20 Kasım 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

FIKRA — Te erçan — SK Cürük ayoa yiyen çocak — | — Dehir dahili haberleri |(_____]C"Dm;îf"m Penceremte dikinde yahneyak, yırtık arimtanlı, svurları çökmüş — bir yavrlı darayor. Elinde demit karşı penceteden Kötnğü kızın attığı çürük, iki miriinhk yeri kalmmş bir #yöd perçasi vazı, Bwitiyet, çeviriyor, dişliyor, yiyor. Tasanlar acele acele gelip geçiyorlar. Demin, otomobilin tekerleklerinden fırlıyan zifde, yavramım yürüne ça Mısxolını bakik? demokrasi- nin faşistlik mezhebile - tecelli ettiğini söyler. Hitlere göre, demokrasi, nas- Tütün satışlaıı Herkes toprak 22,300,000 kiloyu sahibi olacak murdan bir badana gibi yapışmıştı. Kısar gibi olmuş: — Heecey! Deyince şoför, başını çevirdtiş, bit küfür srvurmuşta. Yavru ayvayı bitirdi. Burütde hevaya — dikti, Galiba #yvanın orta kıamı, Şartlağını zorlüyor Ve can — sıkıştirıyördu. — Sonra akhöe bir gey gelmiş gibi, süratle koşta, yokuşla keyboldü. Nerede ise akşam olacak! Sofrasında bir lokma sıcak tabil.. Ve bir az sonra gece olacak.. © dotdürüüü kutusundan çıkadı mot Ayaklar, ciki, inoe ve kata bir yöre gan altından -belki de o da yoktur ya- tabanlarını gene uzatacak. Hakikatte bu Bir çift çocuk tabamı, cemiyetin yözüne ve bahtın uzanınıştır. o-bq:ı ıııııyıııııu.ı.’r Ondan l Ö yarın ?:.ıjıın!fnl'jmıknf yemek bulacağım umaa bir çocük, pencere- lerdtü atilâriy ayvüyı, çürüğü, taş gibi çekirdek Kremı e midesne indirinez içtet derlit derle çekii. uğurscluğuna buldu mektodir. Dün akşama kadâr tütün mikdarı 22,300,000 kiloyu Bulmuştur. Türk Tütün Limited — şirkâli Mmübayas memurları tütün min- takalarında dolaşmakta, tütün mübayaa etmektedirler, bir kaç gün içinde tütün satşlarının 25 milyon kiloyu bulacağı tâhmin ölunüyor. O yanın senin, betim Kapmma kilidini — kıracak, doyarlanmıızdan aştenlitrr.. Ohü cemiyet bugün kaybediyor. Yarın o, cemiyetten bunun hımcmı ala- caktır mubakkak.. Hiç olmazsa bir tafeyli olarak alacak.. Ve gerek — bugilm, gerekse yazın savuracağı küfür ve İânetler, bep bizlm yözümüzedir. Çürük ayva yiyen çocuklar, güya bu cemiyetindir değil mif Harikaların harikası Birleşik Amerikada Nuvel Or- lcanda bir zenci taralından dört beyaz aleyhine bir darb davası açılmış ve muhakeme ne- tiotdinde dört beyaz Amerikalı, bir zenci uğruna on beş sene hapse mahküm olmuşlardır. hakkı yoktur; bir beyaza şöylece taarruz eden bir zenci İlinç edi- lir; he zübrtâ nc de âdliye bana müdahale etmez. Bu sebeble, bu son karar, harikalar harikası demektir. © yaşında zevce! Mısırda, Arabistanın bir çok yerlerinde ve hatta Hindistanda 8-9 yaşına gelen bir zevce ev« Tenebilir, fakat bu sıcak iklim- lerin icabıdır. Burada bahse- deceğimiz 9 yaşında zevce, Yu- K Bir lokma ekmek ve yiyecek koymamakta imiş! Adı Ciribelâ olâr bu kadin 1O yaâşinda iken evlenmiş 12 yaşinda da - dul kalmıştır! Dul kaldiğı - günden- beri de sade su ve tuzla yaşıs mıiştir. Bu haber, “düy da - inanma, haberleri