SÖZUN GELİŞİ Muhtekir ütün hiddetimiz, piyasalarda sinsi sinsi dolaşıp sıkıntılı bir hava icad etmek İçin tuzaklar kuran meçhul bir suçlu üzerinde toplanıyor Muhtekir. Durgun suyu bulandırıp balık avlamak plânları kuran bu gayri meşru kazanç düzenbazına karşı Çürümüş ruhunu sulh zamanlarında muvaffakiyetle sakliyan, feryadiar yükseliyor, tedbirler almıyor. arammıda hayırlı bir vatandaş simasile dolaşan muhtekir dünya ahvali karışır karışmaz bütün melanetile ortaya atılır. Öz vatandaşının cebinden daha bolca para ko- parmak ihtirasile yanıp tutuşmaya başlar. Mallarını sulh zamanlarında ha- zırladığı depolara naklederek kitler, komşusunu ürkütür, arkadaşına fit s0- kar, saf tüccarın zihnini bulandırır. Çünkü muhtekir en ufak bir tehlike işa- reti taşımayan İstikbali korkunç göstermekte mahirdir. Ortada hiç, ama hiç bir sebeb yokken piyasada bir mal buhranı tevlid et tikten, flatleri arttırdıktan sonra kasasının başına geçer. Yüzsüzdür. Op ku- ruşluk mala elli kuruş isterken sıkılmaz. «Niçin bu kadar pahalı?» diye sordu- nuz mü, « Ne yapalım Avrupadan gelmiyor kis diye hayıflanır. Halbuki bu esnada elinize verdiği mal halis yerl! malıdır. Bu vaziyetten kendisi de şikâ- yetçi, elim ıztırablar İçinde imiş gibi görünür, Hattâ hükümet kapılarına ke- $up, halimiz ne olacak, diye sırlananlararasında o da vardır. İblis ve melek ruhunu ayni zamanda maharetle kullanmasını bildiği için, | katili ve hırsızı tarif eden vâzil kanun, suçluların en korkumen odur. Nüfus kütüğüne yazılı olduğu milleti beyhude ıtırablara düşürür, Onun çirkef kalbi sadece ve her ne bahasına olursa olsun | para için çarpar. Bütün devlet kuvvetlerini muhtekirin üzerine seferber etmeliyiz. Onu bul- | den almak olmalıdır. Çünki © buna lâyık değildir. Alman - Rumen ticaret müzakeresi bitti mi? Petrol ve benzin meselesinde henüz anlaşma olamadığı bildiriliyor makul bir siyaset midir? Bükreş 4 — (Havas): Alman - Ru- Tağşişe karşı Bir gıda kodeksi kabul ediliyor Mağşuş, hileli gıda satışının önüne geçmek için şimdiye kadar alınan tedbirler hemen hemen hiç bir fayda vermemiştir. Bundan başka şehirleri- mizde, hattâ bir şehrin muhtelif semtlerinde gıda maddeleri ayrı ayrı evsaftadır. Evsaftakl bu ayrılık her şeyden evvel hileye ve gâyri meşrü ticarete yol açıyor. Hıfzıssıhha kanunu, bu hususta umumi mahiyette bazı hükümleri ih- tiva etmektedir. Bu gıda meselesini esasından halletmeğe karar veren Sıhhiye Vekâleti, hileye, tağşişe mü- sald olan bütün gıda meddelerine şa- | mil olmak üzere bir kodeks alimanlter | hazırlamıştır. Yakında Şürayı Dey- ktte tedkik ve müzakere edilerek bir nizamname mahiyetinde neşredilecek olan bu kodeks, ekmek, süt, yağ, Sucuk, | peynir, sâlep, sirke, pekmez gibi yi. yeceklerin evsafını ve mahiyetini kati surette tesbit ve tayin edecek ve memleketin her tarafında bu gıda maddelerinin tek ve muayyen vasıf- landa istihsal, Imal edilerek satılma" sını mecbur edecektir. Bu suretle ko- deksin kabul ettiği evsaf haricinde sa talan gıda maddelerinin satışına mü- saade edilmiyecektir. Bu kodeks tağşişe müsaid gıda maddelerinin safiyetini