KARA KORSANLAR ŞEFİ Dilber kadın korsan Aşktan başka kuvvete başeğmiyen deniz N1 — kızının maceraları... Nakıli: Faik Şemseddin BENLİOĞLU a— Karasakalın davetine, Meri ilk olarak: “Ben! Ben!..,, diye muvafakat cevabını verdi Lostromo — Allah nmiş olsun, verse de Karasakal ev belki bu sayede vahşeti bir az daha az olur. taraftan len korsan gemisine bakıyorlar, bir taraftan da kap: tanların muhaveresini - dinliyor- lardı. sözlerini Onlar da — lostromonun tasdik ettiler, ve: — Karasakala bir kaç litre Keyfi artar; bel- ki de bize hiç bir fenalık yap- maz! Dediler. viski verelim.. İkinci kaptan omuzlarını silkti, vet — Teslim olmağa lüzum yok- Dedi. Bizi kendisi zabtede- cektir. Eğer öldürülmezsek, o da bizim caktır. Karasakalın gemisi fazla sür- ti sayesinde, “Mavi yıldız, ge- sine çabukça yaklaştı. Kor- san gemisinden bir sandal indi- rildi ve “Mavi yıldız, a doğru emeğe başladı. Bu sandalda bir çok fakat silâhsız insan vardı. “Mavi yıldız, gemisine ilk çıkan adam, Karasakal Blak Bird idi. Herifin görünüşü ve kıyafeti Meriyi bir az ürküdür gibi oldu. tur. için bir talih eseri ola- dine utandı ve kendisini sür- ale topladı. Maamafih korsan- ların reisinin kıyateti — cidden korkunçidir Orta boylu olmak- la beraber cadı gibi iri yapılı bir adamdı. Elleri — sanki bir fırın küreği, kafası kocaman bir su fıçısı gibi idi, Vakıa, Fran- sız bahriyelileri kıyafetin giyin- Fakat baştan Herifin — sık, koyu siyah bir sakalı da vardı. Bu koyu ve sık haydu- miş bulunuyordu. başa silâhlı idi. sakal, dun şöyle böyle bütün göğsünü | kapatıyordu. Karasakalın sağ ve solunda iki korkunç adam daha vardı. Bunların ve her birinin elinde bir meş'ale bulunuyordu. .“. İkinci kaptan, yanında bulu- nan Meriye: — Bu meş'aleler, Karasakalın gemimize ateş — vermeğe olduğunu bildirmek için'dir.Dedi. Meri, büyük bir hayretle ve bir az da fakdirle bakıyordu. Geminin gü- Vertesinde ağır, ağır ve ayakla- hazır, | bu korkunç — hayduda | | tayfa daha korsanlara küvvetli vu- elinde de kor- Ba'tanın kısmı parıl, parıl parlıyor Karasakal birinci kaptanı rıne yere kuvvetli, rarak filerlerken kunx bir balta vardı. diz çökmeğe icbar ettikten sonra çirkin bir kahkaha ile: Bu mektir © büyüklere hürmet de- um.. unutma. Hele şimdi söyle ba- kalım.. Ambarlarında Ha.. Hepinize haber Hangniz yerinden bu balta ile vuracağ mi. Diye bağırdı Mavi yıldız ları ve tayfaları tamamen hare- ketsiz korkularından di. Diğer korsanlar gemiyi araş- tırmağa baş'ladılar. Araştırma bitince, bir korsan, Karasakala gördüklerini bildirdi Karasakal, bu şifahi rapordan ne var?, vereyim. kımıldarsa, boynunu hemen nisinin — yolcu- durdular. Br çoğu da ne yapacaklarını şaşırmışla memnun olmamış g bi göründü. Fakat yolculara ve tayfalara ba- | karak, gök gürler gibi bir sesle: — İçinizden benimle beraber gelecek kim vardır? Yalnız genç cesur küvvetli ve insanlar isterim salaklara ihtiyacım yoktur, diye | bağırdı. Meri bu hâlinden kendi ken- Meri bu hitapla sanki manya- tize olmuş gibi ileri — Ben, gele bağırdı. Karasakal, bu baydut namze- dine şöyle bir baktı ve memnun bir tavırla: — Pek âlâl, gell. Dedi. Meriden sonra lostro ve dört katıldı- bir kaç kişi daha ği halde, Karasa- kal