“ üi Sayla 6 ’Alman Mılletıne Fıhtenın Hitabesi 60 Hitabe ; 10 Yeni ulusal eğitimi, mev- cut hangi realiteye bağlamalı ? (Vatanseyerliği — inkişaf ettürme- bu ©, tablati nasıl takip odiyor?— » Fikrin biye) terbiyesi ehemmiyeti — Bet teril Birinti hitabede işaret etti- ğimiz şeylerin çoğunu, bundan önceki hitabede daha geniş izah ettik; İlk iş, milli irki kürtarmak olduğunu — söylemiştim. yüksek erek önünde bütün | küni kabetti * Bu | daha yüksek, daha geniş elde ihtilâflar eriyip yok olmalıdır. | | ve gizli-gizli inkişaf edecek ve Devlet ile millet arasındaki teessüs etmiş farkı hatırlarsak, | bunların entereleri arasında zıdlık olmadığı aşikârdır. Evelden, her Alman- devle- tinde yüksek direksiyonda va- |nebi, belki tanseverlik hakim ve nazımdı. | Hiçbiri, bu yüksek! ülküden gözlerini - ayırmazdı. Hepsi, | onun yukselmesini temine ça- | lışırdi. Bazı Alman - devletleri arasında bazan anlaşamamaz- lık olursa da ehemmiyetsizdi. Bir Alman devleti - kalkıp hepsinden mürekkep bir kön- federasyon yapmağı teşebbüs etseydi 'bu takdirde bana gö- re en iyi şekil: olurdu. Çünkü en iyi kültür kaynağı, ve şahsiyetimizin mu- hafafazasını zâmin olan en iyi şekil budur, Farzedelith - ki — cumuriyet yerine, kaydi- hayat * şartile krallık yapsaydık ve kral da ilk ve orijinal medeniyeti kal- dırmağa teşebbüs etse ve kal- | dırsa vatanseverlik için büyük bir betbahtlık olur. O zaman her seciye sahibi insan, bütün ülkemiz üstünde, silâha sarılıp isyan etmesi (âzımgelir. Bununla beraber böyle bir betbahtlık da vâki olsa, yine başımızdakiler, kendimizden olurdu. Ve ne de olsa milli menafii korumağa çalışırlardı. Bir müddet, bizim hakiki ka- rakterimiz mahvolur gibi olur- sa da, onun yeniden canlan: ması ümidi baki kalır ve di- rik vatandaşlar : Bir gün gelip kendilerini anlıyacak ve dinli- yecek insanların yetişeceğini ümit edebilirlerdi. Ulusal ha: yaâtımız. yine devam ederek kendimiz — tarafından — idare edilir ; ve içtimai merdivenin en aşağısına düşmüş olmazdı, Devletin — dizginleri — vatanse- verler elinde olur veya hiç olmazsa bir gün vatanseverler eline geçebilecek şekilde olurdu. Fakat böyle değil de bir devletin idare dizginleri ecne- biler eline geçerse elbette o, bizim menfeatimizi değil, ken: dininkini düşünecektir. Bunun aksine ihtimal verilemez. Ulusal menfeatlere son sığı- nacak yer olmak üzere vatan- daşların kalbini hazırlamalıdır. Eğer vatandaşların çoğu, kalp- lerinde buna yer - vermezlerse dediğimiz inhitat muhakkaktır. Binaenaleyh — sönen ateşi, ye- niden alevlendirmek lâzımdır; diğer tâbirle vatandaşların ço- ğunda bu vatanseverlik duy- güsunü - yükseltmek — gerektir. Buna ulaşabilmek için de bu vatanseverlik terbiyesini bütün vatandaşlara vermek lâzımge- lir, işte ulusal birliği kurtara- Cumuriyet | Çeviren: M. Rahmi Balaban cak biricik yol budur. Ve bu, güneş gibi aşikârdır. Hulâsa edelim : Bizim