; Selım, kıinpederl ile anlaştı. Korkunç kış günle- rinde ordusu ile Rumeliye yürüdü.. Korkud; yeni bir irade çıkın- caya kadar İstanbulda kalecak, istirahat edecekti. Pad'şah, onun dilediği yere misafir olmasına müsaade etmişti. Arkasından da bediyeler ve para göndermişti. Selim; başını iri yumruk'arının Arasına almış, uzakta, Sonbahar rın, rengini silib söpürdüğü dağ- lara bakıyordu.. Kırımda otura otura ne olâ. caktıl. Yazan . Apkan —45m Saadet Giray; etrafına bakın- du Dışarışını dinler gibi oldu: < Hayin kahratamm, hayır! Öyle bir şey yek... Yalaız!. Selim; Sasdet G rayı bileğin- den yakaladı ve pencere kena- maodaki sedire götürerek oturttu.. —*Çabuk söyle, çünkü hid- detleniyorum. Hanıa oğlu başını önüne eğ- Mişt — Beaim sadıkatimden emin- Kayınpederi keadisine hürmette| siniz. Ayai zamanda benim fena kusur etmiyordu.. Emrine daire- ler, askerler tahsis edilmişti. Fakat dimağı, bütün kuvvetile daima eski maksadı ile dolu olduğu için, gözüne hiç bir şey görünmüyordu. — Sonu ne olacak?. Bu ha yat adeta bir esir hayatına bem ziyor. Kolum, kanadım bağlıl. Maksad ise tehükede.. Hele hele Sardet Giray olmasa çıldıraca- gwnl. Fakat ne babayiğit de Tikanlı.. vaziyette kaldığımı da istemez- siniz.. — Tabi, tabül.. — Biliyarsunuz ki, ağabeyim Mehmed Giray, kardeş niz şeh- zade Ahmed elead nin arkada- şıdır. Onlar, ruhan yeğdiğerine beazerler ve sevişirler. — Dükat ediyor ve anlıyo- rTum ki, ağabeğim © Ahmed elen- di arasında son zaman arda mu- habere var.. Bu — muhaberenin Saadet Giray; kendi kayınbira-| mevzuu da malüml. deri, yani Kaum hanının küçük oğlu idi, Selim; son zamanlarda kainpe- derinden şüphelenm.şti. Onun tavrlarında bir başkalık, bir 8 nsilik, bir riyakârlık sezer gibi olmuştu.. Selimle göz göze gelmekten çekiniyordu. Eskisi gibi, kuvvetle ve hararetle; her - fedakârlığa hazır olduğunu söylemiyordu. Bu vaziyet Selimin keskin dik- katinden kurtulmamıştı. Çüakü Se im, aynifzamanda evbamlıydı. Selim; gözlerini ufukta yükser len bir dumana kapt rmştı. — Her yer, kafam gibi dur Sehim homurdandı: — Beni yalnız — bırakmak... Yani szi benden uzak'aştırmak ve beni muavenetinden mah- rTüm bırakmak... — İsabet buyurdunuz. şehza- dem.. Geae öyle zannediyorum ki, Mehmed Giray, babamla kar deşiniz arasında tol oynamağa başlamıştır. Selm, ayağa kalktı: — Yaaaaal.. Şu halde?. Saadet Giray da ayağa kalk- miştiz —- Ben bugün herşeyi tamar mile öğrenecağim. Ayai gaman: da ae lâzunsa yapacığım. Or- man 1.. Fakat kayınpederim Men-| tadaki mevzuu, muhakkak par güli Girayın kafasında nasıl bir duman esyer, şunu anlasam baril Bu sırada kapı açıldı. $elim başını ' çevirdi: — Sen misin, Saadet Giray, sen misin benim babayiğt ve vefakâr kardeşim? İçeriye giren Kırım hanının oğluydu: — Bendenizim şehzadem! Ku- hunuz, efendimizi rahatsız etmiş olmıyayım. Selim içini çektir — Hayır, hayırl. Selim, sert bakışlarım bir az yumuşattı. Fakat bu sözler bir denbire evhbam dumanı içine büründü. Kayınbirederine doğru iki adım attı, — Sende bir şey var., Sende bir tereddüd, bir endişe, hulâsa bir fevkalâdelik var. Söyle, ça> buk söylel, Yoksa Ahmed tahta v geçli?. Haydar Wi ÖKTEM ÜUmuml veşriyat ve yazmı işleri müdü vi Hamdi Nüzhet ÇANÇAK G İDAREHANESİ İzmir İkinci Beyler