© Eski günlerde Mahalle çocuklarının leri, merkez azad olan çoc yangın viranelerinde, cami avluların- da oyunlarına girişirlerdi Bunairm türlü türlüsü ver, Hatırı mıza gelenleri “ sayalım ve aklımızda kaldığı kadar anlatalım: (Kaydırak) içlerinde en sâdesi ve yı idi. İvice ve yayvanca birer taş nişanlayıp öndekine bindirmek ve (Aldıramıç; kaldıra- mıç, kırk üç, kırk dört... diye ça bucak sâyarak sayıyı doldurmak. ik çomak) da çomak, kol bo- yunda bir değnek; çelik daha incesi, usâsı, İki ucu sivri yontulmuşu, Öteki gibi bunda da, en önce oyunun kaç yüz birde biteceği kararlaştırılır; son- ra sırayı alacak birinci, ikinel, ğçün- el ilh... ve en nihayete kalan ebe tayin edilir. Bu da taş tutmakla, tek mi çif mi We, yahut tabiri üzere (verilip), yani Merideki çizgiye taşlar atılıp tüm üs tüne kondurmak, yamacına yaklaş- tırmak, uzaklarda kalmak ftibarile Anlaşılır. Ebe karşıki yerinde &lesta vaziyeti alınca, çelik küçük bir taş üstüne, bir başı kalkık olmak üzere yatirilır. Ço- mağı vurup biraz havalar havala- mas, tekrar kuvvetle yapıştırıp fırlat Neriye. Ebe önleyip çeldi mi Alâ; çelmedi ml, çeliğin düştüğü noktadan kalktı- Bı taşa kadarki mesafeyi çomak bo- yle arşınlamak; kaçsa, sayı hanesine kayd... kol edinip, geriden (Ceviz oyunu) çeşidliydi... Meselâ birinde yere bir daire çizilir, beş altı adım ötesine de bir çizgi Gene mra muayyen ve kısmetli olan rahat ve kârlı... Dairenin ortâsına 10, 15 cevizi yan- yana dizecek, gerisine olurüp basak- larını sekiz rakamvari açacak... Sa- En solk aksayan, boşa giden cevizler onun; Yurulup dışarı çıkanlar da vu- ranın... Ceviz oyununun bir başka güne sında talihli gene yerde, bacakları ayrık; önünde üç ceviz üstüne bir ce- vizden kule, Etrafa (okso) gidenler kemafissi- bık yerdekinin malı; bir atışta devi- ren ise turnayı gözünden vurdu, hay- di o makama... Bunun pek benzeri meteliğe kafa atmâktı, Oturuş ayni vaziyet, yalnız apışlar arasındaki foprağa uzunca bir kartiçe çivisi çakılmış, üstüne de bir onluk konmuş. Cevizi beyni bâlâsına indirebilen onluğu cepledi ve yeri hakladı; indi. remiyeninki de yandı Bu ceviz oyunlarının bütün envai gayet yerliydi. Kalemlerinden avdet. te, evlerine kestirme gitmek için ca- | mi avlularından, boş arsalardan sö | pan beyden, efendiden kişiler, saçlı sakalli kalem mümeyyizleri, şeyhis- lâm kapısı sarikhları derhal durük- kıyarak #öyrine varırlar, aşka pelen- ler içinde: : Bavulun evlâdlar, bir de ben ata- i yım, diyenler bile çıkardı. | bir üfle, İ gay (Zıpzıp) da kü içi menevişlilerine o vakitler yok. B şundan olanlarına na (gaz04) o denlimede gazoz şişelerine eicinli) gibi UM ör yükçelerinin kur- (gülle), billürlerı- O zamanki tut lela tori onki — Uğursuzlnğu mücerreptir. Ha- nümanımızı fırıl fırıl darmadağın mi edeceksir murcaklar?.. diye ek ip, desturun kademhane- l tıpalık eden yuvar- Bununla beraber “çocukların hepsi fe revaçta, Ce (sürdürmece) , gibi yeni yeni ud... (kafakarıp) oyunisrı da m oyunu çip aklı köşelisini, armudiyesini, gem- berlisini kurarlar. Yumakta 20, 80 kulaç Ip, yallah göğe... Uçurtma deyip de geçme, daha ne marifetleri var? Terazisi yanpiri getirilenlerden sa- ğa sola başvuranlar, kuyruğu kua tutulanlardan çarhı felek gibi dönen: ler; değirmi değirmi kesilmiş reni kâğıdlar: ipe salanlar; arka arkaya yükarı volhyanlar, Sonra, uçurtma muharebesi... Fa- raza tâ nereden bir tanesi yükselmiş. Kıvırcık, ebrulü, boydan boya kuy- Tuklu; para tutan konak küçük bey- lerinden birinin gârın erişini Çapraza alip kollar kollamaz, var Muharebe dedik, mıyatım üç sınır ötedeki re omuz, momüz vurur — Biz size