EA şam yayi saymam Yeni Halkevi ve Halk odaları Başvekilin mühim birn (Baş tarafı İ inci sahifede) Helkevi, 141 balk odasile şu anda mem- İekette 520 tanışma, öğrenme ve ilerle. me merkezi Türk vatandaşlarının emrine | âmade bulunuyor. | Halkevlerinin ilk açış günü olan 19 | şubatı takip eden tatil günü, her yıl bu saatte Ankara Halkevinden Bu evlerin ) rada ta gördükleri hizmetlerin ve- ra hesabini veren bir hasbihal) Sağın ve bu arada yenileri aşmak bir anana olmuştur. Bugün de, bu kutsal va” zifeyi yaparken, bütün memleket mü- nevverlerine bu sahada yapmakla mür kellef oldukları yüksek milli vazifeleri: ni batırlabr ve bu evlerin seak sinesinde toplanarak milletçe yükselmek idemli için öğrenmeğe ve öğretmeğe koşmuş olan aşlara sevgi ve teşekkürlerimi su- tandaşlarım, Bu yil, halka hizmet yolunda Cüzahu- riyet Halk Partisinin yeni bir teşebbüsü ie huzurunuza geldiğimden dolayı, ayrı zevk duymaktayım. Bu, köylerimize nufuz edebilecek bir bünye taşıyan yeni ışık kaynakları, halk odalarıdır. Rejimimir, bütün vatandaşları duyuş- ta, düşünüşte, inkılâbı anlayışta elele yü- sü: bir cemiyet halinde görmeği en esas- b gaye bilir, Bu itibarla, birer kültür kay-| Bağı ve balk üniversiteri namzedi olan halkevlerile şehir ve kasabalarımızı ma- nen aydınlatır ve oldururken, vasıtaları” Bir azlığı ve mmuhitlerinin darlığı yüzün. den Halkevi açmağa müsaid bulunmı- yan köy ve mahalleleri bu güzel teşeb- büsten mahrum bırakmamak, ve yüksek ideulini ayni zamanda oralara da ulaş- tırmak için, Halkevlerinin küçük birer nüvesi olan halk odalarile buralara da girmeği muvafık gördük. Geçen büyük kurultaydan tasvibini alan bu karar, bu- gün ilk olarak 141 halk odasile tatbik sahanna girmiş bulunmaktadır. Bizce, hizmet ve mahiyetleri itibarile Haikevlerile halk odaları arasında hiçbir fark yoktur. İkisi de memleketin terak- esi, balkımızın kıymet ve in yükselmesi husüsünda, e, ayni hizmetleri bekleyip Brnduğumuz müesseselerdir. Halkevlerinin mesaisi rttaşlarım, Gil, tarih, edebiyat, o8yal yardım, halk dere ri ve kursları, kitap saray ve yayın, köycülük, müze, sergi gibi başlıklar al- tında toplanan Halkevlerimizin umumi surette bugi kadar gösterdikleri mesaj ve aldıkları neticenin memnuniyeti mu- cip olduğunu bu vesile ile bütün vatan- daşlara işinirmekten en büyük hazzı duy- maktayım. Bununla beraber, mamile inkişaf etmemiş bazı Halkevle- rinden de bahsetmeği, bu umumi muha- sebe hasbihalinde yeniden ve faydalı gö- rTürüm, Bugüne kadar açılmış olan 373 Halk. | evinden en büyük kısmı, bizi memnun edecek şekilde çalışmışlar ve gelecek se- Belerde daha büyük inkişaflar göstere- cek yolu tutmuşlardır. Henüz kendile- rinden beklediğimiz faydaları verici hali alamamış olan Halkevlerimiz de vardır. Onda biri bile tutmiyan bu geri kalmış Evlerin sdlarım millet huzurunda söyle- memek için bu senelik müsaade isterim. Fakat buzurunuzda bilhassa tebarüz et- örmek isterim ki, bu Halkevlerimizin de yarın başlıyacak olan yeni çalışma senesi za diğer arkadaşlarına yetişmele- rini elimdeki bütün vasıtalarla takip ede» ceğim. Bu, yalnız bir Parti işi olduğu için değil, hiç bir itinayı esirgemediğimiz bu Evlerin muhitlerine faydalı olmaları- nın, hiç yorm ir Mu bir çalışma ile daima mümkün olduğuna kani bulun- duğum