Milli | kümenin dünkü karşılaşmalar! Galatasaray, Gençlerbirliğini 5 - O; Fenerbahçe, Muha- fızgücünü 3-1 yendi. İzmirde: Altınordu, Vefaya 3-2 galip geldi. Beşiktaş, Aitayla 1-1 berabere Kal Mil küme maçlarına dün Fener #adında devâm edilmiştir. Birgün ev- vel Fenerbahçe ile Galatasarayın rü» kiplerini yenmiş olmalarına rağmen Yü müsabakaları takib etmek üzere #tada gelenler altı yedi bini bulmuş- $u. Günün birinei karşılaşması bir gün evvel Fenere 3 - 1 mağlüp olan Gençlerbirliği ile Muhafız 4 - 0 ye nen Galatasaray arasında oldu. An- kara takımlarının birgün evvelki ne tcelere nazaran dahâ kuvretlisi gö- rünen Gençlerin Galatasaray karşı- sında nasıl bir netice alacağı merakla bekleniyordu. Galatasaray - Gençlerbirliği Saat 15 de hakem Ahmed Ademin İdaresinde sahaya çıkan takımlar Şu şekilde dizildiler: Galatasaray! Osman - Adnan, Fa- ruk - Musa, Enver, Eşfak - Bülend, Buduri, Gündüz, Salâhaddin, Salim. Gençlerbirliği: Rahim - Ahmed, Nuri - Münir, Haşan, Halii . Selim, Selim, Ali, Ali, Mustafa. Oyuna Galatasaraylılar başladılar, Devrenin ilk anları iki tarafın müte kabil hücumlarile geçtikten sonra Galatasaraylılar ağır basmağa başla» dılar ve ikinci dakikada Gündüz or- tadan sürükleyip götürdüğü bir pas- la ilk golü kaydetti. Bu beklenilmiyen gol Gençleri şaşırtmıştı. Nitekim ken- dilerini toplamağa vakıt bulamıyan Gençlerbirliğ! yeni bir Galatasaray hücüumiyle karşı karşıya kaldı ve bu sefer Rahimin - boş biraktığı kaleye Gençlerbirliği hafı topu atarak Gali tasaray hesabına İkinci golü yapmış oldu. Kasa bir zamanda üstüste iki gol yiyen Gençlerbirliği biraz kendini toparlamağa başladı ise de bir türlü Galatasaray tazyikini çözemedi ve devrenin 15 inci dakikasında Salâhad- din üçüncü Galalasarây golünü de gikardı. Bu gölle beraber oyuna hâkim olan Galatasaraylılar bütün gayret- lerine rağmen başka sayı yapamadan birinci devreyi 3 - 0 bitirdiler. İkinci devre İkinci devreye Gençlerbirliği başla- dı, Bir iki akından sonra, oyun tekrar Galatasarayın tazyikine girdi ve be- şinci dakikada Gündüz, Gençler mü- dafaasından kaptığı topla takımına dördüncü golü de kazandırdı. Bu gol sanki oyuna - bir aksi tesir yaplı ve iki taraf da isteksiz bir tarzda maça devama başladılar. Havanın da sıcaklığı, oyuncular üzerinde büyük bir tesir icra ediyor ve bu suretle maç gok durgun oynanıyordu, Bu hal dev- tenin 35 inci dakikasına kadar böyle- öe devam etti ve nihayet 397 nci daki- kada Gündüz, iki müdafiin bir türlü uzaklaştıramadığı topu aralarından kaparak kaleciyi de çalımia geçti ve çalıştı ise de muvaffak olamadı ve maçlan 5 - Ogibi büyük birfarkla mağlüp olarak ayrıldı. Fenerbahçe - Muhafızgücü Günün ikinci maçı Fenerbahçe fle Muhafızgücü arasında oldu. Hakem Nuri Bosotun idaresinde sahaya çıkan takımlar şu şekilde dizildiler. Fenerbahçe: Cihad - Orhan, Fa- ruk - Ömer, Esad, Lebih - K. Fikret, Yasar, Melih, Naci, Rebii, Muhafızgücü: Fethi - Fethi, Ab durrahman - Ahmed, Cihad, Neca- bedldin - Turhan, İbrahim, Riza, Şahin Turgut, Oyuna Muhafızlılar başladılar. İki takım da bilhassa orta muhâçimleri de iş görmek istiyordu. İlk dakikalar. da Fenerliler mükemmel bir gol fır. satı yakalarılar, fakat Naci kullana. madı, Muhafizlilar da Fenere mukabelede gecikmiyorlardı. Nitekim oyunun ilk golünü de Güçlüler kazandılar, Mu. aze Üüğüümzndenznen Dünkü Milli küme maçından bir enstantane hafızın golü şu suretle oldu: Devrenin 12 nci dakikasında Rizanın Tuguda verdiği pası Muhafız solaçığı fevkal- âde bir şütle Fener kalesine attı ve Cihadın müdahülesine rağmen bu şüt golle neticelendi. Golden sonra Fenerliler de mukabil hücumlarını sıklaştırdılar ve onlarda 16 nel dakikada Melihin şahsi gâyre- | tile beraberliği temine muvalak oldu- lar. Bu beraberlikten sonra mâç büsbü- tün heyecanlı bir hale girdi ve ayni zamanda sürat kazandı. İki takım da kati neticeyi alabilmek için bütün eenerjilerile oynuyorlardı. Fenerbahçe nin iki müdaftinin bir türlü anlaşa- | mamasi yüzünden Muhafızlılar birkaç tehlikeli hücum yaptılarsa da bunlar» dan bir netice alamadılar ve daha mü- essir akınlar yapân Fenerliler 35 inci dakikada yine Melihin sürati sayesin- de ikinci gollerini de yapmağa muvaf- | fak olarak birinci devreden 2 - 1 galip ayrıldılar, İkinci devre İkinci devreye Fenerbahçenin orta- dan yaptığı bir hücumla başlandı. Bu devrenin başlarında Muhafızlar faz- | la enerji sarfederek Fener kalesini taz-' yik ettilerse de netice alamadılar. | Onuncu dakikadan İtibaren Fener- Wer oyuna tekrar hâkim olmağa ve ağır! basmağa başladılar. Nitekim bu ağır | basış 16 ncı dakikada sağdan yaptık- ları bir hücumda Nacinin attığı üçün- cü golle semeresini verdi. Bu golle be. | raber oyun yeniden hızlandı. İki ta- kım da bütün enerjilerini sarfetmeğe ve birbirini sıkı hücumlarla tehdide başladılar, Bu sırada Fenerli muhacimlerin at- tıkları şütleri Muhafızın genç kalecisi Fethi büyük bir meharetle önlüyordu. Devrenin son on beş dakikası Muhafız yarı sahasında oynanmasına rağmen Fenerliler sayılarını tezyide imkân bu- lamadılar ve maç da bu suretle 3-1 Fenprlilerin galebesile nihayetlendi. İzmirdeki maçlar İzmir 28 — (Telefonla) — Mimi kü- me maçlarına bugün Alsancak stadın- da büyük bir kalabalık önünde devam edildi, Günün ilk müsabakası Vefa ile İzmir şampiyonu Altınordu ara- sında yapıldı. Çok çelin ve © nisbette heyecanlı geçen bu müsabakada Al- tınordu rakibini 3-2 yendi. İkinci müsabaka Altay ile İstanbul şampiyonu Beşiktaş arasında yapıldı. Büyük bir heyecanla takip edilen bu müsabakada her iki takım çok güzel ve canlı oynadılar. Bütün çalışmalara rağmen biribirine tefevvuk edemiyen takımlar neticede sahadan I-İ bera- berlikle ayrıldılar. İstanbul klüpleri yarın şehrimizden hareket edecekler- Fenerbahçe Galatasaray Altinordu Altay g Beşiktaş Gençler Vefa