğin bu kadar sami- miyet ile aşkını b ldiremiyece- ğine emin —olduğuna — şüphe yoktur. R sso, keadi mektupları hak- kında çok sonra “bir taşı e- tecek kadar müessir ve acıklı!, Dem ştir. Bir gün, Niyondan gelen bir mektup, Jin-Jak Rüssoya: en büyik bir müj le getirdi: Mad- mazel dö Vüison rıcasını kabal etm ş ve Cenevreye misafir ge- lecekti, y Bu haber, bu müj le Jan-Jıkı çı di tacak kadar sevind rdi.. Ba ziyaret, onun izzeti nefsini de yükseltt ! Madmazel dö Vülson, Jan- Jaka ki gün en mesud saatle- vui yaşattı. Fakat dö mek za- manı geld ğ vakit, çocuğun yeiş ve kederi ozami dereceye çıkt | Bu halini bizzat Russo şöyle tarif etm ştir: “Sevgilim gi vakıt, göle atmak istedim. Asa- bımı teskin edebilmek için en büyük gayretlerimi sarfa mec- bur kaldım., Madmazel gittikten sonra, Jın Jak amcasının nezdine ağlıyarak döndü. Ve amcasına: — Bu madmazelin — buraya gelerek iki gününü bize feda etmesi harikulâde bir şeydrr, de sil mi? Ded, ve şu cevabı aldı; — Pe: tabii bir meseledr, çünkü bugünlerd3 artık evlene- cektir. Bir daha bu fedakârlığı yapamaz! —Artık evlenecek mi?, Nasıl olur?. — Çok tabi bir şeyl Mad- mazel Dö Vü son Mösyö Kristin ile evleniyor! Bu haber, Russoyu çok şa- şırttı;. - aldatılmış olmak çok gücüne gitti ve tırnaklatını avuçlarına batıracak kı rüklarını şiddetle -sıkti — Demekki bu fedakârlık benim için değildir! Dedi. * .. Russonun - hiddeti © kadar derin ve şiddetli oldu, ki bun- dan sonra artık madmazel Dö Vülson adını ağzından duyan olmadı. -Aşkı kalbine gömen Jan-Jak Russo, bundan yirmi sene sonra, babası ile göl kena- rında geziyorlarken, bir kayıkta bir takım kadınlar gördü, ba- basına: —Bunlar dakim? Diye sordu. İsak Russo da: — Senin eski sevdanın ma: budu... Kalbin hiç mi çarpmadı? Bu güzel kadın bayan Kristin ve erkek te kocasıdır.. Dedi. Bu sirada, Jan-Jık Russo tam bir erkek, kalb ihtiyaç ve ihti- rasları madam de Varens tara- fndan tamamile tatmin edilmiş bir delikanlı idi, Âdem H sip Adamoğlu Hrisostomosun heykeli dikiliyor Etnos gazetesinden: Nestos mtrepolidi Hr'sosto- mos ile eşraftan Evyeniyos Yor- daaudan müteşekkil heyet, - İz. mir Mitrepoliti Hrisostomos namına Kavalada dikilecek olan heykelin mukavelesini imzala» mışlardır. Bu iş için Kavala ve civarında be$ Yyıldanberi — iane toplanmakta id.. Heykeli hey- keltraş Dimitriyadis yapacaktır. — Hapishane başkâtibi mahküm oldu.. Rüşvet almak Suçundan şeh: rimiz AslyectZâ Mahkemesinde muhakemesi “ SGda “eren” İzmir h pishanesi baskitibi Bay Ne cati altıay BAPSe mahküm edil- miştir. ga Şalnt Hirota mühim beyanatta bulundu, Jsponyanın deniz inşaatı ve JıPonyaya verilen notalar Londra, 7 (Radyo) — Nan- kinin şimalinde harb eden Ja- pon generali Maçuyinin kuman- dasındaki ordu, yeni bir. mw vaffakıyet ihraz etmiş ve Çi lilerere mühim zayiat verdir- miştir. Tokyo, 7 (Radyo) — J>pon matbuatı; Hariciye Nazıtı B. Hirotanın parlâmentodaki bey - natından bahisle uzun makale- ler yazıyorlar. B. Hirota, nüfusun artması meselesi dolayısile şunları söy- lemişti: — Japonya, Almanya ve İtal- ya, çok muhtemeldir ki, nüfus- larının artmasından mütevellit arazi ve müstemleke — ihtiyacını bir gün kendileri halletsisler., Tokyo, 7 (Radyo) — Jıponya Erkânı Harbiyei Umumiye R- yaseti, Jıponyanın deniz in: hakkında bundan böyle ifşaıtta bulunulmamasını emreylemiştir. Japonyamın, İngiltere ile Ame- rikaya bu hususta vereceği ce- vabi notalar, bu ayn