larak tamamen is Kiepura ve karısı Martha Eggerth Amerikada Polonya için çalışıyorlar Nevyorktaki toplantıya 20 bin kişi iştirak etti, Büyük tezahü Avrupa harbi başladığı zamandanberi Kiöepura ve Martha Eggerthin isim- i işitilmez oldu. Çok sevilen bu iki #rtis: nerededirler ve ne ile meşguldür. İer?... Buna merak edenler goktur, Kis- puru ile Martha Egyerth'ten Parise ge- İen bir mektup müşkülü halletmiş, iki artistin Amerikada vatanları için çalış- makta oldukları anlaşılmıştır. Jenn Kiepura, zamanımızın en büyük tenorlarından biridir. Sesi hem bol, hem k tatlıdır. Ayni zamanda mlik, ir sinema artaetidir. Çevirdiği filimler her tarafta şok büyük rağbet görmüştür. Kiepuranın diğer tenorlardan büyük bir farkı vardır: Şeklen ve tavri hareket hibarile başka tenorlara biç benzemez. Umumiyetle tenorlar şişman, hatta gö bekli olurlar. Tavırlarında bir kendileri” mi beğenmişlik, hareketlerinde bir ağir bir soğukluk vardır. Kiepura z bi böyle değildir. Şişmanlıkla hiç alâkası yoktur; ince, zarif bir adamdır. Son derece sevimlidir. Diğer tenorların yü- xi gülmediği halde o daima o mütebes- simdir. Hatta gülmek, İâtife etmek için Adeta vesile srar. Çok sevilmesinin bir sebebi de bu sevimliliğidir. Kiepura Lehlidir, Varşvon ci doğmuştur. Bütün Lehliler gibi vat çok sever. Avrupa harbi başladığı za- man Amerikadan Fransaya yeni dön- müştü. Derhal Polonyaya giderek har- be fülen iştirek etmek istiyordu Fakat bu wrada Polonya iki ateş arasında ka- istilâ edil. den hareket edememiş ve Fransada teşkil edilen Po- lonya ordusuna girmek istemiştir, Yeni Polonya hükümeti kendisini propaganda için Amerikaya göndermeğe karar ver- miştir. Bu karar üzerine Kiepura, karısı Martha Ezgerth ile birlikte yola çikmiş- tar. Martha Eggerth aslen Macardır. Fa- kat Kispura ile evlendikten sonra Lehli © olmuştur. O da yeni vatanı olan Lehis- tan için çalışmak üzere yola çıkmıştır. Martha mükemmel bir sinema ertistidir. k. güzel sesi vardır. Çevirdiği filimler. ber tarafta kendisini tanıttığından ko- dasinın çalışmasına çok yardım edeceği süpbesizdi. Karı koca Nevyorktan OFransadaki dostlarından birine gönderdikleri bir mektupta Amerikadaki çalışmaları hak- kında malümat vermektedir. Bu malt sanayü sahasında Fin jönprömyesi ü karşı kalıra- i uyandırmışlardır. , şimdiye kadar birçok u in meçhul kalmış olan Finlân- iyayı tanımak için umumi bir merak #yandırmışör. Fin - Sovyet barbinin ylangıcina kadar bilinenler şunlardan baretti; Finlândiya Avrupanın şimalin- çok de küçük bir memlekettir. Finler #porcu, çok dürüst insanlardır. Bu etin sanayü de oldukça ile: Harp başladıktan sonra tan çok noksan olduğu anlaşılışur, ui arada Finlerin yalnız sanayide değil, Süzel sanatlarda da çök terakki ettik- | Kp Kiepura ve mata göre Kicpura Amerikaya vası! olur olmaz derhal çalışmağı başlamışlardır. Bu mesaiye Amerikanın eski Cürühürre- isi Hanover çok yardım etmektedir. Nev- yorkta yapılan ilk toplantıda 20 bin kişi bulunmuştur. jptida Hoover, o müteaki- ben Polonya sefiri söz alınığlardır. Bun- dan sonra Kiepura müteaddit parçalar, Polonya halk şarkıları söylemiş ve çok ratta bulunuldu karsı Martha Egzerth rine bir de putuk söylemiştir. Polonya lehinde büyük tezahürat