içindir. Halkevlerinin geri kalma- sında mesuliyet Arkadaşlar, Bu müesseselerin muvaffakiyetinin haz ve şerelinde o muhitlerdeki her münev- geri kalıştan bizim gibi müteessir oldukla- rına eminim. Bu vesile ile, Halkevlerin- de hizmet görebilecek her vatandaş için, en açık ve samimi bir ikaz olan Milli Şe- fimizin geçen yıllarda bu kürsüden irad buyurdukları nutkun bir parçasını tek- rarlıyorum: Mili Şef diyor ki: «Halkevleri bütün vatandaşların müş- terek malıdır. Halkevlerimizin, temiz, feyizli ve ilerler bir balde olması bütün devlet memurlarının, vatandaki bütün Halkevlerine müzaheret ve hizmet et- mek mevkiinde bulunan bütün mllesse- selerimize, bütün vazife ve mesuliyet ar- kadaşlarımıza buradan bir daha tekrar etmek isterim: Sizlerin, muhitinizdeki Halkevi ve halk odası fnaliyetinden şe: undan mesuliyet hisse yüktür. Halkevime henliz ta- | ş utkile açıldı di ve manevi mümkün olan müzaheret, sadece bir hamiyet icabı ve himmet eseri değil, bir memleket ve rejim borcu dur, Bir yerdeki irfan, heyecan, tesanüd varlığının en büyük delik oradaki Halk- evinin ve halk odalarının manzarasıdır, salışmasıdır, verimidir. Bu mühim nok- tayı böylece tebarüz ettirirken, bugüne kadar aldıkları neticelerle bizi memnun eden Halkevleri muhitindeki Âmirlere, münevverlere bir daha teşekkür ve tak- dirimi huzurunuzda tekrarlamadan geçe- miyeceğim, Münevverlere düşen vazife Türk münevverleri, yerlerdeki Halkevleri. ni ve halk odalarını sizlere güvenerek açmış ve sizlere emanet etmiş bulunu- yoruz. Mesud, mütesanid büyük Türki- yeyi münevver halk ve halkçı münevver birliği yaşatacak ve ilerletecektir. Bu w- #urda hepimizden feragat ve hizmet, fikir ve erek beklenmektedir. Muasır mede- niyeti yaratan zihniyetle bu memleketin tabiatını, bu milletin kültürünü işlemek ve bu suretle Türk varlığında yeni hy- metler belirtmek her Türk münevveri- nin kafasında, vicdanında yer almas İâ- zım gelen ve bu cihetle Halkevlerinde, Halkodalarında belli başlı tatbik sahası bulan bir vazifedir. Milletin düşüncelerinden ve duygula- rından, hiç şaşmıyan selim hissinden il- ham ve enerji almak için onun yığınları içine girmek, onlarla kaynaşmak, onlar- İn beraber ytikselmek lâzımdır. Böyle mütemadi, samimi temaslar o neticesin- dedir ki, sanatkâr, edip, âlim, idareci... hulâsa hepimizin bu millete daha faydalı olacağımıza inaniyoruz ve sizden bu tür- Yü çalışmalar bekliyoruz. Binaenaleyh her Halkevinin, Halkodasının işlemesi, geliş- mesi yolunda o muhitteki bütün münev- kadaşlarımızın, başta Devlet ve edarları olmak üzere, daima dikkatli, müteşebbis olmalarını hararet ve ırarla lavsiye ediyoruz. Sayın yurttaşlarım, Yirmi senelik istiklâl ve inkılâp savaşı hayatımızda her sahada dür ettirir merhalelere varan milletimizin bu müesseselerden de beklediği yizli neticeleri beheriehal alacağına ka- nastimiz vardır. Şimdi 373 Halkevine ilâveten 6 Halkevini ve 141 Halkoda- nni açıyorum. Milletimiz için kutlu olsun. Aziz R dimhurumuz, Huzurunuzla bizi şereflendirdiniz. Ta | zimle eğilirim hürmetle selâmlerim, Reisiciimhur temsilde de hazır bulundular Başvekilin sik sik sürekli alkışlarla kar» n bu nutkundan sonra Hal temsil kolu tarafından «Kervan» ismi deki piyes temsil edildi. Bu piyes Nuret- tin Sevin tarafından dilimize adapte