fara- küçükler, tabil olanı vasilerini velilerini kay- bettiler. Yerlerini ecnebi efen- diler aldı : Eğer bu küçükler, esir olmak istemiyorlarsa, bu efendileri başlarından -atmalı- dirlar. Ve bunün için de, ilk önce, rüştlerini dirler. Alman vatanseverliği, mev- Bunu yeniden ; ziyemize göre ; etmek mecbariyetindedir. An- | cak bunun içindirki, sükünet ile zaman gelince bir gün tam bir gençlik inkişafile meydana | atılacak ve milletin kaybolan | istiklâlini kazandıracaktır. Ec- bir müddet daha kalacaktır. böyle olmiyacaktır. Bir gün gelecek başka türlü düşünüle- | cektir, L — Tezimi - ispatımdaki parçalar, birbirine ne kadar sıkı bağlı olursa olsun, bunu başkasına anlatabilmek ve ta- bakkuük - ettirebilir. bir hale getirmek için, bizim — şahsiye- | timiz ve vatanseverliğimiz, bu | | | gün de, — yaşamaktamı, bunları muhafazaya cehdetmek | değer mi, deymez mi bunları | incelemek lâzım. Şüphesiz ki içerdeki ve di- şadaki ecnebiler, buna — ha- yır, diye cevap vereceklerdir. Fakat biz onların fikrini sora- cak degiliz. Şunu da hatırla- | talım ki bu meselenin halli : Öyle realitelerden uzak, ve vazıhtir. diye kabul edilen (Sözde vazıh) fikirlerle olacak değildir. Bunu ; yalnız hepi- mizin malik olduğumuz, doğ- rudan doğruya olan şahsiyeti- miz, bize tabilir. — Sonu var — Pazar günü Halk sahasında halkevleri spor komitesinin idare ettiği takımlar arasında hususı müsabakalar - yapıldı. Bu maçların en önemlisi K. S.K.B. takımının - 9 eylül takımı ile yaptığı karşılaşma idi. Gayri müttefiklerin cn genç ve en enerjik takımla- rından - biri solan 9 eylül tec- rübeli rakibine karşı fevkalâde bir oyun çıkardı ve oyunu 3-2 kazandı. Birinci devre 9 eylül'lülerin bariz hâkimiyeti altında 2-2 beraberlikle bitti. İkinci devrenin daha ilk dakikalarında güzel bir gol kazanan Dokuz eylül takımı oyunun nihayetine kadar mü- dafaaya çekilmek gibi hatalı bir oyun oynadı. K.S.K. takı- mı mukabil nısıf sahada oy- nadığı halde fırsatlardan isti- fade edemedi. Oyun da 3- 2 Dokuz eylül takımının lehine bitti. Bu maçtan evvel Kahra- man'lar ile yeni teşekkül eden İlkadım takımı arasındaki maç gayri mütefikler şampiyonu Kahramanlar takımının hâki- miyeti altında geçti ve Kahra- manlar birinci devrede 3 ikinci devrede de 2 gol atarak - 5-1. gibi büyük bir farkla oyunu kazandı. ispat etmeli- | Fakat bu, sür-git | ve | NADOLU, MAHKEMELERDE: 1 Muh'm b"' ka ak_ lihatını tını artırıyo çılık davası Maznunlar, tüccar Alyotı 'nin oğ- lu Remoile şeriki Niko Manusodur Gümrük tes- | minden — maaf bazı tesisatı ve eşyayı ihtiva eden Bergama- 'da Yahudi tüc- car Avram Kor | kidi'nin un, zey- tinyağı ve pa- | muk prese fab- irikasını satın ala | rak gümrük res- mini — vermiyen ve bu suretle gümrük kaçak-l suçundan maznun tüccar. Re- | no Alyoti ile Niko Manusa- nın muhakemelerine dün as- liye ceza hâkimliğinde lanmıştır. Hâkim mevkünde Kemal, | iddia