Mm mr Sahi 20 Nisan 1940 AKŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA İlk tahsil başlangıcı: 15 yaş! Dün, İstanbul vilâyeti hududları dahilinde ilk tahsil çağındaki çocuk- ların sayımını yapma günüydü. Bu devre tahsil çağı, bizde 7 ile 16 yaş arasıdır. Halbuki eskiden okumaya 4 yaşın- da 4 aylık başlanırdı. Cüz kesesi bo- Yunda, fese maşallahlar takılı, Midilli, Yahut eşek üstüne bindirilip, dualarla, e amm İSTANBUL HAYATI Kargaların mârifeti Birkaç bayan vapurda konuşuyor” lardı. Biri: — Oh, dedi, dün akşam epeyce yo- ruldum âmma, kış işlerini de bitir. dim. Kürk manlomu güzelce ilâçlayıp yerleştirdim. Yünlü elbiselerimi naf- talinleyip kaldırdım. Karşısmda oturan genç bayan bir kahkaha atarak sözü kesti: — Aman, kürk dedin de hatırıma Bakırköyde deneme sayımı Dün bir toplantı yapıldı, halka terettüb eden mükellefiyetler izan edildi 1040 senesi nüfus sayımı için icap eden senalarla. Türkiyede olsun Yuğuna çıkarlardı. de gelip çattı, nın Parkoteldeki ziyafet İsabet etmiş, konuşuyorduk. iazetelerin Gereyanı, çocukları mağı sağlık veriyormuş. tilenleri çabucak alırmış, Aasının tamamile ziıddı!... meçhul değildir. Böyle misalleri çok görmüşüzdür. kapılıp fidelikteki affolunur, lar yor. çalsın... mlim ki bunlar hep safsata!... —— birinde okudum ! dedi, - Amerikada yeni bir pedagoji 15 yaşına kadar oyunla oyalamağı, zihinlerini yorma- On beşten sonra tahsile başlanırsa çocuk, öğre- Tahsile erken başlamak lâzım Çocuğun aklı almazmış ne deme! Beş yaşında öğrendiklerimizi bugün minimini çocuk, mektebe verilirdi. Ebeveynin hocaya: «Evlâdı- Mun eti senin, kemiği benim!» dediği de meşhurdur. Ben şahsen bütün bu merasimi geçirmedim amma, 4 yaşın- da 4 aylıkken okumağa başladım, Ve hâlâ da tahsile erken girişilmesine ta- raftarım. Evvelleri, Fransada olsun, Hiselerden 17 - 18 Yaşında mezunlar alınırdı Bunlar 20 - 21 yaşında yüksek mekteplerini de bitirmiş, hayata atılmış bulunur. lardı. Yirmi beşine kadar bocaladık- tan sonra, eh, diğer çeyrek asırdan gâm almak üzere hakiki hayat yolcu- — Çocuk üzülmesin! Çocuğun zih- Mİ almaz! Aman yavrucak örselenme- 8in! - tereddüdlerine dayanan mo- dern pedagoji tipleri Amerikadan garbi Avrupaya ve nihayet Türkiyeye Evvelki gece matbuat mensupları. sulrasında bayan Etem İzzet Benice ile yanyana Bizim sabık «Yaş ağaç, eğilir!» iddi- İnanırım: Amerikalılar arasında bu garabeti de teerübe edenler bulunur. Fakat Allah Ve de bu usulleri bizim gümrükler» İçeri sokmasak... Zira, on beşine dar tahsil görmemiş çocuk tipinin artık adam olup olamıyacağı bizce pek cak kadar çocukları yalnız talebe de- Eil, ayni zamanda asker, ayni zaman- da fırkacı yetiştirdiği bir asırda, de mokrasilerin bir takım hava ve hevese insanları böyle küdayinabit bırakmaları ancak mizah noktasından mütalâa edilire belki Kimbilir, ihtimal şöyle düşünüyor- — Azicık yaşamak, hayattan nasi- bini almak her ferdin hakkıdır. Fakat ömrün ne kadar süreceği kestirilemi- Onun için «Tatlısını sonradan Ye!» der gibi «İhtiyarlıkta nekaüdlü- #ün zevkini çıkarırsın, yangelir, key- avans verircesine her ferde önceden rühsat!... Bahçelerde, spor sahaların da, kumluklarda alabildiğine oyna- Sın... On beşine kadar felekten seneleri Ondan sonra koşulsun ara- baya... (Eğer çekerse. Eğer gemini hasırlıklar tamamlanmıştır. Gelecek pazar günü tecrübe mahiyetinde olmak üsere Bakırköy kazasında bir nüfus sayımı ya- pılacaktır. Dün, öğleden sonra, Bakırköy Cümhuriyet Halk Partisinde