Muhafız Dünkü profesyonel güreşler Tekirdağlı - Kara Ali müsabakası münakaşalı oldu Profesyonel pehlivanlar arasında tertib ediler güreş müsabakaları dün Taksim stadında üç bini bulan bir kalabalık önün- de yapıldı. İlk güreş arabacı Mehmedle Kumkapı Celâl arasında oldu. Celâl rakibinden üs- tün olduğundan üç dakikada kazandı İkinci güreş Ali Ahmede Manisalı Öner Arasında oldu. Al Ahmed Atik hamlelerle Manisalıyı 8 dakikadâ pes ettirdi. Üçüncü güreşi Gönenli Hüseyin e Po- mak Mustafa yaptılar ve bütün çalışmalara vağmen berabere kaldılar. Dördüncü güreş Habeş Kasım Tufari ile Gönenli Hamdi arasında oldu. Habeş pehlivan Hamdiden iyi olduğu elhetis müsabakayı kazanmak- ta güçlük çekmeği, Beşinci güreş Manisalı Halli ile Alman vii Mam arasinda oklu. Çok hareketli geçeu bu müsabakada pehlivanlar berabe- re kaldılar. Günün son ve en mühim karşılaşması Tekirdağ He Kara Ali arasında yapıldı. Sami Karayelin idaresinde yapılan bu müsabaka 20 şer dakikalık olmak üzere Üç devro devam edecek ve galib gelen ge- lecek hafta Amerikalı pehlivanla karşılaş- mak hakkını kazmnacaktı. İlk yirmi dakikada pehlivanlar biribirini fazla hırpalamadan çekinerek güreştiler. İkinci devre biraz serteo geçti. 15 inei dakikada Tekirdağlı, Kara Aliye minder kenarında kuvvetli bir steak yapiı ve yarı- sı dışarıda olduğu halde sırtını yere ge- tirdi. Hakem vaziyeti yakmdan takib et- lom ki için Tekirdağın iddinsnı kabul et- miyerek tüpü saymadı. Hakem heyetinin ve ahalinin protestosuna rağmen pehlivan» İar tekrar tetaşınak istemediler. Uzun sü- Ten münakaşu netieösinde Kara Ali Ame- Fikan pehliyanlla Şüreşmek hakkını Te- kirdağlıya bıraktı ve bu suretle İyi bir şe- kilde başlıyan güreşler tatsız bir şekilde nihayet buldu. Ankaraspor kupası maçları Milli küme haricinde kilan iki Avkara üç İstanbul kiübü arasında tertib odilen maçlara dür şehrimizde ve Ankarada de- vam edilmiştir. Ankarada bir gün evvel An üne mağlâb olan Kurtuluş klübü dün de De- mirsporla karşılaşmış ve 7-0 gibi açık bir sayı Yarkile mağlüb olmuştur. Taksim stadında dün sabah büyük bir kalabalık önünde yapılan Beyoğluspde - Şişli maçında da her iki taraf birer sayı ile berabere Kalaklardır... Galatasaray spor klübünden: Klübü- müzün fevkalâde kongresi 3 mayıs 940 cuma günü saat 18 de klöp Jokalinde yapılacaktır. Ekseriyet olamadığı takdir- de, kongre 10 mayıs 940 cuma günü yi ne saat 18 de klüp lokalinde inikat ede- cek, mevcut aza ile karar ittihaz edile sektir, Ruzname: Yeni idare heyeti ve mu- gekipler i MEŞRUTİYETTE SARAY ve BABIÂLI Yazan: SÜLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfozdur. 