gösteririz!. Dörtnala, haydi sivrilmiş ağabey- lerin — Salâ, Salâl.. diye yaygaralarla fesleri, ceketleri, kundufalanı atıp, ceplere taşları doldurup o canibe se- ğirten seğirtene, Gelsin karşılıklı ve- riştirmelei si kele bedenlerin- kik baca arkaların- ani enikonu cenk. Kensra, bucağa büzülüp oğu; Yar; yüzü gözü yara, bere İçinde ka- lanlar; kafası lifan narı gibi yarı! Jar... Mağlüplar kirişi kırmada, gü Hipler de yuhalarla takir Mert dokuzu çıkıp çâyiai duyulunca da, on beşine, on alti | varmışların beş oyunu takım açmaktı (Çinko; minko, trikso) düğmelerle | oynanırdı. Sırttaki entarinin ve hır- kanın göğsüne, mintanın yakasına ve kollarına, 'pântalonun (kemerine el atıp bur bur, kopar gitsin. Tarzı şu şekilde: Yere bir dört- köşe çizilecek, ortasında da ufak bir çukur... Düğmeler çizgilerin kenarın. dan çinko, minko, trikso diye flske- lene fiskelene, birbirlerine değmeksi- zin, tam üçte çukuru boylıyacaklar... Birinden biri beceremedi mi, peşin- dekinin ilk hamlede onâ çarptırması ve yütması csiz. En sona kalanda e çukurdan fırlstabildikle- rini kabullendi gitti çif mi) vardi; Bir de (Tek mi, en | ziyade leblebi, çitlembik, abdüllezizle "| oynanıydı (Tek ola, V diyenlerö çif ola bana kestiren avuçlar, Kestiremiyen de kaç tane İse cebin- den o kadari sayardı. (Yazı m tuğra mı) da da onluk Havaya boca; bilen enseledi, bilemiyen söküldü onluğu. Zeyrek, Filyokuşu, Yoküşçeşme ve emsali bayırlarda civar çocuklarda, karakış gelip ipa lâpa kocakarı lok- mâsı yağdıktan sonra ortalık dona vurdu mu, alay alay kızak kayma Yıkık dökük tahta havalelerden söküp söküp, çatıp çatıp kızak yapar- | di Ge ei İ hakkında bir fikir vermeğ lâr, üstüne çökerek yukarıdan aşağı- ya vizir vizir kayarlardı Bir taraftan da kar topu oyunu... Şonra, karı tepeleme yığıp aslan yap- mak, Göz yerlerine Kömür, başından aşağıya da bir kova sü; gece ayazı yedi mi ertesi sabaha kazık; hava yu- muşayıp eriyinceye kadar yerli ye- rinde. Elayak ortadan çekilir çekilmez, ! suret, mahlük resimlerine tepesi atan sofulardan, bahçe tirpitinini, mutfak küreğini kapıp cığazı kürnfeye- kün edenler de çi caksızla lemişlere Kadar meraklı- gazele parçalarından yaptıkları (eeytan uçurtması) na yor- gan resi bağlayıp uçururlar, yetiş» kinler kollarını sıvayarak, ölçüp b Bir gaz veya yum sandığı ele ge girdiler mi, yakını bosta iki fasulye sırığı bulup y tılar mı tulumba hazır. Hemen omuzlayıp, navaler ata ata tabanları yağlarlardı. Saks oktan ağa'tmış, tesbihi sallan ş efendi amcalardan, hat- İâ bastonlu veya paşa avniyeli kıran. talardan gene duran durana; dikkat kesilip keyifli keyifil mütalâa yürü- ten yürütene: — Mari mintanlının Kurt dingilisi yaman!.. — Bası mendil sanlı genç fos, ça buk si ri. — $u payfak ekstra fenerel cak! Kendir; öğüdler — Delikanlı, fına, sola yık! — Ağzını kapa; bu al evldd!.. — Omüzunu' açığa çekmesene be çocuk! ola- vip bir yandan da başımı sandığın tara- râündân go) Sermed Muhtar Alus Bulgaristanda radyo aboneleri artıyor Bulgaristanda radyo, musikiden başka halkın ilmi, bilgi ihtiyaçların da tâtmin etmektedir. Bulgar radyo : tikçe artmaktadır. Şu İstati, 1,350 radyo abonmanı 18,200» > 20,531 31,658 1930 da 1935 de 1996 da 1937 de 1938 de 46,600 1939 Ga 56,600 Bu yıl için istitistikteki aded, kâ nunusaniden hazirana kadardır, Bulgaristanda radyola; taksitle satılıyor. Abone sına bir sebep de budur. Bulgar rad. yosu neşriyatı n Bulgar mi) müziğlle garp musikisine eheri- et veriyor, 3 radyo Istasyonu ça- neşriva- Boş “dairelerinize kiracı bulmak için KÜÇÜK İLÂNLARI'ndan fade ediniz, isti- ama Kareli berzahı ve 39 Kânunuevvel aa