ve bütün memleket dahilinde ayni evsafta sa- tışını temin edecektir. göre, Romanya ile Almanya arasın daki müzakerat birçok müşküllere uramıştır. Başlıca müşkül mesele, Almanya. ya Romanya petrolü ihracatını kuy- vetlendirmek olmuştur. (o Almanlar Romanya hükümetinden külliyetli miktarda petrol İstemiş ve her gün, 300 sahrınclı vagon dolusu petrol sev-! kinde ısrar etmiştir. Gerek petrol ve | gerekse benzin meselesinde henüz bir anlaşma olmadığı öğrenilmiştir. Havacılığımız 'Türk Hava kurumu merkez heyeti dün toplandı Ankara 14 (Telefonla) — Türk Hava Ku- rumu merkez heyeti bugün sant onda Si- nop mebusu B. Cevdet Kerim İncedayının riyasetinde altı aylık toplantıamı yapmış- tır. Bu içtimada, geçen toplantıya ait rabit hulâsası, altı aylık mesai ve mürakipler ra- poru tasvip ve bilânço tasdik olunmuştur. İdare heyetinin raporunda Kurumun alt | aylık faaliyeti hakkında izahat verilmekte | ve gelir bahsine şöyle temas edilmektedir. «Kurumumuzun son altı aylık geliri 1.541 566 liradır. Bu hasılatın 722.066 lirası lâğvedilen piyangomuzur 26 ncı tertibine aittir, Gelirimizin aldığı son şekil yüzün- den havacılık çalışmalarımızın duraklama- ması için mümkün olan bütün tedbirlere başvuruyor ve son günlerde âza kaydi faa- Myetinin iyi randıman vermeğe başlama- sndan kuvvet alarak mesalmizin sekteye uğramıyacağını ümid ediyoruz. Dünya hâ- diseleri karşısında, hedefimizin büyük ehemmiyetini daha sağlam kavramış olan Türk milletini her zaman Kurumumuzun İ yanıbaşında güreceğl, daima eminiz. | Raporda mill havacılığımız hakkında da | malüma* verilmektedir, Buna nazaran, İnö- nü kampında yetiştirilen 100 gedikli, şu- batta askeri hava gedikli mektebine teslim edileceklerdir. Bu gençler tek başıma tay- yare kullansbilecek vaziyette bulunmak. tadırlar İnönünde yaptırılan biri böyük, öteki küçük, iki hangarın inşaatı bitmiştir. Bt- mest hangarı Ikmal edilmek üzeredir. Plâ- nör atölyemizin inşaatı da ilerlemektedir. Merkez binamızda Türkkuşu mektebini birleştiren bina da bitmiş ve gedikli hava- cılarımıza tahsiş edilmiştir. Dikilide zelzele devam ediyor İzmir 14 (A.A) — Dikilide zelzeleler de- vam etmektedir. Evvelki gün de saat 1.10 ve 2.15 ve 2:20 de birer zelzele olduğu gibi anbah sani 620 de de bir zelzele daha du- yulmuştar, Dün de 12.15 te alla saniye devam eden şiddetlice bir zelzele daha kaydedilmiştir, Dikilide Kımlayın yaptırdığı paviyonların inşaatı on güne kadar bitecektir. Tas Timite sizcede teh elişi Ötedenberi demir ve malzemeli İnşaiye ithalâtile müşteğil olan tica- rethanelerin Amerika ve İngiltereden ithâl edecekleri bu nevi malze- meyi ithâl etmek istedikleri memleket ismile malın cins, mikdar ve İaymetini bildirir bir beyanname ile 19 Kânunu evvel Salı akşamına kadar TAKAS LİMİTED ŞİRKETİ,ne müracaat ölmeleri lüzumu ilân olunur. 