i ( l li Harim Genrçi hayatında Besmele ile bilet çektiren ihtiyar bayan, seyyar limoncunun hediyesi Uç balıkçı dükkâna daldı: “ Hazım abi, sökül tram- vay paralarını... ta Kumkapıdan geliyoruz, dedi Tizim sahne artisilerimiz muhak. Kak ki çok kabiliyetli insanlar, Bine. sam artistliği, dublâj yapmak gibi kendi sahaları dahilindeki şeyleri yaptıkları gibi hariçteki bam işlerde de pekâlâ muvaffak oluyorlar, Meselâ sanatkâr Emin Beliğ, usun bir fasıladan sonra yeniden doktom huğa başladı. Arkadaşları onun çok Ayi bir doktor olacağından bahsedi- yorlar. Sevimli artist Hamm, Beyoğ- Bunun göbeğinde bir piyango bayi gükkânı açtı. Sahnede kendisini çok seyrettiğim Bazımı bir kere de yakından ticaret hayatında görmek istedim. Aktör Yazımı hepimiz biliriz. Lâkin tüccaz | Bazımı? Küçük dükkânı .nazarım değme sin. hıncalınç müşteri ile dolu idi. Sanatkâr çekirdekten yetişme pişkin bir tüccar tavrile müşterilerinin sr- sularını yerine getiriyordu. O kadar ki sayısı günden güne ar- tayor. müşteri yüzünden onunla ko- nuşamıyoçum. Kısa fasılalardan istifade ederek #na sormağa başladım: — Nasi, dedim, talihe kavuşan müşterileriniz size bahşiş veriyorlar mi? Güldü: — Geçen gün seyyar bir llmoncu sorla bana bahşiş verdi. Bu külesin. de 20-25 limon satan iyi kalbli, bir küçük esnaftı. Bilet aldığı 3aman #na uğur ve talih temenni etmiştim. Kendisine 5000 Ura çıktı, Onda bir hesapla 500 lirasını verdim. Çıkardı, #ki Yra uzattı. Zorla: — Hazım ağabey, dedi, al şu İki rayı bir yemek yersin... belki de bunu bir izgeti nefis meselesi yapacaktı. İki lirayı aldım. Fakat yemek yemedim. Üstüne iki lira de- ha koydum. Bir iskarpin alarak İkiz. lerdeki rolüme çıktım, Dükkândeki arkadaşlardan biri gülümsedi: — Dört Mraya iyi iskarpin bul muşsun... İskarpinlerin 18, 20, 22 Hraya camekânlarda teşhir edildiği günlerde... — Bizimki artist işi efendim... O sizin dediğiniz iskarpinler bizim aya- gımızı sıkar... Bundan sonra sevimli sanatkâr ba- na döndü: — Böyle talihe kavuşan müşteri- lerim, tanıdıklarım, dostlarım bana bahşiş ve hediye vermek hususunda pek cömert davranıyorlar. Lâkin bundan bir müddet evvel aldığım bir hediye hepsinden müthişli. Kıbrsa giden bir dostum bana sormuştu: Sana oradan ne getireyim?. Aklıma Ilk gelen şeyi söyledim: — Bir eşek getir!... — 'Tabii ben bunu lâtife sanmış- tam, Bir gün bir telgraf... «Eşek yoldadır. Mersine kadar va- purla, oradan trenle İstanbula gele- cektir.» Hakikaten bir müddet sonrada hediyemiz geldi, onu Haydarpaşadan bir motörle ve merasimle karşıya ge- girdik. Eşek Kıbrıstan tamam dört ayda bizim adaya gelebilmişti. Lâkin öyle bir hayvan ki Ada eşekleri onun yanında kedi yavrusu gibi kaldı. imdi bizim hediye gebedir, Heyecan içinde bekliyoruz, Hediyeyi gönderen dostum da merakla telgrafla dalma onun