23 Für onuerel ğ Yazan: Alekıaııdr Dâma Sent Sulpis meydanına gelinceye kadar hiç dur- mamışlardı. Buraya gelince Dartanyan sordu — Bu meselenin sebebini de biliyor mu? Diye Mm. Bonasyö camı sıkı- lır bir halde sordu. — Zannederim ki siyasi bir sebebe atfediliyordu. — Ben de evvelâ öyle zannet- miştim, fakat şimdi tamamile onun düşündüğü gibi olduğunu görüyorum. Şu halde hayatım, Bonasyö benim hakkımda baş- ka şüpheler beslemedi demek? — Hiç bir zaman. Madam, » sizin dirayetiniz. ve hususile aşkınızla iftihar ediyordu. Güzel ve genç kadının pem- be dudak arında ikinci bir - te- bessüm belirmişti. Dartanyan sözünde devam etti: — Fakat nasıl kaçabildiniz? — Beni bir dakika yalnız bı- rakmalarından istifade ott m. Kaçırlmış bulandağumun bu sabah farkına varabildiğim için yatak çarşaflarımın yardımı ile, pencereden sokağa indim; son- ra, kocamın evde bulunacağını düşünerek koşa koşa buraya geldim... — Himayesine sığınmak için, teğil mi? — Öhi Zavallı adam! Beni Mnüdafaadan âciz olduğumu pek güzel bilirdim; ancak, başka su- Tetle yardımı dokunacağını düşü- nerek haber vermeğe gelmiştim. — Neyi? — Oh! Bu bana ait bir sır MemReirleln. söyliyemem,. — Cesaretimi affediniz, Mm. mademki sizi kurtardım, size akıl Ööğretmek te vazilemdir. Bundan başka, biribirimize sır tevdi edecek münasip bir yerde bulunmadığımızı da görüyorum, Kaçırdığım adamlar yanlarına başkalarını da alarak gelebilir: ler, eğer bizi buzada bulurlarsa mahvoluruz. Üç arkadaşıma ha- ber gönderdim amma evde bu- lunacaklarını kim bilir? — Evet, evetl Hakkınız - var, kaçalım! Hayatımızı kurtaralım. Bu sözleri söylerken Dartan- yanın koluna girmiş olarak onu kapıya doğru çekiyordu. damır BİZA Alacağı Frzovikten bu telgraf Tem- Mmuzun sekizinci günü çekilmştir. Bu içtimat takviye etmek üzere ayni günde İstanbula yakın ve #nbul yolu üzerinde bulun- ması dolayısile ehemmiyetli bir mevki ve mutasarrıflık merkezi olan Serezden de mutasarrıf Re- şid imzasile: Kanunu esasinin ilânını, aksi takdirde İstanbula doğru yapı- lacak yürüyüşte dökülecek kan- ların mesuliyeti milletin bu hak- kını vermiyenlere raci olacağını zikreden pek ateşin kalem ile yazılı bir telgraf çekildiği — gibi ertesi gün de Manastır ve S lânikten ayni mealde te'g ailar çek:lmişti. Bu hâdiseler olur iken Selâ- nikte bir iki hafiye vak'a'arı olmuş Manastırda da inkılâbın Şaheserlerinden sayılan muaz- zam bir harcket yaplmıştı. — Fakat nereye kaçacağ 1? Nasıl kurtulacağız?... — Önce bu evden çıkalım: sokağa çıkınca düşünürüz.. Bunun üzerne genç kadınla delikanlı, arkalarından kapıyı kapamak z.hmetini bile almıya- rak, koşa koşa Fossoyö soka- ğına indiler, Fossö Mösyö lö Prens sokağına saptılar. Sent Sulpis meydanına gelin- ciye kadar hiç durmamışlardı. Buraya gelince Dartanyan sordu: — Şimdi ne yapacağız, sizi nereye götürmeki ğimi stersi- niz? — Size ne ce-vap verebilece- gimi hiç bilemiyorum; önce ar- zum kocam vasıtasle M. dö la Porta haber göndermekti ki, son Üç gün zarfında Luvr sa- rayında o'up biten şeyleri ve benim saraya gitmekliğimde bir tehlike olup olmadığını ancak ondan öğrenebilirdik.. t, ben gidip haber verebilirim. — Bunu yapabileceğinize şüp- he yök; yalnız bir nokta var ki, o da M. Banasyö sarayda tak nınmış olduğu için içeriye - gir- mesine müsaade edeceklerdir; ha buki sizi tan madıkları için size kapı açmazlar, — Ohl! Adam sen del Luvr kapılarının birinde size sadık bir kapıcı