10398 | Sovyet gazetelerinde de «Norveç İşçi- | leri Finlândiyadaki yeni Sovyet hükü- Hariciye Vekilimizin nutku En büyük zenginlik unsuru, çalış- maktır ve bunda herkes müttefiktir “Alelumum aylıklı adamların karıları ile şehir kadınları, bütün ömürlerinde; köylülerimizin erkek ve kadınları da kış günlerinde hiç bir şey istihsal etmiyorlar. Hep beraber çalışalım,, Hariciye Vekili B. Şükrü Saracoğlu, Ta- sarruf ve Yerli malı haftası münasebetile, dün akşam radyoda bir nutuk söylemiştir, Hariciye Vekili, bugünkü müvazene buh- ranınm 10 sene evvelki müvazene buhras hından daha hafif olmadığını söylemiş ve | bunun sebebini izah ederek demiştir ki; — Çünkü asl yara üstüne bir neşter vur- mağa, yani yurdumuzun imar ve teçhizi için yapmakta olduğumuz (Obümmalı mesa Ye masraftan vazgeçmeğe gönlümüz asla ram olmadı. Bunu yapabilseydik, müvaze- Deyi bulurduk amma, yurdumuzda, ortaçağ manzarasından pek az şey değişirdi. Onun için bu yolda bir müvezene aramak, bun- dan sonra da asla aklımızdan geçmiyecek- tir. Yapıcı ve kurucu politikamızda, gene ayni hareketle koşmakta deram edeceğiz. B. Şükrü Saracoğlu, sltina dayanan bir parayı kullanabilmenin en kestirme bir yol demek olduğunu kaydederek demiştir ki — Türk çocuklarının ve Cümhuriyet hü- kümetinin, bu sağlam bünyeli vamta ile, dahilde ve hariçte, ayni kıymeti haiz olan e altına dayanan para ile, işlerini görme. ğe başlıyacağı mesud günlerin çok yaklaş- Bütün dünyayı gücen- dirmek Sovyetler için (Baştarafı 1 inci sahifede) edenler, bitaraf memleketlerde seya- hatlere çıkanlar ve seyyahlarla temas edenler için, bu, sır değildir. Finlândiya gibi Kültürü yüksek, kuruluşu pek demokrat bir diyarın maruz kaldığı son müâmele yalnız Milletler Cemiyeti salonlarında değil, en minimini evlerin en mütevazı oda- Jarında fena aksisedalar hasıl etti, bu, su götürmez bir hakikat! Ne kadar büyük bir askeri kuvvete dayanırsa dayansın, bir rejimin giriş- tiği harekâtı kalabalık kütlelere tas- Yip etlirmeğe ihtiyacı vardır. Nitekim metini tebrik ediyorlar!», «İngiliz | aâmelesi Sovyet hükümetinin siyaseti- ni tasvib ediyor!» tarzında serlâvhala- ra raslıyoruz, Bunların dahili efkârda tesir için - yapılan tahrifler deıniye- lim - pireyi deve yapmalar olduğuna Bovyet hudutları dışındaki herkes $€- hadet eder. Mânevi istinadgâhların hepsini hi- çe saymak, maalesef şimal komşumu- zun yeni bir za'fını teşkil ediyor: Biz ki, milli mücadelemizin ilk gününden- beri yalnız müstakil olmağı, şerefli ve efendi bir mevcudiyet sürmeği kendi. mize şiar edindik; Sovyet gazetelerinde, kendimiz hakkında dâ ikide bir «Türk- lerin İngiliz efendileri», «Türkler İn- giliz ve Fransızların tâbidir, şeklin- de tezyifkâr sözlere raslıyoruz. Ruslar, Türklerin kimseye peyk olmadıkları- nı kendilerile bunca yıldır devâm eden münasebetimizin vesaikile pekâlâ bi- Jirler. Bu gibi neşriyat, olsa olsu, zaten milyonlarca insan nazarında Fin hâ- disesi dolayısile adamakıllı kaybettik- leri sempatiye, bizim de intlalimizi ilâve eder. Almanya ile dostlukia bir tâbilik, metbuluk, suiniyet mevzuubabis edi- lebilir; hâdisat neticeyi gösterecektir. Türk milletine gelince, mevcudiyeti- nin bir tek yüksek felsefesi vardır; Kendi kendinin efendisi olmak! AKŞAM ——- Alman harp gemileri 2 Es- tonya vapurunu tevkif ettiler Tallin 14 (AA) — Alman harp gemileri, Baltık denizinde İtildus ve Romeo adındaki iki Estonya