bunları kabul etmedi; — B(nım gemim miskinler ; kartal gibi ce- ben Fakat mü acaat et lar. yuvası değ sur, atak, parçalayıcı mahlüklara | ihtiyacım vardır! Bize “talih pe- şinde koşan asilzadeler, derler! Dedi. Karasakal *Mavi yıldız,, duysa aldı; o kadar k ve yolcuların sade üstl kaldı. *Karasakalın gem sine nakledil- diler, Bundan yolcular ve tayfalar sandallara bindirildi. Karasakal bunlara: — Burada den bundan gem sinde ne bul- sonra, mici Diğerleri hep elbiseleri sonra niz emin değil- Romam “Amerika Cumhurreisi M. Ruzvelt Faik Şemseddin Benlioğlu deik eee İ v sanancar d Yaza: Çevireı Tefrika Numarası; 24 Doktor, Jim Blakın kulağına *ilerek: — Size şunu söyliyebilirim ki Snim ameliyat salonum ve kli- Tüği, a | Üğim alât ve edevatı tasavvur ğj h Onabilecek derecenin fevkinde | Bükemmeldir. Her an için fan- €&te hazır ve muktedirdir. Has- A bakıcılarım da hep diplomalı Usta insanlardır. Snun için Nevyorka dönmez- €vel yarın sabah hastaneyi ı;'î'enm tavsiye ederim. Maa- li SiZi uzun müddet rahatsız ısuuıı;omm.. len — Pek ölâ. mizi sanıyorum. Doktor çıktı Yalnız kalan Jim, indirdi, kapıyı da anahtarı yastığın Anlaşabileceği- perdeleri kilitliyerek altına koydu. | İhtiyatlı harket etmek mecbu- İ riyetinde idi; hiç olmazsa para- sinin emniyet âltında gunu - bilmek isterdi. Yağmur dışarıda hâlâ devam ediyordu. Jim bir az - sonra uyudu. Model ararken Aradan iki ay geçtiği halde bulundu- Sen bu vazifeyi | Bizimle beraber | | dir. Nerede ise fırtına - tüzgâr: ları başlar. Buradan çabuk uzak- laşınız.. Dedi. “Mavi yıldız, n tayfaları ve olcaları sandallar içinde uzak- * laşırlarken Karasakal: halde doğduğu gün doğmuş talihli in- sanlardır. Çünkü iyiliğime, önüme — Bunlar her İsanın iyi ve keyifli oldi Dedi. Ve sonra, adamlarından biri- m gün çıktılar. sine: — Rakam gem'ye dönec bak. Ben Sen de bu niyi sevk ve idare edeceksin. zaman Şi ettir. bana Limanımıza - vardığımız di Ha., yeni adamlarımıza yemin Dedi. — Sonu var — Çeşidl!i Cimter Bunlar, manası bilin. meden alınmış olan soyadlarıdır Dün ikinci sulhceza mahke- mesinde bir hakaret davasının ; > adını ririz. di mek lâzım! soyadları duruşması sırasında hâkim Naci Erel kadın şahidlerden b risine sordu: — Soyadınız nedir? — Cimter.. — Ne demektir. bu? — Vallahi bilmiyorum! Ayni davada dinlenen di bir kadın şahid Bayan Mür vete sordu: — Senin soyadın nedir? — Cimtayl — Bir üçüncüsünü çağırırsak Cimat falan diyecek. Geçenler- de gördüğüm bir davada bir suçlu da kendisinin soyadının Katır olduğunu söylemişti. Ne- dir bır adlar? Devlel çıkard ği soyadı kanunile böyle en isimleri kabul etmiyor. Bu le bir kanundur ki, ald ğınız dları ahfaddan ahfada dev- geçecektir. lamadınız. mı? — Bulamadık. Bunu buldu- ğumuza çok şükür, bayım. Bu h incaya kadar neler çek- or musunuz? müst-h- İyi bir isim bu- — O ciheti bilmem, fakat bu çeşid adları hükümet bilâhare kaldıracak ve başka bir soyadı takacaktır. Dava, hakarete aiddir. Şahid- lerin celbine karar verilm ştir. Jum hâlâ klinikte idi. Bu iki ay bir nevi ölüm ayları olmuştu. Jim Biak artık yok olmak üzere, yerine yeni bir * şahsi- yet kam oluyordu. Jim, bu müessesenin yüz de- | ğiştirmek hususunda bulunmaz ve