25 Teşrinisani 1939 AKŞAMDAN AKŞAMA Günde kırk iki lira kazanan memur Nasıl? Baremi hiçe mi saymış? Yoksa, Allah nasip etmesin. fena bir harekete mi cesaret etmiş?... Ne o, ne öteki... Fakat muhakkak olan şudur: Tamıdıklarımdan bir me- Mur, hem de baremin onuncu dere cesinde bir memur, yirmi dört saat icinde - helâilinden rk iki Jira ka- sandı, Dahası da var: Diğer yirmi dört saatler içinde, on, kâh on beş- «el kâsibü habibul- lah'» diyerek cebe papelleri indiri- yor. Karısına kürk manto, çocuklarına kalın palto aldı; kendine üç tane pi- po edindi; değiştire değiştire püfür r. Evdeki yemek şeklini wslâh etmiş olmalı ki, gözlerine fer, hare- kâtına can geldi. Hani zengin insan- ların derilerinin altında -ve ekseriya Avrupalılarda- bir lâtif pembelik var- dır. Onda da bundan hasıl oldu. Ne sihirdir? Ne keramettir? Bakınız anlatayım: Şu son aylar zarfında pencereden Boğaziçine baktığınız oluyor mu? Bir | göce Alman sefaretine ait binanın bulunduğu sırttan aşağı doğru yordum. Kendi kendime; «— A... Ne galatı rüyet,. - diye dü- şündüm. - Üsküdar kıyıları sanki d ha yakına gelmiş gibi görünüyor... Demek tablatin bir ışık ve atmosfer oyunü... Fakat ekseriyetle bu derece aydınlık da değildir.. olsa gerek Daha fazla dikkat edince bu zan- nımda yanıldığımı anladım. Zira, kar- şı yakaya ald sandığım ışıklar, me- ger, Boğazın ortasını binlerce mik- tarda yığılan balıkçi kayıklarının karpit lâmbaları imiş. Hepimiz biliyoruz: Piyasada torik bolluğu var! İçerde satılıyor, harice gönderiliyor. Limanda gemiler dur- makta ve denizimizin bu mahsulleri- ni mütemadiyen almakta, balıkçılar da gözümüzün önünde tu- tuyorlar... Sesleri, şarkıları tâ bu te- pelere kadar aksediyor. Meğer anlattığım bay memur da, öteden beri balığa meraklı imiş. Sırtı na tulumunu giyer, kırk liraya teda- rik ettiği kendi sandalıma her gece at- lıyarak kalabalığa o katılırmış. Pek ucuza bir de vesika tedarik etmiş, Ku- yudan kova ile su çeker gibi oltayı daldırıyor, çıkarıyor; daldırıyor, çıka- rıyor. (Torik avı insana cidden bu in- tibaı verir. Bir kere tecrübe ediniz.) Epiyce fenlediği için - oğluyla bir- likte - yüz çift tuttuğu olmuş... Fazla uğraşmağa da hacet yok: Zira hir mo- tör, kayıklar arasmda dolaşıyor; ba- bıkların çiftini, piyasaya göre hemen Oracıkta balıkçılardan satın alıyor. İşte böylelikle, baremin onuncu dere- cesindeki bay memur, bu mevsim içinde 638 kâğıdı dürmüş, bükmüş, <ebe indirmiş. Arkadaşları dumanlı kahvelerde: — Kımlası keni - diye iki bir atarlarken!... Ne ... Bir amatörlük insana ne yapabili- yor... Memurların boş vakitlerinde hallerine, mevkilerine, sinlerine, zevk- İerine göre yapabilecekleri ne amatör- lükler var... Oyuncakçılık, bahçıvan- lık, heykeltraşlık... Ne bileyim... Tür- lüsü,.. Ve belki bunların bir gün getire- — Şehir tiyatrosunun başına ge- lenleri duydun mu bay Amca?. w B. A, — Hayrola?... -kâh sekiz, kâh | ini- | Üsküdar | İşte bizim | Karadenizde dör gündenberi devam | eden fırtına, dün biraz hafiflemiştir. Dün