bulunduğuna şüphe olmadığı cihetle bana verece- iniz bir parola ile gi, Bir Mad ımp Bonıi)öx—nâ—kmgl'r tavırla delikanlının yüzüne bak- tı. Dedi ki: — Size bu parolayı verirsem onu bir kere kullandıktan son ra unutacağınıza Ssöz verir mi-s siniz? — Şerefim üzerine söz veri- rim! Asaletimle temin ederim! Diye Dartanyan bu sözleri o derece keskin bir sesle söyle- mişti ki, doğruluğundan kimse şüphe edemerzdi. — Pek âlü, size inanıyorum; cesur bir. delikanlı görünüyor. sunuz; bundan başka, saadetiniz fedakârlığınıza bağlıdır. — Hiç bir vakit beklemiye- Jandarma zabitlerinden — yüz- başı Bahaeddin kasırga dalgaları gibi biribir ardınca gelen ve her gelişinde |daha fazla kaba- ran ve kuvvetlenen inkılâp ha- reketlerini havsalasının da> çer- çevesine sığlıramamış olmalı ki Jandarma tensık zabitanından Rus heyeti reisi olan mirâlaya verdiği rapordat Bir kaç zamandanberi şurada burada tahaddüs eden vekayiin hedef ve gayesi kanunu esasinin ilânile meşruti idarenin teessü- sünden ibaret olduğu beyan edil- dikten sonra bu gaye muvalfakı- yetle neticelendiği takdirde ser- best kalacak ahzarı milletin ha- lile Rus aleyhdarlığına çalışa- cakları pek aşikâr bir keyfiyet olmasından bu muzir efalin ta- hakkukundan evel önüne geçil. mesinden bahsedilerek Rusyanın dikkat nazarının celp edilmesi rek sirf krala hizmet ve — krali- çeyi memnun etmek maksadile fedakârlığımı göstereceğim; son- ra da sizin dostluğunuzu ka- zanmak için. — Ya ben?... Siz bunlarla Uğraşırken ben nerede — kalaca- ğın? — M. dö la Portun gelip si- Z görebleceği hiç bir ahbap evi blm yor musunuz? — Hayır, itimat edecek kim- seyi tanım yorum. Dartanyen sözünü kesti: — Durunuz, dedi; A'osun evi evarında — bulunuyoruz! — Evet onuün evi şurasıdır. — A'os kimdr? — Bir ahbab m. — Fakat, evde bulunur da beni görürse? — O evinde değildir ve sizi onun apartmanına koyduktan son- ra anahtarı âalıp gideriml. — Ya gelirse? — Ohl O gelmez; gelecek olsa bile benim bir madam ge- tirip a&partmanına — bıraktığımı söylerler. — Fakat ,bunu 5 İstemiyerok, razı olacağımı anlarsınız! — Bundan size ne gelebi- ir?... Sizi kimse tanımaz; bun: dan başka, bulunduğumuz vazi- iyet-çok ince, düşündekliğimide müsait değildir.. — Haydi, o halde, ahbabr nizin evine gidelim; evi nerede? eee İki â i Raru kağında. — Haydi, öyleysel İkisi yola düzüldüler. Dartan- yanın tahmini veçhile Atos evin- de yoktu; mutat veçhile aile halkı gibi kendisine verilen anahtarı alıp merdivenleri çıktı ve evelce tarif etmiş olduğu- muz küçük apartımana Mm. Bo- nasyöyü soktu — Burada eviniz gibi oturu- nuz, kapiyı içerden — kilitleyip beni bekleyiniz ve şöyle, ikisi birâbir peşine$ kuvvetli ve biri de bir az fasılalı ve yavaşça ol- mak üzere, kapıya üç defa vu- rulmadıkça kimseye açmayınız. — Çok güzel, şimdi sıra be- Inkılâb hatıralarından ihsanların tatlı hülyalarile Kristal gazinosuna gıden Kad- ri bey hem içiyor ve hem de hulyalanna vüsat veriyordu talebine kadar gid Imişti. Bu da başka türlü zehir sa- çan br yılandı. Padişaha dost- luk ve sadakat için çalışan gü- ruhtan daha ziyade lânete ve nefrete lâyık olmuştu. Çok geç- medi cezayı sezasını buldu. Bir akşamın alacakaranlığında Se- lânik hükümet konağı civarında oturan — Yüzbaşı Bahaeddinin kapısı çalındı ve kapıyı açan bu adama sıkılan iki kurşun müstahak olduğu cezayı vermiş sokak kapsının önüne yığıver- mişti. Askeri — Kaymakamlarından Kaymakam Kadri bey adında