sokağı €C.Halk Partisi binası içinde Telgrafi İzmiz — ANADOLU Telefon 2776 « Feşta katusun 405 Aböne şeraiti Yalbğı 2400, altı aylığı 800, üç aylığı G00 kuruştur Yabancı memleketler için — eenelik abone Ücreti 27 liradır ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR || kafese daldı. çalıyacağım. Sakın a unuz, hiç belli etmeyiniz. Muvakfık ola- mezsam beraberce hareket ederz. Selimin canı sıkılmıştı. Acaba kardeşi ile kayınpederi arasında neler cereyan ediyaordu. Hayatına mi — kasdedilecekti ? Kendisini yakalatarak payitah- ta mi gönderecekti? Hulâsa ne olacaktı, ne vardı? Saadet Giraya baktı, sesi bir boru gibi sertleşmişti: — Ben, diye bağırdı. kelle- mi kolay kalay vermem Saadet Girayl Bunu takdir. edersin.. Gi, her şeyi anlal Ona göre, l:::km geçelim.. ma kadar kat'i ice Ka bödanı aK bir aati Saadet G rayı — Müsterih olun!, Yalnız kur lunuza itimad edin.. Sekim — müteheyyiç olmuştu. Kayınbiraderini omuzundan ya- kaladı, gözlerinin içine bakarak: — Hem itimadıra var, hem de muhabbetiml Dedi. Bir az sonra, Saadet Giray; babası hanın yanında bulunuyordu. Krim hanı, oğlur nun bir şey görüşmek için gek diğini anlamış ve bunun da an- cak ve ancak Selime dair ola- bilegeğini kavramıştı. Sardu: — Brşeymi söylemek isti- yorsun Saadet Giray? — Eyvet Hanml!. Söylemek istediğim şey, nihayet ülkemizin de atısine taallük eder, — Söyle, dinliyorum, — Kulunuz farkındayım; bu günlerde eniştemizin biraderi Şehzade Ahmet efendi ile ara- pızda bir muhabere cereyan et- mektedir. Bu mubaberenin neye dair olacağını takdir. edemez- sem de huva tavassuk eden kar- deşim Mehmsat Gray olduğu için bir şeyler seziyor. gibiyim. Han, küçük oğluna dıkkatle baktı: — Meseli oğlum? Kırm Hanı, oğlunun her şeyi anlad gn darketmişti: — Söyle, söylel. Diligin al- tındaki baklayı çıkar. Saadet Giray, daha ciddi ta- vıp takındı; — Ağabeyim Mehmet Gira- yan tayassutu Dana anlattı ki, Şehzade Ahmetle aranızda ge- çen mahabere ea ştem Şehzade Selim âlçyhindedir. Kırım hanı derhal — ayağa kalkte — Hayır, kat'iyyeni. — Yalnız hanlığ mızın meofaatlerine aittir. — Benim da duymaklığımda mahzur yoksa anlatınız, ben de öğreneyim. Ben de sizin oğlu- nuzum, Han, gene oturdu: — Hakkın var, Sen de öğ- venmelisini. -Oğlum, iyi dinle.. Şehzade Ahmedin bize bir tek- Hifi var. Diyor kit — Satanat işlerine siz karış- mayın. Bitaraf kalın. Buna mu- kabil padişah olduğumda Kın- min istiklâlini iade etmeğe söz . Yani Kirım, Osmanlı dıv.ıuııı bir eyaleti değil, es- kisi gbi müstakil bir hükümet olarık kalacaktır. Bittabi - bu teklif, bizim için çok mühimdir. Ortada, hürriyeti ve istiklâli el- Bu yorda eski mevki ve şere- fini vermek benim yazifem de- ğgil midir? neler seziyorsun * Sonu var - ANANOLU Yeni sene büdcesi! v Daimi encümen top- lantılarına başladı Vilâyet daimi encümeni, vali B. Fazlı Gülecin reisliği altında toplanarak 17 İkincikânunda top Lantılarına başlıyacak olan vilâ- yet umumi meclisine vereceği büdee projesi üzerinde müze- kerelere girişmiştir. Mahtelif da irelerin büdeeleri üzerinde du- rularak yapılması elzem olan işler için tahsisat ayrılacaktır. Daimi encümen akşamları toplanacaktır. —— Nazillide Yılbaşı balosu Naz'lli, 28 (Hususi) — Yıl- başı balosu hazırlıklarına devam