kes illerine doğru harekâta başladı Çünkü orduyu ele almak ta Tâzımdı. — Biliyordu ki; macera, istilâ ve harb unsuru o'aa Ye- niçeriler Korkudu semiyorlar. Korkud; böyle bir orduya padi- şah olmak ve ona kumanda e& mek kabiliyetinden mahramdu. O, ancak - bir ilim, bir saray, bir edebiyat adam olabilirdi. Harb sahasında bir avuç yeri yoktu. Şehzade Ahmed ise ken- disi için değerli ve kuvvetli ol makla beraber, herhalde bir rakip olabilirdi. Şu halde? İs. yandan başka çare yoktu Şehzade Ahmed, ayni zaman- da kurnazdı. Saltanatta kendi- sini varis göstermek için baba- sını avuçlarına almak istiyordu. Bunun için de evvelâ vezirleri ve sarayı ele geçirmek Tâzımdı. Padişah üzerinde mütemadi- yen telkinler yapılıyordu: — Ordu, Şahzade Ahmede taraftar!. Deniliyordu. Padişah ta artık yavaş yavaş, mevcuüt usül ve âdetin bozulmasına ve Şehzade Ahmedin saltanat mirası olarak ilân edilmesine razı olmağa baş- lamıştı ve hatta olmuştu. Çünkü asâbı bozular. Padişah, örtık evbama kapılmıştı. Dahilde isyan vardı. Şahkulu marm altıda biri; or- talığı kasıp kavuruyor. ve Şah İsmail besabına bir cereyan âçı- yordu. Bu adama Şeytankulu denilmişti. S son haberi ve temayülü duyunca bütün hiddetile bağırdı: — Öyleyse ileril. Ertesi gün Trabzon limanında bir kalabalık, bir fevkalâdelik gözüküyordu. Şehzadenin Yeni- çeri kuvvetlerinden mühim bir kısmı da burada idi, kimse ne olduğunun farkında değildi. Şeh: zade acabâ harbe mi gidiyordu? Nihayet Şehzade göründü. Pala bıyıklarını kıvırmıştı, sari« gındaki altın işlemeler parıl pa: rıl yanıyordu. Çatık - kaşlarının altındaki gözleri heybetli, vekarlı bir tavırla etrafını süzüyordu. Bir az sonra birkaç parça gemi; top atarak Trabzon sula- rını terkediyordu. Halk, sahilde şehzadeyi teşyi ediyor ve alkışlıyordu. Yeniçeri efradı; Selime hay- randılar. Böyle bir kahraman, kendilerine lâyık böyle bir ku- mandan bulunamazdı. Yalnız; bir parça zalim, şiddetli ve inatçı idi. Bu kanaat, Osmanlı ordusu arasında hemen hemen umu- mi idi: — Padişahlık ona Üüyk am- ma.. Ah ne olur, zalim olmâsa.. Çünkü biliyorlardı ki, — Selim; ANADOLU Günlük siyasal — gazeto ve Başmaha Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yam işleri müdü- rü: Hamdi Nüzhet ÇANÇAR a İDAREHANESİ İzmir İkinci Beyler sokağı € Hialk Partisi binası içinde Telgraf: İzmiz — ANADOLU Telefon: 2776 » Posta kutusu: 405 Abone şeraiti Yıllığı 1400, altı aylığı 300, öç aylığı 600 karuştur Yabancı memleketler için senelik #bone ücretl 27 Tiradır. ANADOLU MATBAASINDA BASILMIŞTIR Yazan: M. Aayhan —21 — koskoca bir orduya bile baş eğ- miyecek kıratta bir adamdı. Şehzade; kendi bayrağını ta- şıyan geminin arka kısmında oturmuştu. Geriye, Trabzona ba- kıyordu. Kaptan reis yaklaştı: — Emriniz Şehzademl.. Selim başını çevirdi: — Kafe istikametil. Artık anlaşılmıştı. Şehzade Se- Em, kendi oğla Süleymanın vali bulunduğu yere gidiyordu. Fakat niçin?.. Orada ne yapacaktı? Bu gidiş, âdi bir ziyaret mahi- yetinde mi idi, değil mi idi? Selimin Trabzondan hareketi haberi İstanbulda ve bilhassa Korkud'a Ahmedin kafalarında bir top gibi patlamıştı. — Maksad ne olabilir? Aca- ba isyan mt