en yüksek bir müessese ol- duğunu anlamıştı. Cıhanın dört tarafından buraya gelmiş ve şe- kil değiştirmiş insanlar vardı. Jim, müessesenin hakiki vazi: yeti hakkında da nereye müra- caat etmiş ise müsbet cevap al- mış idi. Bundan sonra da, doktor Grim: hav ile uzun bir müddet mü- zakeratta bulunmuştu. Çok uzun süren bu müzakerenin sonunda doktor: — Şimdi, sizin de bana, be: nim size gösterdiğim gibi emni- yet ve itimat göstermeniz Tâzınr dır, demişti. Fakat Jim korku- yordu. Bunun için demişti ki: — Admelbyata- kemien başlâ- M ühim bir seyahat B. Lanzburı, Prag, Vaşova ve Viyanaya gidiyor.. 27 (Radyo) B. gelecek ayın 9 zunda mahsusa Prag, Viyanaya Londra, Lanzburi, salâhiyeti Varşova $ gitmek Bu seya- ve üzere yola çıkacaktır. hate, büyük ehemmiyet mektedir. B. Lanzburi, Pragda iki gün kalacak, Çekoslovakya cumhur- reisi B. Benesle Başbakan B. Milan Hodzayı ziyaret edecektir. Sofyada Komünistler tevkif edildi Sofya, 27 (Radyo) — Bulgar zabıtası. komünist partisi idare meclisi azasını yakalamış hepsini tevkif etmiştir. Sofyadaki komünist partisinin, senede Moskovadan üç milyon leva tahsisat aldığı sabit ol- muştur. veril- ve Havanada seylâp felâketi 27 (Radyo) — Or- yente havalisine yağan şiddetli ve çok sürekli yağmurlar, büyük zararlar vermiştir. Meyvalar ve şeker kamışları mahvolmuştur. Sellerden on bir kişi boğuk muştur. Bunlardan başka 10 kişi kaybolmuş, 18 kişi de yaralan- mıştır. Yağmur, şiddetle devam etmektedir. Binlerce halk açıkta bulunuyor. Havana, Yunan kralı Şerefine Londrada büyük bir ziyafet veril. Londra, 27 (Radyo) — İngi- liz-Yunan muhibler cemiyeti şe- refme bü gün Yunan kralı İkin- ci Jorj şerefine büyük bir ziya- fet verilmiştir. Lord Renel, | vermiştir. Ziyafette, kolonisinin uzun bir söylev Londradaki Yunan yüksek şahsiyetleri hazır. bulunmuşlardır. İzmit nümune fidanlığı İzmit, 27 (AA) — Vilâye- | timiz nümune fidanlığında bu sene 41591 adet muhtelif aşılı meyva fıdanı ile 335,425 adet muhtelif aşısız meyvalı meyva- sız fidan yetiştirilmiştir. Bu fi- danlar çok ucuz — faatlerle vilâ- yetimiz halkına dağıtılmağa baş: lanmıştır. Fenni bir terbiye ve şartlar içinde yetiştirilen bu fi- danlara — halkın pek " fazladır. rağbeti mak benim için mümkün değil- dir, benim hedefim dahilinde, beni başka bir kimseye kısa bir müddet içinde benzetmeniz lâzım gelecektir. — Meselâ, istiyorsunuz? — Beni de düşündüren nokta budur. — Bir model mi istiyorsunuz yoksa? — Evet.. — Bu modeli buluncaya ka- dar, yani ne kadar zaman daha bekliyelim? — Bir müddet tayin edemem ki, bu müddet zarfında bana klinikte kalmak müsaadesini ve- recek misiniz? Doktor ayağa kalktı. Cidden şaşırmış bir halde idi. Sonra Jimi omuzlarından — tutarak: — Hayır Bürton, hayır! mişti. Ve bu syretle Jime kapı d şarı olmak- düğmüştü. kime benzemek de- tırmıya devam şington, 27 (A.A.) — Rei- sicamhur Ruzvelt en ziyade sev- diği açık denizde olta ile balık avına çıkmak üzere bu gün bu: radan ayrılacaktır. | Gazetecilere beyanatta Ame- rikanın Japon-Çin ihtilâfında as- | la tavassutta bulu'ımnk fikrinde ! M. Alber Saro Paris, 27 (Radyo) — Fransız kabinesi, bugün Eliza sarayında cumhur reisinin riyaseti altında toplanmış ve yarın