toplanan sa- yım mükelleflerine, vazifeleri ve sayım €5- nasında halka teretsüp eden mükellefiyet- ler hakkında bir oknferans verilmiştir. Toplantıyı vali muavini bay Halük Ni- had, 15,30 da şu sözlerle açmıştır: «— Bu tecrübe sayım: işin Bâkırköyün seçilmesi, bira da Bakırköylülerin talihin. den Weri gelmiştir. Kasabanın karuluşu- nun derli toplu olmasi, sokaklarının inti- zamı, tecrübe sayımının burada yapılma- sini lüzumlu kılmıştır. Bu Bakirköylüler için bir imtihandır. Bu imtihanda muvaf- fak olunacağına en büyük deli, karşım- da bulunanların gözlerinde gördüğüm gençlik ve beyecandır. Sayım memurları- nın dikkat edeceği husus şudur: «Ne bir eksik, ne bir fazlas, Bay Halük Nihnddan sona 6öz alan be- lediye muamelât müdürü bay Zühtü Çu- bukçuoğlu, nüfus sayımı kanununun mü- kelleflere tevcih ektiği vazifelerden bahsst- miş, ezeümle demiştir kiz «— İdare etmek, istikbali keşif ve tah- min etmek demektir. Bunun için de hali aıhhatte tanımak ve haldeki vaziyetin tesiratını bilmek lâzımdır. İşte, bu mak- sad ve gayelerle 927 va 985 senelerinde memleketimizde iki defa nüfus sayımı ya- pılmıştır. Bu sayımlar birçok noktai nazar» lardan, hükümetimizin çok işine yaramış ve elde edilen malümatın, memleketin ve halkın inkişaf, emniyet, refah ve saadetini temine matuf tedbirlerin itihazına yardı- me olmuş! Bu itibarladır ki hükümeti- Çarşının tamiri İmar ve Fen müdürlükleri bir plân hazırlıyacak Büyük Çarşının tamiri için 940 bütçesi- ne tahsisat konulduğunu yazmıştık, Çarşı- birkaç defa teşebbüs edilmiş, ç imkân bulunamamış. Bu defa be- Jediyede imar ve fen müdürlükleri taralın- dan bir plân hazırlanacaktır. Bu plâna göre evvelâ Çarşinin büyük olduğundan, tarihi hüviyeti muhafaza edi- lecektir. Çarşının bir kısmında kaldırım olmak- la beraber bu taşlar sökülerek asfalt bir şose yapılacaktır. Ayni zamanda Çarşının dahili tenviratına da ehemmiyet verilecek- tir. Bu tenvirat garkkâri kandiller tarzın- da olacaktır. Beşiktaş kaymakamlığı yeni binaya naklediyor Beşiktaşta yeni yapılan kaymakamlık dalreai tamamlanmıştır. Yeni bina kayma- kamlığa ve belediyeye taallük eden bütün şubeleri ihtiva edecek bir şekilde yapıl- mıştır. Binanın cümle kapısı deniz kena- rında Hayreddin iskelesi yanındadır. Halk bu kapıdan girsoektir. 2 mayıstan itibaren kaymakamlık bu yeni binada faaliyetine başlıyacaktır. de bir kısım vardır. bile vazıh şekilde hatırlıyoruz, bun- lardan istifade ediyoruz. — Çocuk üzülmesin! - tarzındaki şefkatler ise boş... itibaren enerji sarfına alıştarılan bir yavru, enerji sarfına alışmış demektir; bunu tabii bulur, (Vâ - Nü) | S#stememiştir. Ri 4 j geldi. Geçen gün öyle tuhaf bir iş ok Dünkü toplantıda bulunanlar ve Vali muavini B. Halük (masa başında) ile Belediye Muamelât müdürü B. Zühtü Çubukçuoğlu izahat veriyorlar miz, dünyanın pek karışık bir zamanı sâ- yılan şu sırada bile bu işi gene tekrar et- mek ve bunun mükemmel olmasını temin etmek maksadı ile sayımlardaki tecrübe- leri kâfi görmiyerek yeniden tecrübeleğ yapılmasını kararlaştırmış bulunmaktadır. 