ediyor? Baksanıza, haber bile göndermemişi.. Selmin donanması oğlanun eyaletine yaklaşmıştı. Artık sa- hiller görünüyordu. Toplar; bü- tün kudurğanl kları ile ufukları yakıyor ve oğulduyorlardı. Sbleyman (Kanuni) anlamıştı: — Babam gel yoör. Ona lâyık bir istikbal haz rlıyalrm. Selim, Süleymanı; Süleyman da babasını seviyordu. Selimin zaten bir tane oğlu vardı: Süleyman.. Filbakika Sel'm, Kelede çok karlak, çok mutantın - bir gu- pette kasşılandız, Moamabilı- oğ- luna henüz hakiki — mabiyetini Tzt ÖLi leri hakkında malümat istedi, aldığı izahattan sonra da işe başladı. Selim, Kefe vilâyetinin tak- simatını, hudutlarını, varidatını tanzim ediyordu. İstanbul da:; — Selim ne yapıyor? Diye göz, kulak kesilmişti. Selim, bir gün ansızın oğlunu çağırdı: — Süleyman, oğlum, Yeniçeri elradının en beğendiklerinden bir kısmını ayır ve kendilerine hazırlanmalarını söyle.. Şehzade izahat bile istemeden babasının emrini orduya tebliğ etti.. Bir kaç gün sonra idi, Seli- min Trabzordan gelirdiği kuv vetle Süleymanın kuvvetleri Se- limih kumandası altında Çerke- zistan içine doğru uzanıyorlardı. Selim bir çok Çerkes bey erini tırpanlıyor, arazi ve şehirler zaptediyordu. Çünkü oğluna ve- Tarzan: Balta değmemiş or 1 — Tarzan akla sığmıyan. bir hamle ile aslanın yanına atladı ve aslanın ensesine ya- , yelelerinden tuttu. Ve vah- Wwı gırtlağını da - öyle bir sıktı, ki hayvan bir an için kudurmuşa döndü. Tarzan tam vaktinde bareket atmis idi, rileti Kefe vilâyeti onun gözüne çok dar gelmişti. — Adeta avuç içi kadar bir yerl Diyordu. Bu suretle hem or- duyu tamamen kendisine alıştı- racak, hem de eyaleti büyüte- cekti. Bundan sonraki — saltanat programı ise başka idi, İ—Sonu var— Lord Halifaks Berlin seyahati hak. kında krala iza- hat verdi Londra, 23 (Radyo) — Lord Halifaks, ba gün Puk'ngam sa- rayına gtmiş ve Kral tarafından kabul edilerek, Berlin — seyahati kakkında uzun uzadıya izahâtta bulunmuştur. İngiliz kabinesi, yarın topla- €ak ve Lotd Halifaks, kabine nezdinde de seyahati hakkında malümat verecektir. Belçikada kabine buh. ranı deviım ediyor Brüksel, 23 (Radyo) — Bel- çika kralı, bugün doktor Şaner ile B. Bruneyi kabul etmiş ve kendilerle kabine teşkili etra- fında konuşmuştur. Son haberlere göre, kral, sosyalistler lideri olan Brune ile ayrıca konuşmuş, kâbinenin teşkilini kendsine teklif etmiş ise de mamaileyh — kabulden istinkâf eylemiştir. Bunun üze- rine, kabinenin . teşkili, ikinci defa olarak Jansene teklif olun- müş, © da kabul eylemiştir. Kont dö Pari İsviçreden koğuldu Cenevre, 23 (Radyo) — İs- viçre hükümetinin emrile İsviçre topraklarını terk eden (Kont dö Pari), bugün Kontes ve yaveri B. Piyer Dolarofla Brüksele ha- reket etmişti. Yeni Ne Havacılık ve Spor Hava kurumüu tarafından neş- tedilmekte olan havacılık ve spor mecmuasının (203) ncü sa- yısı da nefis bir şekilde ve zen- gin münderecatla çıkmıştır. Tav- siye ederiz. Halkevi köşesi 1 — Bu gün saat 17,30 da Halk dersaneleri ve kurslar ko- m tesile saat 18, 30 da Sosyal Yardım komitesinin haftalık top- lan ıları va dir. 2 — Çünkü.. Biran daha geç- miş olsaydı, genç kız bu vahşi hâyvanın pençeleri altında