40 1 /1/ 936 Montrö'den Anadolu karilerine: Necaşi'nin söz söylediği celse. — muamelevergisi Denizde bir cesed Ras Nasibu'nun, y;kında Habeşistanda Hangi müesseseler- Çocuklar Tatil oba- sına alınacak.. fâaliyete geçmesi beklenebilir. ? Montrö Boğazlar konferansına gi- den arkadaşımız H.Nüzhet yazıy Cenevre, 30 (Hususi) — Milletler cemiyeti, kurulduğu günden beridir zannederim bu günkü tarihi bir celse daha idrak — etmemiştir. İsviçre'ye geldiğimizden, boğazlar kon- feransının ilk umumi ve heye- | canlı celsesinde hazır bulun- duktan sonra hepimizin en ziyade merak ve heyecan ile beklediğimiz asamblenin bu- günkü toplantışı idi. Sabahleyin bizi Montrö'den alan tren buraya getirirken hemen hemen yegâne mevzu- umuz bu idi. (Negüs) ün bu- rada olduğunu ve bugün asam- ble huzurunda milletinin ve tahtının — menfeatlerini - bizzat müdafaa edeceğini biliyorduk. Milletler cemiyeti şimdiye ka- dar birçok safhalardan geçti, birçök - vartalar atlattı, fakat bugüne kadar ne bir kral, ne bir imparator ve hattâ İsviçre 'ledmıyonlın reisi istisna edi- lirse ne bir devlet teisi tara- fından ziyaret edildi. Halbuki bugün milletler cemiyeti tari- hinde ilk defa olarak bir im- parator hemen hemen bütün dünya murahhaslarından mü- | teşekkil bir heyetin huzuruna gıkacak ve orada kendi mil- letinin heyeti murahhasa reisi sıfatile haklarını ve menfeat- rerini müdafaa edecekti. Me- selenin aladağı netice ve âki- “bet şimdiden he kadar taay- yün etmiş olursa olsun yalnız bu nokta bile insanı merak ve heyecana düşürmiye kâfi idi. Kaldı ki hemen hemen bir senedenberi devam et- mekte olan Habeş - İtalyan facıasının bugün son safhası kapanacak, milletler cemiyeti hesabına ve onun ” ideali na- mina elbette bir zafer teşkil etmiyen bu hâdiseye velev ki pamuk ipliği ile bağlamak kabilinden olsun fakat her halde bir netice verilecekti. Diğer taraftan bugünkü asam- ble - içtimamın Türkiye bakı- mindan ayrı ve huüsüst bir €hemmiyeti daha vardı: 'Mil- !şîl:; cemiyeti kurulduğu ve ürkiye oraya girdiği tariht beri ilk defz ofı'rıkğ'l'ürk meı:'ı rahhasları ile birlikte Türk etecileri de on iki kişilik heyet halinde içtiıııı.ışiştı'- liyor ve milletler arası ri arasında bir mev- Rüm_v:kilimiı Tevfik in ü otelinde Türk KAti Kunk:: refine verdiği öğle yemeği, hazır bnlunduktan ıo,:: Sı?:: salonuna — girdiğimiz — zaman hemen hemen bütün murah- yerlerini — almışlardı. Yalnız İtalya'ya tahsis edilmiş olan dört koltuk boş duruyor, ':d_ bakışte nazarı dikkati cel. R Yo'du. AN:cııi yanında as Nasibu ile Londra sefiri doktor Marten olduğu halde Hfbeı Murahhaslarına tefrik edilmiş olan yerde Oturuyor- _dn. Istitrad. kabilinden şunu ilâve edeyim ki Ras Nasibu oburada en fazla sükse yapmış olan şahsiyettir. Sim-siyah öl- masına rağmen simasının bir bin rak ÖF | Avrupalı'yı andiran hatları, te> miz giyinişi ve nihayet kibâr ve terbiyeli tavırları bütün na- zarı dikkati kendi üzerinde teksif etmiye kifayet etmişti. Diğer taraftan bu zatın