'Tefrika: No. 181 Sultan Reşad, Salih paşa hakkındaki idam hükmünü nasıl tasdik etti Fakat iş sultan Reşadın zannetti- Faran Tramvay kumpanyası tercü- ği gibi kolay değildi mani ve hukuk müşaviri Sabih beyin İttihad ve Terakki hükümeti salta. | — Milli kuvvetler İstanbulu işgal et- nat hanedanına mensupların böyle | tiği vakit Suriyeye kaçmıştır iti. siyaset dalgalarına stılmalarına mâ- | raflarına bakılacak olursa, komplo- ni olmak için şiddet göstermeğe lü- | nun muvaffakıyeti takdirinde müşir zum hissediyordu. Şakir paşa sadaret kaymakamlığını Padişah yeni sadrâzam Said Ha- | kabul edecekti ve padişaha tesir lim paşa ve Dahiliye Nazırı Talât bey | edecek zevat arasında pek büyük ma ile istişare ve müzakerede bulundu, kamtar işgal eden diğerleri daha vardı. Hükümet divânı harp katarınm Sultanı, Reşadın damad Salih paşa- aynen tatbikinde ısvar etli, Padişah | ran idam hükmünü irozalaması için tereddüd ediyordu. Enver beyin icra ettiği tazyik esnasın» Padişahı yola getiren Enver bey | da şehzade Vahideddin efendinin na- oldu. Oda sultan Reşaddan divanı | mını işe nasıl karıştırdığım yazmış- harp kararının tasdikini istedi. Sul- | tk. Sabih beyin büyük dediği bu 7e- tan Reşad: vat arasında şehzade Vahideddin — Oğlum! Ben Salih paşayı tanı- | efendinin de dahil bulunması lâzım- rım. Onün böyle işlere aklı ermez! geliyor! Diye gene tenllülde bulunmasile Ancak böyle ifadeler ile bu «büyük Enver paşa sert bir hareketle kalemi | zevat» aleyhinde takibata tevessül hokkaya batırdı; padişahın eline ver. | edilerek işi pek ileriye götürmekten di; pek ciddi bir tavır ile şu sözleri | ise, bu noktayı mesküt bırakmak hü- de ilâve etti: kümet hikmetine daha muvafık oldu- — Efendimiz! Damad Salih paşa- | Eu yolunda Istanbul muhafızı Cemal nın İsmini idam mahkümları arasın. | bey tarafından serdedilen mütalâaya dân çizmekte tabit muhtarsınız. Fa- | Södrazam Said Halim paşa İle Dahi- kat bu isim çizildiği takdirde diva. | Hye Nazırı Hacı Âdil bey de iştirak et- ni harbin şehzade Vahideddin efen- | tiklerinden, meselenin bu noktası bu dinin saltanat hakkından ıskatile | Süretle idare edilmişti idama mahkümiyetine dair başka bir Mahmud Şevket paşanın katli et- kararını tasdik eylemek mecburiye. | rafında çok dedikodular oldu tinde kalacaksınız! İttihad ve Terakki zabıtasının böy- Damadı mı, yoksa veliahdi mi feda | le bir suikast hazırlanmakta olduğu- etmeli idi? nu evvelce haber aldığı halde, önüne Sultan Reşad işi daha ziyade bü- | geçmemesi, geçmek (istememesine yütmek ve vakit geçirmek caiz ola. | hamledildi. Güya İttihad ve Terakki mıyacağına hükmetti. Teessür içinde | Mahmud Şevket pasadan kurtulmak boyun eğdi; hikmü imzaları.) için Hürriyet ve İtilâfçlarm onu ÖL Mabeyin başkâtibi Ali Fuad bey de | dürme teşebbüsüne müsamaha et- hâdiseyi bana buna yakın bir şekilde | miş anlatmıştı. Süleyman Nazif bey de bu fikirde. Bay Ahmed Bedevinin notlarına | dir. (Yıkılan müesseseler) risalesinde göre: Muhafız Cemâl bey evvelce | diyor ki: idamları cihetine gidilmiyerek muh- (Odahmud Şevket paşa Harbiye Ne telif cezalara çarptırılmış olan Saba- | zaretinde mukaddema haddin bey zümresi mensuplarından | duğu