5 Mayıs 194) pazar günü burada sayım yapılacaktır. O gün Bakırköy kazası &i- nırları içinde bulunanlar ikamet ettikleri yerlerden çıkamıyacaklarından o güne aid ihtiyaçlarını bir gün evvelden tedarik ve temin etmiş bulunmaları lâzımdır. Top veya fabrika düdüklerile verilecek işarete göre sokağa çıkma izini verilinceye kadar herkes ikametgâhmda bekliyecek, gelecek Karilerimizin mektupları Cerrahpaşa hastanesini ziyaret edenlere kolaylık muntazam taşlarla dolu, Ziyaret günleri hastalarını yoklamağa ge- len fakir fıkara, burada çömelerek beklemeğe mecbur kalıyor. Bu ihtiyaç nazarı itibare alınsa ve belediyeye ait olan arsa tanzim edilip buraya sıralar konsa, oluru- lacak hale getirilse pek isabet edi- lecektir, Fikret M. Erzincandan gelenler Şimdiye kadar hiç kimse memleketine gönderilmedi leri gündenberi, nüfus başına muayyen bir Para verilerek geçinmeleri temin edildiği Sibi ikametgâhlarına aid kira bedelleri de verilmektedir. Son zamanlarda hükümet, zelzele mın- takasından İstanbula iltica eden felâket- Hükümetin bu kararı üzerine şimdiye kadar erazisi olan yüz yirmi kişi müracaat etmişse de hiş kimse memleketine gitmek Bu itibarla vilâyet, Istan- | İ sayım memuruna Kensisini, ailesini, ço- cuklarını ve o gün evlerinde bulunan kim- #eleri sayım memurlarının karşısına çıka- racaklardır. Hastalık, malüliyet gibi 58- beplerie memurun karşısına çıkamıyacak vaziyette olanlar aile reislerinin verecekleri malümata göre sayıma dahil edileceklerdir. Sayım memuruna, kahve, çay, Ilmonata ikram etmek yasaktır. Sayım memuru, lâf anlamak istemiyen bir ev sahibi ile fazla uğraşmıyacak, vaziyeti en yakın vazife âmirine bildirecektir. Nüfus sayımı ka- hununa riayet etmiyenlerden temyizsiz, iz- tinafsız 25 Türk lirasına kadar paru cczü- 81 alınacaktır. Şehrin temizliği Yıkanacak ve sulanacak caddeler kararlaştırıldı Havaların düzelmesi üzerine 15 nisan- dan itibaren şehrin btyük caddeleri sulan- mağa başlamıştır. Haftanın muayyen ge- celerinde yıkanacak caddeler tesbit edil- miştir. Bu caddeler de daha şimdiden gün- düzleri sulanıyor. Belediye, geçen sene de şehrin yıkanmasına teşebbüs etmiş, fakat Blediye, bu sene temizlik vesaitini art- tirmağa karar vermiştir. Yeni yıkama ve sulama arazözleri alınacaktır. Belediye, bu sene İstanbulun büyük cad- delerle tall ehemmiyetteki işlek sokaklarını yıkamak ve gündüzleri sulamak, diğer 50- kaklarında temizliğine son derece riayöt etmek suretile yazın toz istilâsına meydan vermemek karatındadır. Yüksek mühendis mektebi talebesinin tedkik seyahati Yüksek mühendis mektebi talebeşinden baş grup, dün, memleket dahilinde tedkik asyahatine çıkmışlardır. Bütün talebeler, 40 kişidir. Birinci grup, yol grupudur ki Diyarbakıra, ikinci grup, su grupudur ki İzmire, üçüncü grup inşaat grupudur ki Ankaraya, dördüncü ve beşinci gruplar da elekiromihanik, elektro P, P. T. grupları” cektir. Sıcaklık 25 derece Dün İstanbulda termometre 25 kadar çıkmuştır. Tatilden ve havanın mü- sandesinden İstifade eden pek çok kimse- ler Adalara, Boğaziçine ve Anadolu sahille- şiktaşta Vangelin idaresindeki amele tram- vayı ile çarpışmıştır. Çarpışma neticesin- de şoför İsmail göğsünden yaralandığından buldan zelzele mmtakasına hiç kimseyi | hastaneye kaldırılmıştır. Her #ki araba gevk etmemiştir. Bay Amcaya görel.. da hasara uğramıştır, du ki, hatırladıkça hâlâ gülüyorum. Anlatırken mütemadiyen kahkaha ları çınlıyordu; — Karşımızdaki apartımanın orta katında oturan bayan da, her halde kışlık elbiselerini yerleştirmeğe | baş- lamış. Sabahleyin rönar arjante'sini güneşletmek üzere balkona asıp soka» ğa çıkmış. Ben odada otururken kuş çığlıkları duydum. Pencereden başı- mi uzatınca, bir de ne göreyim?.. Kahkahaların zorile gözlerinden dökülen yaşları silerek: — Vallâhi, manzarayı görseniz sis de gülmekten katılırdınız. Karşı balk konun parmaklıklarına bir sürü