yrm'sin- den evel hazır anmış - olacaktır. Fransanın bura sefri de, bu- gün Jıponya Harciye Nazıri B. H cotayı ziyaret etmiş ve İn- giltere ile Amerikanın yaptığı gibi bir nota vermiştlir. Japon gazeteleri; bu notadan bah sle yazd gı makalelerde, J- ponyanın, yapacağı yeni harp gemileri için kimseye hesap vermek mecburiyetinde olmadı. ğgını kaydetmektedirler. Şanghay, 7 (Radyo) — Japon donanması, Kantonu bombar: dıman etmekte devam - ediyor. İstihkâmlar tahrib edilmiştir. Onkon civarında kâin Kon- kavan limanı işgal edilmiştir. Pekin, 7 (Radyo) — Japonlar Vapur kaptanı, Barselon, 7 (Radyo) — B tırılan Alsıra vapuru kaptanı hâ- diseyi şöyle anlatmıştır: — Kömür yüklü olarak Bar- selona geliyorduk, yedi — mil kalmıştı. Sabah, henüz — şafak söcerken matraiyöz sesleri işit- tim; hemen fırladim ve mermi- lerle — karşılaştım, — üzerimizde tayyareler dolaşıyordu. Bunlardan biri - telsizle — şu emri verdi — Derhal sandallarınızı diriniz! Tayfa harekete geldi. İşte bu sırada atılan ilk bomba, — baş taraftaki benzin deposuna isâ- bet etti. Denize fırlıyan üç tayfa bilahare arkadaşları Cl!ılf:lldın izahat Japon askerleri Çinde ile: (Hopey)e bir fırka asker gön- dermişlerdir.. Orada yapıilan alaştırmalarda komünist olduk. ları san'aşılan beş yüz kişi kur- şuna d z.lmiştir. Tokyo, 7 (A.A.) — Hariciye Nezareti namına söz söylemeğe salâhiyettar bir zat tarafından İagiltere ve Amerikanın vermiş oldukları notalara müteallik bu: lunan bir beyanatta - bill şöyle deni — Japonya ademi tehdit ve ademi tecavüz esasına istinad eden her teklfi dama tetkike amıdedir. Japodya halihazırda 43,000 tonluk gemiler inşası maksadile plânlar hazırlamakta. dır. Bilâkis Jıpon m İleti diğer denizci devletlerin şimd.den şi- lâh yasışına girişmiş olduklarını pekâlâ anlam'ştır., Almanyada vukubulan son değişiklikler — Âmerika, bunda Un resirersan. n sonra biraz da- ha müteyakkız davranacaktır Vaş ngton, 6 (A.A.) — Salâ- hiyettar bir menbadan öğrenil- Alsıra vapurunu batıran tayyareler Almanmış hâdise hakkında veriyor Vapur kaptanı ve zevcesi kurtarıldı. İkinci ve — üçüncü bombalar kıç tarafa, dördüncü bacaya, beşinci de — güverteye isabet etti. Gemi, bir az sonra battı. Derhal imdadımıza yetişen İspanyol balıkçı gemileri. bizi iki saatte Barselona get rdiler. Tayfalardan bazılar, bu tay- yarelerin son sistem A'man ti- pindeki tayyarelerden olduğunu beyan eylemişlerdir. Kazazede- ler İngiltereye gönderileceklerdir. Londra, 6 (A.A.) — Royterin öğrendiğine göre nazırlar heyeti toplantısında Almanyadaki vaz- yet tetkik edilmiş, müzakereler Akdenizdeki korsanlık mesele- , Sine inhisar etmiştir. ğRa « M. Hitler Naziler'n son kongresinde Jiğine göre Hariciye Nezareti, Almanyada vukubulan değişik» Hkleri büyük bir alâka ile takib etmektedir. Nezaret, bu deği- şikliklerin Roma - Berlin mih- verini kuvvetlendirmek — maksa- dile yapıldığını ve iki milletin bütün dünyada tak.b ettikleri siyasi faaliyetin artması için bir hareket noktası — olabileceğini tahmin etmektedir. Bu değişik- liklerin ilk tesiri Amerika hü- kümetini cenubi Amerikaya nüfuz etmeğe çalışan İtalyan ve Al- manların bu hareketlerine daha müteyakkız bulunmağa sevket- mek olacaktır. Führer tarafından ittihaz edi- len kararlar burada iki şekilde tafsir edilmektedir. Bu değişik İkler ve Şaht ayrıldıktan sonra bar ci, iktısedi veya d'nf siyaset sabalarında multtel £ şekil erde x— Sonu 8 inci sahifede —