vapu. runda araştırmalar yapmıştır. Bu vapurlarda Hollandaya götürülmek te olan kereste bulunuyordu. Alman harp gemileri, bu vapurları Swine. mündeye götürmüşlerdir. #4 Kalyoncukulluğunda oturan bayan Münevver, Beyoğlunda Meşrutiyet cadde- sinden geçmekte İken vatman Balihin ida- resindeki bir tramvay arabasının sadmesi- ne uğramış, muhtelif yerlerinden yaralan- miştir, mış olduğunu, daha şimdiden ve katiyetle tebşir edebilirim.» Hariciye Vekli, şeker İthal etmiyeceği- mizi, buğday ihraç edebilecek vaziyette Ol- pamuklu kumaş ihtiyacının ç0- Bunu dahilde imal ettiğimizi söylemiş ve $25 senesinde 100 milyon lira olan bu Üç madde ithalâtının 838 de 21 milyon liraya düştüğünü, Karabük fabrikasının demir, çelik ve borularının hesaplarımızdaki «i- danma ve yanılma payını örtecek kadar kuvvetli ve kudretli olduğunu işaret etmiş- tir, B. Şükrü Saracoğlu, harici ticaretin mümkün olduğu kadar çok ve muhtelif devletlerle yapılması Yüözumuna İşaret ede- rek, ticaret muahedelerinde bunların hiç- birinin kabarık olmamasına, uyanık ve hesaplı hareket etmeğe gayret edileceği- ni söylemiştir. Hariciye Vekili nutkunu şu cümlelerle bitirmiştir. «— Benim de, alelâmum sizlerden, alel- husus iktisatçı ve içtimaiyatçılarımızdan bir olacak, Muhtelif iktisat mez- hepleri arasındaki kavgalar ne olursa ol- sun, en büyük zenginlik unsurunun. çalış» mak olduğunda herkes müttefiktir. Bu böy» le olduğu halde, bizde, alelimum ayhkk adamların karıları ile şehir kadınları, bü- tün ömürlerinde, köylerimizin erkek ve ka- dınları da, kış günlerinde, hiçbir şey istih- sal etmiyorlar dentoek kadar az çalışıyor- Jar. İçtimai ve iktisadi bünyemize tetabuk edecek işlerle bu kolları, bir an evvel süsle. mek lâzımdır. Hep beraber bu işleri bul- ağa çalışalım. Arkadaşlar, sizlere şen yuvalar ve ves rimli işler dileyerek sözlerime nihayet veri- yorum.» Reisicümhurun teşekkürü Erbaş istasyonu 14 (A.A.) — Reisi cümhur İsmet İnönü, Tasarruf haf- tası münasebetile vatandaşlardan ge- len tebrik telgraflarına mukabil te- gekkürlerinini iblâğına Anadolu ajan. sını memur etmişlerdir. Sovyet Rusyanın Milletler Gemiyetinden ihracına karar verildi (Baştarafı 1 inci sahifede) rakmış olduğunu müşahede eyliyen kararı, muhtelif hatiplerin nutukla- rından sonra, tasvip eylemiş ve bu su- retle konsey, Rusyanın ihracına kati olarak karar vermiştir. Yunanistan, Yugoslavya. Çin ve Finlândiya müstenkif kalmışlardır, Finlândiya murahhasi, hem dâva- cı, hem de hâkim olamayacağından | müstenkif kalmak mecburiyetinde ol- duğunu beyan etmiştir. Toplantıda İran ve Peru murühhas- Jarı bulunmamıştır. Fransız murahhasının beyanatı Cenevre 14 (A.A.) — Milletler Ce- miyeti konseyinde, Rusyanm ihracı hakkındaki karar verilmezden evvel Fransiz murahhası Paul - Boncour Fransa namına beyanatta bulunarak demiştir ki: «Fransa başka yerde meşgul oldu- ğu halde burada da hazırdır, Çünkü her ne zaman Milletler Cemiyetinin esasını teşkil eden prensipler mevzuu» bahis olduysa Fransa derhal icabet etmiştir. Eğer bu prensiplere hürmet ettirilmek hususunda evvelce istical ve azim gösterilmiş olsaydı