hava, seyrüsetaine müsald olduğu için 48 | #aattenberi Büyükdere koyunda bekliyen vapurlar, Karadenize çıkmışlardır. Bu ara- da Bartın postasını yapacak olan Mersin | vapuru da Boğazdan dışarı çıkmış, lâkin | havanın muhalefetinden dolayı yoluna de- vam edememiştir. Umumi meclis dün toplandı Belediye zabıtası talimatna- mesi etrafında münakaşalar oldu Umumi! meclis, dün birinci reis vekii B. Necib Serdengeçtinin reisliği alnda toplanmıştır. Belediye zabıtası talimatna- mesinin karışık yağlara aid bir maddesi- Bis tadili hakkındaki teklif O münasebe- tüe Azadan B. Şerefedâin, Belediye 7a- bıtas talimatnamesi maddelerinden bir kısmının tadili etrafında ara sıra teklif- ler yapıldı , halbuki meclisin vaktile bu imatnameden mühim bir kısmını müzakere ettiğini söyliyerek talimatname- in biran evyel çıkarılması lüzumuna işa» muavini B. Rifat, tali uyguu bir şekle s0- kulmağa çalışıldığını, yakında © ledi. Teklif, mülkiye, kayan menlerine havale iedkiki muvafık görüldü. Mec- , püzartesi günü toplanacaktır iki kişi boğuldu Birisin hüviyeti henüz anlaşılamadı Son yirmi dört saat içinde şehirde, iki boğulma vakası olmuştur. Bunlardan biri Beşiktaştadır: Kuruçeşme kömür depolarında çalışan on alti yaşlarında Pâğo isminde bir çocuk, limast idaresine aid bir kulübenin yarın- dan denize ayakinrını sokarak yıkamak istemiş, fakat bu sırada muvazenesini te- min edemiyerek düşmüş ve bofulmuştar. Polis, çocuğun cesedini araştırmışsa da benüz bulunamamıştır. İkinci vaka, Galata rıhtımı olvarında olmuştur: Gece saat yirmi dörde doğru, Köprlnün Kadıköy iskelesi dubaları civa- rında müşteri bekliyen sandalcılar, bir sdamin sendeliye sendeliye rıhtım üzerine geldiğini, bir aralık muvazenesini kaybede- rek deniz düştüğünü ve bir kaç saniye içinde boğulduğunu görmüşlerdir. Kayıkçılar keyfiyeti polles bildirmişler, cesed aranmışsa da bulunamamıştır. Bu adamın kim olduğu da henüz meçhuldür. İ nan e 00 a0 Br a İ çekleri menfaat, insana baremdeki hukukunu da teptirebilir... Bir çok in- san, devlet kapısından serbes mes- leklere sıçrıyabilir... Hususi otomobil sahibi, servet, şöhret sahibi olur; yüz | liralık aparlımanlarda ekalliyet teş. | kil eden Ahmedlerin, Mehmedlerin sayısını kabartır... Bir mevsimde bir kaç yüz çift balık | tutmakla insan milyoner olmaz am- | ma, dalyan sahipliğine, balık sanayii | direktörlüğüne, şahsi refaha, milli | refaha bu yoldan «birşey yapmak,ı, «leşebbüs etmek» yolundan gidilir. Boş vakitlerinde esnemekten, ve gele atmaktan değil... (Vâ-Nü) Bay Amca olda / | — Dur anlatayım; Hani yeni tiyat- | ro binası yapılacaktı ya!... B.A, —E, sakın Yaspigliş olma» sın?... Mersin vapuru dün limanımıza gelmiş- tir. Vapurun yolcularını bugün hareket edecek olan Ülgen vapuru götürecektir. Fırtına dolayısı ile Samsuna yaklaşıp da yolcu çıkarmıyan İzmir vapuru llmanımı- za dönmüştü. İzmirin Samsun yolcularını, dün Tari vapuru götürmüştür. Dün 12 de gelmesi beklenen Ese vapuru ancak saat 19 a doğru Ilmanımıza gelebilmiştir. Bı Karilerimizin