mem- leketini terketmek ıztırarında kalmış olan Habeş rüesası arasında cür'et ve - teşebbüs kabiliycti itibarile hepsine faik olduğu da söyleniyor ve eğer milletler cemiyetindeki bu son teşebbüste bir faide vermez- se -ondan nasıl şüphe edi- yorlar bilmem - Habeşistanda yeni bir hareket yaratabilecek yegâne adamın ancak Nasibu olabileceği ve hattâ buna şim- diden karar bile vermiş oldu- u ilâve olunuyordu. Celseyi İngiliz hariciye na- zırı Eden açtı. Tafsilâta gir miyeceğim, mektubum size ge- linciye kadar bu tafsilât çok- tan ajanslar tarafından bol bol verilmiş olacak, İtalya hariciye nezaretinin kendi davasını müdafaa etmek üzere milletler cemiyeti umu- mi kâtipliğine göndermiş ol- duğu nota okunduktan sonra bütün gözler Habeş murahhas- larının üzerine dikildi. Celse- den evvel Necaşi'nin bir ara- lk bugün birşey söylemiye- ceği, bu celsenin alelade bir merasimden ibaret kalacağı ve asıl mühim müzakerelerin yarın cereyan edeceği söylen- mişti. Umumi intizar hilafına olarak Necaşi yerinden kalktı. Yavaş ve vakur bir yürüyüşle kürsüye doğru ilerliyordu. Her zamanki gibi beyaz bir elbise giymiş ve üzerine siyah man- tosunu atmıştı. Halinde hiç bir telaş ve heyecan eseri gö- rünmiyordu. Herkes nazarla- rile onu takip ediyordu. Ya- vaş yavaş kürsüye çıktı, bir saniye hattâ bir dakika kadar durdu. Herkes susmuştu. Tam bu anda hiç beklenmiyen. bir hâdise oldu. Gazetecilere ay- rılmış olan ve müzakere salo- nunun — yukansını çepe-çevre ihata eden kısmın tâ nihayet taraflarından — şiddetli birkaç düdük sesi işitildi, bir-iki da- kika kadar devam eden ve sonra zabıtanın müdahalesile ve mütecasirlerin dışarı çıka- rılmasile neticelenen bu lü- zumsuz taşkınlık bir an için herkesin teveccüh ve alâkasını Habeş hükümdarına kazandır- mıştı, salonda umumi bir al- kiş tufanı koptu. Nihayet sükünet avdet cot- mişti. Necaşi yavaş, heyecan- sız ve çok yeknasak bir sesle nutkuna başlamıştı. O bir ta- raftan Habeş dili ile söyler- ken bir diğer taraftan kulak- larımıza geçirdiğimiz ekutlarla nutkunun başka bir salondan yapılmakta olan Fransızca ter- cümesini ayni zamanda takip edebiliyorduk. Milletler cemi- yetine ve onun bazı mühim uzavlarına acı tarizlerile dolu olan bu nutuk takriben bir saat kadar devam etti, sonra Necaşi sanki tarihi vazifesini bitirmiş gibi ayni sükünetle ve ayni vekarla salonun umu- mi alkışları arasında kendi ı K den alınacak? Muharrek kuvveti 5 beygirden fazla iken sonradan bu mik- tardan Aaşağı düşürmüş olan gınai — müesseselerde - evelce imal edilmiş olan maddeler: den muamele vergisi alınıp alınmıyacağı hakkında maliye vekâletinden vilâyete bir ta- mim gelmiştir. Sınai müesseselerin, muhar- rek küvvetini beygirden aşağı düşürenler ancak. o tarihten sonra muafiyet iktisap etmiş olacaklarından daha evel imal olunan mevaddan vergi “alın: ması İlâzım geldiğini bildiril: miştir. Onun için bu kabil müesseseler, beygir kuvvetini beşten aşaği düşürdüklerini alâkadar memurlara