yapılmıştır. Sevimli artist şimdi Amerikanın muh- telif şehirlerini gezmekte, her tarafta propaganda toplantıları yapılmaktadır. Bu toplantılar Polonyu Kızıl haçına mü- him varidat temin ettiği gibi Amerika- daki Polunyalıların Fransadaki Polonya ordusuna vönüllü yazılmasını da temin alkışlanmıştır. Kiepura, halkın istari üze- ' etmektedir - Finlândiyada filim Finlândiya, bir çok sahalarda olduğu gibi, filim Britta Wikströn, Olavi OReimas, leri meydana çıkmıştır, Biz burada Fin sinema faaliyetinden bahsedeceğiz. Finlândiyada mühim bir filim sanayii vardır. Hariçten » n miktarda filim getirtilmekle bereber Finlândiyada gös terilen filimlerin büyük kısmı yerlidir. Bu filimler halkın düşüncesine, zevkine daha uy; fi spor memleketidi, ilimlerinde spora | büy mıştır. Bunun yanında Fin ini. Fin yaşayışını gösteren sahne- ler, Finlândiyanın güzellikleri vardır. Fin filimlerinde başlıca sahneler stüdyo sanayii da çok ilerlemiştir Sirkka Sari açık havada kette hoyar daha ziyade cereyan eder, Filimlerde Tin sistemi, Fin dansları da mühim zevki işgal eder, Fin #ilimlerinden bir kismi vatanper- veranedir. Mevzuu münhasıran © vatan sevgisidir. Bunlarda ecnebi boyunduru- dan kurtulmak için sarfedi retlr gö ki bu filimler bu den büyük ka- hilizslerinde büyük muvalfakiyı haricinde çekiliyor. Çünkü bu memle- | zanmaktarlır. 957 de Finlândiya güzeli Mehmedcik Avrupada yg M Şevki Yazman, Maci tak a m ası düşün Dağıtma yeri: Ahmed Halid Kitap. | düren, fakat sn korkunş barp sabnele- evi. 220 sahife, 75 kumuş, Bir muharririmiz çıkıp da mil guru ramuz olan Mehmedeiğin dillerde de- laşan kahramanlıklarını, onun milyon larca Türk köylürünü temsil eden civan» merd şahsiyetini bir cild içinde anlat maya çalışmamıştır, diyenler yanılıyor lar. Yanılıyorlar, çünkü henlir kıymeti muharrir M, Şevki Yazmanın «Mehmed. elik Avrupadaz (1) isimli eserini oku- mamışlardır. Ben de onu yeni harflerle çıkan öim- ci tahından okudum ve İtiraf edeyim ki sahifelerini biteceğinden (korka korka gevirdiğim bu kitabı, okumakta bu ka- dar geç kalmış olmanın büznile kapa" dım. Muharririn bu eseri nefis bir seya- hat romanı olduğu kadar maharetle ya zılmış bir tarih kitabı, ince bir tahlil ese- ri olduğu kadar harikulâde vakalarla dolu bir harp hikâyesi ve nihayet'yaban- sı Ülkelerin ve insanların pek muvaff- kiyetli tazvirlerile beraber Türk yurdu- nun kahraman evlâdı Mehmedelğin baş- tan başa samimiyet, merdlik ve hama setle süslü hayatının misline ender tese düf edilir bir destanıdır. Yedek subay okulunu bitirdikten #om- ra kıtalara dağıldığımız zaman temiz ha- yatlanna karıştığımız Mehmedeiklerin unutulmaz hatıralarile dolu olan genç arkadaşlarımın bu kitabı ne büyük bir zevkle okuyacaklarını tahmin ediyorum, ikulâde insan timsali olan Mehmedciği Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan ve Avusturya arazilerinden geçirerek Lehintar ve Galiçyaya, birkaş asır evvel cedlerimizin at oynattıklanı sahalara götürüyor. Bu bir Mehmedeik, bir Türk köylüsü değil binlerce kişiden mürekkep koca bir Türk kütlesi, bir kol ordudur. Verilmiş bir sözü yerine getir- mek için vatan hudutları dışında düş- manla göğüs göğse çarpışan, dövüşen ve bu uğurda birçoğu şehid olan