RI — Bir zamanlar biz de epey beden hareketi yapmıştık vermedi! — Spor klübünde mi?.. — Hayır, Haydarpaşa garında!... (Yaz ve resimler: Cemal Nadır'in) Teessür !.. Bay — Bir dikiş makarası gikmiş! Bayan — |. amma fayda Bay — Kuru fasu); ! Gay Amea'dam rinrayek Radyoda çoban!... ! Köye gözlüklü bir delikanlı gelmiş, çoban Memişi apar topar Ankaraya götürmüştü. | Bir gece, radyo stüdyosunda, ikisi | beraber bir unun önüne geçmişler, | delikanlı JAf etmiş, çobana da kaval çaldırmış, sonra eline şişkin bir zarf sıkıştırıp salıvermişti, Memiş köye dönünce: — Şeherde nittin, di bahalım miş?... Diye etrafi — Nideceğim, diye cevap verdi, ço- banlık ittim, para gazandım, emme davar nirdeydi, onu goremedim!... Me- | 1 sardılar, O: | Bir cevap!.. Fin ablokasını Mannerhetm hattını y yetlerin dört harp gemisi ile zabit isteklerine Almanlar şu kısa, fa- kat veciz cevapla mukabele etmişler- dir: «Kendisi muhtacı himmet bir dede «Nerde kaldı gâyriye met ede'» Opera Top seslerinin yarda bı Bir ara Selâmi İzzet Ne ses!.. dedi. Gö Bülbül!.. deği arasında Şu konüşma — Ne yapıp yapmali kalmışta!.. — Birkaç sene kalması bence daha muvafık!.. — Amına yaptın ha — Evet, ancak 7 ni gönde kendisini bir opera sahnesi geyredebileceğiz!.. Boşanınalar... Bir nikâh davet ydi, Merasim başlamazdan evvel arka- daşları gelinin yana sokulup sor. | dular: Damad nasıl adam?,.. — Mükemmel, ideal bir Koca!.. — İyi ahlâklı mı?... — 38 modeli bir otomobili vari... — Malümatlı mı?,. — Karacabeyin er onun... — Genç mi?... - Ayda bin lira kazanıyor!... Kömürcü 15 diyori.. büyük — çifliği Birkaç meraklı da damadın etrafını | sarmışlardı — Gelin nasıl?.. — Enfes, ideal bir zevcel... — Güzel mi?... — İki apartımanı var!... — Genç mir... — Babası ölürse yüz bin lira kala- cak!... Tahsili nasıl? Biri Çamlıcada, biri Yakacıkta Iki bağı ver! Bay — Exmeğe 10 para sam yapılmış... Bayan —!.. Merasim başladı. Gelinle güvey def- | teri imzaladıktan sonra kutlandılar. Davetli kalabalığı, ortalarında mesud çiit, yollara çiçekler serperek, kahka- ular saçarak nikâh dairesinden çıkıp gitti... Salonda yalnız bir kişi kaldı: Kayınpederi... Gözlüğü burnunda önüne diklimiş, elinö tutup heceliyordu: «Boşan.. malar... ne... ME... den ar, ar, arlıyor...> ir pencerenin gazeteyi yığa ne anın mizahı (Sahne: Bir Alman şehrinde naslai kKal- | miş bir Musevi evinin entresi. Duvarlarda | Nazi erkânımın irili, ufaklı resizeleri. Pen- eerelerde gamalı baçla süslü perdeler. Per- de açılınca ev sahibi bay Salamaonla çıplak | başlı, yumuk gölü bir Alman tüccarın ayakta konuştukları görülür.) Salamon — (Bir elile karşısında. kinin omuzuna vurarak) Şu on günü bir atlatalım, Allah inandırsın paralar hazır Tüccar — Olmaz, bekliyemem, bu- rası Zigtrid değil... Salamon — Hakkınız var, hakkınız ma ne yapalım, bilânço hazır üccar — (Salamonun yakasına ya- pışır) ben bilânço milânço dinlemem, ne yaparsan yap, paraları ver, hesabı temizle!... (Derken kapı çalınır, Balaman koşa, | açar, boncuk gözlü, eli çantalı bir delikan- h içeri girer) Delikanlı — (Çantadan bir dosya çıkarır) 938 un faturalarmı getirdim aş mon — Hoş geldin, sefa getirdin âmma erken geldin!.. Delikanlı — Ne, erken mi?... Yılın sonu yahu!... Salamon — Öyle amma daha bilân- çoları hazırlamadık. (Birinei alacak- ıyı göstererek) Nah şu efendi de bu sebepten eli boş dönecek!... Delikanlı — (Çantasını( şapkasını bir köşeye atar, Kollarını sıvamağa başlar). Ben onu bunu bilmem, hesabi görmeden şuradan şuraya bir adım Üniformalı — Bilmem, işte er rada!... Salamon — Merhamet paşafendi, ben şu adamlara meram anlatamaz- ken sana nereden bulup vereyim”... Üniformalı — (Evvelkilere) hesab MZ mi YAr?.... Evvelkiler — (Sağ kollarını huva- ya kaldırarak) Yal... Ya' Üniformalı — Herhakie benin ha mühimdir. Devlet işi bul... Mi ai... Salamon — Malüm malümi!... lah maynlara zeval vermesin. amma şimdi para bulamam Üniformalı — (Salamonun üstüne yürür) olmaz, şimdi hesabı görr sin, yoksa... (Bünü gören evrelkiler de ev. sa üstüne yürürler, Salamon gözleri ğramış bir halde geri ger! «nir köşesine çekilir. oradaki bir kapıda kayar ve kapıyı kapar) Salamon — (İçeriden) girmeyin, mahvolursunu; Dışandakiler — Ne?... Bir dç teh- İ did ha'.. Yakalayın keratayı Salamon — (İçeriden) gir yorum sizel... Aklınız varsa evimden... Delikanlı — (Kapıyı yumrukb; korkmayın bu çıfıttan be, kapıya... Üniformalı — Öyle ya, dayar kadaşlar, bir. iki, üç!.. (Üç Alman kapışa yüklenirler; kapmn rbü- idm melis atmam!... (Tüccara) isterseniz siz eli boş teşrif edebilirsiniz bayım!... Tüccar — (Gözleri parıyarak) Nayn, nayn, ben de paramı İsterim!... Salamon — (İki ziyaretçinin önün- de yalvararak) rica ederim size bay- | lar. l (O aralık pir kapı, Nazi üniformalı biri içeri , sağ kollar havaya kalkar, selâm- laşırlar. Ev sahibini bir köçeye çekip miril murii birşeyler söyler.) Salamon — Eyvahlar olsun, ben şimdi o kadar parayı nereden bula- yım?... açılmasile beraber içerideki radyodan Lem- İ dra spikerinin sesi yükselir, hepsi birden İ kapının eşiğinde durup kulaklarını tikar- lar) Üniformalı — Kes şu sesi be âdam, kes şu sesi!... (Buna mukabil içerideki ses def ris spikeri daha yüksek eesie ko: başlar. Kapadaktier elleri kulakların Mşis, biribizini Merek geri dönerler, kasini, çantasını kapan soluğu sokük kapı- wndn alır, Öldenlerin cebinden yere bir gazete düşer. Üstünde iri harflerle şu keli- meler okunur: «Ecnebi radyolarını dinleyenler beş seneden on seneye...» Te pörde küğarır) AD AA Ullar tükermi: