Felek » diye amk surattan çikkyelle karile- gülmeği tavsiye ediyordu. Bu göm ve yerinde beşvli bine şu SETAYI Bakırlattı; Alman kışlalarından birinde bir “> Möbetçi tabii Yaşların birinden bir kahkaha işiimiş. ei #ha ne kahkaha, inceli, kalmtı, karma bir feryad!... na halde sinirlenmiş, rapi diye koYU- yan kapıznı aşıp içeri girmiş: — Ne yapıyorsunus?.. Bu baskından ürken askerle birden su- Mala. Kumandan devam etmiş: — Hop beraber güleceksiniz, dikkat, bir, Bi, üç: Kah!, Eahi.. Kahi iler; — Kah!.. Kahi. Kabi. Zabit memnun: — Haydi şimdi im edin!... diyerek çekilip gitmiş, SPA Yaş halkında da meşeden &se Kalmamış, Muratı amp yatmışlar!.. buhranından $ nile mukabele #denlerin b ma ne diyecekleri bilinmez «lediyesinin bu Kararından 8 be al da işte böyle rıp ikiye in- değer analılar bu gerileyen karardan m olmalılar, çünkü belediyenin bir- e sonra hissedeceği bir yenilik ihti- acile bu iki tekerleği sıfıra indirmesi de Muhtemeldir! O zaman şebir arabadan kurtulur, mey- otomobillere kalır! Fakat aksiliğe ba- ki onların da tekerleği var!... IFransadan, İngilterede Avrupalı siyaset müneccimlerine göre 1940 ilkbaharı Amedeni lâklâk!.. am n, Polonyadan, Am (Yom ve resimler: Cemal Nadir'in) Çiçeklerin açması! erikadan, İsveçten, Norveçten, Danimarkadan, Avustralyadan Finlândiyaya gönüllüler gidiyor) oğemsin Bülbüllerin ötmesi!., Tenkid!... Bir gazetenin yazı odasi, Meşhur mt mekkidle meşhur edip kaışılıklı sigara İçip esnemekle meşguller! ... Meşhur edip gerinerek yı kalktı, radyonun yanına gitti, ku lamağu başladı. İbre Ankara istasy nunun üstüne gelince: — Yahu, dedi, her istasyonun bir fasıla işareti var da bizim Münekkid: — Sahi, diye cevap ver &i, olsa da tenkid etsek! Tuzsuz Peki; Baba ile oğul edebiyat n Da tutuşmüuşlardı. Baba Fecrlat dan, oğul tasfiyecilerdendi. O Ara ağındaki eniziği eline al ardı: — Hececiler, hece ma ne yapti bun : takları iş Hâcivâdı susi konuşturmak oldu!.. Baba oğlunun kendi nesline Hack vad demesine pek kı — Ya siz, dedi, ya susturup Tuzsuz Bek Buz. Güzel konuşmak Şehir tiyatrosunda mühim bir facia de lu, paradi daha doluydu. Artistler bu kalabalık karşısında bü bütün coşmuşlar, halkı ağlatmak ellerinden geleni yapıyorlar Fakat seyirciler!... Onla fiskos ediyorlar, arasıra fu larının çıtırdadığı, iskemlelerir dadığı duyuluyordu.. Seyircilerden biri burun kıvırdı -— Beğenmedim, dedi, artistler yü- sel konuşmuyorlar!... Arkadaşı: — Elbet k di, seyirciler de güzel — Çok ihtiyacım var, diye cevap verdi, kendimi medhetmek için