makamında müddeiw- mumi muavini Ali Akkaya bulunuyordu. Mahkeme salonu İzmir'in bu en meşhur - tica- rethanesine âid davayı din- lemeğe gelen ve - ekseriyetini tüccarların teşkil. ettiği din- leyicilerle dolmuştu. Davanın mevzuu şudur; Avram Korkidi, sanayii teş- vik kanunundan istifade ede- rek vaktile Bergama'da tesis ettiği un, zeytinyağı ve pamuk presesi fabrikası için tesis mal- ı zemesi, motör vesaire getirt- | miş, bunlar için gümrük resmi vermemiş ve muafiyetten isti- tifade etmişti. Birçok seneler işliyen fabrika, nihayet Avram Karkidi'nin iflâsı yüzünden 100,000 lira borcuna mukabil tüccar Âlyoti'ye geçmiştir. Gümrük müfettişliğinin ha- zırladığı tahkikat evrakına göre Alyoti ticarethanesi, bu tesisat malzemesile makine, alât ve edevatının gümrük resmini ver- mek lâzımken vermemiştir. Gümrük kanununun üçüncü maddesi delâletile 1918 nu- maralı kaçakçılık kanununun 1 ve 25 inci maddelerine uyularak maznunların cezalan- dırılmaları için evrak, gümrük müfettişliğinden adliyeye veril- miştir. Bu fabrika Alyotı tarafın- baş- çılığı yapmak Maznunlar Reno Alyoti ve Nika Monuso dan da Necib zadeye ve M. Fratelli'ye satılmıştır. Mahkemede isticvabedilen maznunlar; gümrük kaçakçılığı yapmadıklarını söylediler ve satılan şeylerin değirmen taşı, motör ve saire olduğunu ifade ettiler. Gümrük avukatları, Noter- likten musaddak tescil ilânını mahkemeye vererek bu mües- sesenin asıl sahibi Jozef Coe Alyoti olduğunu söyliyerek kendisi Türkiye'de bulunma- dığı zamanlar, namına vekil bulunduklarına göre sıfatile dahil dava edilmesini istediler. Maznunların vekilleri, bunu kabul edemiyeceklerini, suç- lular tarafından satıldığı söy- lenen değirmen laşı — vesaire- nin gümrüktenemualen — geçi- rilen eşyadan olmadığını, mah- kemece bunun tahkik edile- bileceğini söylediler. Dava sında dinamo ile motöre kom- ple motör denildiği hakkında bir rapor vardı. mahkemece dinamo ile mo- tör arasında bir irtibat mevcud olup olmadığının - ehlivukufa tetkik — ettirilmesine, satılan eşya ve sairenin vaktile güm- rük resminden muaf olarak ithal edilen eşyadan olup ol- madığının gümrük başmüdür- lüğünden sorulmasına karar verilmiş ve muhakemenin de- vamı 13 temmuza bırakılmıştır. Söylendiğine göre gümrük kaçakcılığından ötürü istenen ceza 40,000 lira ıuıiş maznun Naldöken Cınayetı Bir şahit dünkü celsede hâdisenin nasıl geçtiğini anlattı. Burnava nahiyesinin — Nal- döken köyünde Zeynel ve Aziz'i öldürmekle — maznun Kâzım ve İbrahim'in muha: kemelerine dün Ağırcezada devam edilmiştir. Mahkemece bazı şahitlerin tekrar dinlen- mesine dair bundâan evvelki celsede verilmiş olan karar mucibince dün Fatma adında bir şahid kadınj; dinlenmiştir. Âmme hukuku şahitlerinden olan Fafına demiştir ki: vak'a günü evimde oturu- yordum, dişarı çıkan oğlum, vakit geçiktiği halde gelme- mişti, onu aramak üzere so- kağa çıktım, bulamadım, hem- şiremin