Mannerheim hattı Sovyetl Kâreli cephesinde mütemadiyen yap- tıkları şiddetli hücumların püskürtül- nden bahsediyor. Finlândiyali- Jarın meşhur Mannerheim müdafaa hattı bu muntakada bulunuyor. En büyük ve şiddetli mubar bu d ettiğin berzahından biraz bal Ladoga gölünden Buz denizine k&- ar tabil hiç bir mânja yoktur, Gerek ndiya Karelisinin ve gerek Sov n ahalisi birdir. Ladoga İ gölünün cenbundan Finlândiya kö: İ derine kadar memleket açı dan Estonyaya kadar olan köyle ahali Pindir. Kareli, Sovyet Rusya ile bu göller diyanın cenup ı meskün bir hale ge â akınları bu yo ıştır. Güzel plâjlı ve mşe ağı i olan bu yerlerde Ruslarla Fir rin güzel villâlar inşa ettikleri bir sayfiye yeri Bugün bü güzel vil. r.metrük bir haldedir, Harp zamanında bundan daha açık bir yer tasavvur olunamaz. Orta çağ- apısı- Jardanberi Kâreli Ruslarla İsv sında vukubulan büyük mut Noteborg bududu Kareliyi ikiye $in: etmişti. 1597 de Teusina mu desi Rusyaya Ladoga sahillerini v miş, fakat yirmi sene sonra Btolbay a İon Rus hâkimiyeti altına koymuş ve | Çarlar, kendi asilzadeleri içir büyük kâneler' vücuda < getirmişlerdir. el 1811 tarihinde birin- mesi, Finlân- r satmak Üzere decek ve Kareliyi küçük e: rine mahsus bir memleket b frağ edecekti. Bugün Kareli ara- küçük emlâk sahiplerinin elinde- Kareli, ayni zamanda, Finlândiya- | Dın tarihi bir nüvesi olarak kalmıştır. namı diğeri Viborg Finlândi- | ya taşla inşa edilmiş nadir şehir- lerinden biridir, Eski şehrin ev mod leri, müzelere intikal etmiştir. Bugün buralardaki binalar Ultra - Modeme | namında bir mimarinin eseridi: Viborg yahut Viipuri 1293 senesinde Inşa edilip bir çok defalar Rus İsti İalarını durdurmuş olan tarihi Yorkel Knutson şatosile Kareli merkezidir. kale, garinzonu ateş ve açlık yüz den mahvoldukt olmuştur, Ka i Yândiya ticaretinin bir m Koi tecirlerile o buluşmu: kanalı ve Kolka, Viborgun dış rıdır. Memleketin içinde Avrupanın Niyagarasını . teşkil eden, Euvvetli rkezidir. to (Bjorko) da Hanscat'lar Rus | nin ağzında Ka zam bir şato ve Ladogü uzağında bin küsur $ astınile maruf Ve r. Bu manastırın Ru günlere kadar Pinlândiya hudu hilinde kalmak imtiyazımdan etmişlerdir. benizli Kareli halkı, tnecar ruhludur, seyahati sever ve eski Fin kılarına bayılır. Kareli halkı, t cenup hududunun da bekeisidir Finlândiyanın Hudud nehri ajokiden başlı cenup devam eder, Cenupta bir re ötede Leningraddan geçe i dört tarafından kuvvetler bilecek hattı geçer. olan sekiz şimeri İşte Finlândiyalılar, bu minta kendi Magihot hatla Mannerheim müdafaa hattını vücu- da getirmişlerdir. Mannerheim hattı. nın hakiki yeri malüm değildir. Zira bu hattın yeri, son derece gizli tutul- maktadır, Maamafih bu hattın duttan itibaren 20 - 60 kilometre ge- ride bulunduğu anlaşılmıştır, Bu müdafaa hattın Taj inde, Ladoğa g k şimalde Vuol ni, Ayrapaa gölüne kadar te. tahmin edilmektedi hattı kolunun Viipuriye, diğer tihkâm şebekesinin de cenuba inerek Küolennejardi “istikametine gittiği tahmin ediliyor. İstihkâm hattırn istikameti malüm değilse de bunun askeri makamatin - konlrolü altında binlerce gönüllü tarafından inşa edil- diği bilinmektedir. İşte bugün büttin Fin milleti, kışın da yardmlle bu hattı müdafaa etmektedir. Uzun kış gecelerinde hoş vakit geçirmek için meşhur ARSEN LÜPEN ZMN Si 27 'Bu seri 6 büyük ve resimli cilddir. Beher cildin ati 80 kuruş. 6 Cildlik takımı birden alanlar için fiati: 4 liradır. Tevzi yeri: AKŞAM matbaası Tel: 20681 Yüzde yirmi iskonto kuponu Bu kuponu kesip «Akşam matbasm kitap servisine» getirir veya günderir- seniz flat Üzerinden #28 yüzde 20 'e- könto yapılacaktır.