A 8 Ağustos 1039 Asrımızda hangi medeni millet Temizliğin tarihçesi AKŞAM en çok sabun kullanır? Avrupalılar Ehli salip seferlerine kadar çamaşır bilmezlerdi, ancak Şarka gelince iç elbisesini öğrenmişler, kullanmağa başlamışlar; bunun üzerine sabuna da yavaş yavaş ihtiyaç hasıl olmuştur Şehrmizide «sahte» yani köpürmi- yen, temizlemiyen bir nevi sabun sa- taldığını Akşam gazetesi yazıyordu. Bu son aylar içinde sbaunun tarihi hakkında Fransızca bir kitap çıktı Verdiği bazı malümatı enteresan bul duğumuz için hulâsa ediyoruz. Eski Mısırda sabun malüm değildi. #iravun devrinin zarif kadınları şık- lıklar renkli ve kokulu topraklar» la, killerle temin ederlerdi. Beni İs- rail borlith dedikleri Carbonate de potasse kulainırlardı. Avrupanın ve Meksikanın eski yerlileri de, kökü dalları suyu köpürten oçöğen isimli nebatla temizlik yaparlardı. Kadın- lar saçlarını kille yıkariardı. Çöğen ve kil temizliğine, Akdeniz kıyıların. de zeytinyağı sürerek te te mizlik yapılırdı. Hattâ vaftiz de ay- ni suretle oluyordu İlk sabun yağla yosun veya ağaç küllerinden imal edildi, Makbulü de keçi dan ve kayın ağacı külün- den olanı idi. Eski Avrupanın Kejtiler denilen sekenesi sarı saçlarını bü- nunla kınla boyarlardı. Cermenler mayi sabun kullanırlardı İlk sabunun nerede ve kimin tara- fından keşfedildiği meçhuldür. Maa- mafih İsa devrinde Romalı muhar- rir Pline sabundan bahseder. Ve bu- nun Galyada icat edilip saçlara par- lak bir renk verdiğini söyler. Pom- pei harabelerinde bir sabunhane olduğu iddia edilmişse de, hakikatte bu yünlerin yağını almağa mahsus ye idi. asında sabunu Şi sodası esasına müstehit katı sabunu yay- dılar Sekizinci asırda tı anay da Savone'da revaç buldu guncu asırda M luğa başladı. Ehli salip - seferleri garktan Avrupaya âdeti de geldi. O devre kadar Arvu- pa kıtasında böyle bir usul mevcud değildi. Çamaşır yıkamak ihtiyacı sabunu teşvik etti Almanyada zeytinyağı için Orta çağda az sabun yapılırdı. Cenova» Doku- ya da sabuncu- başlayınca çamaşır giymek | olmadığı İ İngilterede yüz sene muharebelerin- | den evvel daimi sabunhaneler tecessüs edemdel. Rönesans'ta kokulu sabunlar zu- hur etti, Busanat terakki etti, | lanılır: On yedinci asrın başlarında Fransa | da onlarca sabunhane vardı amma, bu sanayiln asil merkezi Venedikti. i Modern bir sabun fabrikasmın içi 1624 de Birinci Charles İngilterede bir sabun monopolü kurdu. Colbert te Fransada her türlü sabun yap- mak imtiyazı Liyon'lu Plerre Ri gat'n verdi. Bu imtiyaz 1686 ile 1669 arasında sürdü. Çeşitler gittikçe arttı. Her şehir başka bir nevin ima line girişti. Nicolas Leblane tarfam- dan 1790 da suni sodanın keşfi sa- ılukta inkılâp hasıl etti. ne 1791 de Saint - ur, On dokuzun- ngıcında kimyagerlerin tedikikatı sayesinde bu sanayide da- ha ileri adımlar atıldı. Mumculukta da ayni terakkiler oulnca sabuncu- lar alein kullanmasını öğrendiler. Yalnız Fransada sabuncul! n no| derece terakki etti; Z üze-| re şu rakamları zikredelim: 1801 s0- nesinde 24 bin ton, 1832 de 50 bin | , 1852 de 100 bin ton istihsalde bulunulmuştur. İ 1873 de amonyaklı sodanın Salvay tarafından keşfi işi büsbütün ko- laylaştırdı. Artık istihsal yekünu 180 bni tona çıkmıştı Umumi harp esnasında Amerika saburıculukta dünyanın birincisi ha- line geldi. Şimdiki vaziyette muhte- Hf memleketlerde nüfus başına 80- nede şu kadra kilogram sabun kul Amerika Hollânda Danimarka Ikizler klübü taki bu klüp! iki