Londraya hareket edecek olan B. Şotanla Hariciye Delbosun seyahatleri tetkikatta bulunmuştur. İçtimadan resmi bir tebliğde, Başvekil | Nazını B. etrafında sonra — neşrolunan şimali Afri- kada yapılması lâzımgelen geniş ıslahat hakkında B. Saro tara- fından verilen tetkik edlerek tasvib olunduğu bildi- rilmekte ve bu projeden dolayı B. Alber Saro tebrik edil- mektedir, projenin, Jim, bu maceranın ilk anın- dan itibaren bir şahs'yet bulmak | ve bir de macera vücude getir- mek lüzumuna şiddetle kani ol mMüştu. Ve Bruklindeki odasında bay Bürton adı altında hususi bir detektif bulmuş ve ona, bol üc- | ret ve mükâfat mukabilinde şu vazileyi vermişti: — Bana kalp hastalığına müb- telâ ve çok yaşamıyacak - bir | adam bulacaksın. Bu adamın işten çekilmiş ve bir az iradı | olması lâzımdır. Fakat mazisi | temiz olacak, hiç bir akrabası bulunmıyacaktır. Bu taharriyat ve vazifeden bulacağın adamın hiç bir malümatı - olmiyacaktır. Bunu sür'atle bulacak ve bana adresime bildireceksin Bay Fransis Karler Jim her gün bir sürü rapor alıyor, bunun için de bir çok masraf veriyor, fakat namzetle- | rin hepsinde Köşa gitmiyecek | B. Ruzvelt, açık denizlerde dolaşacak | resmi zb6 Teşrisanini Reisicumhur: Amerika, sulh çarelerım uaraş edecek. Diyor.. M. Ruzvelt balık avında olmadığını söylemiş ve gazete- cilerin Pasifik konferansının te- hiri üzerine Amerikanın ne yar | pacağı sualine de: Amerika sulh çarelerini âraş- tırmağa devam edecektir, de- mişt Fransız kabinesi Eliza sarayında toplandı Alber Saronu'ı, şıma!î Afrika hakkındaki projesi tasvip olundu.. Arnavutlukta İstiklâl bayramı devam ediyor Tiran, 27 (Radyo) — Arna- vutluk İstiklâl bayramı devam ediyor. Yarın, büyük bir. geçid yapılacak ve mütcakıben büyük bir ziyafet verilecektir. Tiran, 27 (Radyo) — Yunan donanma kumandanı Amiral Sa- kelariyo, bu gün buraya gelmiş ve istiklâl hazır temsil şenliklerinde bulunarak — Yunanistanı eylemiştir. Bu gün istiklâl sergisi açılmış ve mütcakıben prenes Müzey- yenin riyasetinde Arnavud kızları büyük jimnastikler yapmıştır. Hariciye Nazın Ekrem Liye- hoda tarafından bir süvare dip- lomatik verilmiştir. İsviçre Mason localarını kaldıracak mı?... Berlin, 27 (Radyo) — İsviçre temel yasasının 58 inci madde- sine tevfikan İsviçredeki mason localarının kaldırılıp kaldırılma- ması hakkında halkın reyine mü- racaat olunmuştur. Bu münase- betle yarın, bütün İsviçrede re- yiam usulile halkın kanaati teş- pit olunacaktır, 4 C TekrTORM aN bir iki nokta zuhur ediyordu. On beş gün süren bir araş- tırmadan sonra doktor Grimhav Şikagodan şu mektubu aldı: * İstediğiniz adamı bulduk. Adı da Fransis Karterdir. Bir zamanlar Sen Lüide maruf bir borsa simsarı ve sarraf idi. Kalp hastahığına mübtelâdır; bu se- beple hayatı da tchlikededir. Bu hastalık ünden kendisini sat- mağa mecbur kalmaktadır. Aslen Kanadalıdır; fakat çok | senelerdenberi burada yaşamak- tadır, karısı ölmüştür, çocuğu olmadığı gibi akrabası da yok- tur. Bay Karterin - 200,000 do- larlık bir serveti olduğu anlaşıl- miştır. Ölümünü beklemektedir., Bu mektuba bir çok ta evrakı müsbite raptedilmişti, Hasılı, Karter, benzemek isted ği del idi. — Devüm evecek — Jim Blakın tam bir mo-