bir. bize çektiği bir te'graf üze- rine İstaabula gitmek için Se lâniğe gelmişti. Yıldız sarayında Sultan Hamide neler söylemiye- cektir. Ve en nihayet terfi ede- cek, ihsanı şahanelere garkola- caktı. İsyan ne demekti. Padi- Kai 'e L mm , —ummmner nn a a eee aç Haik Diyor ki: || Çelikkaya sokağındaki lüğım. Mısırlı caddesinde Çelikkaya sokağı vardır. Bu sokak aşağıya doğru Halil Rifat paşa cadde- sinde nihayet bulmaktadır. Bundan bir müddet evel be- lediye tarafından sokakta lâğım teşkilâtı yapılmağa başlanmış fa- kat iş ters tutulmuş; yarıya ka- dar yapılan lâğım, bu gün mo- loz'arla dolmuştur. Sebebi şudur; Bu lâğım yukarıdan aşağıya doğru yapı'acaktı. Ha büki aşar Kıdan yukarıya doğru yapılmağa başlandı. Yığan yağmur suları- irdiği molozla da aşağı- ya doğru imrec na tamam olan lâğ mı tamamile kapadı.. Di eğimiz şudur: Eğer bu lâ: Kım yakın zamanda tamamlan- mazsa, yapılan kısım harap ola- cak ve sarledilen paralar da havaya uçacaktır. ilktısadi hareketler | üzüm satışları arttı Fakat fiatlerde düşüklük vardır. İncir satışlari da azdır. i haltalk satışlar, | nuna kadar olan devrede ise id- bilhassa üzüm üzerine hararetli | halâtımız, 90,222,000 lira olup geçmiştir. Diğer mahsuller, ge- | 1935 ve 1936 senelerinin on çen baktaki fiatlerini mubafaza | aylık müddetleri sonunda takri- etiğiş, incir üzerine bu hakta da | ben 75 milyon lira etrafında top- az işler yapılmış, zeytinyağı | lanan iki senaelik idhalâta nis- muameles kaydedilmemiştir. betle & 19,23 fazladır. Bu hata borsada satılan racatımız — ise 92,931,000 üzüm mikdarı 11191 çuvaldır ki, | liraya baliğ olmuş ve 1936 nın geçen hafta satışlarından beş | ayni devresine nazaran * 12,18, bin çuval kadar fazladır. Fiat- | 1935 şe nazaran *6 36 ve 1934 € lerde, bazı numaralar üzerinde | nazaran da 96 42 nisbetinde bir 25 santim düşüklük görülmüştür. | fazlalık arzetmekte bulunmuştur. Son gün” satışlarında — fiatler Ön aylık — diş ticaret kiyme- şöyledir: tine (İthalât 4 ihracat) gel nce, 21/12/937 çekirdeksiz. üzüm | geçen senelerin ayni devreleri orta fiati | nazanı itibare alındığı takdirde, Fikret Adil ( N,, 7 12.50 — | 1936 senesine nazaran *4615,5, S l.hl- No. 8 13.25 1935 & nazaran 9627,6, 1934 e alıhlı No. : 14.00 nazaran 9633,2 ve 1933 e naza- gan l A SAA 15.00 ran da *9639,1, nisbetinde bir Pa'" şonye!." b'tt," Noe. (İi 18.00 artışla — son altı senenin en Şehirde hoparlör | NWo. 12 23.00 rakamı — olmak - üzere yüksek 183,153,000 liraya baliğ ok muştur. İlkteşrin sonunda ticaret mu- vazenesi — 2,709,000 liralık bir 21/12/937 akşamına kadar borsada 179,482,5 çuval üzüm satılmıştır. Pamuk: teşkilâtı Salhli, (Hususi) — Kazamız dahilinde Parti ocak konımlıı sona ermiştir. M tal mü: hallesi kongresinde ilelıleı tes | — Pamuk fiatlerinde de bu haf. | ihracat fazlasile lehimizde ka- bit edlmiş, samimi hasbıhaller- | ta düşüklük görülmüştür. Ge- | panmıştır. de bulunulmuştur. Yeni yönku- | çen hafta 35 kuruşa kadar yük- Allah 'b_ rul üyeliklerine Rıdvan Aşkın, | selen pamuk, bu hafta 31-31,75 dahabada vardı Ziya Güngör, Ahmet Muhtar, | kuruştan müuamele görmüştür. Paris, 22 (Radyo) — Kadın tayyareci — Merizablis, — bugün Allahabada muvasalat etmiştir, Halkevi kogesi Halkevinde okuma Sıtkı Arıkan, Saâmi Soyak; mü- messilliklere de Rıdvan Aşkın ile Sıtkı Arıkan seçilmişlerdr. Hoparlör teşkilâte Salihli kazası dahilinde hopar- Tör teşkilâtı yapilmiş ve merker Halkevi olmak üzere üç yere hoparlörler konmuştur. Bu su- retle Halkevinde verilen söylev, kanfer: her rafta 3=|eneb!