aza tarafından a ikiz Ha 25 BdMdA ikiz hemşirelerdir. on beş gün evvel bir toplantı yapılmış ve en genç iki aza, en akdim edilmiştir. Yukarıda resimleri görülen göz 5 kardeşler, kucaklarındaki Barbera ve Ber İngiltere Norveç İtalya İspnaya Macaristan Sovyet Rusya 35 Ton hesabile hasılat şöyledir: Senevi, Amerika 900 bin ton; İngil- tere 700 bin, Fransa 500 bin, İtalya 275 bin... Fakat Çenovada ehemmi. yetli bir sabun sanayti vardır. Yalnız üç müessese 40 bin ton imal eder. İs- tanbul tuvalet sabunları da yapılıyor. Memleketimizde zeytin yetişen Ay- valık, İzmir, Kuşadası gibi yerlerde iyi cins sabun yapılır, — Bugünkü günde sabunculuğu, ça maşır, sanayi, tuvalet, tababet sabun- ları diye muhtelif kısımlara ayırmak mümkündür. Sabunculuktan mükemmel netice. ler almak için ne gibi tedbirlere mü- racaat edilmesi lâzımgeldiğine dair A. Matagrin'in «Le manuel du Sa vonler» isimli fransızca yeni bir eseri çıkmıştır ki buyazıdaki malümatı fransızca Larousse Mensuel bu sene intişar eden 386 ncı risalesine hülâ- sa etmiştir. Fazla malümat almak is- tiyen sabuncularımız bu membalara müracaat ederlerse, sabun imalinde iyi neticeler almak için ne gibi esas- lara müracaat etmek lâzımgeldiğini öğreneceklerdir. Biz, umumiyetle halkı alâkadar etmiyeceği için o ka- dar tafsilâta girişmedik. Yalnız sabu- nun tarihini, ve hangi memleketler. de ne kadar rağbet gördüğünü kayd ile iktifa ettik. Y.Ç Bu gece Nöbetçi eczaneler Beyoğlu tarafı: İstikiâi caddesinde Dellasuda, Yüksekkaldırımda Vinko- pulo, Mis sokağında Limoneiyan, Pi- ruzağada Ertuğrul, Pangaltıda Nar- gileciyan, Kurtuluş caddesinde Kup tuluş, Galatada Mahmudiye cadde- sinde İsmet, Sarıyer: Asaf, İstanbul tarafı: Fatih: Saraçhane. de İbrahim Halil, Karagümrük: und, Eninönü: (o Balıkpazarışda Hüseyin Hüsnü, Bakırköy: Terziyan, Aksaray: Etem Pertev, Fener: Emilyadi, Kum- kapı: Belkis, Küçükpazar: Bensason, Samatya: Kocamus: van, Alemdar: Cağale Abdül. i: Topkapıda Nazım, akkithane caddesinde Rifat, Söğütüçeşmede EN Osman, Üsküdar: Ahmediye, Heybeliada: Ata naş, Büyükada: Halk, Ortaköy, Arnavutköy, Bebek, Bay- Koz, Paşabahçe, Anadoluhisarı, Ta- rabya, Yeniköy, Emirgün ve Rumeli- hisarındaki eczaneler hel gece açıktır. EE... Vitamin konferansı Moskovadaki konferansta mühim ilmi tedkikler görüşüldü Bir çok hastalıkların C Vitamini vermek suretile tedavisi kabil olacak Tass ajansı bildiriyor: Moskovada son günlerde vitaminlere tahsis edi- len bir konferans toplanmış ve bu il- mi konferansa, Sovyetler Birliğinin her tarafından, bin kadar âlim, dok- tor ve zraat mümessili iştirak eyle- miştir, Bu konferansta vitaminlere âit ol- mak üzere, 125 ilmi beyanat ve rapor dinlenmiş ve tedkik olunmuştur. Sovyetler Birliği vitamin enstitü- sü profesörlerinden A. R. Şmit, in- san uzviyetinin «C» vitamini azlığı na karşı, yalnız Skorbit ile değil fa- kat ayni zamanda mide ifrazatında teşevvüşat ve saire gibi bazı uzuvla- rın normal faaliyetlerinin veçhe de- ğiştirmesi ile de mukabele eylediğini isbat etmiştir. Profesör L. A. Çerkes, konferansa kendi kilnik müşahedelerini bildir. miştir. Profesörün raporundan çıkan netice, veremlerin tedavisinde, her şeyden evvel hasta vücudda «C» vi- tamini azlığının önüne geçilmesi icap eylediğidir. Profesör 8. M. Rıs ise, mide üze rinden hasta olanların yiyeceklerine 4Cs vitamini katmakla elde ettiği çok iyi neticeleri anlatmşıtır. Samarkand tababet enstitüsü pro- ifesörü