edil- miştir. Reisicümhur eserin bir sastten fazla süren temsilinde, sonuna kadar hazır bu- Yundular, Temsilden sonra Nurettin Se- vini localarında kabul ederek «Tebrik ederim, emek vermişsiniz. Çok memnun oldum. Sizin gibi tiyatro severler Halk- evinde böyle çalıştıkça Evlerimizin &i- yatre sahneleri pek çabuk inkişaf ede- cektir.» dediler ve iltifatta bulundular. Milli Şef termsilden sonra Halkevi sa- tonlarında açılmış olan resim sergisini gezmiş ve hazır bulunanların alkışları arasında Ankara Halkevinden ayrılmış- lardır. Şehrimizdeki merasim rinin sekizinci açılış yıldönümü dün şehrimizde bütün Halkev- lerinde birer kutlama merasim! yapılmış- tır. Eminönü Halvekinde kutlama “mera- #imine saat on beşe çeyrek kala Halkevi orkestrası tarafmdan — çalınan İstiklâl marşile başlanmıştır. Marş ayakta din- lenmiş, müteakiben saat on beşte; hazır. lanan radyo hoparlörü karşısında; Ankara» &n Part! Genel Başkan Vekili ve Başvekil Pr. B. Refik Saydam tarafından verilen nutuk dinlenmiştir. Bu nutkun hltamını müteakib; Eminö- Bü Halkevi reisi B. Agâh Sırrı Levend Halkevlerihin o mahiyetinden, faydaların- dan ve mesallerinden bahsetmiş, Eminö- nü Halkevinin mesaisine temas ile istatiş- tik maltmat vermiştir. B. Agâh Sirn Levend; Halkevinin ve diğer bütün Halkevlerinin günden güne memlekete faydalı bir müessese aldıklarını söyliyerek büyüklere dani câmlelerile nutkunu bitirmletir. Müteakiben, Halkevleri için inşad olun- muş şiirler okunmuş, Halkevlerinin yıldö- nümü dolayısile büyüklerimize tazim tel- çekilmesine EE cad. Komedi İris Gece sant 20,30 da Herkes yerli Tantik sün viketipiezi "halas Çizdi İ (Baş tarafı 1 İnel sahifede) Çekoslovakya, Polonya gibi - çiğne- | mesine engel olunmamasını istiyorsa bunun hududu yoktur. İçinde bu- ! Yanduğu müşkül vaziyete, bitaraf ve küçük devletlere mümaşat etmesine rağmen, Almanyanın hırs ve istiylâ hududunu hâlâ sarahatle çizmek is- tememesi ibretle temaşa olunacak bir mansaradır. Bundan, kolaylıkla bayat sahası olmaya elverişli küçük ve «bitaraf» devletler bilhassa ders, örnek almalıdırlar. Bu hayat sahası sayılan hudut içinde «Almanya aleyhine müteveccih | kurbağaların filleri yutmak tehlikesi mevcut olduğunun pek âlâ iddia edil- diğini kanlı misallerle görüyoruz! İngiliz Başvekilinin nutku, her sa manki gibi sakin, soğukkanlı ve zi- | hin yordurmayacak kadar serihtir. Denilebilir ki M. Chamberisin bu de- faki nutkunda sulh şartlarını en açık şekilde ifade etmiştir. 1 — Çeklerin ve Polonyanın istik- 2 — Verilen sözlerin tutulacağına dalr müspet teminat verilmesi; 3 — Silâhların, hep birlikte, tedri- cen azaltılmam; 4 — Harp ve sulh devreleri arasın- da Almanyaya iktisaden yardım. İngiliz Başvekili şu sözleri iüve ediyor: «Harp gayeleri hakkında bü. tün bu söylediklerim içinde, hiç kim- se için haysiyet kırıcı veya tazyik edici bir şey yoktur. Bu esas dahilin- de, bu gayeleri takib eden ve samimi- yetini ispat eden herhangi bir hükü- : metle uzlaşma yolu âramaya hazırığ.» Eğer karşı tarafta asgari hak duy- | gusu, bir derece akhselim hüküm sür- seydi, İngiliz Başvekilinin bu teklif. lerinden sonra harbin bir saat daha sürmesine İizum kalmazdı. Necmeddin Sadak Alman - Italyan iktisadi anlaşması! Hudud münakalâtına ait bir | mukavele de imza edildi Roma 