zümresindendir. En iyı kürk giyinan adami Cihânı en iyi kürk - giyinen adamı, Jozef Stalindir! Lenininde mükemmel bir kürkü vardı; İa- kat Stalim Çııiieı Türkistandilar ve Gürcülerle olan sıkı müna- sebetleri düha iyi bir kürk tede- rik etmesini temin etmiştir. Gârib bir makinel Anierikada işsizlik, büyük bir derttir; adedi milyonları -bulan işsizlere hükümet ve hayır cemi- yetleri yardım ederler, fakat se- faletit öğüne geçmek bir törlü mümkün olanıamaktadır. Sigorta şirketleri son zaman- Tarda bir eli kopmuş, bacağı kırılmış bir sürü —müşterilerine kaza tazminatı yetiştirememeğe başlamışlardır; — fakat — sigorta müfettişleri bu vaziyeti zaha muvaffak olmuş'ardır: İşsiz ame- le Corc Veyst adında bir ada- min icad ettiği bir makine ile el ve ayaklarını kırdırmakta, kaza| sigorta bedelini almaktadırlar. Bundan sonra da, ayni makine, bir müddet evel kırdığı el ve ayağı eskisi gibi tamir etmek- tedir. İhtiyaç, maderi ihtiradır! Jandarmayı teftiş Karaburan kazasında jandar- ma teşkilâtın; teftiş eden vilâyet jandarma komutanı binbaşı B. Hulüsi Gürşehrimize dönmüştü-. İnciraltı vak'ası Şoför Mehmed adli. Yeye verildi İnciraltı mevkünde bir vak'a olduğunu, Jandarma Başçavuşu B. Sâmi Doğanın iki şabıs tard- fından tahkir edildiğini dünkü sâyımızda yazmıştık. Vak'a şöyle olmuştar: Göteleyini “güzündlari - teltişe giden Başçavuş B. Doğamır yav moda fandarmalar da vardı. B. Nacinin gazinosundâ iki umumi kadınla üç yabancı erkeğin içki içtikleri görülmüştür. Banun üze- tine kadınlarla erkek'lerii hüvis yetleri — soruştürulmuş, — irasadâ taki içenlerden şoför Mehmed, Başçavuşun — vazile — görmesine Mani olmağa çalıştığı gibi Ba- karet ve tecavüzde de bulun: muştur. Mehmed, tutularak ad- liyeye verilmiştir. Öğretmen tayinleri Kürşıyaka — örtâoküle — tarih- İRcE ;ıq arafaş on;wîvıığ tarih-coğrafya ö?ıelmeıı sfaj- yeliklerine Bn. İffet Ardor ve Şerife - Çapanoğlu — tayit edik mişlerdir. İncir ihracatı 19,000 tonu geçti Tutulan bir istatist ğe göre 13 İkinciteşrin tarihine kadar İzmir limanından muhtelif ecnebi memleketler limanlarına 19,000 fon incir ihraç edi'miştir. MMMT bu yıf rekoltedinden safılmış olan Tütür satışlarına devam edi- | Zdrat asayiş işleri bundan sofira çok kolayhışacaktır Ankaradan gelen lııbeııere göte Zirsat Vekâleti, halkı topr rük sahibi edecek mühim bir kanun İâyihası hazırlamaktadır. Bu kanunun adı (Toprak kenune) olacaktır. İstihdaf edilen gaye, Türkiye hâlkinın, Bilkassa köye Künün, kendisini geçinid recek de- recede toprak sahibi olmasıdır. İntikal muamelâtında mevrus arazi, bütün evlâda geçmiyerek yalnız en büyük evlâda geçecek, © ailenin diğer çocuklarına hü- kümetçe — geçinecek miktarda başkaca toprak verilecektir. Zirat asayiş: Dahiliye — Vekâleti de zirai asayiş için Bir katlan âyihersı hazırlamaktadır. Bu kanunla zi- raat asayiş kömisyonları teşkil kil edilecek, tarla, bağ veya Gümrük ambarlarında mo- dern nakl 750 kilo kaldıran vinçlar dakikada 30 metre İzmir gümrük