mektupları Sosisonlar nasıl yapılıyor? Dün akşam işimde geş kalmıştım. «Bir burdak bira ve İki çift sosaonla bu geceyi atlatayım!» dedim. Fakat hastalandım. Sebebi bira değildir, Zi- ra onu tekrar ebilirim: halbuki s0si- sondan bir tiksinme hasıl oldu. Bu avrupai sucukların dana etinden de pek lezizleri yapılır. Sürümü çok, yemesi Tezsetli, i kolay geyler- dir, Me: revaç bulu- yorlar. Kayseri pe na ve sucukları bir zabtü rabt altına konulduğu gu #1- rada #osis imalâtını başıboş bırakma- malı, Benim yediğimde her halde mu- zır maddeler X Dikkati celbode- rim Foti Papadopulor KUÇUK HABERLER: dda Reşad ve Musa adlarında birbirlerile şakalaşırlarkon Mu- Banın elinde bulunan balta Reğadın ba- cağına İsabetle yaralanmasına sebep Ol- muştur. # BW yaşlarında İlhan isminde bir ka- Çarşıkapıda tenmvaya binmek 18- nüvazenesini temin edemiyerek e yaralamıştır. sinden Yunus, | ir İtalyan vapurunda | şamandırada bağlı çalişirken £ vinçteki bir balyenin başına etmesile ağır surette yaralanmış, tedavi Beyoğlu hastanesine kaldı- | rilmiştir, Aksaray, Beyarıd ve Şehzadebaşı ci- varında gazinolardan müşterilerin palto- larını çalan Kemal adında biri Sultanah- med ikinci sulh ceza mahkemesinde mu- hakeme edilmiş ve suçu sabit görülerek bir gene hapse mahküm olmuştur. * İspanya ile yeni bir ticaret mukave- lesi yapılıncıya kadar Türk - İspanyol ticaret muamelelerinin takası esası üzerin - den tedrir edilmesi kararlaştırılmış ve alâkadarlara bildirilmiştir. k İhtikâria mücadele * komisyonu dün öğleden sonra mıntaka ticaret müdürlü- günde toplanmıştır. Toplantıda, ibtikâr yaptıkları haber verilen bazi müesseselerin vaziyetleri görüşülmüştür. Bundan başka dün, mıntaka tlearei müdürlüğünde takas i. komisyonu toplanarak muhtelif takas mua- melelerini gözden geçirmiştir. k İtalyan bandıralı Kapo Arma vapuru ile limanımıza yeniden #lektrik imalseme- si, kimyevi eşya, cam, demir eşya, teneke lâvha, kireç kaymağı, fotoğraf malzemesi, Hollanda bandıralı Hebe vapurile de çay, kahve, kimyevi ccrm gelmiştir Çemberlitaşın elvarı, bir kaç sene ev- vel tanzim edilmiş ve burdaki köhne ba- rakalar kaldırılmıştı. Pakat şehirellik mü- tehassısı B. Prost şehirdeki âbidelerin et- rafını temizlemek ve âçmak hususunda bazı kayıdinr kabul ettiğinden Çemberii- taşın etrafı da yeniden tanzim edilecektir. Bu suretle istimlâk suretile kaldırılacak binalar hakkında bir Proje. hazırlanmak tadır. 4 Halk Partisinin şehrimizdeki nahiye kongreleri | bitmiştir. 5 Künunuevvelden itibaren kaza kongreleri toplanacak ve 1 Kinunusaniye kadar keza kongreleri bi- tecektir. Parti vilhyet kongresi gelecek se- ne Loplanacaktır Karadenizde fırtına hafifledi Büyükderede bekliyen vapurlar Karadenize çıktılar gün de saat 14 de Karadenizden, Karade- niz vapuru beklenmektedir. Dün Egede şiddeti rüzgârlar esmişse de hiç bir kaza kaydedilmemiştir. Dün İstanbulda hava kapalı geçmiştir. Sıcaklık en fazla 10, en az 5 derece idi. Ankarada sabah sıfır, sekizde 1, 12de 2 derece idi, Doğu Anadoluya kar