evine kadar giderek orada da aradım. O sırada Zeynel'i gördüm, — Fevzi'nin dükkânında idi, Aziz de di- şarda taşlar üzerinde oturu- yordu. İbrahim, Kâzım ve Ze- liha ise evlerinin kapısı önün- de oturmuşlardı. Zeynel, dükkândan dışarı çıkanca Zeliha, yanında otu- ranlara: öi Ne duruyorsunuz? e bağırdı ve bu söz üze- rıne âzım elndeki uzun tü- fekle ateş etti, Zeynel'i yara- ladı. Yaralanan ?ym-l kaç- mağa başladı, İbrahim de ar- kasından koşmak - üzere iken taşlar üzerinde oturan Aziz bağırarak: — Ne yapıyorsun dayım oğlul Dedi, Bundan kızan İbrahim, tabancasını Azize ateş ederek onu öldürdü. Mahkemece daha iki şahi- din dinlenmesi için muhake- menin devamı başka birgüne bırakıldı. 7 J1 936 İngiltere süel tes| Bir vatansızın — Ba;ı Iıııci sahifede — letin tanınmamış — olmssın- dan yalnız Japonya'nın is- tifade — eylediğini söylemek- tedir. Londra 5 (A.A) — Sunday Ekspresin Politika muharriri beynelmilel vaziyet dolayısile kabine âzalarının parlâmento tatili esnasında — payitahtan çok uzaklaşacakları için her birine talimat verileceğini bıl- dirmektedir. Ayni muharnrir tahminine göre hükümet bilhassa havada teslihat proğramını — derhal tesri edecektir. Parlâmento tatil olmazdan önce hükümet yeniden iki harb gemisi inşası için bir mukavele akdeyledi- ğini avam kamarasına bildi- recektir. Diğer taraftan silâh- lanma işlerine hasrolunmak üzere hükümetçe bir istikraz akdedileceği zannolunuyor. Londra, 6 (Radyo) — Sun- day ekspres gazetesine göre, Avam kamarası tatil etmezden evel, bütün âzaya her ihtimale karşı avdete hazır bulunmaları bildirilmiştir. Ayni zamanda kabine erkâ- nı ve hariciye bakanlığı mü- dürleri de Londra'dan uzak- laşmaları kararlaştırılmıştır. Tatilden — evvel — tay - yare karargâhlıkları — inşaatı hakkında mühim kararlar ve- rilecektir. Bundan başka iki hat harp zirhlismin - tezgâha konması hakkında iki muka- vele imza edileceklir. Hükümetin bir silâhlanma istikrazı yapacağı anlaşılmakta- dır. M.Baldvin, cumartesi sabahı gittiği sayfiyden bugün dön- müştür. Londra, 6 (Radyo) — mu- halefet partisi erkânından M. Fleçer, siyasi mes'eler için hususi bakan ve Hitler'in ha- rice gönderilmesine lüzum ol- madığı hakkında avam kama- rasına bir takrir vermiştir. Perşembe günü avam ka- marasında harici siyaset üze- rine mühim müzakere ve mü- nakaşalar — yapılacaktır. Bu münasebetle Cenevre müza- kere ve neticeleri de görüşü- lecektir. Dançig vaziyeti hak- kında da takrirler vardır. Bo- ğgazlar konferansı hakkında hükümetin vereceği — izahat merakla beklenmektedir. Londra, 6 )Rady) — Hafta tatilini sayfiyesinde geçiren M. Baldvin, Atley'de yapılan ka- yık yarışlarında bulunmuş ve Londra'ya dönmüştür. Londra, 6 (Radyo) — Pa- ris'ten dönen M. Eden Hari- ciye dairesinde faaliyetine baş- lamıştır. Liberal muhalifler, Perşem- be günü için avam kamara- sında bir sual takriri vermiş- leıdir. Meraklılar