edilmektedir. Balo, bu sene çok güzel olacaktır. Bayanlar, Na- zilli fabrikasının basmalarile e- biseler yapmaktadırlar. Baloya bu elbiselerle geleceklerdir. — Kızılay balasu hazırlıkları Manisa, ( Hususi ) — Kızılay faydasına Halkevi salonlarında verilecek olan büyük balonun son hazırlıkları bitmek üzevedir. Bu gün saat 17 de İlbayımız Dokior Lütfü Kırdarın başkan. lğı altında Kızılay Kurumu yö- netim kurulile balo tertip heyeti müşterek bir. toplantı yapmış- lardır. Manisada ses gecesi Manisa, (Hususi) — Halkevi Ar şübesi üyelerinden “teşekkül eden kırk kişilik koro heyeti çalışmalarına devam etmektedir. Pek yakında şehrimizde ilk defa yapılacak olan (Se& geces) a hitte büyük bir alâka ile bek» leniyor. Urlada hırsızlık Kel Hüseyin adliyeye verildi Urlada - hırsızlık yapan Kel Hüseyin tutulmuştur. Üzerinde bazı eşya bulunmuş, tahkikatta bu eşyayı İzmirin Bozyaka mev- kiünde 28 numaralı kahve müs- teciri Aziz oğlu Fevziden çaldır gınt söylemiştir. — Seferihisar köylerindeki okullardan çaldığı duvar - saatleri de meydana çı- karılmış ve Hüseyin adliyeye verilmiştir. vi Halkevi köşesi: 1 — Evimizde Daktilo, Nakış ve Dikiş kursl: açılmıştır. İs- teklilerin İkincikânunda başlıya- cak olan bu kurslara şimdiden kayd olunmaları. 2 — 29/12/937 — Çarşamba günü evimiz sosyal yardım ve Halk dersaneleri komitelerinin top'antısı vardır. B. Titulesko Viyanada tedavi edilecek Bükreş, 28 (Radyo) — Sabık Hariciye Nazın B. Titulesko birdenbire hastalanmış - ve iki gün hiç kimseyi kabul — etme- miştir, Doktorlar, hastalığın art- masile, B. Tituleskonun sesini tamamen kaybetmesi ihtimalin- den end'şe eylemektedirler. Hastalığı çok tehlikeli gören Profesör Dr. Nayman, B. Titu- leskonun derhal Viyanaya git- mesini söylemiş; B. Titulesko da dün gece Viyanaya hareket et- miştir. Orada bir klinikte yata- caktır. Japonya İngilterenin notasına cevab verdi Tokyo, 28 (Radyo) — Ja> ponya Hariciye Nazırı B. Hi- rota, (Lediyer) topçekeri hâdi- sesinden dolayı İngilterenin pro- testosuna cevaben bir mota ver” miştir. B. Hirota, notayı bizzat İn- giliz sefirine vermiştir. Kellog Vilsonun yanına gömüldü Vaşington, 28 (Radyo) — Mü- teveffa Kelloğun cenaze mera- simi dün yapılmıştır. Mütevel- fanın ebedi istirahatgâhı, büyük kilisede, Vilsonun — yanındadır. Yemen imamının oğlu Londra radyosunda söylev vereçek Londra, 28 (Radyo) — Rad- yo şirketik 3 Kânunusaniden sonra, — Londra — radyosunda arapca - noşriyat — başlıyacağını ilân etmiştir. İlk gün, Yemen imamının oğlu bir söylev vere- cektir. Maşado serbest bırakıldı Nevyork, 28 (Radyo) — mi af kanununun kabulü üzerine, bir hastanede nezaret altında bulunan Küba reisicumhuru B. Maşado serbest - birakılmıştır. Bu suretle Maşadonun — iadesi hakkındaki ihtilâf ta neticelen miştir. Gı'zli mukavele yok g;_ oi!m. 28 ( Radyo ) — '0 gazetelerinin, Ja poııyı ile Amerikanın Panay hâdisesini gizli bir mukavele ile hallettiğini yazmaları — üzerine Hariciye Nazın B. Hull beya- natta bulunmuş, Amerika ile Japonya arasında neşredilen no- talardan başka malümattan ha- beri bulunmadığını söy emiştir. Tarzan. Balta değmemış ormanlarda.. 