kah: raman Mehmedciklerden mürekkep bi Türk kolordusu. Harbe neşe ile giden, her yabancı ülkenin insanlarına, dosta düşmana bir efendi olduğunu hissettire- rek kendisine hayran birska bıraka geçen Mehmedeik, M, Şevki Yazmanın usta kaleminde, hareketi ha; liker bir baş | çıkarıldı Katil yakalandı ve cürmümü itiraf etti Aydın (Akşam) — Aydına 30 kile- metre mesafede Balatcık köyü civarın. da bir kuyudan kesik bir insan başı ge katılınıştır. Kuyu köyün 5 kilometre gi- malindedir. Bir köylü kuyudan su çek” mek isterken kovasının bir elsme çarp- tağını uyudan fena bir koku geldi- Bini görmüş, bahçe komşusuna meseleyi anlatmıştır, İki komşu bir çengel sarkıt- mışlar, çengel ile iptida elbise, sonra kesik bir baş çıkarmışlardır. Köylüler vakayı hemen muhtara, muhtar zabrta ve adliyeye bildirmiştir. Müddeimumi tarafından yapılan tah- kikat neticesinde maktulün Üzere gelen Hayran köyünden 325 do. ğumlu Osman olduğu anlaşılmıştır. Tahkikat ilerleyince katilin Ali adın- dn bir sabıkalı olduğu anlaşılmıştır, De- reköyünden Süleyman da cinayeti sak- lamak işinden suçlu görülmüştür. Jmr suçlarını itiraf etmişlerdir. Yalnız ci- Dayetin sebebi henüz tar. Maktulün, Neşet isminde birinin karısi- le münasebette bulunduğunu ötekine berikine söylemesi üzerine Neşet tara» fından Ali vasıtasile öldürtüldüğü zan- nediliyor. Neşet yakalanmış ise de va kada alâkan olmadığını bildirmektedir. Yıldızlar yıldızı kim olacak? 29 şubat günü yaklaştıkça Holli- yatta sinema âleminin heyecanı artmak» tadır. Zira o gün sinema akademisi »e- menin en büyük mükâfatını verecektir. Birçok maruf artistler, bu mükâfatı ka- zanmağa çalışıyorlar, Buna sebep, mad- di menfaatten ziyade, senenin ep iyi fi liminde en çok muvdffak olmuş artist yani yıldızların yıldızı unvanını kazan- mak arzusudur, Bu mükâfat için başlı: ca namzedler Bette Davis, İrene Dunne, Greta Garbo, Greer Gasson ve Vivian Leightir, En kuvvetli namzed İrene Dun- nedir. m trön de bugün Finlân- k artistlerinden biridir, Erkek sinema artistleri arasında <a gok sveilen Olavi Reimastır. Olaviye | Finlândiyanın #Robert Taylor'üz denir. Diğer birçok jönprömiyeler vardır. | Harp Finlândiyada filim (faaliyetini er tamamile durdurm- larda çalışmalara de- rinden sona bile neşesini kaybetmiyen bir olvanmendiik harikası halini alıyor. Sade bir Snlüp içinde, hiçbir hâdiseye sbemmiyet vermezmiş gibi görünen, Yat tarafından mma hissini veren oda ile yazilan bu eseri okudukta sonra insanın ona tekrar bı .. zuları duyması mereden geliyor? Hayatını Mehmedciklerle bir arada geçirmiş, onları en İyi anlamış, onların dışardan basit gibi görünen ruhların yine basit görünen sözleri içinden bütün Senginliklerile taşıran muharrir bütün kuvvetini o sade odadan alınaktadır. Ge niş bir vulrufun mahsulü olan askeri makas İelerini gazetemizde zevkle okuduğunuş M. Şevki Yazmanın ne zaman bir edib kudreti taşıdığını bu eseri okuduktan sonra tasdik edeceksiniz. Mehmadeiğini konuşmaların aynen saptediyor. Ve biz biliyoruz ki bu sözler uydurma, taklid değildir. Öyle eğlence Alemleri, öyle mütalâalar, öyle kurnaz. hiklar, öyle deryadillikler kaydediyor, öyle harp sahneleri, öyle kahramanlıklar sn- latıyor ki gayri htiyari İşte