sıhhatini sorar... Biz de tabii neticeyi yine telgrafiyen kendisine bildireceğiz. — Ticaret hayalından memnun musunuz? — TTabif... Hem de pek çok. Eaki- den insanları yalnız sahneden takip eder, onları anlamağa çalışırdım. Lâkin bu işe başladıktan sonra halk- la temasım pek ziyadeleşti, Sonra se- yircilerimi yakından görmek de ayrı ve büyük bir zevk. Meselâ ihtiyar bir bayan gelir ...Kapıdan içeri girer girmez bana; Almasam Hazım gişesinde “dinleniyor — Evlâdım... Ben seni sinematoğ. rafta gördüm, Böyle saçlı sakallı, nurani yüzlü bir adamın elinde uğur vardır, diye kalktım ta Taskasaplar. dan buralara geldim... Aman bana bir bileti... ver... Bilet tomarını uza” tarım, İhtiyar bayan: — Sen çek. Kendi elinle çek... Amma apteslisin değil mi evlâdım... Ben bileti çekerken o telâşla efkâr eder: — Besmele çek evlâdım besmele çeki... Yahud bir de bakarsınız üç balıkçı dükkâna dalarlar... Biri: - Hazım abi... Sökül tramvay pa- ralarını... Tâ Kumkapıdan geliyo- ruz... Bilet almak İl . Seni tiyat- roda gördük, Ulan sen ne tuhaf he- rifsin be! Yahut bilet punun uzaklaşırken konuştuklarını tirdim: «İlâhi pattma e mi? Kör olmıyasıca Hazım!... Bunların da ay- ri bir zevki vardır azizim... — Sizi yakından gören halk sah- nedekinden daha ihtiyar v bulur, daha genç mi?... Sahne üstadı vücudünde bir elek- trik düğmesine basılmış gibi Vallahi daha genç buluyorlar azizim... Çok daha genç... Hattâ ge- çenlerde bir müşterim bana: 2 Geçen gün gişenizde bey baba- nız varmış. maalesef ben gelip onun elinden bet çekemedim... dedi, Güldüm: — Efendim bey baba benim... de- Müşterim beni oğlum sanmıştı; neşeli dim... Bu esnada İçeriye bir grup KARAR GECESİ POLA NEGRİ LE AA ws 9 ANL. SAKA RYA'da alan bir kadın grw- | geldi, Bunlar artistin arkadaşları idi, Biri: — Ver bakalım dört onluk bileti.. dedi. Seninki tavlada yenildi. Dört Biletleri aldılar, gittiler. Sordum: — Müşterinizi daha ziyade kimler teşkil ediyor: Evvelâ 'Türk vatandaşlar... Son- ra en çok bilet vlan Ermeni vatan daşlar, ondan sonra Rum vatandaş» lar... Müsevi dostlarım bizden bilet almıyorlar. Hattâ dükkânımın önün- den geçerken belki kendilerini çağırır da bilet satmağa kalkarım diye came- kânlara bile bakmıyorlar, Garip de- daşlarınızdan kim. rinizdir. Meselâ Vasfi? Ba- yan Bedia | — Vasfi mi? O hiç bilet atmaz... Bir kere tehdidle, tazyikle, zorla ona İ âkt bilet aldırdık. Parasını verirken ne İ dese beğenirsiniz? — Zalen bü sene fitremi verme- İ miştim!. demez mi?.. Onun bir pi- yango oynamak usulü vardır. Her ay İ zihninden 10 numara yazar. Fakat bunların biletini almaz. Sonra piyan- go çekilince: «Acaba bana çıktı mı?» diye listeleri karıştırır. Çıkmayınca Fa yy unu isbat eden bir film Maurice Chevalier 2 senedenberi yalniz bir tek Pilm çevirmiştir. Meşhur Parisli