okusun Tam tesisatlı güzel bir bahçe icara veriliyor. Karşıyaka'da Şemikler köyün- de Hacihüseyinler — istasyonundan Ahırkapı'ya giden yol kenarında munlazam üç oda maa mutbah ve hamam ve firın ile hayvan damı ve samanlık ve motör binası va motör ile durbinası ve geçen yıl dikilmiş üç dönümü mütc kaz enginanı, 15 dönüm siy: bağı ve dikilmiş kış ve yaz sebze- leriş mütenevvi elliyi mütecaviz meyva ağaçları ile icara verilecek- tr. İstiyenler şeraiti anlamak üzere idare memurumuza müracaat etsin. sa. üzüm -etmekle her hakkını söyledikleri —— ——— ş —Başı | inci sahifede- faaya çalışmıştır. Oğlunun bile| aleyhinde bulunmuştur. N ektiğini biçmiştir, çünkü ket” disi Babeş tahtım gasbet miştir. Liji Yasso'ya ıp"l' ları kendi başına gelmiştifi şimdi hiçbir. kimseden — şikâf yete hakkı yoktur. Necaşi, Habeşistan'dan fwf' kayb miştir. Memleketin - dahili! ilticasına imkân yoktu; çünl dahilde onu hemen katlede ceklerdi. Kendine mah:! olan servetle Habeş millet hükümetinin servetini kaparâf ecnebi memleketlere kıçmıştlf', Firarını saklamak için, halki İtalya aleyhine çete harbı hg zırlamak için dahile gittiğil ilân etmiştir. Bu hareket Adis-Ababa'dı Kanlı hâdiselerin çıkması! sebep olmuştur. * Habeş milleti bu haf anlayınca silâhını bırakmış lıılyın lara teslim olmuştuf Şımdı İtalyan idaresi altındi mes'uttur.,, Demiştir. Londra, 6 (Radyo) — caşi Haile Selâse Cenevre'" dl 22,30 da hareket etmiş V Paris yolu ile Londra'ya olmuştur. Necaşi'ye doktor Mını! Ras Kassa relakat etmekti Cenevre, 6 (A. A.) — P ziyade yorulmus olan Necaf Asamblenin Cumartesi toplantısından sonra apı manından çıkmamıştır. Ne gazetecileri kabul dmekten" istikbale ait plânları hakkınd! onlara malümat — vermekt! imtina elinişlir. — Kendisii yakınında bulunanlar bu daki kada İmparatorun tek bir 8 zusu bulunduğunu -söylemek tedirler. İngiltere'de kalmış olan ç0 cuklarını tekrar görmek. — — edecektir. Necaşi dün al saat 22,50 de ve Paris Londra'ya hareket miştir. Habeşistan'ın Lon! sefiri Martin ile Ras Kı kendisine refakat - etmel Negüs Cenevre'den ayrılı zaman istasyonda ancak beş kişi bulunuyordu. Hi hadise olmamıştır. Ras Nasibu — Cenevre'f , kalmıştır. - Paris, 6 (Radyo) — Necl beraberinde Ras Kıuı doöktor Marten olduğu hi bu sabah saat 8,30 da b geldi ve beyanatta buluni tan imtina etti. Kaçakçılıkla mücadeli nkara, 6 ( Hususi mubl birimizden)— Geçen bir haf zarfında — gümrük muhafsf teşkilâtı tarafından 45 ka 791 kilo gümrük, 365 İnhisar kaçağı 3 tabanca 53 mermi, 29 kaçakçı ha ele geçirmiştir. İ Tashih | Gazetemizin 5 Temmuz tarih ve 6656 sayılı nüshasıf? 6 ıncı sahifesinin baş sü! daki İzmir. Sicili ticaret murluğunun 1705 numarâ? da kayıtlı ilânının birinci © tırındaki cümlenin (Türkiye ve Ziraat bankası üzüm rumu limited şirketi) denedf yerde tertip hatası oli (Türkiye iş ve Ticaret banki olarak intişar etmiştir. $ fiyet tashih olunur.