ezi- lecekti; maamafih kız için tehlikel henüz geçmiş değildi!. Bunun için Tarzan boş kalan elile han- çerini çekti. Ve çöller hâkimi- nin boyauna bütün kuvvetile sapladı 2 — Aslanır feci gurette ke- Yavuz nihayet Kefeye geçti ve buradan da Çer- BUCacinayeti davası Kocakafanın nerede ya- ralandığı a Maktulü muayene eden doktor, aldığı yara- larla kaçmasına imkân olmadığını söylüyor Bucada Kocakafa Mehmet ve Hakkıyı — balta ile öldürmekle maznua Mustafa, kardeşleri Ri- fat, Mümin ve halazadesi İlyasın imzhnkemolarinn ddün de . göbri- miz Ağırceza mahkemesinde de- vam edilmiştir. Dünkü celsede, hâdiseyi mü- teakıp maktul Kocakafa Meh- medi muayene eden ve rapor veren B. Dr. Şevki dinlenmiştir. B. Dr. Şevki demiştir ki: — Maktul Mehmet nerede ölmüş ise, orada balta yarası almıştır. Bu balta yarasını al- dıktan sonra onun ileriye doğ- ru koşmasına imkân yoktur. An- cak bu'unduğu yerde bir iki nnn aa KÜ AKAKIKÜ LÖ KAAR KDDN AÂAdli iyeden kaçan adam Tevfik Dün Keçecilerde yakayı ele verdi Alsancakta bir kızı üç deli- kanlıya tanıtmak için üç lira para istiyen ve bu yüzden bazı çirkin hâdiselerin vukuuna sebebiyet veren Tevfik adiında bir şahis, cürmümeşhut yapılarak Adliyeye verilmiş ve evelki gün Adliye binasında su dökmek bebanesile polisin elinden kaçmıştı. Zabıta, derhal faaliyote geçe- rek Tevfiki aramağa başlamış ve dün Keçecilerde bir kahve- hanede yakalamağa muvaffak ol- muştur. Tevfik, evrakile birlikte ikinci ceza mahkemesine veril- Uludağda Kitş sporları hazırlık- ları ilerliyor Bursa, (Hususi) — — Uludağ- daki kayak ve dağ evlerinde bayram hazırlıklarına devam edil- mektedir. Brusa dağ spor kulübü, ka- yak ve dağ evlerinin yatak ve odun, kömür ihtiyacını temin için icap eden tedbirleri almış bulunmaktadır. Bayramda üç günlük tatilden istifade ederek birkaç şehrimiz- den Uludağa kayakçı kafileleri gelecektir. Şimdiden yer aynl- ması için müracaatlar başla- mıştır, silen boğazından koyu kırmızı bir kan fırladı ve hayvan bu kadar müthiş bir yaraya daya- nam yarak yere yuvarlandı. Bü- yük bir hayret ve hayranlık için- de kalan genç kız Tarzana yak- laştı, fakat Tarzan ona hiç bak: madan hançerini aslanın sndön çekti ve biç bir söz söy- lemedi... nlaşılamadı metre ileri veya sağa, sola gi- debilir. Bu vaziyet benim ilk rapo- rumda da tastih edilmiştir. Ce- set, cinayetin işlendiği iddia olu- nan evin 42 metre ilerisinde bu- lunmuştor. Benim kanaatimce İâdise orada “cümgan atdislir. Mahkeme, kafasından balta ile ağır surette yaralanan bir kimsenin, bu vaziyette 42 met- relik bir mesafeyi koşarak gidip gidemiyeceğini adli bb meclis'n- den sormağa ve doktor B. Şev- kinin ifade ve raporunu da mec- lise göndermeğe karar vermiştir. Muhakeme başka bir güne talik edilmiştir. Sandı köyü cinayeti Muhtar Hasan İki sene lıı;pse mah- küm oldu Cumaovasının Sandı köyün- den 80 lik ihtiyar çoban Ah-s medi döğerek ölümüne sebebi- yet vermekten suçlu muhtar Ha- sanın şehrimiz Ağırceza mahke- mesinde devam etmekte olan muhakemesi neticelenmiş ve suç- Tu hakkındaki karar dün tefhim edilmiştir. Muhtar Hasanın suçü — sabit görülmekile beraber, Şidaeti vir tahrik neticesinde