bugün bun ları kanlı fedakârlıklarla müdafaaya belki de mecbur olmazdık.» Milletler Cemiyetinden Rusyanın ihracına Fransanın rey vereceğini be- yan ettikten sonra Paul Boncour, Rusyanın Finlândiyaya taarruzunun Almanyanın Avusturyaya, Çekoslo- vüâkyaya ve Polonyaya yaptığı taar- ruzlardan ayrılamıyacağını Kkaydet- miş ve demiştir ki: «Görülüyor ki, eğer Milletler Cemi- yeti, bugün girişmiş bulunduğumuz büyük harpten çıkması icab eden bü- yük ümidin tahakkuk etmesini isti- yorsa «Müşterek emniyet» prensipine avdet etmelidir. Delegemizin görüşmeleri Cenevre 14 (A.A.) — Anadolu ajan- sının hususi muhabiri bildiriyor: Tür- kiye delegesi B. Necmeddin Sadak, İr- giliz heyetinin reisi B. Butler ve B. Paul Boncour ile uzun mülâkatlarda bulunmuştur. Balkan antantı delegeleri dün ak- şam, asamblede Finlândiya meselesi hakkında ittihaz edilecek hatti hare- keti tesbit etmek üzere noktal nazar teatisi için Türkiye heyeti nezdinde tonplanmışlardır. Cenevre 14 (AA) İngiliz ve Fransız murahhasları bu akşam sa- at 2250 de Cenevreden hareket et- mişlerdri. Çin ve Mısır âza seçildiler Cenevre 14 (A.A.) — Milletler ce- miyeti asamblesi bugün öğleden son- ra konseyin son iki azasın: seçmiştir. 37 azanın ittifakile Mısır ve $4 reyle de Çin konsey azalığına seçil miştir. Moskova radyosu, kararla alay ediyormuş Moskova 14 (A.A) — Mületler ce- miyetinin Sovyetlerin ihracı hakkın- da verdiği kararla Moskova radyosu alay ediyor ve bu karan «İngiltere ve Fransanın oMilletler cemiyetindeki adamlarının» kararı suretinde tavsif ediyor. Karelinin şimalinde harp devam ediyor (Baştarafı 1 inci sahifede) Bitaraf askeri mahafilde yarı yan- ya teyid edilen bir telgraf Sovyetle- rin, hududun öte tarafında bir bu- çuk milyon asker ve 100 tayyare tah- şid etmekte olduklarını haber ver. mektedir. Finlândiyalıları, her taraf. ta bu çığa göğüs germek üzere mev- zilerini tahkime hummalı bir faali: yetle çalışıyorlar, Petsamo bilhassa kuvvetle tahkim edilmiştir. Sovyetler insan zayiatına ehemmiyet vermiyorlar Helsinki 14 (A.A) — Ruslar, Fin- İlndiya mevzilerine karşı yapılan hücumlar esnasında külliyetli mik- tarda insan ve mühimmat zıyamda tereddüt etmemektedirler. Umumi. yet itibarile Ruslar önce bir müsade. me kuvveti çıkarmaktadırlar. Fin- İândiya otomatik silâhları bunları hemen dalma imha etmekledir. On- dan sonra, kuvayı külliye, sıkışık ni- zamda hücuma geçmektedir, 8 kânunuevvelde Finlândiyalıların Koivitso bataryası bombardımanı, bu mühimmat israfının tıpkı bir nü. munesidir. Sisli bir havada Sovyetlerin Maraf kruvazörü ile diğer bir kruvazör mü. teaddit torpito refakatinde bütün toplarile, bir borda ateşi açtılar, Ak dıkları yegâne netice, Finlândiyal- lardan bir ölü ile bir yaralıdan ibaref kaldı. Sovyet tebliği Moskova 14 (A.Ağ — Tebliğ: 18 kânunuevvelde, Ukta istikametinde Sovyet kıtaları ileri hareketlerini hu- duttan itibaren 10$ kilometreye fb. lâğ etmişlerdir. Petrozavodsk istikametinde Sovyeğ kıtaları Pitkaranta - Sardobol demir. yolu üzerindeki Kitela istasyonunu işgal etmişlerdir, Havanın bozulkuğu hava harekâtı. na mani olmuştur.