Şilovtsev, cerrahi vakalarda iyileşme için vitamin konulması İle müşahede olunan bazı enteresan ne ticeler almıştır. Bu profesörün rapo- runa göre, kemiklerle alâkadar yara- ların daha çabuk kapanması için, hastaya daha fazla miktarda antis- korbit vitamini vermek lâzımdır. Pro- fesör, cild yaralarile alâkadar cerra- hi vakalarda da «C» ve «A; vitamin- İ lerini fazla almanın büyük ehemmi- yetini tebarüz ettirmiştir. Leningrad doğum © enstitüsünde Baht ise, konferansa müdellel bir rapor vermiş ve gebe kadınlar için vitaminlerin çok büyük ehemmiyeti. ni isbat eylemiştir. Profesör Baht'a göre, gebe bir kadının «C> vitaminin. den günde normal had 50 ilâ 60 iken asgari 200 miligrama ihtiyacı var- dır, Vitaminlerin ziraatta tatbikatına âa bu konferansta birçok raporlar tahsis olunmuştur. Sovyet vitaminologları, balık ya- ğının standardizasyonu meselesini de halletmişlerdir. Balık yağının bir santimetre (mikâbındaki vitamin miktarı, av mevsimine ve balığın cinsine göre, 30 #14 500 enternasyonal ünite arasında tahavvül eder, Sovyet vitaminologlarının buldukları usul balık yağına «Ds vitamini karıştır. maktır, #D» vitamini balık yağının zenginleşmesini mucip olmakta ve bir santimetre mikâbındaki vitamin miktarı bu suretle 250 enternasyonal üniteye fırlamaktadır. Bu konferans müzakereleri, gerek memlekette gerek bütün dünya ilim ve up âleminde büyük bir alâka uyandırmış ve alınan ve tesbit olu. nan netice ve müşahedeler, vitamin fiminin ileriye bir hamle daha yap- masını mümkün kılmıştır. Sovyet vitaminoloğlarının muvaf. fakiyetleri, vitamin endüstrisinin in- kişafı üzerinde de derin ve feyizli te- sirler icrasından hali kalmamak'a- dır. Sovyet müesseseleri, vitaminle- ri, yalnız kristal ve yahut mayi ha- inde tıbbi müstahzar olarak tama- mile saf değil, fakat ayni zamanda vitaminleştirilmiş muhtelif cins yi- vecek halinde de hazırlamaktadır. Sovyetler Birliği gidat endüstrisi halka her gün, hususi sebze, süt ve balık konserveleri halinde 55 milyar yevmi miktar vitamin dağıtmakta dır. Ekmek ve hamurlu grla mad. deleri endüstrisinin günde halka verdiği vitamin miktarı da 40 milyar. "af tıbbi müstahzar halinde vita- min sarfiyatı da her sena mütemadi £urette artmaktadır, Yalnz Son iki rene içinde bunların satışında kay. dedilrn tezayüt bire dört buçuktur, Yeni bir tiyatro heyeti Ertuğrul Sadi Tek Raşid Rıza Değerli sanatkâr Raşid Rıza yakın- da İstanbulda temsillere başlıyacak- tır. Raşid Rıza, emekli sanatkâr Er- tuğrul Sadi Tek ie birleşmiş, bir tiyatro heyeti teşkil etmişlerdir. Ka- dınlı, erkekli 18 artisiten mürekkep olan heyet önümüzdeki cumartesi akşamından itibaren Tepebaşı bah- çesinde her gece temsil verecektir, İlk eser olarak Mahmud Yesarinin (Saçlarından Utan) vodrili oynana- caktır, Bayan Bedia Ştatzer bir ameliyat geçirdi Şehir tiyatrosunun kıymetli sanat- kârlarından bayan Bedia Ştatzer zevci İle çıktığı Avrupa seyahstinden dönerken Pariste Ani bir rahatsızlık, geçirmiş, doktorlar derhal bir ameli- yata lüzum gördüklerinden büyük doktorlarından Bertran tarafından bir bü süren bir ameliyat yapılarak 1 den büyük bir ur çıkarılmıştı Tehlikeyi atlatan kıymetli sanat kâr 20 gün tedavi alında kaldıktan sonra memlekete dönecektir. ü Köstü; Lİ ie Gedikpaşada Esirei Kemaleddin sokağında 1 numarada Noeri Asmdon yan biçki ve dikiş mektebi talebesinden temmuz 939 kursunda Akşamı kıs sanat okulunda imtihan vererek kazananlar ve mektep müdiresi,