47 — Dünden mabad — İ 1 — Fakat yol kapalı idi; | yolun üzerinde büyük bir arsı | lan kafesi vardı. Tarzan hemen Kızı bir tarala koydu. Kiz burada vakıa emin- di. Fakat kendisi için vaziyet İ| böyle değildi;. kafeste müdhiş bir arslan vardı, ve Tarzana 2 — Arslan ile müdhiş bir boğuşma başladı. Gözleri birer kan çanağına dönmüş olan ars- lan, ne pahaya olursa — olsun Tarzanı parçalamak - istiyordu. Tarzanın — elinde — hançerinden başka bir silâh da yoktu. 3 — Kafes, bir arslanla bo- guşmak için dar — geliyordu. İs- tediği gibi manovra yapamı- yordu. Bu darlık, Tarzanı bir kaç yerinden yaralanmak mec- buriyetinde bıraktı. Arslan da yaralanmış fakat yaralarına rağ- men hâlâ saldırmakta devam ediyordu, 4 — Sonunda Tarzan arslana tam bir hançer Böyle yapmasa, kendisi mıl'ı— volacaktı. Arslan bu darbenin | altında sarsıldı ve olduğu yere | homurdanarak — yıkıldı. — Vakıa tehlikenin büyüğü kaldırılmıştı. Fakat... — Sonu var — 29 Kıvnıııuıwvl Saghk bahisleri Dahili hastalıklar mütohasasımı De M. Şetki Uğaur diyor kü Vaktinden evel ihti. yarlığa karşı savaş Tansiyonun yüksek olması se. bebile kan damarlarının katları şişor, katılaşır ve hücreleri bür zülürler, elâstikiyetlerini kaybe» derler ve katılaşırlar. Bu neye benzer biliyor musu- nuz? Eski bir lâstik boruda o duğu gibi çatlamalar yüz gös terir; burada tansiyonda iç ta« bakayı tazyik ederek diışarıya doğru çatlaklar yapmış olur. Husule gelen bu çatlaklardan kan suyu sızar. Bu kan suyu lenf denilen be- yaz kan damarlarile tekrar emi- lir ve deverana karışır, lâkin elâstiki örgü kan suyundan yağ- lan süzerek iç tabakada yığar ve kan damarının cidarında kü- çük yağ depaları teşekkül eder. Bu yağ depoları da kandaki ki- reç tozlarile kireçleşirler - ve plâklar şeklinde döşeyerek kan damarlarını kanburlaştırırlar. Baş | langıcında bu kireç plâkları | üzerinde iç tabaka henüz te. mam bozulmamış ise de bu da yavaş yavaş bu suretle elâstiki Üiflerini bozar ve yerine de ki- reç girmiş olur. Böylece bütün kan damarları elâstikiyetini kay- beder, sertleşir, darlaşır ve kor lâyca kırılabilir bir hale gelmiş olur. Vücud makinesinde en im €e kan damarları bile ayni şe- kilde darlaşırlar ve hatta kireç kitleleri ile tıkanırlar. İşte kan deveranı bu darlaşma sebebile teşevvüşe uğrar ve kan damarı katılaşması meydana çıkar ve bundan sonra da hayatı tehdid eden bir çok tehlikeli arızalar meydana gelir. * Sonü Yur - ı Nöbetçi eczahaneler Bu gece Başdurakta Sıhhat, Karataşta B. Habif, Tilkilikte Yeni İzmir, Irgadpazarında Asri, Güzelyerde Afiyet eczaneleri nübetçidirler, Von Bek Tayyare ile Mısırdan Atinaya vardı Balgrad, 28 (Radyo) — Ab man erkâmı harbiyci - umumiye reisi Van Bek, bu gün tayyare ile Mısırdan Atinaya gelmiştir. Nevyoark para bor. sasında yeni bir pan'k daha Belgrad, 28 (Radyo) — Neve yorktan haber verildiğine göre, Nevyork esham ve tahvilât bor- sasında bu gün yeniden panik olmuştur. Fiatler — görülmemiş derecede düşmektedir. İki tren çarpıştı Belgrad, 28 (Radyo) — Mo ter yakınında Velegende - iki marşandiz çarpışmıştır. Bir ateşçi ölmüş, dört memur yaralanmış- tır. Zarar 500:bin . dinardır. TAKVİM Rumi - 143 Kânanoevel 16 Kânunuevel 1 29 : 3 ? Çarşamba Arabi - 1355 Şeval 25 aIW aa OÇEL 12403 Meni Leşğe | Yü OAt adar roeme K ÂR K şazammmsız | EKE YESELEFCERES DEFSERE &5 2F3 ÜRET YArYER AitLlE: g Etd Sre5z3