yağnakta- dır. Erzurumda karın irti Bir kadın yanarak öldü Gaz lâmbasile mutfağa iner- | ken düştü, lâmba parladı Küçükpazarda Hacıkadın mahallesinde 37 nümaralı bârab bir evde yalnız başına İ oturan Firdevs adında yetmiş yaşlarında | bir kadın evvelki gece elinde gaz lâmba- #ile mutfağa inerken muvazenesini kay- bederek düşmüş, elindeki Kimba parçalan- mıştır. Ihtiyar kadıncağız okondini kurtarıp kalkmağa vakit bulamadan lâmbadan dö- külen gazlar birdenbire parlamış ve Pir- devs alevler arasında rak ölmüştür. Vakayı haber alan müddetumumilik tah. kikata başlamış, Firdevsin cesedi kömür halinde mutfaki doktoru B. Salih Frâşi muayene? edilm mülm rilmiştir. ine ruhsat ve- Belediye tavuk yetiştirmek için bir müessese kuracak Belediye bir tavuk müessesesi ve mez- | arar vermiştir. Bu müs uklar fenni swretta yetiştirilerek ve kesilerek tavuk den könserve ve- #sire yapılacaktır. Şehrin taze yumurta ihtiyacı da temin edilecek! Iki ev çöktü Bir ev de hasara uğradı, nüfusça zayiat yok Hollanda bankası direktörüne aid bulu- nan Büyükadada Şehbal sokağındaki bir ev, fazla yağan yağmurların tesirile dün çökmüş ve bu inhidam, bitişiğindeki Ko- çonun evinin üzerine doğru olduğu için O evi de hasara uğratmıştır. Zabita, evi tahliye ettirmiş, insanca zayiat olmamış- tır. Hasköyde Keçeci Piri mahallesinde Kad- riye sokağında B. David Şaloma ald üç katlı kârgir bir ey de yağmurların tesiri- le kismen yıkılmıştır. Burada da İnsanca zaylat olmamıştır. Ekmek fabrikası için bir mütehassıs getirtilecek Vali ve Belediye Reisi Dr. LâtfI Kirdarın Romanyada — bulunduğu sırada * Bükreğte ve Köstencede yaplığı tedkiklerin İstanbul Belediyesine taaliuk eden kısımlarına ald notlar, Belediyenin alükadar şube şefleri- pe bildirilmiştir. Alâkadar gefler, Bu not- ları tedkik edecekler, kendi şubelerine vaalluk eden ihtiyaçlara göte ( şehrimizde yapılabilecek işler etrafında birer rapor tıyarak Valiye vereceklerdir. Bu ra- porlara göre istifadeye elverişli mevzular etrafında faaliyete geçilecektir. Bu arada bilhassa ekmek fabrikası etrafında durulmuştur. Belediye, biran evvel mek fabrikası kurmak istediğinden bunun için bir mütehassıs csibedecek ve bu mü- tehaasısın vereceği rapora göre İslanbul- da İlk ekmek fabrikası tesis edilecektir. Sabıkali yakalandı Muhtelif vilâyetlerde yankeslellikler yas pıp İstanbula kaçmaktan maznun Kegotk, namı diğer Oswan burud. yakalı k adliyeye teslim edilmiştir. Yapılan tahki- kat evrakına nazaran bu adam İzmir, Si bahası b vas, Malatya ve Bursada yankesicilik su- | retile birçok adamların paralarım çalmış- tar. Mahkeme, Kezorku tevkif ederek mer- | kufen Bursaya gönderilme: miştir. » karar ver- fal 6 santimetredir. Bahife 3 İSTANBUL HAYATI Kış bastırdı Pastırma yazı bekliyerek kendimizi avutmağa çalışırken kışın ayazı bir- denbire tokat gibi yüzümüze çarptı. Şeker bayramını hoşça geçirdikten sonra kış babanın kırbaç vızıltıları çinlamağa başladı. Güneş, gök kub- benin derinliklerindeki sırça sarayına çekilip perdelerini