bildirme- ğe ve o tarihte mevcut mal- larinın cins ve mikdarını zabıt varakasile — tesbit ettirmeğe mecburdurlar. — « Müessese sahipleri, vergiye tabi olduğu tesbit edilen bu kabil maddelerin, satıldığı ve- ya satılmak üzere komusyon- cuya gönderildiği tarihi takip eden ayın 15 inci günü akşa- mına kadar nevi ve miktarını ve satış fiatini ve bunlardan tenzili lâzım gelen iptidat maddeler varsa kıymet ve mik- darlarının kanunen - sekizinci maddesi mucibince bir beyan- name ile bildirmek ve vergi- sini usulü dairesinde vermek- le mükelleftirler. lara müjde!.. Saat | de vapur var.. xl(arşıyaka *la. Geceleri saat 23,10 dan sonra Karşıyaka'ya vapur iş- lememesi İzmir'li ve Karşıya- kalı halkı, müşkül vaziyete sokuyordu. Vilâyet, bu mühim mes'ele hakkında İktisat Ve- kâleti nezdinde teşebbüste bu- lunmuştu. İktisat Vekâletinden geleni bir emirde karşıyaka'ya gice saat birden sonra da bir vapur işletilmesi bildirilmiştir. Bu emrin tatbikine derhal başlanacaktır. Türkofis müdürü Türkofis müdürü Ziya Orgun, hastalığının tedavisi için İstan- bul'a gitmiştir. murahhaslarının yanına gitti. Haile Selâse'nin ortaya fir- lattığı tarizler cidden çok ağır... Bakalım bu tarizlere lâyık ve hedef olanlar yarın kendi hareketlerini nasıl mü- dafaa edecekler!.. Yarınki cel- senin de heyecan itibarile bu- günkünden geri kalmıyacağına şüphe yok. Netice şimdiden mâlüm ve mükarrer - olmakla beraber... ** Bugün Tevlik Rüşdü - Aras hepimizi, bütün -Türk gâı:ne; cilerini öğle yemeğine, daimi delegeıı'ıiığ Ntz:nî;âin Sadık ta assamble içtimamdan sonra çaya davet etmişti. Bize Av- rapa'nın ençok beynelmilel mahiyetteki bir şehrinde bir aile toplantısı fırsatını veren bu iki kiymetli cemileden de istifade de kusur etmedik. Bi- raz ötesinde birkaç saat sonra Milletler cemiyetinin toplana- cağı bu güzel şehrin. muhte- şem bir otelinde memleketten, Türk vatanın yüksek mukad- deratından, onun sonsuz bü- e FU A Ç Ihtiyarın sarhoşluk yüzünden denize düştüğü anlaşıldı. Evelki sabah saat. yedide konak vapur iskelesi yakininde denizde bir cesed görülmüş ve zabitaya haber , verilmiştir. Yapılan — tahkikatta cesedin, Alsancak'ta Karakol sokağında 17 numaralı evde oturan ya- pici uştası Erzincan'lı Ali oğlu Kahraman'a aid olduğu anla- şılmıştır. . Cesed, memleket hastanesine kaldırılarak müd- delumumi — muavini,,, Mümtaz Yılmaz tarafından - tahkikata başlanmış ye Kahraman'ın ce- sedi muayene - edilmiştir. Ya- pılan muayenede cesedin üze- rinde hiçbir yara ve bere eseri görülmemiştir. Altmış yaşında olan Kah- Soyadı alanla r; A. Doğan'a ı İzmir'de 164,050 |Veda ziyafeti verdi kişidir İzmir — vilâyetinde — soyadı almış olanların miktarı nüfus | müdürlüğünce tamamen tespit edilmiştir. Hazırlanan istatis: tiğe göre İzmir merkezinde 42,279 kişi soyadı almış ve tescil —ettirmişlir. Bergama kazası hariç olmak üzere mül- hakat ve İzmir merkezinde tescil ettirilen soyadı miktarı 164,050 dir. Halbuki — İstan bulda mülhakat da dahil ol- mak