zaaftan dolayı vicdan azabı his- bazılarının tahakkuk eden vaziyete | sediyordu. Vefatından birkaç gün “ göre yeniden muhakemelerile ipe çe- | vel benimle bir hasbihalde yulunm « kilmelerini istemiş idiyse de Adliye | tu. Binganiden birkaç ay evvel avdet Nazırı İbrahim bey, bir defa hüküm | etmiş olan Enver bevi, ordu Ne alâka. giymiş olanların yeriiden divanıharbe | $ını keserek bir mutasamıflığa, Talât sevkleri için kanuni sebep yoktur, gi. | beyi de bir sefaretle Türkiye hu: yerek muvafakat göstermemiş ve bu. | göndermek niyetinde olduğunu sö“ ha mani olmuştu. Jedi. Paşunm bana tevetetihü var idi Damad Sulih paşanın idamı saray se de esrarının yegâne reahremi de- halkile padişahı müteessir elmemiş | Sidi; “ba fikrini tabil başkalarına du olamazdı. Vakıa Cemal paşa hatıra. | 1494 etmiştir. tında: XPâdişahın idam hükmünü Nazım pâşa taraftarlarının o Mah- tasdik etmek istemediğine ve kendisi- | ud Şevket paşaya sulkaştta buluna- ni icbar için beriim Talât beyle bera, | caklarmı hükümet dakikası dakika ber saraya gilmiş olduğumuza dair | sma haber sliyordu. Bununla beraber olan güftüğülar hakikate külliyen | Babılli ile Harbiye Nezareti arasında. mukaliftir. Bir gün saraya takdim ki birkaç adımlık mesafede On yedi el silâh atılmasına (İ) mani olacak ve imdada yetişecek ne bir polis nefe- ri göründü, ne inzibat memuru. Katillerden Topal Tevfik otomobile binmeğe vakit bulup da arkadaşlarile birlikte firar edebilseydi, ihtimal ki falller meydana çıkmazdı. İttihad ve Terakki erkânı, Mahmud Şevket paşanın ne doğrudan doğruya, ne dolayısile katili ve katlinin mü- şevviki değildirler; ofakat isteselerdi cimayetin vukuuna mani olabilirlerdi, Mühâkkâk olan bir şey varsa, oda sadrazam Mahmud -Şevket paşanm mukaddema Harbiye Nazırı iken bi- Taz da zamanın İlcasile gafletini £s- mire ve İttihad ve Terakki cemiyeti. ni lâğvetmeğe azmetmiş olması idi Bunu İttihadelar biliyorlardı Açsba şu vakadan İki tavafı bir fayda çıkarmak istemediler mi?) Süleymen Nazif bey, Mahmud Şev» ket paşanın, kendisini yeniden ikti- dar mevkiine getiren İttihad ve Te. rakki cemiyelini lâğvetmeğe azmei- miş oldüğunu nereden, Kimden hâber aldığını bilmiyoruz. Bizce muhakkak olan bir şey varsa, bü azim ve niyetin zahiri hiçbir delili olmadığıdır (Arkası var) saya gönderilmeleri tekarrür etti ve bu suretle hareket edildi, (Tabiiyetten ihraç muamelesi kay- den yapılmamış olacaktır ki Tahir Hayreddin bey sonra gene İstanbula gelmiş ve uhdesine mirimiranlık tey- cih olunarak Ziraat Nezaretine tayin edilmiştir.) 41) Süleyman Nazif bey, iki mevki ara- sındaki masafeyi pek kumltiyor! Atalan #i- Mihların miktarını da kendi »müddeasının #ararına olarak azaltıyor. Mahmud Şevket paşanın kağlinde yirmi dokur ei silâhtar âz stılmamış olduğu tahkikat ile anlami” #uştır. Polis ve inzibat memurları için de vaka mahalline yetişmekte geciktiler de- mek munsifane olamaz.