Mehmed- elik!» diyormusüz. <Mehmedek Avrupada? yalnız harp edebiyatımızın değil, edebiyatımızın en kuvvetli eseridir. Bu sözümün bir mü- balâğa olmadığını anlatmak için üstad Yayha Kemalin bu esere hayran oldu- Hanu söylemek isterim. Yahya Kemal #Mehmedeik Avrundaş kitabını elimde ikdüğü zaman «Bu bir harikadır, mut- okuz: demişti. M. Şevki Yazman ikinci tabına yaptığı mukaddemede «Bu kitabı benim nesil, daha doğrumu Ârap harflerini bilen ne- siller çok okudu ve bana kendi tasavvu- rurmdan fazla tevecclihlerde bulundu. Harpten ve askerlikten daha iyi anlar şekilde yetiştirilen genç besillerin ise bil- gileri ve bilhamn gençlikleri, fazla mü- cmdele ve neşeleri dolayısile bu kitabın ruhuna eskilerden daha ziya- de nüfuz edeceklerine Okanliim; diyor, Hakikaten böyledir. Eski hazfleri bilmiyen nesli bu kitab okumak © bahtiyarlığına Okavuşturduğa için M. Şevki Yazmana teşekkür etmek bir vazifedir. Şevket Hıfa Bir deeri kesik Kaplan avı Kuşadasında birkaç kaplan yakalandı İzmir (Alışam) — Kuşadam ve Tor balı kazalarındaki dağlarda ara sa kaplana texdüf edildiğini ve mahir av- çaların, bunlardan birkaçını telef ettik- İarini yazmıştık. Bu kış, bilhassa Kuş- adası kazasının kesif ormanlı dağların- da fazla miktarda kaplan görülmüş, köylüler büyük (endişeye düşmüştür. hassa dağlardaki çadırlarında yaşıyan örükler, korku içindedirler. Kuşadası- Bin cesur ve meşhur aycılarından Man- tolu Hasan adındaki genç, Kapıldağ- da Eroğlu çifliği üzerinde rasladığı bir dişi kaplanı telef etmiş, iki gün sonra di bu dişi kaplanın, iki yavrusunu bir « Zarada ölü bulmuştur. Güzel çamlı köyünün ormanlık dağla- rında Şükrü mdında bir köylü avlanır ken bir kaplana raslamış, peşini takip ederek kapım dar bir mağaraya girdi. ini görmüş ve mağarazın kapısını taş- arla kapatmıştır, Bir bafta sonra gidip açlıktan telef olacağını tebmin ettiği bu kaplanın postunu çikaracaktır. Şirince köyünden Kuşadasının Selçuk mahiyesine gitmekte olan Ali adında bir köylünün başından şu heyecanli vaka eçmiştir: Ali, bindiği eşeğile Şirince İöyünü Selçuk nahiyesine bağlıyan ve ormanlar arasından geçen şöseyi taki- ben ilerlerken yolda bir çalının dibin- den fırlayan vahşi bir hayvanın bindiği eşeğin altına hllcum ettiğini görmüştür. Bu ani saldırış eşeği ve üzerindeki köy- Wiyü yere yuvurlamıştır. & Bir müddet sonra ayağa kalkan Ali, bir kapi uzaklaşmakta olduğunu ve hunyelerinin parçalandığını gör Trakyada hayvan doğum vaziyeti iyi Edime (Akşam) — Sayid bütün #örülerini soğuğun tesirinden korumuş ve hayvanları hiçbir sıkıntıya uğrama dan doğurmuşlardır. Hele Ziraat banka sının 300,000 liralık bir kredi ile koyum sahiplerine yardım etmesi kışlık gıdalar sında vaktinde hazırlama işini kolayla; tırmış olduğundan köylü ve cilçilerimle bu bakımdan dahi memnundur, Gaçen sane baş gösteren ve dört boş aylık mkı bir savaşı müteakip ortadan kaldırılan Şap hastalığından Pu sene sser dahi yoktur. Bu sene de devletişi beş yıllık mücadele programı İle her çen şit hayvan hastalıklarından tek tük gön rünenlerle savaş yapılmaktadır, Trakyanın hayvancılığı her halde bö yük bir gelişim yolunu tutmuştur. Soğ üç sene içinde koyunların doğuşu artmış yüzde 14, diğer hayvanların da yüzd4 ondur. üytür