25 (A.A.) — Alman - İtalyan iktısadi anlaşmasının imzasını müteakip bir tebliğ neşredilmiştir. İtalya Je AL manya arasında yapılacak mübadelele- rin tanzimi için teşekkül eden bir komlis- yon sene içinde yapılacak mübadeleleri tesbit etmek üzere Romada toplanmış- tar. İki memleketi alâkadar eden bazı mali meseleler de tetkik edilmiştir. Müzakereleri takip etmiş olan Musso- lini bizzat müdahale ederek bazı direk- tfler vermiştir. İki memleket arasında ayni zamanda hudut münakalâtına dair .bir mukavelename imza edilmiştir. MÜNR NUREDDİN KONSERİ 5 Mart Salı Akşamı SARAY Sinemasında Yeni bir beyaz kitap Milletler Cemiyeti Fin - Sov- yet harbine dair bir kitap neşretti Cenevre 25 (A.A) — Milletler Oe- miyeti umumi kâtibliği Fin - Sovyet harbine dair bir nevi beyaz kitap neş- retmiştir. Bu kitap, Milletler Cemiye- i aylık mesaisi hülâsasına hususi bir Gâve şeklinde neşredilmiştir. Kitapta Finlândiya hükümetinin Milletler Cemiyetine vaki olan müra- İ cant esnasında ve bu müracaatı mü- teakib cereyan eden hadiseler ve buna müteallik evrak ve vesalka müstenid olarak tertip edilmiştir. 26 Şubat Cami avlusunda bir kadın cesedi Dün sabah; Fatih camisine sabah na- mari kılmak Üzere gelenler; caminin iç avlusunda taşlar üzerinde uzanmış bir ka- dınla karşılaşmışlardır. Bunu gören bir kısım cemaat; evveli ka- dının bir dilenci olduğu zehabına kapıl- muşlar, hattâ sadaka vermek üzert uran- muşlarsa da; kadında bir eseri hareket gö- rememişlerdir. Bu hal karşısında kadın, daha alâkalı bir surette gözden geçirilmiş, bir dilenci olamıyacağı görülmüştür. Nihayet İş za- bıtaya aksetmiş, gelen polisler; kadının ölmüş olduğunu görmüşler, müddelumum!i- Mi de haberdar eylemişlerdir. Kadının Üzerinde hüviyetini isbat ede- cek bir şey bulunamamıştır. Oraya nasl geldiği ve ne suretle öldüğü de meçhul bu- unmaktadır. Ölümün hakiki mahiyetini | ve hüviyetini tesbit için cesed morga ka İ darlmıştır. Tahkikat devam etmektedir Bu Çarşamba Kadıköyünde açılacak w OPERA Sinema Sarayı... ile Türkiye bütün Balkanlarda en büyük sinema rekorunu alıyor 2000 kişilik salon... 500 kişilik muhteşem holler. En son teknik ışık tertibai Ultura Konforlu Gondol - Localar... Otomatik muazzam sahneler...... Soğuk ve sıcak hava kaloriferleri... Tekniğin en son mükemmeliyetleri. Türk zevki ve Türk sermayesiyle kurulan ve Kadıköyünde Türkiyenin umran semalarına betondan bir Opera gibi ihtişamla yükselen Türk sinema medeniyetinin bu zafer âbidesiyle her Türk iftihar edebilecektir. SUMER ye TAKSIM Sinemalarında Pek yakında Pek yakında: L LE sinemasında Bu akşam: SARAY sinemasında En büyük Fransx yıldızlarının en güzeli olan EDWIGE FEUİLLERES' JEAN CHEVRIER ve PIERRE LAROUEY Be beraber yarattığı on son ve en mubiaşem VATANSIZ KADIN Filmini takdim ediyor. Büyük hir maşakanın romanı... Aşktan kaçan kadı... Bir cinayetin gölgesinde bir kadın. İliveten: FOKS JURNAL dünya ve harp haberleri önümüzdeki Çarşamba akşamı; MELEK sinemasında Aşkım ve sadakatin zaferi... Gençlik ve güzellik filmi. Emsalsiz derecede mmazzam sahneler. BEYAZ PERİ JOAN CRAWFORD JAMES STEWART Bu fimin milyonler barcemerek vücuda getirilen, gözler kamaştıran muhteşem sahneler, tabii renkli ve güzelliğin bir timsalidir. Numaralı koltuklar bagönden aldırılabitir. Tel: 40868