Ahmedi döğ- düğü kabul edilmiş ve hakkında verilmesi lâzim gelen beş sene ağır hapis cezası bu tahrik doe- ' Tayısile iki seneye indirilmiş ve müddeti mevkufiyetinin de mah- subuna karar verilmiştir. Yaralama Ödemişin Yenitami mahalle- sinde Şirin adndaki 22 yaşla- rında bir kadın, komşusu yet- mişlik Salıhenin kolunu ısırmış, Ali dede isminde bir htiyarın da ellerini bıçakla yaralamıştır. Şirn, zabıtaca yakalanmıştır. Çocuğu yaralamış Ödemişin Çatalyol mahallesin- de yedi yaşında İbrahimi odunla başından yaralıyan Süleyman karısı Şerife yakalanmış ve ad- liyeye verilmiştir. man;dn.. 20 4 —.. Çekti. Sivilli gene yal- nız kaldı. Karnı acıkmıştı. Yer- den bir patates fidanı söktü. Mü- kemmel bir patates, fakat çiğ id'.. Robensonu hatırladı, cebinden bir pertevsiz çıkardı ve bu sa- yede bir ateş yaktı, yalnızlıktan korkuyor ve "Tarzanı düşünü- yordu. birden... Dabili hastalıklar mütehamasımız Dr. ML Şevki Uğur diyor kit Kanser ve kan- sere karşı savaş Kanserden inizi — koruyu- nuz, Kansere karşı islidadınız olsa bile bundan korumabilirsi- niz. Bir iğtida, mübadele hasta- hğı sayılan kanser hakkında Lapçiklı operötör profesör Tirş uzun zamandanberi yaptığı tec- rübelerle bu bastalığın - yalnız bıçakla mücadesi kabil olmadığın söylemektedir. Asıl mücadele kendi hayatının ağır yükünü çe- ken vücudünün kabiliyet ve isti- dat hallerini 1sisli etmek — ile mümkün olur. Bunun için bu hayatı tehdit eden kansere ya- kalanmamak için bir de konâti- tüsyon tedavisi vardır ki bu 'da son zamanlarda pek çok ilerile- miş bir tedavi olduğunu Londral operatör Rogrovilyam pek mü- kemmel bir şekilde izah etmiştir. Burada diyetin de önemli oldu- ğunu söylemiştim. Çünkü bayat gidalara daha çok bağlıdır. Yar şadiğı muhitin herici şiddetle- rine karşı yabancı kalamaz Mee selâ evelce bir kemik veremi ameliyatla tedavi edilirken bu- gün hemen tamamilr & ültraviyolerle — tedavi İ Bilhassa Berlinde op verbreh bir çok ağır bü şekilde tedavi ediyör. -Arkası var- nn Vergiler Ne kadar müddet zarfında mal.- sandığına yatırılacak! Kazanç vergisinin — otuzuncu meddaciniın hirinri Prleyin . yazılı daira ve müesseselerin memur ve müsltahdemlerinden kesecekleri iktısadi buhran, mu- vazene ve hava kuvvetlerine yardım vergilerinin tediye şekli Malye Vekâletinden — sorulmuş ve Vekâletten bu hususta def terdarlığa bir tamim gelmiştir. Bu tamimde, müstahdemlerini! vergilerini boördro ile - bildir” mek meçburiyetinde olanlar ile bordra vermek — mecburiyetia"| den vareste tutulmuş — olanlarım kesecekleri vergileri kazanç ks€)| nunile kendileri hakkında tayil edilmiş ahkâm ve şerait dai sinde ödiyecekleri ve bir hafti içinde malsandığına tediye miş bulunmaları “lâzım gele bildirilmektedir. Radyoda, mütekabi söylevler vereceklef Berlin, 23 (Radyo) — Almat' ya Propaganda Nazırı Dr. Almanya - Japonya uzlaşmasınıf| birinci — yıldönümü olan bu ayf| yirmi beşinde radyoda uzun söylev verecek ve uzl, istihdaf ettiği maksat hakkı! halkı tenvir - edecektir. günde, Japonyada da buna df/| radyoda Mütekabil ve mi dit nutuklar irad olunacaktır. TAKVİM ğs ri ÇA Çi £ Akşamn 14 İA ' Yüt — 156 imsağ 12 7,15 12,00 YA> L SI