kar- ga toplanmış. Avaz avaz haykırarak komşu bayanın güneşte asılı rönar Aârjante'sine hücum ediyorlar. Her karga, gügasile kürkten bir tutam tüy koparıp gidiyor. Bayanın kürkü- nün halini sormayınız. Yarım saat içinde o muhteşem kürk. delik deşik, uyuz kedi derilerine döndü. Kargaların marifetini anlatırken kahkahaları perde perde yükseliyor, gözlerinden yaş boşanıyor, komuşabik mek için dudaklarını ısırıyordu: — Akşam üzeri, kıymetli rönar ar- jante'sini alıp itina ile yerine yerleş tirmek üzere balkona çıkan bayanın, bu feci manzarayı görünce halini dü- şününüz. Kargalar işlerini bitirdikten sonra çekilip gittiği için bayanın, bu müzipi kim yaptığını anlamasına da imkân yok. Kadıncağız kim bilir ne acı çığlıklar atmıştır. Mutlaka te essüründen sırt üstü düşüp bayılmış- tir. Bu komediyi de seyretmek isti yordum amma, kahkuahalarımı ka dıncağız duyar da pek ayıp olur diye çatısı tamir edilecektir. Çarşının İç sivala- indi ) Otoriter - Totaliler rejimlerin, ba. | ri ve badanası bazulduğundan dahili de ii e hastanesinin karşısın. ölindeki vesait kâfi gelmediğinden prog- | vazgeçtim. İ boyanacaktır. Ancak Çarşı, tarihi bir bina m, arsa var. Molozlarla, gayrı ramını tamamen tatbik ettirememiştir. Arkadaşı: | — Canım, dedi, mademki karga- ların kürkü parçaladıklarını gördün. Sahibine niçin haber vermedin? Ya- | zık değil mi? Bir sürü zarara girmiş zavallı — Evde yoklardı ki, haber gönde- reyim. Hepsi sokağa çıkmışlardı, — Canım, insan hiç olmazsa apar tıman kapıcısma haber verir, Belki o, kuşlari kovalamanın bir çaresini bulurdu. Kahkahalı bayan bir müddet yut kunarak durakladıktan sonra kaşla- rını çatıp ciddi bir eda ile homur- dandı; fine bakarsın! lik si» de Beşiktaş malmüdürlüğü şimdiye kadar Zelzele feliketinden sonra Erzincan ha- | dirki bunlarda Kayseri, Karabük, Anka- — Doğrusunu istersen, bu İşe biras Si BUZ Me ee gayi âyrı bir dairede bulunduğundan güçlük Çe- | valisinden Istanbula bin bep yüz kişi gel, | raya gideceklerdir. Yüksek mühendis mek. Se kesi Bn ek adalete sığmaz! Binaenaleyh, | Kiliyordu. Yeni binada malmüdürlüğü için | mişti Bu bin baş yüz vatandaşın geldik. | tebi talebesinin bu seyahati 15 gün süre, | da memnun oldum ben. Bütün kış, bayanın her gün muhteşem rönar ar- jante'sini omuzuna atıp etrafa caka salarak sokağa çıkışını görseydiniz, siz de bana hak verirdiniz. Vallâhi, ns yalan söyliyeyim; kargalar didikler. kürke acıdım amma, bayanın caka- : X zedeler içinde erazisi olanların erazilerini | rine gitmişlerdir. Dün bilhassa Adalar çok RA Azıya almazsa...) Miz avare Sy iy ökmmnir» üzme ” minüllekiinein eneandii |) ERMAN — bozulacağını düşününce | içim ve nl R RE pi sevk edileceklerini bildirmiştir. ei - 'erahladı. v imi: ii » Halbuki kendini bildiğinden k Dün, Bebekten İstanbula doğru ge- i Yok, yok hayır... Samimiyetle ka- | üzülür. ği Va şetöe daresindeki taksi, Be Cemal Refik # Dün, İzmiz motörü, Beşiktaş önlerin- de demirlerken ek205 borusu patlamı kinist Nuri ağır surette yaralanmıştır. Yaralı, Beyoğlu hastanesine kaldırılmaştar. bay — Hayır, rasadhaneye “çikip bay Fatin'i ziyaret edeceğim! . B. A — Oraya kadar gitmene iü zum yok bayım, gel ben sana söyliye. yim: Son harp dünyanın vidaların gevşetti — Kandiniye - gidiyorum — Yok canım, şu zelzelelerm, he- ! yelânlazın sebebini soracağım!... a B.A, — Yazlığa m B.A, — Yeni bir zelzele mi haber vereceksin?.., e ” .. Bakalım yer neden sallanıyor, / dağ, tâş neden kayıyor?... İ