üzere tescil olunan . soy- adı miktarı 190,000- dir. Nüfus müdürlüğünce, soy- adı almamış olan kimselerin kütüklerden listelerinin — tan- zimine başlanmak üzeredir. Bu gibiler hakkında ceza tat: bik edilmek ve soyadı. kon- mak üzere listeleri. vilâyete verilecektir. İstanbul'a nazaran İzmir'de daha çok soyadı - alınmıştır. Çünkü nüfus itibarile İzmir, daha az olduğu halde İzmir- deki halkın aldığı soyadı miktarı, İstanbulunkine çok yakındır. Kâmil Dursun İzmir saylavı Kâmil Dursun şehrimize g_e_lmiştiı. yüklüğüne karşı hepimizden fışkıran imandan bahsetmek cidden çok zevkli birşey olu- yor. Bilhassa bir aralık Tev- fik Rüşdü Aras memleketin harici ve dahili siyasetteki ana prensiplerinden, bu ana pren- siplerin de istinad ettiği ana fikirden bahsederken - iftihar- dan, gürürdan, Türk - olmak zevkinin verdiği büyük heye- "candan hepimizin gözleri ya- şarmıştı. Milletler arası sahada ve çok kısa bir zaman içinde bize bu- mühim ve cidden gıpta verecek mevkü yapmış olan büyüklerimizi bütün mev- cudiyetimizden taşan minnet ve şükran hisleri içinde pek tabit olarak hatırladık. Ve bu hatırlayışımızı — onlara karşı duyduğumuz - sarsılmaz bağlı- lik telgrafları ile ifadeye ça- hıştık. Zannederim bugün, Tür- kün beynelmilel sahada ka- zandığı yüksek itibarı gözleri- mizle görürken yapacağımız en mühim ve mukaddes va- zife bu idi.. Hamdi Nüzhet raman'ın, birkaç gece evel Kemeraltında kebapcı Rifat'ın dükkanında bazı arkadaşlarile rakı içtiği ve sarhoş olduğu anlaşılmıştır. Hattâ, bu içki âleminden saat 23 te ayrılan Kahraman, evine gitmek üzere konak istikametinde ilerlemiş- tir. Rıhtımda, tenha bir yerde | yürürken veya su dökmek is- terken sarboşluk saikasile mu- vazenesini kaybederek denize düştüğü ve boğulduğu tahmin olunmaktadır. — Kakraman'ın, başka birisi tarafından denize itilmesi ihtimalden uzak gö- ryülmüştür. Müddeiumumilikçe, cesedin defnine ruhsat - veril- miştir. Pazar günü akşamı, Cumu- riyet Halk partisi işçi ve cs- naf birlikleri tarafından eski parti başkanımız Yözgad say- Javı Avni Doğan şerefine bir veda ziyafeti verilmiş, Vali ve parti reisi Fazlı Güleç'le, parti ve birlik idare heyetleri azası bulunmuştur. Ziyafet vesilesile samimi hisler ve fikirler teati edilmiş, birlik azaları, kendi teşekküllerinin meydana gel- mesinde büyük bir enerji sarf- eden Avni Doğan'a karşı duy- dukları minnet ve şükranı an- latmışlardır:> Maarif müdürü Avrupaya seyahate çıkıyor. Şehrimiz —maarif müdürü Ali Riza, dünkü ekspresle İs- tanbul'a gitmiştir. Oradan 13 gün sürecek olan Almanya seyahatine iştirak edecak, Al- manya'daki kültür müessese- lerini gezerek tetkiklerde bu- lunacaktır. Maarif müdürlüğü vazifesini ilk tedrisat müfettişi Neş'et Şirlan ifa etmektedir. Sıhhat meclisi Bugün Valinin riyasetinde toplanacak. Vilâyet sıhhat meclisi, ya- rin saat onda sıhhat müdür- Jüğünde Vali Fazlı Güleç'in reisliği altında toplanacak ve şehrin sıhhat işleri üzerinde görüşmelerde bulunacaktır. " Vilâyetin