ambarları; Tür- ' kiyemizde en evel mödern tesi- satla süslenmiş bulunuyor. Bu , gümrük am- Barları gümrük - idaresinden alı- narak İktısad Vekâleti emrine tir. On bin lirayâ satın âlınan ma: zotla müteharrik vinçten başkâa 9 Bin Hiraya Bbütün tesisatr ve taliyeti temin edilen yedi elek- trikki vinç, tesisatı tamamlanarak yerlerine konmuştur. Dördü güm- tüğün iç kısınında bulunmak- tadır. Bunlar şatların üzerinde güm- rük rıhtımıma getirilecek malları dilmeden kolayeca şatlardan nli- tımd çıkaracak ve orada duüran bıhçcıınd: zarâ? yapılan kimiste Zarâifı yapana hiç bir şey söyle miyerek zirai âsayiş komlüsyo- nuna şikâyette bulunacaktır. Zirât âsayiş komisyonları, ka: bili istinaf Slmak üzere zarar yapan şahıs aleyhine karar ittis haz edeceklerdir. Ziraf asayiş kanun lâyihasının ihzarında çok esaskı tetkikler yapılmış, Avrupa ve birhassa Balkan Hemleket- lerinde tatbik edilen bu gibi kanunlar tetcüme ettirilerek en iyi ve memleketimiz için tatbiki kölay ve faydak bökümleri ha zırlanan lâyihaya afınmıştır. Hert ikâ kâriün lâyihası, B. M. Meclisinin bu toplantı devresin- de çıkmadığı tâkdirde gelecek devreye kalacaktır. e tesisatı yol alıyor. dekovil üzerindeki arabaya ko- yacaktır. Gümrüğün — içedeki iyettedir. Diğer üç elektrikli vinç gümrüğün dış kısmındanır. Her mesafe İwinç, dakiknda İ0 metre katederek çengeline taktığı #zamıi 750 kilo ağırlığındâki yükü, na- kil vasitâsının üzerine kadar gös türmektedir. Elekterikli vinç tesisatını bir Alman firması vermiştir. İzmirde bu tesisatı yapan San'at okulu öğretmeni B. Ferid Üze! ile Al- ıman firmasının mütehassıslarıdır. Tesisattaki küçük bazı noksan- lar bu günlerde ikmat edildikten sönra elektrikli vinçlerle tahliye — Sonu 8 irici sdfi Sadrıâğzama selâm vermiyenler Eski Sadrıâzamlardan — birisi, o zaman İstanbaldar Toptaşında yeni açılan Tımarhaneyi gezmek ister. Tımarhanenin muhafızı, Sadrı- âzamın bu niyetini haber alınca paşaya hoş görümeyini diye der- hal hazırlıklara — grişir. O gün bütün hastalârı Tımarkânenin Bügünkü Matinalardan itibareti meydanlığına toplar ve Sadrı- âzamı nasıl yerden kandilli te- menna çakarak - selâmlıyacakla- rını adam akıllı talim ettirir. Ertesi gün Sadrıâzam kalaba- hk bir alayla Tımarhaneye gi- der. Büyük kapıdan içeri girince bütün delilerin sıraya dizilmiş olduğunu görerek heybetli bir TAYYARE SIİNEMASINDA MARİNELLA fifmile sesini Gsna yayım e TINO ROSSİm Yükeeeci bi srete tensi | KiTARALAR ÇALARKEN AŞK... ŞİİR... MUSİKİ.. VE GÜZELLİK MEŞHERİ Korsika Adasının Füsunkâr sahillerile, Marsilya ve Paârisim tabii dekorları içinde temsil edilen muazzam bir harikai san'at Pııyııı ilâveten: 1500 metre ve 6 kısm olf çrhluı h VE Atatürk ün ve Vekiller Heyetinin alarını ihtiva eden Ege Manevraları Sözlü olarak yıplın hl;ı Il'“:ıl"ııı. Geç::ot:lırhı gösterilen selâin verir. Yalnız ikisi müstes- na olmak üzere bütün deliler kendilerine öğretildiği gibi yer- den temennaları basarlar. Sadrıâzam selâmını — almıyan- lardan birine yaklaşarak der ki: — Bre sen, selâmımı neye almadın? Deli cevap verir: — Sen kimsin ki senin selâ- mını alayım. Sadrıâzam: — Ben şevketlü Padişahımın | lalası, Sadrıâzamı, Serdarekremi Kırım fatihi, Çaldıran muzafferi, Vezirler venn. devletlü, kud- retlü... Tam bıı sıradâ — deli” eliyle Sadmâzamın ağzını kapatarak der kiz — Sus be adam sus, bende de delilik böyle başladıydı! . ”. Sadnâzam — selâm vermiyen ! ikinci adama sorar: — Sen neys selâm almadın? Kar$tsındaki çe cevabı verir: — Ben deli değilim, —garydi- yanım! Fıkracı Yonal-sosyalizmin en bariz vat fıdur; Generâl Franko, mücadelesine gaye ölârâk demokrasiyi göz- teriyor. Şuşning demokratlik sındadır. Nihayet Brezilyâlılar da — ha- kikt? demokrasiye kavuştuklarını ilân ediyorlar. Görülüyor ki “demol#asişnin münkirleri dahi “aleni münikir, olmakton — muttasıl - kaçıyorlar. Gâaribdir; Stalin bile demokrar südeti dem vururken - gayet leh- dar könuşur. Yayrusunu boğan bir ânne tasıvvur ediniz. Bu mücrim Ka dına nefritinizi gözlerinizde top- İyarak soruyorsumuz: — Onu neden öldürdün? Size cevab veriyor: — Hayır; omr öldürmedim, ebedi istirabate kavuşturdum. Yavrumun. huzurucu ,hayat dağ- , dağalerile ihlâl mi etmeliydirti?” Hakiki ânnelik şefkati badar. U âöne yâ çılgın, yahud im- sanlıkla bütün alâkalarını kes- miş bir galatıhilkattır. Demokrasi, beşeriyetim — bins Terle senelik ıstiraöiiden sönrt tarilmiş Bir üerhaledir ki ora- dan ancak daha - ileriye, daha İyiye, daha mütekâmile gidile- bilir. Demrokrasi, “geriye dönüş., içik bir som mökta, Bir münteka değildir. Demokrâs ye “hasta, diyorlar; mubakkak.. O; kendisini darağar cına çekenlerin, havada — sülla- nf Sayaklarını - başlarma tac edinerek, tam bir ruhani rüürai liğile zaman, zZaman mersiyeş zaman, zaman labhriye okuyuş- lari karşısında o kadar tiksinmiş, o kadar hastalanmıştır ki; pey-s revlerini telâşa düşürse yeridir. Bahtiyar Türkiyel, Eşsiz Şef seti zülmetten alıp — nura ulaş- tırdi. Dömoökrasi ve hürriyet, Atatürkün rehakâr elile, tühemt her gün bir az daha sinidiriliyör. Demokrat ve bhür Atatürk Türkiyesinde yaşamak bir sta- dettir; He mutla- bizlere ve me iddia- Hapıshanede bır vak'a Balıkçı Yaşar Ağır. cezayı verildi İzmir hapishanesinde —aralar yında çıkan bir mütlakaşa yüzütr den uykuda bulunan katil Min- çikof İbrahim öldürmek iaksa- dile ve yaralayıcı bir aletle vücudunun bir kaç yerinden ya- rahyam Şaban oğlu balıkçı Yaşâr hakkındaki tahkikat evrakı ikiâdi sorgu hakimliğine verilmişti. Hâ- kimlik tarafından yapılan talıki kat neticesinde bahkçı Yaşanın katil kasdile kareket ettiği am laşılmış, Ağırceza mahkemesine verilmesi kararlaştırılmıştır. Vilâyet Ziraat müdürü B. Refet Diker geldi.. Vilâyet Ziraat müdürlüğüne - tayn edilen birinci umumi mü- fettişlik ziraat müşaviri Bay Refet Diker şehrimize gelmiş, yoni var zifesine başlımıştır. B. Refet Di- ker çök değerli ve pratik Bir zi tsarçidir. Yeni vâziles'nde ken* d'sine muvaflakıyeller dileriz.