|mhed ö Gürbüzler maçı Salihli Gürbüzler takımı Ak- hisara giderek, Balıkesirli üç oyuncu ile takviye edilmiş Ak- hisar takımile bir maç yapmış- tır. Müsabaka, Salihli Gürbür- ler takımının 4-2” mağlübiyetile neticelenmiştir. Ayni takım, re- Pamuk çekirdeği fiatleri 2,40 dir. Buğday: Buğday satışları, geçen haf takinin aynid r. Fiatlerde de fark yok gibidir. 'Son satışlar, 6,125 kuruş üzerinden olmuştur. kursları On aylık dış tica- 1 — Dumlupınar, Şehitfadı, e TFetimiz , ... | Halitbey, / Karataş, | Keçeciler İthalât[oı ihracdita okulları ile cezaevinde hiç oku- yup yarzma bilmiyenlerle, ilk büyük farklar var | tahsilini yapmıyan — yurttaşlara 1937 âalü “İlkteğrim ayılr Halk dershaneleri. da idhalâtımız 10,954,000, ihrar 2 — Dumlupınar — okulunda catımız ise 15,819,000 lira olup Almanca, Fransızca, İngilizce dış ticaret yekânu 26,773,000 gibi yabancı dil kursları. İlatiliseli hareerden ğ 3 — Dumlupınar — okulunda Lise tahsilini tamamlıyamıyan- i 4,865, lira ile lehimi: mahsı vanş için iki hafta sonra buraya | kananmatar' Dü gözriem bi gelecektir. Sene başından — İlkteşrin s0- | ları. nim; Size vereceğim emirleri 5 — Halkevinde bayan ve dinleyiniz!. rsa baylara mahsus daktilo ve yalı — Çok dikkatle dinliyorum. 22-12.937 nız bayanlara mahsus nakış ve — Luvr sarayının Löşel 80- Üzüm satışları Gikiş kuruları açılmıştır. $ kağındaki kapısına giderek Jer- || Ç. Alıcı W çi Glk4 H.ik d'"h'n.ek." ,'I. men' diye sorunuz. 3 İnbisar idaresi $ — 13 754 Yabancıdil kuraları İkinciteşrim 18 Jiro veşüre. 13 80 14 5i|İ “e Paslamıstır. Z 260 Ü. Kurumu 1225 15 Hee No ZĞN Giş ll 48 9. Golüğl- *'g''dori'des |) Yaslamıda ylbeşında | asliyete l33 P. Pama> 15 30 ma3.7sl Fti y 997 Yekün ery Maföridaktile (klap İ179492 Eski satış kıı'ıl.ın için Halkevine, riyaziye (180489 Umum> yekün ve diğer dersler ve kurslar için İncir satışları dı Duı:lıpınu ln.ıöğremınli- Aka K.S. K s İi Yize müracsal ediniz. gaha kağği gelmıkolııı;ey midir, 656 Ş. Remsi 5 S S:g r"'“avhzfl Bunların — hepsi i lkevinin sizin icin hazırla. kökitlii bilmîı:e:l:ı:ı_:ı::ıdîıe 89 P. Paci 325 3 25f dığı bü kiymetli firsatı kaçın Alacağı ihsanların tatlı hulyalar 74 B. Alazraki M ııııy;;ı. Ih b l Tramada T ü Ka ; : 'alkevinde kon. z feranslar gâzinosuna giden Kadri bey hem içiyor ve hem do hulyala- rına vüsat veriyordu. Vakit geç olmuştu. Bir azda dolaşmak lâzımdı. Gazinoya ya- kın ve denize nazır bir bar S Esnaf Ban. 750 7 1893 Yekün 1 — 24112937 Cuma günü saât 17 de Evimiz Dil, Tarih, Edebiyat komitesi üyelerinden Kâzım Gürpınar tarafından pisi. | kolojk gayri tabülikler ve se. 22-12-937 üzüm orta fiatleri: bebleri hakkında bir konlerans Ni Tz M'a3 vardı. Orada da vakit geçirmek || —— — 8— 13 00 a maızosı P hoş Olacaktı. Garsonla hesabı ) u .12..; 16.30 da .Kııım bin kesti ve kapıdan sallana sallana 10 15 2S İ ;;Jobıyıl öğretmeni IZS. ğuî:: çıktı. 110 TETER man tarafından Sârt harabeleri Doksan dokozuncu bölükten 12 22 75 hakkında bir konferans veril Abdülkadir Bey bunun arkasına Zahire satışları cektir. N takılmıştı. Gazinoyu henüz geç- (| ©- Cinsi y 3 — 23.12.937 Perşembe gü: mişlerdi. Dan diye bir silâh pat- ladı. Kadri Bey yerlere yuvar- landı. nü saat 16 da Köycüler ve saat 1630 da Kitabsâaray ve Yayım komiteleri toplantısı olduğu ilân oet ilir — Sonu var —