sağlık işleri hak- kında izahat verilecek ve bazı evlerin komşularına — zararlı olan vaziyetleri hakkında ka- rar alınacaktır. Halkapınar su- yu kaynağının muhalazası hak- kında da görüşülecektir. Nüfus dairesinde Teftiş İyi Netice Verdi.. Mülkiye müfettişi Memduh tarafından iki aydanberi İzmir nüfus müdürlüğü muamelatı teftiş edilmekte idi. Teftiş, dün sona ermiştir. Bütün muâmelât, İnceden inceye tetkik olun- muştur. Muamelâtın iyi bulun- muş olduğu haber alınmıştır. Dr. Mitat Göz tabibi doktor Mitat, bir ay için Çeşme'ye gitmiştir. S ağustosa kadar orada İsti- rahat edecek, Ve bu tarihte dönecektir. Halkevi sosyal yardım ko- mitesi ve kültür direktörlüğü- nün teşebbüsile, şehrin muh- telif mıntakalarındaki mektep- lerde tatil obaları açılmıştır. Bundaki maksad, çocukların ders yılında aldığı iyi itiyatları unutmaması, sokaklarda dolaş- mıyarak bir terbiye - nezareti | altında sıhhi ve pedagojik eğ- lencelerle vakit geçirmesidir. Buralara yalnız ilkmektepliler ve bu mektebe yeni girecek olanlar kabul - edilmektedir. Buraya girecek her çocuk bir taahhüdde bulunacaktır.Obayı — terkedenlerin verdikleri para — geri verilmez. Kayıd, 16 Tem- muza kadar sürecektir. Kıyafet birliği şartı yoktur. Çocuklar düşünmesi İâzımdır. Belediye memurları yoklaması Belediye zabıta memurları, | bu obalardan çok istifâde ede- — | ceklerdir. Her ailenin bunu ü açılan kurlarda takip”ettikleri Ş derslerden dün belediye ev- — lenme dairesi salonunda yok- lamaya tâbi tutlmuşlardır. İm- — tihan sualleri, evelden hazır- lanmıştı. Yazdırılan bu suak — lere, belediye memurları tah- — riri olarak cevap vermişlerdir. Belediye mıntaka âmirlerinin — imtihanları daha evel “yapıl- mıştır. Kurslardan iyi netice alındığı anlaşılmıştır, Talebeler Askeri kampa çıktılar Şehrimiz erkek- Lisesi- ile — Ticaret Lisesi talebeleri, dün — Yamanlarda — açılan — askeri kampa — gitmişlerdir. Askeri kamp 15 gün sürecektir. Kam- — temmuzda başlayacak ve 40 | pa iştirak eden talebeye asker — elbisesi ve silâhta tevzi ölün- muştur. Dr. Haydar Sıhhat ve içtimai muavenet vekâletinin Karşıyakadaki dil- sizler, körler ve sağırlar mü- — essesesi müdür muavinliğine — Mersin sabık hükümet tabibi Haydar tayin edilmiş ve şeh- rimize gelerek vazifeye baş- lamıştır. 'E Çocuklara yardım Haziran ayı içinde W esirgeme kurumu bakım evinde 436 hasta çocuk muayene ve tedavi edilmiş, ilâçları parsız yerilmiştir. 4 'a On ikiz çocuğun sütleri devamlı şekilde temin edilmiş, yirmi yoksul çocuğa çamaşır verilmiştir, on yoksul ,— giydirilmiştir. İ Cellad Gölü — Kurutma faa- İ liyeti ilerliyor.. — — Cellad gölünün — kurutma faaliyeti devam etmektedir. Ekskovatör denilen kazı ma- kinelerinin sayısı sekize M rılmıştır. Açılan kanallar üze- rinde inşa edilecek olan be- ton köprülerin de inşaşına başlanmıştır. - Sekiz _,_ makinesile geceli — gündüzlü çalışılmaktadır. — Teşri el ayında Cellâd gölünün suları- nın denize akıdılacağı kuvvetle tahmin ediliyor. k. Ka Fi ğ