şarkicısının ayni zamanda büyük Binema Aktörü, oldu- İşebudaş MARTA DBA ve ERİC ven 8STROHBIM ile birinci sınıf Parisli Figüran Gurupunun iştirâkile çevirdiği TU ZA KE #imidir, Bu perşembe akşamı GALA SUARESİ olarak SARAY sinemasında da memnun olur, Çıkınca üzülür, Pi- Bayan Bedin da hiç bilet almaz. Er- tuğrul Muhsin üstadımız muntaza- man bilet alır, Bu biletine devam et- mek için midir? Yoksa beni çok sev- diğinden midir bilmem. Ticaret hayatında sizi en sinir. lendiren şey nedir? biri gelir... Bir tomar bileti önüne alır, seçer, seçer, seçer bir köşeye elli bilet ayırır... Bu esnada herkes ar- kasında beklemektedir. Siz zanneder- siniz ki ayırdığı 50 bileti alacakt... Hayır!.. O elli bilet içinden de Ikinci bir seçme başlar... Yirmi beşini bir tarafa ayırır... Ondan sonra o yirmi beşten de bir bilet seçer... Bunu si- ze uzatır: der... Bileti saklarsınız, fakat almaz... — En çok kaç biletle oynıyânlar vardır. « Gevrekyan adındaki dostum s€- nede 1500 liralık biletle oynar. H.F. gelip (BASKER VİLLER'in KÖPEĞİ) ŞAHESERLER ŞAHESERİ TATLI HAYAL Amerikada İDİOTS DELİGHT ismi ile 4000000, Fransada LA RONDE DES PA'TTİNS izmile 2.900.060 nüsha satılan meşhur alınan eser NORMA SHEARER ve GLARK GABLE tarafından şahane bir surette yaratılmıştır. Bu Pim bu çarşamba akşamı ö WE EE. E E£ Sinemasında Numarah koltukların şimdiden aldırılması, Tel. 40865 Bu Çarem» SÜMER Sinemasında DANA DURBİN'in A MEM UNİYEREAL PICTUML Sinema harikasının ilk irnesi şerefine siz bir şaheser... Senenin en mükemm el şarkılı ve musikili filmi. Lütfen yerlerin evvelden aldırılması rica olunur. Telefon: 42859 yango heyecanını böyle tatmin eder...) Dükkân son derece kâlabalıkken — Bu bileti benim için saklayınız!.. Derde veda... Aşka töbe... Yeni seneye neş'e ile girmek istiyenler ... Dünyanın dört bucağından size şaheserler LÂLE sineması Benenin bu dönüm haftasını PARAMUNT Şirketinin herkesi saadetten mestedecek bir filmile süslüyor: “Gece Yarısı Kontesi CLAUDETTE COLBERT — DON AMECHE' in Kuğretinden yaratılan bir inci. JOHN BARRYMOR — MARY ASTOR — FRANCIZ LEDERER'in Sanatile yükselen bir şaheserdir. BUGÜN Matinelerden ttibaern bu neş'e dünyasına sizde koşunuz. ERLOK HOLMES (Deliler Eğleniyor) 1989 - 1940 mevsi- minin en yeni filmi GALA MÜSAMERESİ emsal. | KARAR GECESİ POLA NEĞRİ, IVWAN PETROVİTCH EE ŞEHİR TİYATROSU Tepebaşı Dram küsmu Gece saat 2020 da YELPAZE İstiklâl cad. Komedi kszı Gece saat 9030 da veneer İKİZLER e m KÜÇÜK İLÂN okuyucularımız arasında EN SERİ, EN EMİN EN UCUZ vasıtadır. Alım satim, kira işlerin. de iş ve işçi bulmak için İstifade ediniz! am ri TÜRKÇE SÖZLÜ. Pek yakında İPEE 'te Dünya Binemacılığının en meraklı sinema hadisesi DÜNYANIN Üçre BİRİNİN GÖRMEK ZEVKİNDEN MAHRUM KALDIĞI romanından büyük Suare olarak takdim edilecektir.