o kapadı. Sabahın donuk aydınlığile camlarda, saçak- larda zıplayan yağmur damlalarının boğuk tıkırtıları tüyleri ürpertiyor. Göz kapakları bir türlü açılamıyor, gerindikçe çıtırdayan mafsallar bir- birinden ayrılır gibi sızlıyor... Sokak- larm manzarası İnsana büsbütün kasvet veriyor. Sert rüzgür önünde toz haline gelmiş buz parçaları gibi serpilen yağmur, kirli bir tül perdeyi andırıyor. Şehre çullanan bu perde nin altında minareler, evler birer ha- yalet gibi farkediliyor. Sabun kalıp- ları gibi kaypaklaşan ıslak kaldırım taşları üzerinde seke seke yürümeğe çalışırken çukurlara toplanan çamur- lu su gölelikleri sık sık yolu kesiyor. Hele, homurdana homurdana sağdan soldan geçen otomobil, kamyon, te kerleklerinin osavurdukları xifoslar arasında yürümenin imkânı kalmıyor. Bir hafta evveline kadar kalabalık eksilmiyen caddeler şimdi bomboş. Pardesülerinin o yakalarını kaldırıp dükkân saçakları altına sığınan yol- cular karşıdan bir tramvay görür görmez hep birden koşuşuyorlar. Fa- kat binmek ne mümkün?.. Daha ilk istasyonda hepsi tıklım tıklım dolu- yor. Tramvay vatmanları, otobüs $0- förleri, kurunuvuslanın zafer araba“ sı sürücüleri gibi gururla etrafı süze- rek istasyonda durmağa lüzum bile görmeden geçiyorlar. Mahalle aralarında kış müjdecisi turşucuların açı feryadları çınlıyor: — Heseeey, turşunuuu... Bu feryadları duydukça kulaklar. da, yoğurtçuların bağrışmaları uğul- duyor, gönüllere bahar hasreti çö- küyor. Birçok evlerde sobalar kuruldu, Fa- kat, geçen sene kışın hafif geçtiğini düşünüp, bu sene de son zamana ka- dar lık havalara aldananlar hâlâ mangallarla idareye çalışıyorlar, Sabah erkenden dolan kahvelerde, gazinolarda gecenin geç vakitlerine kadar kalabalık eksik olmuyor. Gece- leri, bilhassa tatil günleri sinema ka- pilarnda Okımıldanmanın İmkân yok. Sayfiye eğlencelerinin, kır ge zintilerinin hasreti sinema perdesinde avutuluyor. Gazinoda bir ahbapla konuşuyor duk: — Ankaraya, Konyaya kar yağmış, Dedim. Omuzunu silkerek dudak büktü: — Aldırış etme canım. Karın bus raya gelmesi için daha çok vakit var. Yan tarafta oturan bir ihtiyar söze karıştı: — Aldanıyorsun evlâdım. Kışın şa- kası olmaz. Birdenbire öyle bir gelir ki, kar kapıyı kesince insan şaşırır kalır. Cemal Refik m Elektrik, Tramvay, Tünel idarelerinin bütçesi 940 senesi kânunusanisinden itibaren tatbik edilecek Elektrik, Tramvay Tünel idarelerinin 940 bütçesi, umum meclisin bütçe encümeni tarafından tedkik edili- yor. Encümen, evvelki gün geç vakte ka- dar idarenin Metro Hanındaki merkezinde meşgul olmuş ve dün de Bxediyede çalış- mıştır. Bütçe meclisin pazartesi günkü toplantısındı müzakere edilecektir. — Hayır, iki bin liraya yaptırılan plârın kusurlu olduğu görülmüş!... B. A, — Edebiyat kitapları gibi de- senel — Evet!... Bir de tahkik etmişler, meğer plânı yapan zat mimar değil, nakkaşmış!... Amma paralar gitti, gi- deri... B. A, — Çok şükür yarabbi, verilmiş sadakamız varmış!... —2. B, A, — Ya bina yapıldıktan sonra bu iş anlaşılsaydı!...